SAĞLIK - 13 Mart 2025 Perşembe 12:34

Oruç tutan diyabet hastalarının dikkat etmesi gerekenler

A
A
A
Oruç tutan diyabet hastalarının dikkat etmesi gerekenler

Endokrinoloji ve Metabolizme Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Seda Turgut, "Ramazan ayında oruç tutmak, diyabetli bireyler için özel dikkat ve planlama gerektirir. Oruç süresince uzun süreli açlık, beslenme saatlerindeki değişiklikler ve uyku düzeninin bozulması, vücudun sirkadiyen ritmini etkileyebilir" dedi.



Liv Hospital Endokrinoloji ve Metabolizme Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Seda Turgut, oruç tutan diyabet hastalarının dikkat etmesi gerekenlere ilişkin bilgi verdi.



Doç. Dr. Seda Turgut, "Ramazan ayında oruç tutmak, diyabetli bireyler için özel dikkat ve planlama gerektirir. Oruç süresince uzun süreli açlık, beslenme saatlerindeki değişiklikler ve uyku düzeninin bozulması, vücudun sirkadiyen ritmini etkileyebilir. Diyabetli bireylerde bu değişimler stres hormonlarının artmasına yol açarak kan şekerinde dalgalanmalara neden olabilir. Bu durum, hiperglisemi, diyabetik ketoasidoz, dehidratasyon ve tromboz gibi ciddi komplikasyon risklerini artırırken, oruç tutan bireylerde önceki döneme kıyasla daha sık ve ağır hipoglisemi atakları görülme olasılığı da yükselir. Bu nedenle, oruç tutmayı düşünen diyabetli bireylerin, güncel kılavuzlar ışığında hekimleriyle birlikte sağlık durumlarını değerlendirmeleri ve oruç tutmaya başlamadan 1-2 ay önce uygun bir planlama yapmaları hayati önem taşır" ifadelerini kullandı.



Ramazan’da diyabet yönetimi için önerilerde bulunan Doç. Dr. Turgut, sözlerine şöyle devam etti:


"Hekim kontrolü ve risk değerlendirmesi:


Oruç tutmayı planlayan diyabet hastaları, ramazan öncesinde mutlaka hekim kontrolünden geçmelidir. Hekim, hastanın diyabet tipini, kullandığı ilaçları, kan şekeri kontrol düzeyini, mevcut diyabetik komplikasyonlarını, ek hastalıklarını ve genel sağlık durumunu değerlendirerek oruç tutmanın hasta için güvenli olup olmadığını belirleyecektir.


Beslenme düzeni:


Sahur: Sahur öğünü kesinlikle atlanmamalıdır. Protein içeriği yüksek, tok tutucu gıdalar tercih edilmelidir. Aşırı yağlı ve tuzlu yiyeceklerden kaçınılmalıdır.


İftar: Oruç hafif bir gıda ile açıldıktan sonra sebze yemekleri, salata, ızgara et veya tavuk gibi dengeli besinler tercih edilmelidir. Kalori ve sıvı alımı dengesine dikkat edilmelidir.


İftar ile sahur arasında yeterli miktarda su içmeye özen gösterilmelidir. Günde en az 1,5-2 litre su tüketimi önerilir. Kafeinli içecekler (çay, kahve) vücuttan su kaybını artıracağından aşırı tüketilmemelidir.


İlaç düzenlemesi:


Oruç tutarken ilaç dozlarının nasıl ayarlanacağı konusunda hekimle mutlaka görüşülmelidir. İlaçların dozları ve alım saatleri, oruç süresine göre yeniden düzenlenmelidir. Örneğin, günde üç kez alınan ilaçlar, doktor önerisiyle günde iki kez alınacak şekilde ayarlanabilir.


Kan şekeri takibi:


Oruç sırasında düzenli kan şekeri ölçümü yapılmalıdır. Kan şekeri ölçümü orucu bozmaz ve hipoglisemi veya hiperglisemi durumlarında orucun sonlandırılması gerekebilir. Özellikle sahur öncesi, gün ortası, iftardan hemen önce ve iftardan 2 saat sonra kan şekeri ölçümü yapılabilir.


Fiziksel aktivite:


Ramazan ayında fiziksel aktivite yaparken zamanlamaya ve şiddetine dikkat edilmelidir. Oruç tutarken yapılan egzersiz, hipoglisemi riskini artırabilir. Bu nedenle, hafif tempolu yürüyüşler iftardan sonra tercih edilmelidir. Ağır egzersizlerden kaçınılmalıdır.


Hipoglisemi Belirtileri: Titreme, terleme, karıncalanma hissi, çarpıntı, karın veya baş ağrısı, görmede bulanıklık, konuşma zorluğu. Ağız kuruluğu, sık idrara çıkma, baş ağrısı, aşırı yorgunluk.


Bu belirtiler ortaya çıktığında kan şekeri ölçülmelidir. Kan şekeri <70 mg/dL olması hipoglisemiyi gösterir; bu durumda vakit kaybetmeden orucunuzu bozup hızlı etkili karbonhidrat (tercihen 3-4 adet glikoz tableti, kesme şeker veya meyve suyu gibi) alınmalıdır. Aynı şekilde kan şekeri çok yükseldiyse (>300 mg/dL) veya diyabetik ketoasidoz belirtileri (ağız kuruluğu, keton kokulu nefes, derin-soluk alma, şuur bulanıklığı) ortaya çıkarsa acilen tıbbi yardım alarak orucun sonlandırılması gerekir.


Oruç tutması sakıncalı olan diyabetliler:


Bazı diyabetli bireyler yüksek riskli kabul edilir ve ciddi hayati riskler nedeniyle oruç tutmaları önerilmez:


Tip 1 diyabetliler


Sık hipoglisemi yaşayan veya hipoglisemi farkındalığı azalmış bireyler


Kan şekeri kontrolü bozuk olanlar


İleri yaşta, yalnız yaşayan ve ek hastalıkları olan diyabetliler


Ciddi böbrek yetmezliği veya diyaliz hastaları


Hamile diyabet hastaları


Yakın zamanda diyabetik koma, hipoglisemi veya hiperglisemi nedeniyle hastaneye yatmış bireyler


İleri derecede kalp, damar hastalığı veya inme öyküsü olanlar


Ağır fiziksel işte çalışan diyabetliler."



Doç. Dr. Seda Turgut, diyabetli bireylerin ramazan ayında sağlıklarını koruyarak oruç tutabilmeleri için hekim kontrolü, beslenme düzeni, ilaç ayarlamaları ve kan şekeri takibinin büyük önem taşıdığını söyleyerek, "Sağlığınızı riske atmadan bilinçli bir şekilde hareket etmek bu süreçte en doğru yaklaşım olacaktır" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Cumhuriyeti kurmakla övünen bir partinin genel başkanı çıkıyor resmen siyasi mandacılık talep ediyor" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhuriyeti kurmakla övünen bir partinin genel başkanı çıkıyor resmen siyasi mandacılık talep ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı, Gazze soykırımındaki ikiyüzlü yayınları sebebiyle itibarını kaybetmiş bir yabancı medya kuruluşundan süklüm püklüm yardım diliyor. Ülkesini yabancılara şikayet ederken utanmıyor, yüzü kızarmıyor, ben partimi ve kendimi niye bu hale düşüyorum sorusunu sormak aklına dahi iyi gelmiyor. Mandacı deyince bize öfkeleniyorlar, bize saldırıyorlar. Sizin söylediklerinizin İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nden ne farkı var" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakırköy’de düzenlenen 9. Milli İrade İftar Programı’na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, "Rabbim bu mübarek ayda kendi rızası için edilen duaları yapılan ibadet ve hayırları kabul buyursun. Bu Ramazan’da Gazze başta olmak üzere gönül coğrafyamızda zulme uğrayan kardeşlerimize el uzattık. Yardımlarımızı artırmak suretiyle mazlum ve mağdurların yanında olmaya ihtimam gösterdik. Tüm gücümüzle, tüm kapasitemizle Gazze halkının yanındayız. İnşallah zulüm bitene 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin devleti kurulana kadar da Filistinlilerin her daim yanlarında olacağız. Şehit düşen Gazzeli kardeşlerimize Allah’tan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum" dedi. "Ülkemizde birileri Türkiye’nin İslam aleminde ve dünyada neye tekabül ettiğini idrak edemiyor" "Ülkemizde birileri Türkiye’nin İslam aleminde ve dünyada neye tekabül ettiğini halen idrak edemiyor. Bu çevreler kendi tarihlerini bilmedikleri, kendi atalarını tanımadıkları için Türkiye’nin tarihi ve kültürel derinliğinden de habersizler" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan "Mesela Suriye’deki devrime Türk milletinin niçin bu kadar sevindiğini, Suriyeli kardeşlerimizin zafer kutlamalarında neden Türk bayrağı açtığını, yeni Suriye hükümetinde niçin bu kadar Suriye’de eğitim görmüş bakan olduğunu bir türlü kavrayamıyorlar. Cahil diyerek, kitap okumuyor diyerek aşağıladıkları gençlerin bilgi, birikim, cesaret, vizyon ve donanım noktasında kendilerinden fersah fersah ileride olduğunu onlar da anlayacaklar. Ama bunu yapmaya cesaretleri yok. Ya cehaletlerinden dolayı ya da batıya duydukları platonik aşk gözlerini kör ettiği için maalesef gerçekleri göremiyorlar. Böyle devam ederlerse korkarım hiçbir zaman da göremeyecekler" ifadelerini kullandı. "Türkiye olarak tüm imkanlarımızla yeni dönemin hazırlığı içindeyiz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aşırı özgürlük, bireycilik, radikal demokrasi adına devleti ve toplumu zayıflatacak yönelimlerin siyasallaştırılması devri hızla son buluyor. Devleti zayıflatan popüler akımlar artık eskisi kadar rağbet görmüyor. Sadece Asya’da, Avrupa’da Amerika’da değil hemen her yerde devletler toplumu ve kamuyu güçlendirmek için yepyeni politikalar geliştiriyorlar. Ekonomiden ticarete, savunmadan nüfus oranına her alanda insanlık yeni mücadele dönemine kendini hazırlamaya çalışıyor. Türkiye olarak biz de tüm imkanlarımızla yeni dönemin hazırlığı içindeyiz. Yönetimde istikrarın kurumsallaştığı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişten, savunma sanayi alanında yaptığımız hamlelere, LGBT belası gibi aile kurumunu hedef alan sapkınlıklarla mücadele eden iç cephemizin güçlendirilmesi çabalarına, terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda atılan adımlardan, dış politikada kurduğumuz yeni denklemlere kadar çok geniş bir yelpazede bunun altyapısını oluşturuyoruz" şeklinde konuştu. "Cumhuriyeti kurmakla övünen bir partinin genel başkanı çıkıyor resmen siyasi mandacılık talep ediyor" "Türkiye ne zaman kendisine biçilen konuma itiraz etse, kökü dışarıda bazı kirli odaklar tarafından hedefe konulmuştur" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Türkiye ne zaman ezber bozan adımlar atma cesareti gösterse, birileri hemen düğmeye basmış ülkemizin dikkatini dağıtmıştır. Cumhuriyet tarihinde buna defalarca şahit olduk. Sokak olayları ile bunu yaşadık. Sağ sol, alevi Sünni provokasyonları ile bunu yaşadık. Demokrasimize yönelik gayrimeşru girişimler ile bunu yaşadık. Terör örgütlerinin hain saldırıları ile bunu yaşadık. Bizi kendi içimize hapsetmek, kendi iç mesellerimiz ile meşgul etmek için her yolu denediler. Her yolu hala deniyorlar. Sivil siyaseti, demokrasi ve Türkiye’nin kazanımlarını hedef alan bu saldırılarda silah olarak hep belli kavramlar, belli cümleler kullanılmıştır. Hatırlayınız ‘Cumhuriyet tehdit altında’ dediler, ‘laiklik elden gidiyor’ dediler, ‘sivil darbe’ dediler, ‘hayat tarzımıza müdahale ediliyor’ dediler, ‘Türkiye batıdan uzaklaşıyor’ dediler. Daha burada saymaya kalksak sabahı bulacağımız bir sürü akıl, ahlak ve insaf dışı iddiaları dillendirerek hedeflerine ulaşmaya çalıştılar. Üzülerek söylüyorum çoğu zaman başarılı da oldular. Gerçekten çok ağır bedeller ödedik. Ekonomik ve siyasi bakımdan irtifa kaybettik. Pırıl pırıl gençlerimizi bu kalleş çarkın insafsız dişlilerine kurban verdik. İstanbul merkezli yolsuzluk ve terör soruşturması sonrasında yaşanan olayları bu fotoğraftan bağımsız değerlendiremeyiz. CHP genel başkanının yaptığı sorumsuz boykot çağrıları ile isim vererek yerli ve milli markaları tehdit etmesini yine bundan ayrı göremeyiz. 1 haftadır yolsuzluğu örtmek, hırsızlığı gizlemek, soygunu perdelemek, sahtekarlığı savunmak adına her şeyi yaptılar. Marjinal sol örgütleri öne sürmekten gençlerin arkasına saklanmaya, ecdat mirası camilerimize terbiyesizlik yapmaktan, güvenlik güçlerimize hakaret edilmesine kadar her türlü kepazelik sergilendi. Güya hak arama bahanesiyle demokrasi ile, hukuk ile, meşru hak arama yolları ile asla alakası olmayan çok tehlikeli bir provokasyona giriştiler. Ancak polisimizin soğukkanlı ve kararlı tutumu, milletimizin sağduyulu tavrı, zorbalığa maruz kalmalarına rağmen gençlerimizin sakin duruşu sayesinde tahrik siyaseti hedefine ulaşamadı." "Bu zihniyet ne yaparsa yapsın biz inadına Türkiye diyeceğiz" "Türkiye’yi yabancılara şikayet etmeye, Türkiye’yi alenen kötülemeye başladılar. 23 yıllık başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevim boyunca yüzlerce farklı ülkeden binlerce siyasi temsilci ile görüştüm. Bunların arasında pek çok muhalefet lideri de vardı. Bunlardan bir tanesinin bile bize kendi ülkesini şikayet ettiğini, kötülediğini, kendi ülkesine karşı bizden yardım istediğini görmedik, duymadık. Ama bizdeki muhalefet, uluslararası her platformda, kendilerine her mikrofon uzatıldığında bunu yapmaktan kaçınmadı" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önceki gün bizim de tahmin edemeyeceğimiz yeni bir eşik aşıldı. Son olarak batıya yalvaracak kadar kontrolü kaybettiklerini gördük. Öyle büyük bir akıl tutulmasıyla karşı karşıyayız ki, cumhuriyeti kurmakla övünen bir partinin genel başkanı çıkıyor resmen siyasi mandacılık talep ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı, Gazze soykırımındaki ikiyüzlü yayınları sebebiyle itibarını kaybetmiş bir yabancı medya kuruluşundan süklüm püklüm yardım diliyor. ‘Kendimizi terk edilmiş hissettik’ diyor yani ‘yolsuzluk yapanlara niye destek olmadınız’ demeye getiriyor. Ülkesini yabancılara şikayet ederken utanmıyor, yüzü kızarmıyor, ben partimi ve kendimi niye bu hale düşüyorum sorusunu sormak aklına dahi iyi gelmiyor. Mandacı deyince bize öfkeleniyorlar, bize saldırıyorlar. Sizin söylediklerinizin İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nden ne farkı var. 100 yıllık Cumhuriyet Halk Partisi’ni sırf yolsuzlukları savunmak adına böyle aciz bir duruma düşürmekten hiç mi hicap duymuyorsunuz. Sayın Özel’e bir kez daha kendini toparlamasını, yolsuzlukları aklamak için kendisini bu kadar yormamasını tavsiye ediyorum. Bu zihniyet ne yaparsa yapsın biz inadına Türkiye diyeceğiz. Tabii ki bu süreçte kamu düzeninin bozulmasına da göz yummayacağız. Yüzünü kapatan, polise saldıran, işinde gücündeki insanlarımıza tebelleş olan kim varsa emniyet birimlerimiz gerekli müdahalelerde bulunacaktır. Şunun da bilinmesini isterim kandırılmış, marjinal örgütlerin pençesine düşmüş dahi olsa bizim millet ve memleket düşmanlarına kaptıracağımız tek bir gencimiz olamaz. Onları da bir şekilde kazanmakla, onların da bir yolunu bulup iyiye, doğruya, ülkesinin ve milletinin safına katmakla mükellefiz. Sivil toplum kuruluşlarımızın yanı sıra ailelerimizin de bu çabalarımızda devlete destek olması gerekiyor. Ailelerimiz çocuklarını belediyeleri yağmalayan suç örgütlerinin sinsi planlarında kullandırmasınlar. Ana muhalefet partisini esir almış bir avuç belediye soyguncusunun, evlatlarının hayatını karartmasına, paçalarını kurtarmak için evlatlarını canlı kalkan olarak öne sürmesine ailelerimiz izin vermesinler" dedi.
Konya Trendyol Süper Lig: Konyaspor: 1 - Gaziantep FK: 0 (Maç sonucu) Trendyol Süper Lig’in 29. haftasında Konyaspor, sahasında karşılaştığı Gaziantep FK’yi 1-0 mağlup etti. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 66. dakikada sol tarafta Yusuf Erdoğan şık çalımlarla son çizgiye inip pasını kale önündeki Kramer’e aktardı. Kramer, müsait pozisyonda yaptığı vuruşla meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 1-0 72. dakikada Anel Husic’in topla birlikte ceza alanına girip sol çaprazdan kaleye gönderdiği şutta kaleci Deniz meşin yuvarlağın sahibi oldu. 77. dakikada Tunahan Taşçı’nın pasında topla buluşan Pedrinho’nun ceza yayından şutunda meşin yuvarlak az farkla autta çıktı. 90+1. dakikada Tunahan Taşçı’nın derin pasında ceza alanında topla buluşan Keyta’nın şutunda meşin yuvarlak direkten oyun alanına döndü. Hakemler: Oğuzhan Çakır, Esat Sancaktar, Mert Bulut Konyaspor: Deniz Ertaş, Boranijasevic, Uğurcan Yazğılı, Adil Demirbağ, Guilherme, Jevtovic (Tunahan Taşçı dk. 69), Pedrinho (Oğulcan Ülgün dk. 82), Melih İbrahimoğlu, Aleksic (Calusic dk. 82), Yusuf Erdoğan (Keyta dk. 88), Kramer (Umut Nayir dk. 82) Yedekler: Ahmet Daş, Yasir Subaşı, Prip, Abdurrahman Üresin, Bjorlo Teknik Direktör: Recep Uçar Gaziantep FK: Burak Bozan, Viana (Kodro dk. 86), Arda Kızıldağ, Anel Husic (Emre Taşdemir dk. 74), Deian Sorescu, Quentin Daubin (Boateng dk. 46), Badou Ndiaye, Christopher Lungoyi (Halil Dervişoğlu dk. 74), Kacper Kozlowski, Maxim (Ogün Özçicek dk. 74), David Okereke Yedekler: Dioudis, Ertuğrul Ersoy, Furkan Soyalp, Semih Güler, Ömürcan Artan Teknik Direktör: Selçuk İnan Gol: Kramer (dk. 66) (Konyaspor) Sarı kartlar: Guilherme, Aleksic, Kramer, Oğulcan Ülgün (Konyaspor), Daubin, Badou Ndiaye, Arda Kızıldağ, David Okereke (Gaziantep FK)
Muğla Trendyol Süper Lig: Bodrum FK: 2 - Fenerbahçe: 4 (Maç sonucu) Trendyol Süper Lig’in 29. haftasında Fenerbahçe, deplasmanda karşılaştığı Bodrum FK’yı 4-2 mağlup etti. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 54. dakikada ceza yayının gerisinde topu alan İrfan Can’ın uzak mesafeden şutunda meşin yuvarlak az farkla auta çıktı. 59. dakikada Fredy’nin ara pasına hareketlenen Okita’nın ceza yayından şutunda kaleci İrfan Can meşin yuvarlağın sahibi oldu. 65. dakikada Fredy’nin ara pasında Puşçaş savunma arkasına sarktı ve ceza sahası sol çaprazında kaleci İrfan Can ile karşı karşıya kaldı. Puşçaş’ın şutunda kaleci İrfan Can meşin yuvarlağı kurtardı. 85. dakikada sağ taraftan Üzeyir’in arka direğe ortasında Mohammed, kafayla pasını Fredy’ye aktardı. Fredy’nin altıpasın gerisinden bekletmeden şutunda meşin yuvarlak filelere gitti. 2-4 90+2. dakikada Fredy’nin sol taraftan doğrudan kaleyi düşünerek kullandığı köşe vuruşunda meşin yuvarlak yan direkten oyun alanına döndü. Hakemler: Atilla Karaoğlan, Çağlar Uyarcan, Süleyman Özay Bodrum FK: Rüzgar Mehmed Adıyaman, Üzeyir Ergün, Christophe Herelle, Ali Aytemur, Cenk Şen, Erkan Değişmez (Arlind Ajeti dk. 46), Pedro Brazao (Fredy dk. 46), Musah Mohammed, Ege Bilsel (Enis Bardhi dk. 46), Jonathan Okita (Taylan Antalyalı dk. 81), George Puşçaş (Taulant Seferi dk. 67) Yedekler: Baran Demir, Süleyman Özdamar, Ondrej Celustka, Gökdeniz Bayrakdar, Enes Öğrüce Teknik Direktör: Jose Morais Fenerbahçe: İrfan Can Eğribayat, Mert Müldür, Milan Skriniar, Yusuf Akçiçek, Oğuz Aydın, Sofyan Amrabat, Sebastian Szymanski (Dusan Tadic dk. 72), Filip Kostic (Alexander Djiku dk. 81), İrfan Can Kahveci (Mert Hakan Yandaş dk. 82), Anderson Talisca (Allan Saint-Maximin dk. 72), Youssef En-Nesyri (Edin Dzeko dk. 72) Yedekler: Dominik Livakovic, İsmail Yüksek, Bright Osayi-Samuel, Levent Mercan, Cenk Tosun Teknik Direktör: Jose Mourinho Goller: George Puşçaş (dk. 31 pen.), Fredy (dk. 85) (Bodrum FK), Milan Skriniar (dk. 5), Oğuz Aydın (dk. 32), Szymanski (dk. 36), Anderson Talisca (dk. 45 pen.) (Fenerbahçe) Sarı kartlar: Musah Mohammed, Jonathan Okita (Bodrum FK), Allan Saint-Maximin (Fenerbahçe)