POLİTİKA - 28 Mart 2025 Cuma 22:41

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Cumhuriyeti kurmakla övünen bir partinin genel başkanı çıkıyor resmen siyasi mandacılık talep ediyor"

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhuriyeti kurmakla övünen bir partinin genel başkanı çıkıyor resmen siyasi mandacılık talep ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı, Gazze soykırımındaki ikiyüzlü yayınları sebebiyle itibarını kaybetmiş bir yabancı medya kuruluşundan süklüm püklüm yardım diliyor. Ülkesini yabancılara şikayet ederken utanmıyor, yüzü kızarmıyor, ben partimi ve kendimi niye bu hale düşüyorum sorusunu sormak aklına dahi iyi gelmiyor. Mandacı deyince bize öfkeleniyorlar, bize saldırıyorlar. Sizin söylediklerinizin İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nden ne farkı var" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakırköy’de düzenlenen 9. Milli İrade İftar Programı’na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, "Rabbim bu mübarek ayda kendi rızası için edilen duaları yapılan ibadet ve hayırları kabul buyursun. Bu Ramazan’da Gazze başta olmak üzere gönül coğrafyamızda zulme uğrayan kardeşlerimize el uzattık. Yardımlarımızı artırmak suretiyle mazlum ve mağdurların yanında olmaya ihtimam gösterdik. Tüm gücümüzle, tüm kapasitemizle Gazze halkının yanındayız. İnşallah zulüm bitene 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin devleti kurulana kadar da Filistinlilerin her daim yanlarında olacağız. Şehit düşen Gazzeli kardeşlerimize Allah’tan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Ülkemizde birileri Türkiye’nin İslam aleminde ve dünyada neye tekabül ettiğini idrak edemiyor"

"Ülkemizde birileri Türkiye’nin İslam aleminde ve dünyada neye tekabül ettiğini halen idrak edemiyor. Bu çevreler kendi tarihlerini bilmedikleri, kendi atalarını tanımadıkları için Türkiye’nin tarihi ve kültürel derinliğinden de habersizler" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan "Mesela Suriye’deki devrime Türk milletinin niçin bu kadar sevindiğini, Suriyeli kardeşlerimizin zafer kutlamalarında neden Türk bayrağı açtığını, yeni Suriye hükümetinde niçin bu kadar Suriye’de eğitim görmüş bakan olduğunu bir türlü kavrayamıyorlar. Cahil diyerek, kitap okumuyor diyerek aşağıladıkları gençlerin bilgi, birikim, cesaret, vizyon ve donanım noktasında kendilerinden fersah fersah ileride olduğunu onlar da anlayacaklar. Ama bunu yapmaya cesaretleri yok. Ya cehaletlerinden dolayı ya da batıya duydukları platonik aşk gözlerini kör ettiği için maalesef gerçekleri göremiyorlar. Böyle devam ederlerse korkarım hiçbir zaman da göremeyecekler" ifadelerini kullandı.

"Türkiye olarak tüm imkanlarımızla yeni dönemin hazırlığı içindeyiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aşırı özgürlük, bireycilik, radikal demokrasi adına devleti ve toplumu zayıflatacak yönelimlerin siyasallaştırılması devri hızla son buluyor. Devleti zayıflatan popüler akımlar artık eskisi kadar rağbet görmüyor. Sadece Asya’da, Avrupa’da Amerika’da değil hemen her yerde devletler toplumu ve kamuyu güçlendirmek için yepyeni politikalar geliştiriyorlar. Ekonomiden ticarete, savunmadan nüfus oranına her alanda insanlık yeni mücadele dönemine kendini hazırlamaya çalışıyor. Türkiye olarak biz de tüm imkanlarımızla yeni dönemin hazırlığı içindeyiz. Yönetimde istikrarın kurumsallaştığı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişten, savunma sanayi alanında yaptığımız hamlelere, LGBT belası gibi aile kurumunu hedef alan sapkınlıklarla mücadele eden iç cephemizin güçlendirilmesi çabalarına, terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda atılan adımlardan, dış politikada kurduğumuz yeni denklemlere kadar çok geniş bir yelpazede bunun altyapısını oluşturuyoruz" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Cumhuriyeti kurmakla övünen bir partinin genel başkanı çıkıyor resmen siyasi mandacılık talep ediyor"

"Türkiye ne zaman kendisine biçilen konuma itiraz etse, kökü dışarıda bazı kirli odaklar tarafından hedefe konulmuştur" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye ne zaman ezber bozan adımlar atma cesareti gösterse, birileri hemen düğmeye basmış ülkemizin dikkatini dağıtmıştır. Cumhuriyet tarihinde buna defalarca şahit olduk. Sokak olayları ile bunu yaşadık. Sağ sol, alevi Sünni provokasyonları ile bunu yaşadık. Demokrasimize yönelik gayrimeşru girişimler ile bunu yaşadık. Terör örgütlerinin hain saldırıları ile bunu yaşadık. Bizi kendi içimize hapsetmek, kendi iç mesellerimiz ile meşgul etmek için her yolu denediler. Her yolu hala deniyorlar. Sivil siyaseti, demokrasi ve Türkiye’nin kazanımlarını hedef alan bu saldırılarda silah olarak hep belli kavramlar, belli cümleler kullanılmıştır. Hatırlayınız ‘Cumhuriyet tehdit altında’ dediler, ‘laiklik elden gidiyor’ dediler, ‘sivil darbe’ dediler, ‘hayat tarzımıza müdahale ediliyor’ dediler, ‘Türkiye batıdan uzaklaşıyor’ dediler. Daha burada saymaya kalksak sabahı bulacağımız bir sürü akıl, ahlak ve insaf dışı iddiaları dillendirerek hedeflerine ulaşmaya çalıştılar. Üzülerek söylüyorum çoğu zaman başarılı da oldular. Gerçekten çok ağır bedeller ödedik. Ekonomik ve siyasi bakımdan irtifa kaybettik. Pırıl pırıl gençlerimizi bu kalleş çarkın insafsız dişlilerine kurban verdik. İstanbul merkezli yolsuzluk ve terör soruşturması sonrasında yaşanan olayları bu fotoğraftan bağımsız değerlendiremeyiz. CHP genel başkanının yaptığı sorumsuz boykot çağrıları ile isim vererek yerli ve milli markaları tehdit etmesini yine bundan ayrı göremeyiz. 1 haftadır yolsuzluğu örtmek, hırsızlığı gizlemek, soygunu perdelemek, sahtekarlığı savunmak adına her şeyi yaptılar. Marjinal sol örgütleri öne sürmekten gençlerin arkasına saklanmaya, ecdat mirası camilerimize terbiyesizlik yapmaktan, güvenlik güçlerimize hakaret edilmesine kadar her türlü kepazelik sergilendi. Güya hak arama bahanesiyle demokrasi ile, hukuk ile, meşru hak arama yolları ile asla alakası olmayan çok tehlikeli bir provokasyona giriştiler. Ancak polisimizin soğukkanlı ve kararlı tutumu, milletimizin sağduyulu tavrı, zorbalığa maruz kalmalarına rağmen gençlerimizin sakin duruşu sayesinde tahrik siyaseti hedefine ulaşamadı."

"Bu zihniyet ne yaparsa yapsın biz inadına Türkiye diyeceğiz"

"Türkiye’yi yabancılara şikayet etmeye, Türkiye’yi alenen kötülemeye başladılar. 23 yıllık başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevim boyunca yüzlerce farklı ülkeden binlerce siyasi temsilci ile görüştüm. Bunların arasında pek çok muhalefet lideri de vardı. Bunlardan bir tanesinin bile bize kendi ülkesini şikayet ettiğini, kötülediğini, kendi ülkesine karşı bizden yardım istediğini görmedik, duymadık. Ama bizdeki muhalefet, uluslararası her platformda, kendilerine her mikrofon uzatıldığında bunu yapmaktan kaçınmadı" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önceki gün bizim de tahmin edemeyeceğimiz yeni bir eşik aşıldı. Son olarak batıya yalvaracak kadar kontrolü kaybettiklerini gördük. Öyle büyük bir akıl tutulmasıyla karşı karşıyayız ki, cumhuriyeti kurmakla övünen bir partinin genel başkanı çıkıyor resmen siyasi mandacılık talep ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı, Gazze soykırımındaki ikiyüzlü yayınları sebebiyle itibarını kaybetmiş bir yabancı medya kuruluşundan süklüm püklüm yardım diliyor. ‘Kendimizi terk edilmiş hissettik’ diyor yani ‘yolsuzluk yapanlara niye destek olmadınız’ demeye getiriyor. Ülkesini yabancılara şikayet ederken utanmıyor, yüzü kızarmıyor, ben partimi ve kendimi niye bu hale düşüyorum sorusunu sormak aklına dahi iyi gelmiyor. Mandacı deyince bize öfkeleniyorlar, bize saldırıyorlar. Sizin söylediklerinizin İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nden ne farkı var. 100 yıllık Cumhuriyet Halk Partisi’ni sırf yolsuzlukları savunmak adına böyle aciz bir duruma düşürmekten hiç mi hicap duymuyorsunuz. Sayın Özel’e bir kez daha kendini toparlamasını, yolsuzlukları aklamak için kendisini bu kadar yormamasını tavsiye ediyorum. Bu zihniyet ne yaparsa yapsın biz inadına Türkiye diyeceğiz. Tabii ki bu süreçte kamu düzeninin bozulmasına da göz yummayacağız. Yüzünü kapatan, polise saldıran, işinde gücündeki insanlarımıza tebelleş olan kim varsa emniyet birimlerimiz gerekli müdahalelerde bulunacaktır. Şunun da bilinmesini isterim kandırılmış, marjinal örgütlerin pençesine düşmüş dahi olsa bizim millet ve memleket düşmanlarına kaptıracağımız tek bir gencimiz olamaz. Onları da bir şekilde kazanmakla, onların da bir yolunu bulup iyiye, doğruya, ülkesinin ve milletinin safına katmakla mükellefiz. Sivil toplum kuruluşlarımızın yanı sıra ailelerimizin de bu çabalarımızda devlete destek olması gerekiyor. Ailelerimiz çocuklarını belediyeleri yağmalayan suç örgütlerinin sinsi planlarında kullandırmasınlar. Ana muhalefet partisini esir almış bir avuç belediye soyguncusunun, evlatlarının hayatını karartmasına, paçalarını kurtarmak için evlatlarını canlı kalkan olarak öne sürmesine ailelerimiz izin vermesinler" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri protokolünden ‘Regaip Kandili’ mesajları Kayseri protokolü, Regaip Kandili dolayısıyla mesaj yayımladı. Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, manevi iklimin başlangıcı olan üç aylar içindeki Regaip Kandili münasebetiyle bir mesaj yayımladı. Mesajında üç ayların özel bir manevi atmosfer olduğunu belirten Başkan Yalçın, "Üç ayların gölgesi üzerimize düştü. Bu ayların ilki olan Recep ayına girdik. Manevi atmosferi derinden hissedeceğimiz, en güzel şekilde değerlendirilmesi gereken kıymetli bir zaman dilimi olan bu aylar, kandilleri de içerisinde barındırıyor. Bunlardan ilki olan Regaip Kandilini 25 Aralık Perşembe gecesi idrak edeceğiz. Bununla birlikte yeni bir miladi yıla da az bir süre kaldı. Talas Belediyesi olarak 2026 yılında da hemşehrilerimize en iyi şekilde hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Bu vesile ile başta Talaslı hemşehrilerimiz olmak üzere bütün İslam âleminin kandili tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum. 2026 yılının başta Gazze olmak üzere tüm insanlık için barış ve huzur içerisinde geçmesini diliyorum" ifadelerine yer verdi. "Mübarek Üç Ayların manevi ikliminin ilk esintisi Regaip Kandilini idrak etmenin mutluluğunu yaşıyoruz" Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, Regaip Kandili dolayısıyla yazılı bir mesaj yayımladı. Başkan Yalçın mesajında, "Bereket ve maneviyat mevsimi olarak nitelendirdiğimiz Mübarek Üç Aylara girmiş bulunmaktayız. Allah’ın rahmetinin üzerimize manevi bir sağanak gibi yağdığı Mübarek Üç Ayların manevi ikliminin ilk esintisi Regaip Kandilini idrak etmenin mutluluğunu yaşıyoruz" dedi. Başkan Yalçın, mesajını şöyle sürdürdü: "Unutulmamalıdır ki bu aylar içinde rahmet, mağfiret ve bereket kapılarının ardına kadar açık olması inananlar adına önemli bir fırsattır. Regaip Kandili, Allah’ın insanlara lütuf ve inayetinin bol bol ihsan edildiği özel bir gecedir. Bu mübarek geceler, Müslümanların bir araya gelerek kenetlenmesine vesile olan, manevi duygularımızın zirveye ulaştığı, ilahi rahmet ve mağfirete mazhar olunan, huzur ve sürura kavuştuğumuz müstesna zaman dilimleridir. Bu önemli geceleri, kalplerimizi iman, ilim, hikmet ve hakikat nuruyla aydınlatabilmek için güzel bir fırsata dönüştürdüğümüz, birlik beraberlik ve kardeşlik duygularımızı artırdığımız ve doğruya, güzele, iyiye yönelebildiğimiz ölçüde hakkıyla eda edebiliriz. İslam dünyasının birliği ve beraberliğinin güçlenmesi dileğiyle, sanayicilerimizin, hemşerilerimizin, milletimizin ve İslam âleminin Regaip Kandilini tebrik ediyor, bu mübarek gecede edilecek duaların makbul olmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum." "Gönül dünyamızın hasat mevsimi başlıyor" Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, mübarek Üç Aylar’ın ilk müjdecisi olan Regaip Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajında; bu özel gecenin bireysel ve toplumsal hayatımızdaki manevi gücüne dikkat çekti. Başkan Gülsoy, Regaip Kandili’nin kalplerin arınması ve hayırlara yönelmesi için bir davet olduğunu vurguladı. Başkan Gülsoy, mesajında şu ifadelere yer verdi: "Gönül dünyamızın hasat mevsimi olan Üç Aylar’ın gölgesi üzerimize düşerken, bu mübarek iklimin ilk kapısı olan Regaip Kandili’ne erişmenin huzurunu yaşıyoruz. Regaip; arzu etmek, rağbet etmek, baki olana yönelmek demektir. Bu gece, fani dünyanın yorgunluğunu üzerimizden atıp Rabbimizin sonsuz rahmetine sığınmak için bizlere sunulan muazzam bir anahtardır. Gönül kapılarımızı bu anahtarla açmalı; kin, nefret ve hasetten arınarak sevgiyi, hoşgörüyü ve kardeşliği yeşertmeliyiz. Maneviyat ikliminin bu ilk günlerinde ekeceğimiz iyilik ve dua tohumları, Ramazan-ı Şerif’te bereketli bir hasada dönüşecektir. Bu gece, sadece kendimiz için değil; mazlum coğrafyalar, darda kalan gönüller ve vatanımızın bekası için ellerimizi semaya açmalıyız. Biliyoruz ki; dualar paylaşıldıkça birliğimiz güçlenir, gönüller birleştikçe rahmet sağanağı tüm dünyayı sarar. Bu mübarek gece, insani değerlerimizi hatırlamak ve vicdanlarımızı tazelemek için eşsiz bir fırsattır. Bu duygu ve düşüncelerle; tüm hemşehrilerimizin, üyelerimizin ve tüm İslam âleminin Regaip Kandili’ni ve mübarek Üç Aylarını tebrik ediyorum. Şehrimize, ülkemize ve tüm insanlığa huzur, barış ve selamet getirmesini niyaz ediyorum. Cenâb-ı Hak, ömrümüzü Ramazan, ahiretimizi bayram eylesin. Yapılan duaları kabul, Recep ve Şaban ayını hakkımızda mübarek kılsın."
Bursa Bursa-Mudanya yolunda bisikletli kazası: 1 kişi yaralandı Bursa’dan Mudanya’ya seyir halinde olan bir otomobilin bisikletliyle çarpışması sonucu bir kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre, kaza saat 15.20 sıralarında, D575 Bursa-Mudanya Yolu üzerinde meydana geldi. Göynüklü Kavşağı’na giriş yapmak isteyen 34 FS plakalı otomobil sağ şeritte ilerlediği sırada emniyet şeridinde bisikletiyle seyir halinde olan K.Y. isimli şahsa çarptı. Çarpmanın etkisiyle bisiklet sürücüsü 15 metre sürüklendi. Bbisikletin otomobilin altına girmesi sonucu arka tekerleklerinin kullanılamaz hale geldiği öğrenildi. Otomobil sürücüsü, ifadesinde bisikletlinin bir anda aracın önüne çıktığını, durumu fark eder etmez frene bastığını ancak kazanın önüne geçemediğini kaydetti. Kazanın ardından yaralı bisikletli, annesiyle telefonla irtibata geçerek durumu bildirdi. Olay yerine gelen anne, çocuğunu yaralı halde görünce sinir krizi geçirdi. Anne, kazaya karışan sürücüye saldırmak istediği sırada, bölgede bulunan jandarma ekipleri tarafından sakinleştirildi. Kazayı gören vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine 112 Acil Sağlık ekipleri, jandarma ve trafik polisleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan yaralı bisiklet sürücüsü, ambulansla Mudanya Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Jandarma ve trafik ekipleri, kazanın meydana geliş şeklinin belirlenmesi için olay yerinde inceleme yaptı.
Iğdır Iğdır FK - Aliağa FK maçının ardından Ziraat Türkiye Kupası B Grubu ilk hafta karşılaşmasında Iğdır FK ile Aliağa FK arasında oynanan mücadelenin ardından iki takımın teknik direktörleri basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Ziraat Türkiye Kupası B Grubu’nun ilk haftasında Iğdır FK, sahasında Aliağa FK ile 2-2 berabere kaldı. Maç sonrası basın toplantısında açıklamalarda bulunan Iğdır FK Teknik Direktör İbrahim Üzülmez, "Gruplara ilk defa kaldığımız, tarihimizde de ilk defa gruplara kaldığımız bir maçta iyi başlamak isterdik tabii. Karşımızda da genç, mücadele eden bir rakibimizin olduğunu biliyorduk ve oyunun başlarına başladığınız zaman iyi başladığımızı söyleyemeyiz. Biraz da hatalarımız oldu. Özellikle geçiş oyunlarında rakibimize pozisyon verdik ve arkasından yediğimiz bir gol var tabii ki. Ondan sonraki süreçte zaten Özder’in müthiş golü ile oyunu dengelediğimizi düşünüyorum. İkinci yarı biraz daha baskılı geçen bir mücadele oldu ve Rotariu’nun müthiş golü, Ahmet İlhan’ın müthiş golüyle maç 2-2 bitti. Tabii bizim öncelikli hedefimiz ligdir ama gruplarda da alabildiğimiz kadar puan alıp, gidebildiğimiz kadar yerlere gitmek istiyoruz. Ama tabii teknik adam olarak, İbrahim Üzülmez olarak bu camiayı hakikaten Süper Lig hedefinden uzaklaştırmamak için o hedefimize daha çok yoğunlaştığımızı düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu. Üzülmez: "Bu camiayı hedeflere ulaştırmak için mücadele edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın" Oynanan karşılaşmada genç futbolculara şans verdiklerini ifade eden Üzülmez, "Bir rotasyon içerisinde saha içine çıkmaya çalıştık, az süre alan oyuncularımıza fırsat vermeye çalıştık. Oyuncularımız da ellerinden gelen gayreti gösterdiler. Hatalar var mı, var tabii ki. Özellikle ortak dediğimiz ikinci topları kazanma konusunda biraz daha gerideyiz. O toplarda biraz daha agresif olmamız lazım, biraz daha net gitmemiz lazım. 2-1’den sonra girdiğimiz 2-3 tane net pozisyonumuz da var. Biz ligde de bu anlamda sıkıntılar yaşıyoruz. Sivas maçında da 1-1’den sonra 2-3 tane net değerlendiremediğimiz pozisyonlar var. Bugün de 2-1’den sonra üçüncüyü atsak maçı kopartabileceğimiz bir oyundu. Hem Mendes’in, hem Koita’nın, hem Özder’in yakaladığı pozisyonları bir şekilde değerlendirme ve sonuçlandırma konusunda da sıkıntılar yaşıyoruz. Arkasından rakibin de müthiş ortası, Ahmet İlhan’ın da müthiş golüyle maç berabere bitti. Gelişmeye daha çok devam edeceğiz, kendimizi daha çok geliştireceğiz. Şimdi tabii ki önümüzde çok önemli, pazar günü oynayacağımız bir maç var. O maça en iyi şekilde hazırlanacağız ve ondan sonra yapacağımız takviyelerle beraber bu camiayı inşallah hedeflere ulaştırmak için var gücümüzle mücadele edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın" ifadelerini kullandı. "İzmir’i en iyi şekilde temsil ettiğimizi düşünüyorum" Ziraat Türkiye Kupası’nda İzmir’i temsil eden tek takım olarak müsabakaya büyük bir gururla geldiklerini dile getiren Aliağa Teknik Direktörü Ramazan Altıntepe, "Bunun için de çok mutluyuz. Maça gelirsek de buraya gelirken dedik; güzel futbol, iyi mücadele, birlikte oynama. Sahada futbolcu kardeşlerim elinden geleni yaptılar. Buradan galip de gidebilirdik ama 1 puan da çok iyi. İyi futbol oynadığımızı düşünüyorum bugün. Güzel futbol oynadığımızı düşünüyorum. İzmir’i en iyi şekilde temsil ettiğimizi düşünüyorum" şeklinde konuştu.