SAĞLIK - 08 Kasım 2024 Cuma 13:39

Okul öncesi disleksi belirtilerine dikkat

A
A
A
Okul öncesi disleksi belirtilerine dikkat

Özgül öğrenme güçlüğü olarak da anılan disleksi, çocuğun akademik başarısını etkilerken sosyal ilişkilerde zorluklar yaşamasına neden olabiliyor. Disleksinin erken dönemde anlaşılması halinde olumsuz etkilerinin azaltılabileceğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Hale A. Kahyaoğlu Çakmakcı, okul öncesindeki dönemde çocuğun iyi gözlemlenmesi gerektiğini söyledi. Çakmakcı; konuşmada gecikme, konuşurken yakın hecelerle seslerin karıştırılması, yön-zaman kavramlarının karıştırılması ve baskın eli seçmede zorluk gibi sorunların mutlaka dikkate alınması gerektiğini vurguladı.


İstanbul Atlas Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Hale A. Kahyaoğlu Çakmakcı, disleksiye ilişkin değerlendirmede bulundu.



Okuma, yazma ve dil becerilerinde zorlanma yaşanır


Disleksinin nörogelişimsel öğrenme bozukluğu olduğunu belirten Kahyaoğlu Çakmakcı, “Diğer adıyla özgül öğrenme güçlüğü, seslerle harflerin arasındaki bağlantıyı işlemedeki güçlük nedeniyle ortaya çıkan bir öğrenme bozukluğudur. Disleksili bireylerde görme ve işitme ile ilgili organik patolojiler olmaksızın okuma, yazma ve dil becerilerinde zorlanma yaşanmaktadır” dedi.



20 kişilik sınıfta en az 1 çocukta disleksi görülüyor


Toplumda bilinenin aksine özgül öğrenme güçlüğüyle zeka (normal, üstün, sınır) arasında herhangi bir ilişki bulunamadığını vurgulayan Kahyaoğlu Çakmakcı, “Disleksi ülkemizde ortalama yüzde 5 ile yüzde 7 oranlarında görülmektedir. Yani ender olarak görülen bir bozukluk değildir. 20 kişilik bir sınıfta en az 1 kişide disleksi var demektir” şeklinde konuştu.



Dislekside belirtiler okula başlamayla netleşiyor


Disleksinin gelişimsel evrelere göre değişen belirtileri olduğunu ifade eden Kahyaoğlu Çakmakcı, “Ailelerin sık sık okumalar yapıp çocuklarındaki gelişimsel çizelgeleri takip etmeleri gerekmektedir. Disleksili çocuklar çok erken dönemde belirtiler göstermeye başlayabilirler ancak okula başlamalarıyla birlikte belirtiler netlik kazanır” dedi.



Okul öncesi dönemdeki belirtilere dikkat


Disleksinin okul öncesi dönemdeki belirtilerine dikkat çeken Kahyaoğlu Çakmakcı, “Okul öncesi dönemde konuşmada gecikme, konuşurken yakın hecelerle seslerin karıştırılması, yön-zaman kavramlarının karıştırılması ve baskın eli seçmede zorluk gibi sorunlar yaşayabilirler” uyarısında bulundu.



Okuma ve yazmada zorluklar ortaya çıkabiliyor


Okul dönemindeki belirtilerin okuma ve yazmada ortaya çıktığını kaydeden Kahyaoğlu Çakmakcı, “Okul döneminde çocukların geç, hatalı ve yavaş okuma; harfleri karıştırma, okuduğunu anlamada zorluk; geç, yavaş, ters, hatalı, aralıklı-çok bitişik yazma ve matematiksel işlemleri öğrenmede ve yapmada zorlukları vardır. Okul döneminde yabancı dili öğrenmede, okuduğu kitabı ya da hikayeyi özetlemede ve yeni kelimeler öğrenmede zorluk yaşarlar” diye konuştu.



Çevresel faktörler de etkili oluyor


Dislekside genetik faktörlerin yanı sıra çevresel faktörlerin de etkili olduğunu belirten Kahyaoğlu Çakmakcı şunları söyledi:


“Yapılan son çalışmalar, disleksinin genetik bir altyapısının olduğunu belirtse de çevresel faktörlerin de önemi yadsınamaz. Gebelikte sigara, alkol veya maddeye maruziyet, erken doğum, doğum sırasında oksijensiz kalma gibi faktörlerin yanı sıra malnütrisyon (yetersiz beslenme), ebeveynlerin olumsuz iletişim yöntemleri ve bilişsel becerileri olumsuz etkileyecek yaşam olayları risk faktörleri olarak sayılabilir.”



Okula devamda ve sosyal alanda güçlük yaşayabilirler


Disleksinin erken dönemde anlaşılması halinde olumsuz etkilerinin azaltılabileceğini belirten Kahyaoğlu Çakmakcı, “Disleksi çocuklarda uzun süre fark edilmezse, derslerinin açık ara gerisinde kalarak okula devam etmede güçlük yaşarlar. Bunların yanı sıra geride kaldığı için sosyal alanda da arkadaşları tarafından kabul görmede sorunlar başlar” dedi.



Çocuğa ve aileye multidisipliner yaklaşım önemli


Özgül öğrenme güçlüğünün özel bir çalışma ve özel bir uzmanlık gerektirdiğini vurgulayan Kahyaoğlu Çakmakcı, şu açıklamalarda bulundu:


“Özgül öğrenme güçlüğünü anlamaya yönelik gerekli psikolojik testler ve ölçümler yapılıp değerlendirildikten sonra aileye psikoeğitim verilirken çocuğa da özel eğitim yöntemleriyle programlar başlanılır. Yaşıtlarıyla aynı hızda okuyamadıkları ve öğrenemedikleri için ve yine daha fazla çaba sarf etmek durumunda oldukları için özgüven kaybı yaşamaya başlayabilirler. Dolayısıyla özgül öğrenme güçlüğü olan çocuklara hem psikolojik hem eğitsel hem de aileye yönelik multidisipliner bir yaklaşımla çalışılması önemlidir. Özgül öğrenme güçlüğüne eşlik eden sorunların olup olmadığının da belirlenmesi kritik önem taşır.”



Disleksiye başka sorunlar da eşlik edebilir


Disleksisi olan çocuk ya da yetişkin bireylerde depresyon, anksiyete bozuklukları, DEHB ve zeka sorunlarının eşlik edebileceği uyarısında bulunan Kahyaoğlu Çakmakcı, eşlik eden soruna göre uzmanların uygulayacakları müdahalelerin değişiklik gösterdiğini söyledi.



Aileler bu önerilere kulak vermeli


Disleksili çocuğa ailenin yaklaşımının önemli olduğunu vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Hale A. Kahyaoğlu Çakmakcı, ebeveynlere şu tavsiyelerde bulundu:


“Aileler çocuklarına güvende, huzurlu ve her koşulda kabul göreceklerini hissettirmeli.


Aileler bu süreçte çok sabırlı olmalı ve çocuktan kendi gidiş hızından fazlasını beklememelidir. Disleksili bireylerin normal bireylere göre en ufak bir öğrenme deneyimi bile çok zorlayıcı ve zaman alıcı olabilir. ‘Nasıl bu kadar basit bir şey için bile bu kadar çok düşünürsün’ gibi cümleler çocuğun özgüvenini ve durumun üstesinden gelme gücünü olumsuz etkileyecektir.


Aileler çocuğu başkasıyla kıyaslamamalı ve baskı altında hissettirmemelidir. ‘Hala ödevlerini bitiremedin mi? Bak arkadaşların çoktan hepsini bitirdi, yine yapamadın, beceremedin’ şeklindeki ifadelerden kaçınılmalıdır.


Aileler öğretmenlerle iş birliği yaparak çocuğun gösterdiği olumlu gelişmeleri bolca dillendirmeli ve takdir etmelidir.


Aileler olumlu örneklerle modellemeler yapabilir. Yani daha önce benzer sorunları yaşayıp üstesinden gelen kişilerin biyografilerini okuyup çocuklarıyla bu örnekler üzerinden konuşabilir.


Bunların yanı sıra çok çaba gösterip çok çabalayan ailelere ‘yetersizlik’ duyguları, hayal kırıklıkları, korku ve endişeleri ile başa çıkmayı öğrenmek için bir uzmana danışmalarını öneririm.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın BŞB Sultanhisar’da 15 bin adet fide dağıttı Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından ata tohumlarından elde edilen kışlık sebze fideleri, Sultanhisar’da da vatandaşlara dağıtıldı. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun talimatıyla Aydın’ın tüm ilçelerinde ata tohumları toprakla buluşturuluyor. Tarımsal kalkınmaya öncülük eden projelerle tüm Türkiye’ye örnek olan Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin seralarında yetiştirilen kışlık sebzelerinden üretilen lahana, karnabahar, marul ve brokoli fideleri Nazilli’de de dağıtıldı. Yerel tohumların kaybolmasının önüne geçip gelecek nesillere aktarabilmek için 10 yıl önce başlatılan ‘Ata Tohumları’ projesinden elde edilen fideler vatandaşlar ile buluşturulmaya devam ediyor. Onlarca farklı sebze ve meyvenin farklı varyantından elde edilen fideler, her yıl olduğu gibi bu yıl da vatandaşlara ücretsiz olarak dağıtıldı. Sultanhisar merkezde dağıtımı yapılan fidelere vatandaşlar yoğun talep gösterirken, vatandaşlar fidelerini Başkan Osman Yıldırımkaya’nın elinden aldı. Sultanhisar Belediye Başkan Yardımcısı Okan Yalçınkaya başta olmak üzere Aydın BŞB Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Abdurrahman Arslan, Aydın BŞB Genel Sekreter Yrd. Vicdan Çetal ve Zafer Uçar da Başkan Yıldıırmkaya’ya fidan dağıtımında eşlik etti. “Lahana, karnabahar, marul ve brokoli fidelerinin dağıtımı gerçekleştirdik” Aydın BŞB Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’na bağlı ziraat mühendislerinin kontrolünde yapılan sebze yetiştiriciliğinden elde edilen fidelerin vatandaşlarla buluşturulduğunu ifade eden Sultanhisar Belediye Başkanı Osman Yıldırımkaya, “Aydın Büyükşehir Belediyemizin seralarında ata tohumlarından üretilen sebze fidelerini vatandaşlarımıza dağıttık. İlçemizde bugün 15 bin adet lahana, karnabahar, marul ve brokoli fidelerinin dağıtımı gerçekleştirdik. Bugün mübarek ve güzel bir gün. Hem yazlık hem kışlık ata tohumlarımızı Özlem Başkanımızın desteği ile dağıtıyoruz. Artık her şey sunileşti. Ata tohumlarımızı arıyoruz. Bizim tohumlarımızın genleri ile oynanamadığı için çok iyi bir şey yaptığımıza inanıyorum. Emeği geçen başta Özlem Başkanımız olmak üzere tarımsa üretim birimine teşekkür ediyoruz. İsrail’den alınan tohumlardan bir daha üretim olmuyor. Ama Türk Ata Tohumlarımızdan sürekli üretim yapabiliyoruz. Araması, lezzeti, kalitesi ve kokusu ile atat tohumlarımız çok güzel. Sahip çıkmalıyız” dedi. Yerli tohumlardan üretilen kışlık sebze fidelerini alan vatandaşlar da hem Özlem Çerçioğlu’na hem de Başkan Yıldırımkaya’ya teşekkür ettiler.
Hakkari Yeni Köprü Tüneli açılmaya gün sayıyor Yüksekova ile Hakkari-Van arasında yapımı süren Yeni Köprü tünellerinin birinci tüpünde asfaltlama çalışmaları başlatılırken, yıl sonuna kadar bitirilmesi hedefleniyor. Van-Hakkari yol projesinin önemli ayağı olan Yeni Köprü Tüneli’nde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Çift tüpten oluşan tünel ve 3 viyadükle yolun kısalması ve güvenlikli yolculuğun sağlanması hedeflenen Yeni Köprü’de, 5 yıldır yapımı devam eden tünelin birinci tüpünde asfaltlama çalışmasında sona gelindi. Her iki tüpte asfaltlama çalışmasının tamamlanmasıyla birlikte tünelin hizmete girmesi planlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tünellerin açılışına beklediklerini belirten Yüksekova Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Özdemir, “Bizim için çok önem taşıyan bir projedir. Yüksekova-Van arasında yer alan Yeni Köprü tünelleri hemen hemen bitme aşamasına geldi. Şu an 2. tüpün çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Tünelde mekanik, elektronik gibi çalışmalar yapılıyor. İnşallah sene sonu 2 tüpü Allah’ın iziyle kullanacağız. Bu şekilde 2 tüp bitmiş olup hizmet verecek. Bizde heyecanla bekliyoruz, inşallah Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da bu açılışa teşrif edecek. Zaten coğrafi yapısıyla sürekli heyelanlı bir bölgedir. İnşallah tünellerin açılmasıyla yılların sorun, sıkıntıları bitecek. Çünkü orada çok ciddi kazalar meydana geliyordu. Karayollarının titiz çalışmasıyla bölge rahat bir nefes alacak. Karayolları Bölge Müdürümüz Demirhan Erol büyük emekler sarf etti. Bölge için girişimlerini hiç eksik etmeyen Valimiz Ali Çelik’e de ayrıca teşekkür ediyoruz. Artık sonuna yaklaşıyoruz, inşallah kısa sürede geçişlere başlanılacak” dedi.
İstanbul Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun: "Türkiye küresel alanda bir adalet ve hakikat mücadelesi veriyor" Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Türkiye küresel alanda bir adalet ve hakikat mücadelesi veriyor. Türkiye bugün temel düsturu adalet ve hakikat; temel hedefi ise herkes için barış ve istikrar olan bir ülke olarak dünyadaki sistemsel buhranda bir pusula gibi çalışıyor" dedi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen TRT World Forum’da konuştu. Türkiye’nin bugün küresel alanda iki önemli mücadele verdiğini söyleyen Altun, "Bunlardan biri, adalet mücadelesidir. İkincisi de ise, hakikat mücadelesi. Her iki mücadelenin bayraktarlığını da liderliğini de yürüten, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Sayın Cumhurbaşkanımızın siyasi biyografisi, her şeyden önce onun adalet mücadelesinin bir remzidir.Cumhurbaşkanımız siyasete atıldığı ilk günden itibaren öncelikle ülkemizde cereyan eden adaletsizlikleri, hak ihlallerini ve yine bunlarla paralel bir şekilde ilerleyen sosyo-ekonomik sorunları ortadan kaldırmak için mücadele etti. Kendisinin söylem ve siyasi teklifleri milletimizin teveccühüne mazhar olduktan ve iktidara geldikten sonra Cumhurbaşkanımız, söz konusu adaletsizlikleri ve sorunları ortadan kaldırmak için yoğun bir çaba sarfetti. Bu çabalar neticesinde demokrasimiz vesayetten temizlendi. Kamusal alandaki insan hakları ihlalleri giderildi. Eğitimde fırsat eşitliğinin önündeki engeller ortadan kaldırıldı. Ekonomi ve dış politikadaki bağımlılık zincirleri kırıldı .Atılan cesur adımlarla ülkemizin, vatandaşlarımızın maruz kaldığı adaletsizlikler, hak ihlalleri ve zulümler tarihin kara sayfalarına gömüldü" dedi. Türkiye’nin bu kez küresel alanda bir adalet ve hakikat mücadelesi verdiğini söyleyen Altun, "Bakınız, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana İsrail, bütün dünyanın gözleri önünde Filistin halkına soykırım uyguluyor. Ve bu soykırım karşısında Batılı hükümetler ve ana akım Batı medyası ne yazık ki kafasını kuma gömmüş vaziyette. İsrail’i durdurmaya çalışmak yerine onu cesaretlendirmeye çalışıyorlar. Onu haklı çıkarmak için bahaneler uyduruyor.Bugün İsrail soykırım makinesi ve onun suç ortakları bu cürümlerini işlerlerken sayın Cumhurbaşkanımız bütün benliğiyle uluslararası platformlarda, dünya liderleriyle yaptığı görüşmelerde en açık ve net bir şekilde bu katliamı, bu soykırımı sonlandırmak, mazlumların yaralarının sarılmasına yardım etmek için uğraşıyor. Batılı liderlerin yüzüne canlı yayında ’kusura bakmayın bizim sizin gibi arkamızda soykırım gibi bir tarihsel utanç yok’ diyor. BM kürsüsünden ’Dünya 5’ten büyüktür’ diye haykırıyor ve ’Daha adil bir dünya mümkündür’ çağrıları yapıyor. Türkiye bugün temel düsturu adalet ve hakikat; temel hedefi ise herkes için barış ve istikrar olan bir ülke olarak dünyadaki sistemsel buhranda bir pusula gibi çalışıyor" dedi. "Türkiye olarak, günümüzün zorluklarını karşılamada her zamankinden daha özgüvenliyiz" Yaşanılan çağın hiç kuşkusuz bir iletişim çağı; hatta bir dijital çağ olduğunu belirten Altun, "Gerçek iletişimin, toplumlararası etkileşimin artmasını beklediğimiz çağımız, ne yazık ki, aynı zamanda yalanın ve dezenformasyonun çağı haline gelmiştir. Bu çağda küresel güç ilişkilerindeki adaletsizlik, küresel medya sektöründe de hatta kendisini gösteriyor yeniden üretilmektedir. Sayın Cumhurbaşkanım, daha adil bir dünya inşa etme vizyonunuz doğrultusunda, bizler de adil bir küresel medya ve iletişim ekosistemi için mücadele ediyoruz. Türkiye olarak, günümüzün zorluklarını karşılamada her zamankinden daha özgüvenliyiz. Halkımızın dinamizmi sayesinde, yeni teknolojik gelişmelere ve ortaya çıkan sorunlara getirilen yenilikçi çözümlere hızla uyum sağlıyoruz. Yapay zeka, insansız hava araçları ve uzay araştırmaları, teknolojileri, çalışmaları gibi alanlarda ciddi kamu ve özel yatırımlarla desteklenen ulusal teknoloji girişimlerimiz, iletişim alanında da kendini gösteriyor. Öte yandan medya okuryazarlığını geliştirme ve sosyal medyada dezenformasyonu önleme girişimlerine ciddi yatırımlar yapmaya devam ediyoruz. Gerek ulusal alanda gerek uluslararası alanda bir yandan sahadan gerçek haber ve bilgi üretimini teşvik ediyor, öte yandan dezenformasyon ve kara propaganda faaliyetlerine karşı sistematik mücadele yürütüyoruz. Biz şuna inanıyoruz, daha adil, daha müreffeh, daha demokratik bir uluslararası sistem ancak daha sıhhatli bir iletişim ekosisteminin inşasıyla mümkündür. Büyük kırılmaların eşiğindeki dünyamızda, krizleri ve dönüşümü yönetmek, kapsamlı bir politik vizyona, dirayetli ve kararlı bir siyasal liderliğe ihtiyaç duymaktadır" diye konuştu.
İstanbul Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun gençlerle bir arada Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, gençlerle bir araya gelmeye devam ediyor. Hacı Ayşe Ateş Anadolu Lisesi öğrencileri ile hayata dair keyifli bir sohbet gerçekleştiren Başkan Dursun; ilçede yapılacak olan çalışmalar için de gençlerin fikrini aldı. Genç nüfusun yoğun olduğu ilçelerden biri olan Sultangazi’de gençleri önemseyen, onların fikirlerine değer veren bir anlayışla hareket eden Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, her fırsatta gençlerle bir araya geliyor. Bu kez Hacı Ayşe Ateş Anadolu Lisesi öğrencilerini ağırlayan Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, Dijital İletişim Merkezi’nde gençlerle keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. Başkan Dursun; ilçede yapılacak olan çalışmalar için gençlerin fikirlerinin çok önemli olduğunu belirtti. Sadece şehre dair değil, hayata dair birçok paylaşıldığı programdan gençler de büyük keyif aldı. “Gençler bizim her şeyimiz” Belediye olarak gençlere değer verdiklerini, gençler odaklı projeleri hayata geçirdiklerini belirten Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun; “Gençlik buluşmaları benim için çok kıymetli. Burada bir Başkan olarak değil; bir büyüğünüz, bir abiniz, bir arkadaşınız olarak bulunuyorum. Keyifli sohbetlerimiz sayesinde ben de her defasında sizlerden yeni şeyler öğreniyorum. Birbirimizden öğrenecek çok şeyimiz var. Sizin fikriniz bizler için çok değerli. Şehrimizi ileri taşımak istiyorsak, beraber hareket etmeli, yapılacak çalışmaları da bu doğrultuda gerçekleştirmeliyiz. Sizler bizim geleceğimizsiniz” diye konuştu.