GÜNDEM - 27 Şubat 2025 Perşembe 18:03

Oğuz Murat Aci'nin ölüm yıl dönümü mevlidinde acı tesadüf

A
A
A
00:00
00:00
HD

Eyüpsultan’da 1 Mart 2024’te yaşanan feci kazada hayatını kaybeden Oğuz Murat Aci’nin ölüm yıl dönümü sebebiyle ailesi Mevlid-i Şerif okuttu. Mevlide geçtiğimiz günlerde benzer bir olayla yaşamını yitiren Gürcan Koçak’ın babası Soner Koçak da katılırken, duayı yapan hocanın Gürcan Koçak’ın da sünnet duasını yaptığı ortaya çıkınca iki baba duygusal anlar yaşadı.

İstanbul Eyüpsultan’da 1 Mart 2024’te Op. Dr. Bülent Cihantimur ve Eylem Tok’un oğlu 17 yaşındaki T.C.’nin yaptığı iddia edilen kaza sonrası vefat eden 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci’nin ölüm yıl dönümü dolayısıyla ailesi Mevlid-i Şerif okuttu. Ailenin Sarıyer’deki evindeki mevlide akrabaları ve komşuları, Oğuz Murat Aci’nin arkadaşları ile geçtiğimiz günlerde benzer bir olayda oğlunu kaybeden Soner Koçak da katıldı. Merhum Aci için dualar edilirken kazanın yıl dönümü öncesi anne Pervin Aci ve baba Özer Aci yaşadıklarını anlattı. Acılı aile, vefat eden Muhammed Gürcan Koçak için duydukları üzüntüyü de dile getirdi. Öte yandan duayı yapan hocanın Muhammed Gürcan Koçak’ın sünnet duasını yapan hoca olduğunun anlaşılması iki babaya duygusal anlar yaşattı.

"Bir senedir bekledim, artık gelmeyecek, inandım"

Oğlunun vefatının ardından geçen sürede yaşadıklarını anlatan anne Pervin Aci, "Her günkü gibi aynı, sanki bugün gitmiş oğlum, bugün de mevlidi var. Bir senedir bekledim, gelmedi, artık gelmeyecek, buna inandım. Bugünü biliyorum yalnızca, hele martla ağustos arasını hiç bilmiyorum, nereye gitmişim, ne yapmışım, hiç hatırlamıyorum. İlk yakalandıklarında bir azcık, daha sonra mahkemeye çıktıklarında bir uyandım onu biliyorum. Tutuklandılar ya orada da dursalar benim için önemli değil, gün yüzü görmesinler. Gürcan Koçak olayında aynı ilk günü yaşadım, ben gidemedim, dayanamıyorum, eşim hemen koştu, iyi ki gitmiş. Belki o çocuk kurtulabilirdi, nasıl olduğunu bilmiyorum ama kaçmamaları lazım. Nasıl bir cani, vicdan, nasıl kaçmış onu da merak ediyorum, yakalanacaklar. Çocuğumu çok özledim. Çok büyük bir yara açtı, evladım, dağım, her şeyim gitti. Önceden gelseydi dayısı, amcası olurdu hiç mi bunların akrabaları yok? Gelselerdi başımın üstünde yerleri vardı, şimdi asla istemiyorum. Çok zor günler geçiriyorum. Ateş hiç bitmiyor, dinmiyor, yaram hiç kabuk bağlamadı, gittikçe açılıyor, özlem çoğalıyor. Hele zamanı geldi, o gün ne yapacağım, bilmiyorum. O gün Allah inşallah bana da bir sabır verir" dedi.

"İlk günkü gibi acımız taze"

Evlat acısının geçmediğini ve Soner Koçak’ın hislerini anladığını ifade eden Baba Özer Aci, "İlk günkü gibi acımız taze, yaramız iyileşmedi, yangın sönmeyecek. Buna alışmaya çalışıyoruz. Hiç kimse bu tecrübeyi yaşamasın, anneler, babalar ağlamasın. Oğlum orada rahat uyusun, ruhu için Kur’an okutuyoruz. Örf, adet ne gerekiyorsa yapmaya çalışıyoruz, yapacağız da yeter ki ruhu rahat etsin, mücadeleye devam edeceğim. Gürcan Koçak, Allah rahmet etsin. Babasının yerine bir an kendimi koydum, 1 yıl önce yaşananlar film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Yanında olmayı istedim, bir refleksle kalktım gittim, bugün o da burada, kader arkadaşı olduk. Aynı kaderi paylaşmak, başa gelince yaşanıyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Keşke ölmeseydi aynı kaderi yaşamasaydı, olayda o kadar benzerlik var ki. Mekanları cennet, ruhları şaad oldun. Şu an burada olanlar gerek akraba gerek komşu, dost bildiklerimiz, oğlumun arkadaşları, onu sevenler hep buradalar. Şimdi Soner Koçak’tan ancak ben anlarım, o da inşallah yakında iyi bir haber alır, yüreğine bir nebze su serpilir. Bu çok büyük bir tesadüf, bu şekil karşılaşmak, tanışmak, oğlunun da sünnet mevlidini okuyan hoca ile benim tanıdığım hocanın ortak olması. Ne acı bir olay ki aynı hoca" dedi.

"Oğlumun sünnet mevlidini okumuştu, tesadüfler git gide artıyor"

Destek olmak amacıyla geldiğini ve acı bir tesadüfle karşılaştığını söyleyen baba Soner Koçak, "Acısı acımdır, keşke kaza sebebiyle değil de başka sebeplerden tanışsaydık. Kaza, kader arkadaşı olduk, işin garip noktası bugün ben mevlit için geldim, mevlit okumaya gelen hoca da benim oğlumun sünnet mevlidini okumuştu, tesadüfler git gide artıyor. Hocamı görünce birden bire şaşırdım çünkü semtimiz ayrı olduğu için yaklaşık 15-20 senedir görmüyordum. Bizzat sordum, ‘Şurada görev yaptınız mı?’ diye ailemi saymaya başladı. Özer Bey’in tekrar tekrar başı sağ olsun bizde henüz bir gelişme yok. Ben eve sığamıyorum şu an tam 4 ay vardı düğününe, nereye baksam bir anısı. Her gün odasını açıyordum, orada mı diye bakıyordum. Sırtı açık mı diye üstünü örtüyordum, şimdi arıyorum, bulamıyorum. Epeydir görmüyordum acaba dedim, bizzat sordum, burukluk olmaz mı, sormadan önce de kesin o dedim. Gözlerinden ameliyat olmuş onun için beni tanıyamadı, yaklaşınca o da beni tanıdı. Acı bir tesadüf keşke hep tatlı tesadüfler olsaydı" dedi.

Hasibe Karadağ - Emre Baba

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum 7. Akıl ve Zekâ Oyunları "Yakutiye İlçe Turnuvası" coşkuyla gerçekleştirildi Türkiye Akıl ve Zeka Oyunları Federasyonu (TAZOF) ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan protokol kapsamında, Yakutiye İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen 7. Akıl ve Zekâ Oyunları İlçe Turnuvası, Hamidiye Kız Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin ev sahipliğinde büyük bir heyecanla gerçekleştirildi. Öğrencilerin zihinsel becerilerini geliştirmeyi amaçlayan turnuva, ilkokul ve ortaokul düzeyinde geniş bir katılımla tamamlandı. Turnuvaya Yakutiye İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdurrahman Gazioğlu, Şube Müdürleri Fatih Demir ve Sinan Halis, okul yöneticileri, öğretmenler, öğrenciler ve çok sayıda veli katıldı. Katılımcılar, organizasyon boyunca öğrencilerin gösterdiği performanslara büyük ilgi gösterdi. Turnuva kapsamında ilkokul ve ortaokul kategorilerinde 135 öğrenci zekâ oyunları alanında yeteneklerini sergiledi. Yarışmalarda öğrenciler, dikkat, strateji, mantık yürütme ve problem çözme gibi becerilerini ortaya koyarak hem jüriyi hem de izleyicileri etkiledi. Öğrencilerin oyunlara olan ilgisi ve sergiledikleri başarı, etkinliğin ne kadar faydalı ve etkili olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Açılış konuşmasında söz alan İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdurrahman Gazioğlu, bu tür etkinliklerin çocukların bireysel ve sosyal gelişimlerine büyük katkı sağladığını vurguladı. Gazioğlu, "Çocuklarımızın düşünen, üreten ve karşılaştıkları problemler karşısında çözümler bulabilen bireyler olarak yetişmesi; bireysel ve grup oyunlarıyla yeteneklerinin geliştirilmesi, sosyal gelişimlerinin desteklenmesi, kendilerini ifade edebilecek ortamların sunulması ve öğrenciler arasında dostluk bağlarının güçlendirilmesi adına bu tür etkinlikleri çok önemsiyoruz. Bugünkü turnuva, öğrencilerimizin zekâ oyunlarıyla hem eğlendiği hem de öğrendiği anlamlı bir platform oldu. Emeği geçen tüm öğretmen ve öğrencilerimizi tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. Etkinlik sonunda, ev sahipliği yapan Hamidiye Kız Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi yönetimine katkılarından dolayı teşekkür edildi. Turnuva, öğrencilerin oyunlar aracılığıyla kaynaştığı, iş birliği ve rekabeti aynı anda deneyimlediği, eğitici ve keyifli bir atmosferde tamamlandı.
Konya Konya Teknokent, Türkiye’nin uluslararasılaşmasına katkı sağlamayı hedefliyor Selçuk Üniversitesi (SÜ) Teknoloji Geliştirme Bölgesi Şirketi Konya Teknokent, Türkiye’nin uluslararasılaşmasına katkı sağlamayı hedefliyor. Konya Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Acarer, 21. Tarım, Tarımsal Mekanizasyon ve Tarla Teknolojileri Fuarı’nda yaptığı açıklamada Konya Teknokent bünyesinde gerçekleştirilen çalışmaları katılımcılarla paylaştıklarını söyledi. Konya Teknokent olarak üniversite - sanayi iş birliğini geliştirmek ve teknoloji bölgeleri içerisinde faaliyet göstermek isteyen firmalara fiziki ve diğer imkanları sunma hedefiyle çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade eden Acarer; yazılım, makine imalat ve sağlık alanında faaliyet gösteren 210’un üzerinde firmaya hizmet verdiklerini anlattı. Acarer, "Firmalarımızı üniversitelerle uygun projeler çerçevesinde eşleştirmeye çalışıyoruz. 2024 yılı içerisinde yaklaşık 300 akademisyenimizi sanayi iş birliği çalışmaları dahilinde önemli projelerde görevlendirdik" diye konuştu. Yüksek katma değere sahip teknolojik ürünlerle hem ülke hem de insanlığa faydalı olma gayretinde olduklarını dile getiren Acarer, "Amacımız yüksek nitelikli katma değerli ürünler ortaya çıkarmak. Projelerle hem ülkemizi hem akademisyenlerimizi hem de sanayicimizi daha ileriye taşımayı istiyoruz. Yapmış olduğumuz çalışmalarda ülkemize değer katmakla birlikte uluslararasılaşma konusunda da gayret içerisindeyiz" dedi.