GÜNDEM - 25 Şubat 2025 Salı 14:53

Aynı acıyı yaşayan 2 baba seslendi: "İnsansa lütfen adalete teslim olsun"

A
A
A

Eyüpsultan'da arızalanan UTV aracıyla emniyet şeridinde duran 25 yaşındaki Muhammed Gürcan Koçak iddiaya göre bir aracın çarpması sonucu hayatını kaybederken kaçan sürücü henüz yakalanamadı.

Olay akıllara Oğuz Murat Aci'nin vefat ettiği kazayı getirirken acılı iki baba bir araya geldi. Baba Soner Koçak, "Oğlumu ellerimle toprağa koydum ama hala gözüm arıyor. Çarpan kişi insansa lütfen, adalete teslim olsun. Özer Bey'e acısını tazelettim, çok büyük benzerlik var, Allah razı olsun ki yalnız bırakmadı" derken Özer Aci, "Yaşadıklarımı sil baştan yaşadım, 1 yıl sonra aynı acı, Soner kardeşimin ne yaşadığını çok iyi biliyorum. Ancak bu kadar benzerlik, tesadüf olur" dedi.

İstanbul Eyüpsultan'da 22 Şubat saat 02.00 sıralarında iddiaya göre Kemerburgaz yolunda 25 yaşındaki Muhammed Gürcan Koçak arızalanan UTV aracını emniyet şeridinde durdururken kimliği henüz belirlenemeyen hafif ticari araç sürücüsü çarparak olay yerinden kaçtı, genç adam ise hayatını kaybetti. Olay akıllara 1 Mart 2024'te Eyüpsultan Kemerburgaz'da arızalanan ATV'sini emniyet şeridine çeken 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci'nin ölümüne ve 5 kişinin yaralanmasına neden olduğu iddia edilen Op. Dr. Bülent Cihantimur ve Eylem Tok'un oğlu 17 yaşındaki T.C. ve annesinin kaçışını getirdi. Oğlunu kaybettiği kazanın yıl dönümüne günler kala baba Özer Aci aynı acıyla sarsılan baba Soner Koçak ile Sarıyer'deki evinde bir araya geldi. Aynı acıda buluşan iki baba birbirine destek olurken sürücünün teslim olması için çağrıda bulundu. Öte yandan evlilik planları yapan Koçak'ın 22 Haziran'da düğün yapmayı planlandığı alanın görüntüleri ve evi için alınan, ailesinin evinde bulunan beyaz eşyalar yüreklere dokundu.

"Ellerimle toprağa koydum ama hala onu arıyor"

1998'de kızını trafik kazasında kaybetmesinin ardından onu hiç göremeyen oğlunun vefat ettiğini öğrendiği o anı anlatan baba Soner Koçak, yaşananlara hala inanamadığını söyledi. Koçak, geride bir çocuğunun kaldığını söyleyerek, "Saat 03.00 gibi oğlumun kuzenlerinden kapıya geldi, ‘Ufak bir kaza geçirmişler, hastanedeler' diye haber geldi. Hastaneye gittiğimizde sağa sola bakıyorum, ‘Nerede oğlum, bir göreyim' derken kuzeni, koluma girdi, ‘Dayı dışarı çıkalım, bir hava alalım' dedi, acı haberi orada verdi, dünyam yıkıldı. Hala inanamıyorum, hala ‘Oğlum gelecek mi?', bir ümit bekliyorum. Oğlumu ellerimle toprağa koydum ama hala gözüm sağda solda onu arıyor. 1998 senesinde ailecek kaza geçirmiştik, biz yaralı olarak kurtulduk. Beyin ödeminden kızımı kaybettim. Kendime diye ayırdığım yerimi ciğerime, oğluma verdim. Şu an o mezarlıkta oğlum, kızım, annem, babam yatıyor. Rahmetli oğlum, rahmetli kızımı hiç tanımaz. Kızım öldükten 1,5 sene sonra oğlum dünyaya geldi. Herkese hatırlı, gönüllüydü, hiç kimseyi kırmaz, hakaret etmez, öyle efendi bir insandı. Sürücünün kaçmasına katil diyeceğim, başka bir şey bulamıyorum çünkü benim nezdimde o bir katil. Neden katil; acaba dursaydı, yardımcı olmak isteseydi, ambulans çağırsaydı ya da kendi imkanlarıyla götürmeye çalışsaydı. Allah için derdim ki; insanmış, insanlığını yapmaya çalışmış. Bu kadar saatler geçmiş, hala bir haber yok, hala bir iz yok, kim olduğu belli değil. Bir hayvanı incittiğimiz zaman dururuz, bakarız, acaba hayvana bir şey oldu mu diye" şeklinde konuştu.

"Özer Bey'e acısını tazelettim, beni yalnız bırakmadı"

Benzer bir şekilde oğlunu kaybeden Özer Aci ile bir araya gelmelerine yönelik konuşan baba Koçak, "Özer Bey, benim ağabeyim, tam bir sene olmuş, bugüne kadar şahsen tanışmamıştık, basından öğreniyor, bana hemen ulaşıyor. Benden izin isteyip yanıma geldi, hala yanımda. Ben Özer Bey'e acısını tazelettim çünkü çok büyük benzerliği var. Allah razı olsun ki beni yalnız bırakmadı, yanıma geldi. Şu saate kadar yüreğime bir damla su serecek bir haber yok eğer insansa birazcık içinde insan sevgisi varsa lütfen adalete teslim olsun. İtiraf etsin, ‘Ben yaptım' desin, bana yeter. Olayın olduğu tarih 22 Şubat oğlumun düğünü Haziran'ın 22'si, her şeyini aldım. Bütün hazırlıklar yapıldı, yeri tutuldu sadece 4 aylık süreç vardı, o süreci bekliyorduk. Gelinimiz devamlı gelip gidiyor, akşamları burada, perişan durumda çünkü onun için de bir ümitti. Mutlu olmak, bir yuva kurmak için hayaller kuruyorlardı. Bir yetkili de istiyorum ki şu yüreğime bir su serpsin, bir damla su serpsin bana yeter. ‘Bulduk, şu araba, şu şahıs' desin, başka bir şey istemiyorum. Herkese şüpheli gözüyle bakıyorum, acaba, acaba, acabalar bitmiyor" diye konuştu.

"Olaylar aynı, Soner kardeşimin ne yaşadığını çok iyi biliyorum"

Oğlunun vefat ettiği kazanın neredeyse yıl dönümünde yaşanan olayın ardından ailenin yanında olmak istediğini söyleyen Oğuz Murat Aci'nin babası Özer Aci, "1 yıl sonra aynı acıyı aynı yaşlarda, aynı gece; cumayı cumartesiye bağlayan gece, aynı tip araçlarla ve araçlar arızadan dolayı emniyet şeridinde durur vaziyette, yol kenarında duran vatandaşa çarpması sonucu ölüme ve yaralamaya sebep veriyor. Yaşanan olaylar üç aşağı beş yukarı aynı. O gece o günleri, ilk zamanları, neler yaşadığımı bildiğim için bir his beni koşar adımlarla Soner kardeşimin yanına getirdi. Bu olay çok kısa zamanda çözülecektir, ben eminim. O katil de her şeyden önce bir insan olsun, özür dilemesini bilsin. Ben tekrar yaşadıklarımı tekrar, sil baştan yeniden yaşadım. O belirsizlik, o ne olacak olaylarını şu an Soner kardeş yaşıyor. Uyku tutmuyor insanı, su yutamıyorsun, şu an Soner kardeşimin ne yaşadığını ben çok iyi biliyorum. Ateşim söndü mü yok, ancak bu kadar benzerlik, bu kadar tesadüf olur, ne söyleyeyim ki üzüldüm. Eylem Tok ve oğlu için martın başında iade sürecinin başlayacağına inanıyorum, öyle böyle gelecekler, gelmek zorundalar" dedi.

Hasibe Karadağ - Emre Baba

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da gökyüzünü polisler ve çocuklar birlikte renklendirdi Erzincan Emniyet Müdürlüğü, Toplum Destekli Polislik faaliyetleri kapsamında 100 öğrenci için uçurtma şenliği düzenledi. Gökyüzüne yükselen uçurtmalarla çocukların mutluluğu renkli görüntüler oluşturdu. Erzincan İl Emniyet Müdürlüğü, sosyal sorumluluk projelerine bir yenisini daha ekledi. Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü koordinesinde düzenlenen etkinlikte, polis ekipleri öğrencilerle bir araya gelerek uçurtma uçurdu. 100 öğrenci için unutulmaz gün General Cihat Akyol İlkokulu ve Ortaokulu’nda öğrenim gören toplam 100 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte, polisler ve öğrenciler gökyüzünü rengarenk uçurtmalarla donattı. Çocuklarla yakından ilgilenen emniyet personeli, öğrencilerin heyecanına ve neşesine ortak oldu. "Çocuklar geleceğimizin en kıymetli ışığıdır" Erzincan İl Emniyet Müdürlüğü’nden etkinliğe ilişkin yapılan açıklamada, çocukların mutluluğunun her şeyin önünde olduğu vurgulanarak şu ifadelere yer verildi: "Çocuklarımızla geçirdiğimiz bu güzel günde; onların heyecanına ortak olduk, gökyüzünü birlikte renklendirdik. Onlar için gökyüzü bir oyun alanı, bizler için ise çocuklar geleceğimizin en kıymetli ışığıdır. Şehrimizin güvenliğini sağlarken, yarınlarımızın teminatı olan yavrularımızla gönül köprüleri kurmaya devam edeceğiz." Etkinlik sonunda polis ağabeyleri ve ablalarıyla hatıra fotoğrafı çektiren öğrencilerin mutlulukları gözlerine yansıdı.
Erzincan Vali Aydoğdu: "Bilgi her yerden öğrenilir, irfan rehberlikle kazanılır" Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, eğitim yöneticileriyle bir araya gelerek gençliğin önemine ve eğitimin insani boyutuna dikkat çekti. Vali Aydoğdu, "Okullar sadece ders işlenen binalar değil, sevginin yeşerdiği yaşam merkezleri olmalı" dedi. Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, il genelinde görev yapan okul müdürleri ve müdür yardımcılarıyla düzenlenen değerlendirme toplantısında buluştu. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürü Hacı Ömer Kartal’ın da katıldığı programda, eğitimin geleceği ve genç kuşaklarla kurulması gereken iletişim modelleri ele alındı. "Gençler bugünün en kıymetli ortaklarıdır" Programda eğitimcilere hitaben bir konuşma yapan Vali Hamza Aydoğdu, gençlerin sadece geleceğin teminatı olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı. Gençlerin bugünün de paydaşı olduğunu belirten Aydoğdu, "Onları anlamak, sadece söylediklerini dinlemek değil; hayallerine, kaygılarına ve dünyayı algılayış biçimlerine ortak olmaktır. Bizler, gençliğin enerjisini ve vizyonunu doğru kanalize edebildiğimiz müddetçe şehir ve ülke olarak menzile ulaşabiliriz" ifadelerini kullandı. "Kalbe dokunamazsak sadece bilgi yüklemiş oluruz" Eğitimde "insan" odaklı yaklaşımın önemine değinen Vali Aydoğdu, idarecilere önemli tavsiyelerde bulundu. Bir gencin hayatındaki en büyük şansın, onun yeteneğini fark eden bir öğretmen olduğunu söyleyen Aydoğdu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bir genci anlamak, ona ’sen değerlisin’ hissini verebilmekle başlar. Eğer biz okul müdürleri ve idareciler olarak çocuklarımızın kalbine dokunamazsak, onlara sadece bilgi yüklemiş oluruz. Oysa bizim ihtiyacımız olan; özgüveni yüksek, fikirlerine kıymet verildiğini hisseden ve vatanına aidiyet duygusuyla bağlı nesillerdir." "Okullar yaşam merkezi haline gelmeli" Bilginin dijital çağda her kanaldan öğrenilebileceğini ancak karakter eğitiminin rehberlik gerektirdiğini belirten Vali Aydoğdu, "Bilgi her yerden öğrenilir ancak irfan, edep ve karakter ancak doğru bir rehberlikle kazandırılır. Sizlerden ricam, okullarınızı sadece ders işlenen binalar değil, sevginin ve hoşgörünün yeşerdiği birer yaşam merkezi haline getirmenizdir" dedi. Vali Hamza Aydoğdu, konuşmasının sonunda Erzincan’ın eğitimi için mesai mefhumu gözetmeksizin çalışan tüm eğitim camiasına teşekkür etti.