EKONOMİ - 18 Ekim 2024 Cuma 10:21

Net UYP açığı 327,1 milyar dolar oldu

A
A
A
Net UYP açığı 327,1 milyar dolar oldu

Türkiye’nin net UYP’si, 2023 yıl sonunda eksi 318,6 milyar ABD doları iken 2024 Ağustos sonunda eksi 327,1 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti.



Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ağustos ayı Uluslararası Yatırım Pozisyonu Gelişmeleri’ni açıkladı. Ağustos sonu itibarıyla, Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerine göre, Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, 2023 yıl sonuna göre yüzde 5,8 oranında artışla 351,9 milyar ABD doları, yükümlülükleri ise yüzde 4,2 oranında artışla 679,0 milyar ABD doları olarak gerçekleşti.


Türkiye’nin yurt dışı varlıkları ile yurt dışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net UYP, 2023 yıl sonunda eksi 318,6 milyar ABD doları iken 2024 Ağustos sonunda eksi 327,1 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti.


Varlıklar alt kalemleri incelendiğinde, rezerv varlıklar kalemi 2023 yıl sonuna göre yüzde 6,0 oranında artışla 149,4 milyar ABD doları, diğer yatırımlar kalemi yüzde 4,6 oranında artışla 130,1 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Diğer yatırımlar alt kalemlerinden bankaların Yabancı Para ve Türk Lirası cinsinden efektif ve mevduatları yüzde 7,8 oranında artışla 50,2 milyar ABD doları oldu.


Yükümlülükler alt kalemleri incelendiğinde, doğrudan yatırımlar (sermaye ve diğer sermaye) piyasa değeri ile döviz kurlarındaki değişimlerin de etkisiyle 2023 yıl sonuna göre yüzde 3,4 oranında artışla 200,9 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti.


Portföy yatırımları 2023 yıl sonuna göre yüzde 22,4 oranında artışla 118,0 milyar ABD doları oldu. Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi stoku 2023 yıl sonuna göre yüzde 17,5 oranında artışla 34,7 milyar ABD doları olurken, yurt dışı yerleşiklerin mülkiyetindeki DİBS stoku 13,9 milyar ABD doları, Hazine’nin tahvil stoku (yurt içi yerleşiklerce alınan tahvil stoku düşüldükten sonra) ise yüzde 0,4 artışla 42,7 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti.


Aynı dönemde, diğer yatırımlar 2023 yıl sonuna göre yüzde 0,1 oranında azalarak 360,1 milyar ABD doları oldu. Yurt dışı yerleşiklerin yurt içi yerleşik bankalardaki Yabancı Para mevduatı, 2023 yıl sonuna göre yüzde 1,7 oranında azalarak 42,5 milyar ABD doları olurken, TL mevduatı yüzde 24,1 oranında artarak 21,1 milyar ABD doları oldu.


Bankaların toplam kredi stoku yüzde 9,3 oranında artarak 68,4 milyar ABD doları olurken, diğer sektörlerin toplam kredi stoku yüzde 0,3 oranında artarak 101,5 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Kadın hukukçudan hadım yorumu: "Amerika’da olduğu gibi Türkiye’de de hadım cezasının uygulanması gerekiyor" Çocuk istismarı, kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin önüne geçmek için 6284 sayılı kanun ve hadım meselesine değinen Avukat Buket Tekışık, "Amerika’da olduğu gibi Türkiye’de de hadım cezasının uygulanması gerekiyor" dedi. Buket Aydın’a konuk olan Avukat Buket Nurşah Tekışık, ’Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’ ile hadım tartışmalarına değindi. 6284 sayılı kanunun etkin uygulanması konusundaki eksikliğe değinen Tekışık, "6284 sayılı kanun, kadına şiddete dair alınan bir tedbirdir. Bir kadın takibe uğradığını ya da sosyal medyadan tehdit aldığını belirttiğinde, onun için koruma getiriliyor. Bu gibi durumlarda kişi mahkemeye başvururken veya kolluktan yardım isterken gizlilik kararı getirebiliyor. Yani TC kimlik numarasını gizleyebiliyor veya şiddet gören kadın kendi adresini belirtmek istemiyorsa Aile Mahkemesi’nden gizlilik kararı talep edebiliyor" diye konuştu. "Bazı kesimler idamın geri getirilmesini istiyor" Tekışık, "Ülkede idam cezası yok. İdam cezası 2004 yılında kaldırıldı. Bazı kesimler idamın geri getirilmesini istiyor. İdam neye göre geri gelsin? 2004 yılında idam kaldırıldı çünkü Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygun değildi ve Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne giriş süreci vardı. İdam cezasının geri gelmesi demek, çok fazla açığın olması demek. Özellikle çocuklara karşı işlenen suçlar ve cinsel suçlar için idam istiyorlar ama bunun ne ölçüde genişleyeceğini ne siyasiler bilebilir ne de Türk halkı bilebilir. Bu yüzden idam cezasını geri getirmek, kontrol edilemez bir süreci başlatabilir. Hadım cezası, Amerika’da aktif olarak uygulanabilen bir yöntem. Cerrahi hadım ve kimyasal hadım olarak ikiye ayrılmış durumda. Cerrahi hadımda, kişinin cinsel organları alınıyor. Kimyasal hadımda ise belirli iğnelerle kişinin cinsel dürtüleri azaltılıyor. Bence Türkiye’de de kimyasal hadım aktif olarak kullanılabilir. Çünkü son dönemde cinsel suçların arttığını görüyoruz ve bu tür suçlar için çözüm olabileceğini düşünüyorum. Tabii ki cerrahi hadım yerine kimyasal hadım tercih edilmeli. Cerrahi hadım, birçok ülkede ciddi karışıklıklara yol açabilir ve daha geri kalmış bir yöntem olarak değerlendiriliyor. Amerika’da bile daha çok kimyasal hadım tercih ediliyor. Bence infaz kanunları bir an önce düzenlenmeli ve cinsel suçlar için hadım cezası uygulanmalıdır. Cinsel suçlara karşı en azından kimyasal hadımın uygulanması gerektiğini savunuyorum" diye konuştu. "Bu sıkıntılar yalnızca Türkiye’de yaşanıyormuş gibi görünüyor ancak dünya genelinde de benzer olaylar yaşanıyor" İstismarda sadece bir kişinin suçlu olmadığını, aile ortamının da bu sıkıntının parçası olduğunun altını çizen Tekışık, "Bu tür vakalarda anne rolü de sorgulanmalı. Nasıl bir anne böyle durumda sessiz kalır? Bu vakaları izlerken ben dehşete düşüyorum. Bu sorunlar yalnızca Türkiye’de yaşanıyormuş gibi görünüyor ancak dünya genelinde de benzer olaylar yaşanıyor. Türkiye’nin her bölgesinde bu tür vakalar meydana geliyor. Örneğin, Tekirdağ’da yaşanan olay, Karadeniz’de ya da Güneydoğu’da da yaşanabiliyor. Bu sorunlara çözüm bulmak için ne yapılabilir? Herkes sağcılar, solcular, iktidar ve muhalefet olarak ayrılıyor. Hayır, Türk toplumu olarak bu meseleye bakmalıyız. Ben anne değilim ama bir gün anne olursam, çocuğumu yalnızca mahalleye ya da adalet sistemine bırakmak istemem. Bugün babalar bile kız çocuklarını severken çekingen davranıyor. Çocuk farklı bir şey hisseder mi diye endişeleniyorlar. Türkiye’de herkesin kendi çekirdek ailesini savunması gerektiğini görüyoruz. Çocuklar, sosyal medya platformlarında pornografik içeriklerle tehdit ediliyor. Ancak hâlâ çaresiz kız çocukları görüyoruz, anne babalarından korkuyorlar. Anne babaların çocuklarına dostane şekilde yaklaşması, onlara arkadaşça davranmaları gerekiyor. Ne yazık ki toplumda şiddete karşı duyarsızlık artıyor" ifadelerini kullandı. "Cinayetlerin hepsi sistematiktir" Şiddet gören kadının yapması gerekenleri anlatan Buket, "Öncelikle bunu sevgi gösterisi olarak görmemek gerekiyor. Örneğin, eşim yapar gibi anlayışı bırakmaları gerekiyor. Cinayetlerin hepsi sistematiktir. Normal cinayetlerde ya bir ilişki ya da bir boşanma davası vardır. Tokatla başlayan ilişkiyi kesinlikle devam ettirmesinler. Kadın sığınma evlerine sığınabilirler. Kesinlikle telefonlarında KADES uygulamasının olması gerekiyor. Uygulamada o tuşa basıldığı anda konumunuz tespit edilerek en yakın ekip size yönlendiriliyor. Çalışmama gibi ihtimali kesinlikle yok. Muhakkak her kadının, her kız çocuğunun telefonunda KADES uygulamasının olması gerekiyor. Daha sonrasında küçük tokatta ’dur’ dediğinizde orada o adam şiddet göstermekten vazgeçecek. Sen ’dur’ diyerek orada onu sensizlikle cezalandırdın, şikayetçi olmasanız bile lütfen darp raporlarınızı muhakkak alın. ’Kocam cezaevine girer, ekonomik olarak özgürlüğüm gider’ diye asla düşünmeyin. Darp raporunuz elinizde olduğu sürece daha sonrasında da şikayet edebilirsiniz. Şikayetinizden sakın vazgeçmeyin çünkü o adam size bir kere şiddet uyguladığında onun arkası kesinlikle gelecek" sözlerini kullandı.
Samsun Mevsim geçişlerinde çocuklarda ishale dikkat Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, “İshal, daha çok mevsim geçişi dönemlerinde gözlenir. İshal sık karşılaşılan ve nadiren ciddi seyreden bir hastalık olmakla birlikte küçük bebeklerde ateş ve kusmanın eşlik ettiği durumlarda çocuk doktoruna başvurmak oldukça önemlidir” dedi. Liv Hospital Samsun Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, mevsim geçişlerinde çocuklarda sıklıkla görülen ishal konusunda açıklamalarda bulundu. Çocuklarda ishalin en sık nedeninin virüsler olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Çebi, “İshal, daha çok mevsim geçişi dönemlerinde gözlenir. Sulu kakaya; ateş, kusma, karın ağrısı ve iştahsızlık da eşlik edebilir. Bakteri ve parazitlerin sebep olduğu ishaller mikrobun bulaştığı yiyecek-içecek veya temas etmiş ellerin ağıza götürülmesi ile bulaşır. Virüslerin sebep olduğu ishaller temas ile kolayca bulaşabilmektedir. İshal sık karşılaşılan ve nadiren ciddi seyreden bir hastalık olmakla birlikte küçük bebeklerde ateş ve kusmanın eşlik ettiği durumlarda çocuk doktoruna başvurmak oldukça önemlidir” diye konuştu. “Belirtiler bir veya iki gün sürebilir” Çocuklarda ishalin genellikle 24-48 saat içinde düzelen kusma atağı ile başladığını belirten Uzm. Dr. Çebi, “Belirtiler bir veya iki gün süren hafif ishal ve bulantıdan, birkaç gün süren şiddetli ve bol sulu dışkılamaya kadar değişkendir. İshal, genellikle 24 saat içinde en az üç kez gözlenen yumuşak kıvamlı veya sulu dışkılama olarak ifade edilmektedir” şeklinde konuştu. “Yüksek ateş görülebilir” Uzm. Dr. Çebi, çocuklarda ani başlangıçlı ishalin yaygın belirtilerini ise şöyle sıraladı: Yumuşak kıvamlı veya sulu dışkılama, dışkılama ile rahatlayan ve kramplar halinde gelen karın ağrısı atakları, bulantı ve kusma, yüksek ateş, kas veya baş ağrısı.” İshalin genellikle 3-5 gün sürdüğünü ve bu sürenin bazen daha uzayabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Çebi, “Yumuşak kıvamlı dışkılama, bağırsaklar normal düzenine dönmeden bir hafta kadar daha sürebilir. Bazı çocuklar, akut ishalden sonra zaman içinde düzelen geçici bir laktoz intoleransı geliştirirler; bu durumda süt içtikten veya süt ürünleri tükettikten sonra yumuşak kıvamlı dışkılarlar” dedi. “İdrar çıkışında azalma sıvı kaybı belirtisi olabilir” Dehidratasyon (sıvı kaybı) belirtilerine değinen Uzm. Dr. Çebi, “İdrar çıkışında azalma, ağız kuruluğu, gözyaşında azalma, göz kürelerinde çöküklük, halsizlik ve huzursuzluk sıklıkla gözlenebilen dehidratasyon belirtileridir. Ancak, acil tıbbi yardım alma gereksinimi ifade eden uykuya meyilllilik, soluk veya alacalı bir cilt, soğuk el ve ayaklar, ıslak bez sayısında ciddi azalma, hızlı ve yüzeysel soluma gibi belirtiler dehidratasyonun şiddetli olduğunu göstermektedir” ifadelerini kullandı. “Bol su tüketimi önemli” Bol su tüketiminin öneminden bahseden Uzm. Dr. Çebi, “Çok sulu sümüksü ve kanlı dışkı, siyah-katran rengi dışkı, idrar yapamama ya da idrar renginde kırmızılık önemlidir. Bu durumu çocuk doktorunuzla mutlaka görüşmelisiniz. Evde bol su ve anne sütü ile sık besleme uygulanmaktadır. Şekerli, yağlı salçalı gıdalar verilmemelidir. Yağlı gıdalar, meyve suları ve çok şekerli içecekler ishali arttırabilir. İshale yönelik ilaç tedavisi doktorunuz önermedikçe gerekli değildir. Destek için doğal ya da ilaç formunda probiyotikler kullanılabilir. 1 yaşından küçük bebekler, kanlı ishal, kusma ağızdan beslenememe, uyuklama hali, halsizlik, ağız kuruluğu, idrarda azalma ve yüksek ateş durumunda hemen çocuk doktoruna başvurulmalıdır, gözetim altında tutulmalıdır” şeklinde konuştu.