EKONOMİ - 12 Kasım 2024 Salı 09:53

Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası: “30 yıllık mühendisin maaşı 105 bin TL olmalı”

A
A
A
Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası: “30 yıllık mühendisin maaşı 105 bin TL olmalı”

Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası, kamu mühendisleri ve teknik personelin maaşlarına iyileştirme talep etti. Sendika adına açıklamada bulunan Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası Genel Başkanı Makine Mühendisi Mümin Güler, “Kamuda çalışan 30 yıllık bir mühendisin maaşı 105 bin TL olmalı” dedi. Mümin Güler, maaş adaletsizliğinin çalışanların motivasyonunu ve iş barışını olumsuz etkileyerek verimliliği düşürdüğünü belirtti.

Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası, kamuda çalışan mühendis maaşlarının iyileştirilmesi gerektiğini açıkladı. Sendika tarafından yapılan açıklamada, söz konusu iyileştirmeye yönelik iki maddelik bir çözüm önerisi sunuldu. Buna göre, ek ödeme oranında artış ile teknik sorumluluk ödemesi talep edildi.

“Mühendislerin haklı talepleri görmezden gelinmemeli”

Sendikayı temsilen açıklamada bulunan Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası Genel Başkanı Mümin Güler, kamuda teknik hizmetler sınıfında görev yapan mühendislerin bilişim, enerji, sanayi, sağlık ve altyapı gibi kritik alanlarında büyük sorumluluklar üstlenmesine rağmen mevcut maaşların bu görevlerin ve aldıkları risklerin karşılığını yansıtmadığına dikkat çekti. Mümin Güler, “30 yıldır kamuda çalışan bir mühendisin maaşı yalnızca 57 bin 918 TL iken, eşdeğer meslek gruplarında bu rakam ek ödemelerle birlikte 100 bin TL’nin üzerine çıkıyor. Bu fark, mühendislerin emeğini adil bir şekilde değerlendirmeyen mevcut düzenin bir yansımasıdır” diyerek maaş adaletsizliğinin son bulması için yetkilileri harekete geçmeye davet etti.

Maaş düzenlemesi için iki maddelik temel öneri

Mümin Güler, mühendis maaşlarının olması gereken seviyeye çıkarılması için iki temel öneri sundu. İlk madde olarak teknik sorumluluk ödemesi kapsamında 30 yıllık bir mühendisin mevcut maaşı olan 57 bin TL’nin 105 bin TL’ye çıkarılması için ek ödeme yapılması, söz konusu ek ödemenin mühendislerin bilgi, deneyim ve sorumluluklarına göre yüzde 500 oranında bir artışla maaşlara yansıtılması talep edildi. İkinci maddenin ise mühendis maaşlarının, eşdeğer meslek gruplarına yakın bir seviyeye getirilmesi için ek ödeme oranında 50 puanlık bir artış yapılması olarak önerildi. Mümin Güler, kamu mühendislerinin adil bir maaşa kavuşabilmesinin yolunun bu iki maddenin birlikte uygulanmasından geçtiğine dikkat çekti.

Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası: “30 yıllık mühendisin maaşı 105 bin TL olmalı”

“Devletimiz yetkin mühendis bulamayacak”

Kamudaki adaletsiz maaş düzenlemesinin devletin mühendislik mesleğine gereken değeri göstermediği yönünde olumsuz bir algı oluşturduğuna işaret eden Mümin Güler, “Bu algı, iyi eğitim alan mühendislerin zamanla kamuda görev almayı tercih etmemelerine yol açabilir. Bu durum devletimizin kalkınma hedeflerine ulaşma sürecinde ciddi bir gerilemeye neden olabilir. Mühendislerin kamu sektörüne olan ilgisinin azalması, orta vadede devletimizin yetkin mühendis bulamamasına neden olabilir ve ülkemizin bilimsel ve teknolojik gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir” ifadelerini kullandı.

"Maaş skalası 2022’de bozuldu"

Açıklamasında, kamuda çalışan teknik personelin maaşlarının 2019 yılından bu yana eşdeğer meslek gruplarının maaşının altında kaldığına, zamanla maaş skalasının daha da bozulduğuna değinen Güler, “Teknik personel ile eşdeğer meslekler arasında ciddi maaş farkları oluştu. Bu farklar, teknik personelin üstlendiği sorumlulukları ve riskleri karşılamıyor. Bilgi ve emeğiyle ülkesine hizmet eden teknik personel maaş adaletsizliği nedeniyle motivasyonunu yitiriyor” diye konuştu.

“Mühendislerin maaş adaletsizliği son bulmalı”

Maaş adaletsizliğinin ivedi olarak son bulmasını beklediklerine dikkat çeken Güler, “Kamuda teknik hizmetler sınıfı personelinin üstlendiği kritik görevler göz önünde bulundurulmalı ve maaşlar adil bir şekilde düzenlenmelidir. Ülkemizin kalkınmasında büyük rol oynayan teknik personelin yıllardır biriken hak kayıpları, zaman kaybetmeden iade edilmelidir” dedi.

“105 bin TL ile mühendislerin emeği hak ettiği değeri bulacak”

Teknik personelin hak ettiği değeri görmesi ve iş barışının korunması adına tüm yetkililere büyük bir sorumluluk düştüğünün altını çizen Güler, “Mühendislerin maaşlarının 105 bin TL’ye yükseltilmesiyle mühendislerin emeği hak ettiği değeri bulacak. Türkiye’nin geleceğine katkı sağlayan mühendislerimizin, hak ettikleri maaşları alması hem motivasyonlarını artıracak hem de kamu hizmetlerinin verimliliğini yükseltecektir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Aldattığını iddia ettiği eşini kemerle boğarak öldüren şahıs tutuklandı Bursa’nın İnegöl ilçesinde aldattığını iddia ettiği eşini kemerle boğarak öldüren şahıs, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, saat 07.30 sıralarında Orhaniye Mahallesi Bülbüller Sokak’ta bulunan 3 katlı binanın meydana geldi. İddiaya göre, Hakan B., boşanma aşamasında olduğu iddia edilen eşi Özlem B. ile evde tartışmaya başladı. Tartışmada öfkelenen adam, eşini kemerle boğarak öldürdü. Şahıs eşini öldürdükten sonra intihar için 3 katlı apartmanın çatısına çıktı. Olay yerine polis, sağlık ve itfaiye arama kurtarma ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri, apartmanın önüne hava yatağı açtı. İnegöl Emniyet Müdürü Okan Şen ve Emniyet Müdür Yardımcısı Halil İbrahim Kançu, çatıya çıkarak şahsı ikna etme çalıştı. Cinayet şüphelisi 2,5 saat süren çalışma sonucu ikna edilip çatıdan indirilerek gözaltına alındı. Şüphelinin gözyaşı döktüğü görüldü. Eşini öldüren şüpheli sorgulamasının ardından adliyeye sevk edildi. Hakan B.’nin ifadesinde, "Sabah uyandım, eşimin telefonuna baktığımda başka bir erkeğin mesajlarını gördüm. Beni aldattığını düşününce çok sinirlendim. Bir anlık sinirle öldürdüm. Çok pişman olduğum için çatıya çıkıp intihar etmek istedim. Beni polisler ikna etti. Bir daha böyle bir durumla karşı karşıya kalsam öldürmezdim" dediği öğrenildi. Şahıs mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Bayburt Belediye Başkanı ve yardımcılarının adlarını kullanarak vatandaşları dolandırmaya çalıştılar Bayburt’ta dolandırıcılar, Belediye Başkanı Mete Memiş ve yardımcılarının isimlerini kullanarak vatandaşları dolandırmak istediler. Dolandırıcıların yeni yöntemine Bayburt Belediyesi alet edildi. Bayburt Belediyesinden aradıklarını söyleyerek engelli vatandaşlar için tekerlekli sandalye alacaklarını söyleyen dolandırıcılar, verdikleri hesaba para yatırılmasını istediler. Bu ve benzeri yöntemlerle iki kişiyi dolandırdıkları öğrenilen şahısların tezgahı ise Bayburt Belediyesi’nde çalışan bir kişiyi aramalarıyla ortaya çıktı. Kendisini Bayburt Belediye başkan yardımcısı olarak tanıtarak belediye personelini arayan şahıs, tekerlekli sandalye için bağış talep etti. Dolandırıcıların hedefindeki belediye personeli durumu anlayarak "Başkanım sesiniz değişmiş" deyince, dolandırıcıdan "Grip oldum ondandır" yanıtını aldı. Dolandırılmaya çalışılan belediye personelinin telefonu kapatarak hemen belediye özel kalem müdürlüğüne bilgi vermesinin ardından araştırma yapan Bayburt Belediyesi, 2 kişinin benzer yöntemlerle dolandırıldığını öğrendi ve bir açıklama yaparak vatandaşları uyardı. Konuyla ilgi Bayburt Belediyesi’nden yapılan açıklamada vatandaşların dikkatli olmaları istenilerek, şu ifadelere yer verildi: “Telefonla arayarak belediyemizin kurumsal kimliğini, başkanımızın ve başkan yardımcılarımızın ismini kullanarak sizlerden para talebinde bulunan veya herhangi bir ürün satmaya çalışanlara itibar etmeyiniz. Böyle bir durumla karşılaştığınız zaman durumu hemen kolluk kuvvetlerine bildiriniz."
Mardin Mardin’de 5 Iraklının öldürülmesi davasında 2 sanığa 5’er kez ağırlaştırılmış müebbet Mardin’de Irak uyruklu 5 kişinin silahla öldürülmesine ilişkin görülen davada tutuklu sanık Abdullah Kaplan ile Faris Akseven’e 5’er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 16 yıl 6’şar ay hapis cezası verildi. Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 7’nci duruşmasında maktullerin yakınları ile avukatları mahkeme salonunda hazır bulunurken, tutuklu sanıklar da tutuldukları cezaevinden SEGBİS üzerinde katıldı. Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada savcılık, daha önce sunduğu mütalaasını tekrar ederek, Abdullah Kaplan ve Faris Akseven hakkında ’Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme’, ’Gece vakti yağma, birden fazla kişi tarafından silahla yağma’ suçlarından ayrı ayrı 5’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep etti. Mütalaada, tutuksuz yargılanan Çiğdem B. hakkında ’Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’, İbrahim D. hakkında ’İzinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma, imal etme, nakletme, satma’ suçundan cezalandırılması istendi. Olayda kullanılan aracın sahibi olan ve kiralama işi yapan Murat Y. hakkında ise ’Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme’ ve ’Gece vakti yağma, birden fazla kişi tarafından silahla yağma’ suçlarından beraati istendi. Duruşmada yapılan savunmaların ardından avukatlar, sanıkların cezalandırılması talebinde bulundu. Sanık avukatlarının savunmalarının ardından 10 dakika ara veren mahkeme heyeti, kararını açıkladı. Mahkeme heyeti Abdullah Kaplan ve Faris Akseven hakkında ’Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme’ suçundan 5’er defa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, ’Gece vakti yağma, birden fazla kişi tarafından silahla yağma’ suçundan 15 yıl, ’Ateşli silah bulundurma’ suçundan da 1 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Tutuksuz yargılanan İbrahim D.’nin ise ’Seri muhakemeye tutulduğu’ gerekçesiyle dosyasının ayrılmasına, Murat Y.’nin beraatine karar verildi. Çiğdem B. hakkında da ’Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçundan 6 ay 20 gün hapis cezası verilmesi kararı verildi. Mahkeme sonrası açıklamalarda bulunan Avukat Şeyhmus Akat, 20 ay önce başlayan yargılamanın bugün son günü olduğunu, söz konusu yargılama neticesinde her 2 sanığa da 5’er kez ağırlaştırılmış müebbet verilmek suretiyle bir karar verildiğini söyledi. Aynı zamanda her 2 sanık içinde yağmadan dolayı 15 yıl üst sınırdan ceza verildiğini belirten Akat, "Silahtan dolayı da ayrıca ceza verdi. Fakat ailenin yüreğindeki ateş sönmedi. Sönmemesinin nedeni, söz konusu olayın vahşeti tarif edilemez boyutta. 5 masum insan katledildi. Bu 5 kişi içinde 75 yaşında bir kadın da var. Yürümekte dahi zorluk çeken bir kadın, eşi ve kızıyla beraber katledildi. Bir de anne ve oğlu katledildi. Olay, o kadar vahim ki aile ister istemez kafasındaki soru işaretleri ve kuşkuları vardı. Mahkeme, bugüne kadar birçok araştırma yaptı. Telefon ve banka birçok incelemede bulundu. Fakat neticede somut anlamda bir yere ulaşamadı. Ulaşamadığından dolayı mahkeme bugün bu şekilde karar vermek zorunda kaldı. Türk Ceza kanununda adamı öldürmenin nitelikli kanunları var. Bunlardan bir tanesi suç delillerini gizlemek amacıyla kişiyi öldürmek olduğu zaman bu nitelikli bir haldir. Öldürülenlerin arasında üç tane kadın vardı. Türk Ceza kanunundan kadına karşı da cinayet fiilinin işlenmesi nitelikli bir haldir. 5’şer kez ağırlaştırmış müebbet verildi fakat ayrıca kadına karşı olduğunu vurgulaması bizim için önemliydi" dedi. Mardin’de 19 Ocak 2023’te Artuklu-Nusaybin Karayolu’nun Yeniköy mevkiinde Irak plakalı cip durdurulmuş, düzenlenen silahlı saldırıda araçta bulunan Hındreen Abdullah Salih (39), Waheda Haedar Jasim (63), Abdullah Saleh Mustafa (69) olay yerinde hayatını kaybetmiş, yaralanan Chiman Shaheen Khalid (75) ve Ahmed Jalaladeen İbrahim (45) kaldırıldığı hastanede müdahaleye rağmen kurtarılamamıştı.
Kütahya Kütahya’da ’Türkiye-Macaristan Kültür Yılı’ kapsamında sergi ve sempozyum düzenlendi Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, 2024 Türkiye-Macaristan Kültür Yılı etkinlikleri kapsamında Türk-Macar Sanatçıların Eserleri Sergisi ve Türk-Macar İlişkileri 100. Yıl Uluslararası Sempozyumu’na ev sahipliği yaptı. DPÜ Rektörlüğü ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikler, Fuaye Alanı’nda açılan Türk-Macar Sanatçıların Eserleri başlıklı sergi ile başladı. Çeşitli eserlerinin yer aldığı sergiye Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Özer Aydın ve Prof. Dr. Ayhan Kahraman, Kütahya İl Emniyet Müdürü Osman Elbir, Kütahya İl Jandarma Komutanı Albay Vedat Kültür, Macaristan’ın Kütahya Fahri Konsolosu İsmet Güral, il protokol üyeleri, akademik ile idari personeli ile davetliler katıldı. Serginin açılışının ardından Kırmızı Salon’da başlayan Türk-Macar İlişkileri 100. Yıl Uluslararası Sempozyumu, saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Macaristan milli marşının okunmasıyla başladı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Türk ve Macar halklarının dostluğunun tarihteki dönüm noktalarından bahsettiği konuşmasında Tökeli İmre’ye Ferenc Rakoczi’ye ve Lajos Kossuth’un Kütahya’da kaldığı sürede yürüttüğü çalışmalar ve Türk diline sunduğu katkılara özel bir yer ayırdı. "Bizler, Türk-Macar dostluğunu yaşatırsak dünyaya barışı getirebiliriz" Macaristan’ın cumhuriyetin ilk yıllarında sunduğu katkılardan da söz eden Prof. Dr. Kızıltoprak, "Bugün konuk ettiğimiz Sayın Viktor Mtis de dahil olmak üzere Macaristan’ın tüm Ankara büyükelçileri Türk-Macar dostluğuna büyük katkılar sunmuştur. Bizler, Türk-Macar dostluğunu yaşatırsak dünyaya barışı getirebiliriz" dedi. Rektör konuşmasının sonunda sempozyumun düzenlenmesine katkı sunan Macaristan Ankara Büyükelçiliğine, Macaristan Fahri Büyükelçisi İsmet Güral’a, Türk Tarih Kurumuna ve TİKA’ya teşekkür etti. İsmet Güral ise, Türk ve Macar halklarının geçmişte beraber yaşayan halklarken, Türklerin Anadolu’ya kaydığını hatırlattıktan sonra, DPÜ ile Pecs Üniversitesinin kardeş üniversite olma sürecini anlattı. Büyükelçi Viktor Matis de, "Kütahya’ya 3. kez gelmekten çok mutluyum. Bu şehir, Macarların hatıralarının yaşadığı çok güzel bir şehir" diyerek konuşmasına başladı.Lajos Kossuth’un Kütahya’da bulunduğu sürede tüm dünyada özgürlüğün sembolü olduğunu kaydeden Matis, "Onun hatıralarının yaşatılması biz Macarlar için çok önemli. Kütahya’nın bugüne kadar bizim hatıralarımızı koruması ve sahip çıkmasından büyük bir mutluluk duyuyoruz. 2024 Türkiye Macaristan Kültür Yılı kapsamında Kasım ayının ortasına kadar 130 etkinlik düzenlendi. Bu da haftada 2-3 etkinlik anlamına geliyor" dedi. "Sergiden ve sempozyum konularından çok etkilendim" Konuşmasında DPÜ’ye de özellikle değinen Büyükelçi Matis, "Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, bizim için çok önemli. Sadece Pécs Üniversitesi ile kardeş olması değil. Bu üniversitenin öğrencileri ve akademisyenleri, Macaristan’a karşı büyük bir sempati duyuyor. Biz de bundan büyük mutluluk duyuyoruz" ifadeleri kullandı. "Sergiden ve sempozyum konularından çok etkilendim. Çok ilginç çalışmalar var. Katkı sunan tüm akademisyenlere teşekkür ediyorum" diyen Mtis, konuşmasını sempozyum ve serginin düzenlenmesine katkı sunan Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak’a ve Macaristan Kütahya Fahri Konsolosu İsmet Güral’a teşekkür ederek tamamladı. İki ülkenin ezgilerinden izler taşıyan müzik dinletisinin gerçekleştirildiği sempozyumun Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak moderatörlüğünde başlayan açılış oturumunda Prof. Dr. Eva Csaki, "Macar Halk Edebiyatında Türk İzleri", Dr. Szabolcs Hadngay, "Osmanlı’nın Erdel Seferi", Gaspar Katko, "Erdel Prensliği ve Kantemir Mirza, Prof. Dr. Emine Dingeç ise Osmanlı Padişahlarının Cihan Devleti Anlayışının Görsel Sembollerine Kutsal Macar Tacının Yansıması" başlıklı bildirileri sundular.