SPOR - 07 Ekim 2024 Pazartesi 12:17

Mehmet Sadık Vefa, Türkiye Motosiklet Federasyonu başkanlığına adaylığını açıkladı

A
A
A
Mehmet Sadık Vefa, Türkiye Motosiklet Federasyonu başkanlığına adaylığını açıkladı

Mehmet Sadık Vefa, düzenlendiği basın toplantısı ile Türkiye Motosiklet Federasyonu başkanlığına aday olduğunu açıkladı.


Mehmet Sadık Vefa, yaptığı basın toplantısı ile Türkiye Motosiklet Federasyonu başkanlığına adaylığını duyurdu. Tek aday olarak seçime girecek olan Vefa, yapılan toplantıda basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İlk hedeflerinin dünyada motosiklet alanında Türk bayrağını temsil etmek olduğundan bahseden Mehmet Sadık Vefa, “Yapılacak başkanlık seçiminde teveccüh ile aday gösterildim. Huzur içerisinde bir toplum içerisinde olduğum bir başkan vekilli dönemi geçirdim. Türkiye Motosiklet Federasyonu, 5 Mayıs 2004 tarihinde kuruldu. O zamandan beri başkanlık yapanlara teşekkür ediyorum. Dünyada önemli 5 organizasyondan birisi olan motokros etkinliğini devam ettireceğiz. Bildiğiniz gibi Afton’da 7 senedir yapılıyor ve büyük ilgi görüyor. Ülkemizin ve şehirlerin bilinirliği açısından bu organizasyonlara devam edeceğiz. Yeni gençlerin gelişimi için adımlar atılacaktır. Federasyonunun bütün kurullarını kapsayacak şekilde kurumsal adımlar atılacaktır. Türkiye 5 milyon motosiklet kullanıcısını kucaklayacak faaliyetler yapılacak. Yapılacak organizasyonlarda bayrağımızı temsil etmek en büyük hedefimizdir. Gençleri yetiştirmeye devam edeceğiz. Federasyonumuzun kurulmasında büyük emek veren rahmetli Bekir Yunus Uçar’a, organizasyonları himayesine alan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Spor Bakanımız Osman Aşkın Bak’a, İçişleri Başkanımız Ali Yerlikaya ile Veli Ozan Çakır’a desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Toprak ve diğer sporculara destekleri esirgemeyen kulüp yöneticilerimiz teşekkür ediyorum. Yaptıklarımız için değil yapacaklarımız için devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.


Afyon’da gerçekleştirilen yarışlarla ilgili de konuşan Mehmet Sadık Vefa, “Afyon ilk tasarlandığında Portekiz ve Rusya’nın organizasyonlarını izledik ve bunun çok üstünde bir yarış pisti olması gerekiyordu. Pistin ortasında 2 tane kule koyduk. Birisi basın, diğeri protokol için. Bunun sonrasında dünyada takımı çok iyi oldu. Aktif olabilecek yerlerde böyle faaliyetlere devam edeceğiz. Böyle bölgelerde genç yetenekler var ve burada onları motive etmek istiyoruz” şeklinde konuştu.



Mehmet Sadık Vefa, Türkiye Motosiklet Federasyonu başkanlığına adaylığını açıkladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Kokarca ile mücadelede işbirliğine gittiler Karadeniz Bölgesi’ni tehdit eden kokarca böceğiyle etkin mücadele için Trabzon Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi, Trabzon İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Ortahisar Ziraat Odası sahada yoğun bir çalışma başlattı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi, Trabzon İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Ortahisar Ziraat Odası iş birliğinde Kahverengi Kokarca Böceği sorunuyla ilgili yapılan çalışmalar hakkında bilgilendirme toplantısı yapıldı. Ortahisar Ziraat Odası’nda gerçekleşen basın toplantısına katılan Trabzon Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Bülent Sağır, Trabzon İl Tarım ve Orman Müdürü İsa Kaplan ile Ortahisar Ziraat Odası Başkanı Mustafa Bekar bilgilendirmede bulundular. "Trabzon’da yaygın şekilde kokarca ile mücadelemiz sürüyor" Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Bülent Sağır, kokarca ile mücadelede gerekli çalışmaları yürüttüklerini ifade ederek “Kendi iş gücümüzle 600 noktaya ilaçlama faaliyeti gerçekleştirdik. Kışlakları kendimiz temin ederek, ekiplerimizle birlikte ilaçlama yapacağız. Koordinasyonu Tarım Orman İl Müdürlüğü yürütecek. Onların belirlediği yapılarda ve depo yerlerinde ilaçlama yapılacak. Vatandaşlarımızın konuyla ilgili bilinçlendirilmesi daha sonraki aşamalarda mücadeleyi daha etkin ve kolay kılacaktır” dedi. Ziraat Odası Başkanı Mustafa Bekar ise “2017’de Çin’den Gürcistan’a, Gürcistan’dan da Karadeniz Bölgesi’ne yayılmaya başlayan çok tehlikeli zararlı ile karşı karşıyayız. Önemli olan iyi tespit yapmak, doğanın dengesini bozmadan bu zararlıyla mücadele etmek. Tüm paydaşlar, böyle zamanlarda birlik beraberlik içinde güç birliği yaparak olaya müdahale etmelidir. Trabzon’da yaygın şekilde kokarca ile mücadelemiz sürüyor. Bununla ilgili 3-4 çeşit mücadelemiz var. Bu mücadelelere adım adım kararlı şekilde devam ediyoruz. Biyolojik, fiziksel ve kimyasal mücadeleleri zamanında yapmak çok önemli. Çalışmalarımız el birliği ile güçlü bir şekilde devam edecektir” diye konuştu. "Mahallelerde kokarca ile mücadele için eğitimler başlatıldı" Trabzon Tarım ve Orman İl Müdürü İsa Kaplan ise “Tarım Bakanlığımızın, kokarca ile ilgili stratejik planı mevcut. Bizde harfiyen bu plana uyuyoruz. Eylem planı hazır, bizde bu eylem planına göre hareket ediyoruz. 1994 yılında ABD’de bir eyalette gözüken kokarca, 30 yıl sonra 46 eyalette gözükmüş. 2007’de Obama tarafından kokarca kanunu çıkarıldı. Çok ciddi konu ve düşman ile karşı karşıyayız. Kokarcanın doğal düşmanı Samuray Arısı’dır. Bizim bakanlığımız 7 yıl sonra Samuray Arısı’nı üretip doğaya saldı. Biz doğayı tamam ilaçlayacağız ancak birçok faydalı canlıyı da yok edeceğiz. Çeşitli planlamalar yapıyoruz. Bu sene tuzaklarımızı belirlediğimiz yerlere astık ve ilaçladık. Bu hafta itibariyle kışlakların ilaçlanması gündemimizde. Özellikle, bahçelerin kenarı veya orman kenarındaki evlerin, kış uykusuna yatan kokarca ile mücadele önemli. Köylerde eğitimler başladı. Bu eğitimler ilaçlama eğitimleri. Büyükşehir Belediyesi, Tarım Bakanlığı, Ziraat Odalarının verdiği destekle satın aldığımız ilaçları bu bölgelere kanalize edeceğiz. Bizim en yoğun en sıkıntılı olduğumuz ilçeler Sürmene’den, Beşikdüzü’ne kadar. Sahildeki 9 ilçe. 300-400 rakamın altında kalan kısımlarda bu tehlike ile karşı karşıyayız” diye konuştu. Kaplan, şuan için il genelinde yüzde 4.5-5 arasında bir fındıkta kokarca zararının mevcut olduğunu hatırlatarak "Sahil kesimlerinde bu zarar yüzde 8’lere kadar çıkıyor. Üst kesimlerde hemen hemen yok gibi. Orta kesimlerinde çok az. Bununla ilgili tespitimizi yaptık. Zararı da biliyoruz. Korkutucu bir zarar. Başka illerimizde yüzde 20-30’lara kadar çıkmış ama bize göre yüzde 5’te korkutucu bir zarar. Her şerrin iyi bir tarafı vardır derler. Çiftçimizin daha da bilinçlendiğini gördük" şeklinde konuştu.
Kayseri Kayseri OSB’de 3. nizamiye tamamlandı Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’ne giriş ve çıkışlarda denetimin artırılması ve güvenliğin üst seviyeye çıkarılması amacıyla hazırlanan proje çerçevesinde inşaat çalışmaları süren 3. nizamiye tamamlandı. Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, Denetim Kurulu Üyesi Mustafa Gengeç ve Bölge Müdürü Abdulmenap Esko, Güney Çevre Yolu girişinde yapımı tamamlanan nizamiye ve çevre düzenleme çalışmasını yerinde inceledi. Yapılan inceleme sonrasında açıklamalarda bulunan Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın; "3. Nizamiyemizi tamamlayarak, hizmete sunduk. Yeni nizamiyemizin sanayicilerimize hayırlı olmasını diliyorum" dedi. Başkan Yalçın, bölge sınırlarındaki giriş ve çıkışlar için uygulamaya aldıklarını projenin ilkini geçen yıl hizmete açtıklarını belirterek, şu ana kadar 3 nizamiyenin tamamlanarak hizmete başladığını söyledi. Yalçın; "Anbar mevkiinde yaptığımız ilk nizamiyemizin ardından Abdülhamit Han Bulvarı üzerindeki 2. nizamiyemizi de tamamladık. Kısa süre önce temelini attığımız Güney Çevre Yolu girişindeki 3. Nizamiyemiz de çok şükür tamamlandı. Kısa süre içinde de 4. ana nizamiyemizde de yer belirleme ve temel atma aşamasına geleceğiz" diye konuştu. Kayseri OSB’nin uygun olan giriş ve çıkış noktalarının da farklı uygulama projeleri sayesinde yeni nizamiyelerine kavuşacağını belirten Yalçın; "Bölgemizin ana girişlerinin dışında kalan diğer girişlerimizde kurulacak yeni nizamiye yapılarımızın tamamlanmasının ardından, plaka tanıma sistemi ve güvenlik kameraları ile bölgemize giriş ve çıkışlarda güvenlik önlemi alacağız. Sanayicilerimize ve bölgemizi ziyaret eden misafirlerimize zaman kaybı oluşturmadan nizamiye giriş çıkışlarında kontrolü sağlayacağız" şeklinde konuştu. Başkan Yalçın, Kayseri OSB sınırları içinde güvenliğin etkin şekilde sağlanmasını hedeflediklerini söyleyerek, projenin tamamlanmasıyla çok farklı bir Kayseri OSB fotoğrafının ortaya çıkacağını kaydetti.
Erzurum Üniversiteli gençler Erzurum’da Filistin’e destek için yürüdü Erzurum’da üniversiteli gençler, kampüste bir araya gelerek Filistin halkına destek verdi, katliamlarını sürdüren İsrail’e durma çağrısında bulundu. Atatürk Üniversitesi kampüsünde bir araya gelen öğrenciler Gazze’de, Lübnan’da ve Filistin’de İsrail katliamlarına tepki göstermek, Filistin ve Lübnan’a destek için buluştu. Yüzlerce öğrenci ellerinde Türkiye, Filistin ve Doğu Türkistan bayrakları eşliğinde sessiz bir yürüyüş yaptı. Yürüyüşün ardından öğrenciler adına Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Yusuf Çiftçi bir konuşma yaptı. Çiftçi, savaşın 52. haftasına girildiğini ifade ederek, “Yani onurlu direniş erleri, topraklarını ve namuslarını işgalci İsrail’den almak için bu onurlu savaşı, Aksa Tufanını tam bir yıl önce bu cumartesi başlattı. Ve bunun karşısında tüm askeri beceriksizliği dünyaya ayan olan İsrail, tüm hırsını kadınlardan, çocuklardan ve masum insanlardan çıkararak rezil yenilgisini örtmeye çalışalı da aynı şekilde, tam bir yıl oldu. Şehitlerin, yaralıların, kayıpların, esirlerin sayısından bahsetmeyeceğim bugün sizlere. Zira kayıplarımız 5 de olsa, 5 bin de olsa, 50 bin de olsa artık zihinlerde bir şey ifade etmeyecek raddeye geldi. Ama Gazze kazandı. Tüm şehitleriyle beraber kazandı. Hatta yarın bir haber alsak, tüm Gazze içindeki 2 milyon insanla beraber şehit oldu deseler de Gazze kaybetmiş olmayacak. Gazze bu savaşı kazanalı çok oldu. Hem Allah’ın rızasını, hem insanların rızasını kazandı Gazze. Baptist Hastanesinde bombalanarak şehit edilen parçaları dahi bulunamayan o 500 şehit kazandı” şeklinde konuştu.
Ankara Kamu Birliği Konfederasyonu Başkanı Kaya’dan toplum sağlığı için Acil Eylem Planı Son günlerde artan kadına şiddet ve vahşet verici toplumsal olayları değerlendiren Kamu Birliği Konfederasyonu ve Genç Sağlık Sendikası Genel Başkanı Osman Kaya, Acil Eylem Planını açıkladı. Günden güne yozlaşan toplum ahlakı ve toplumun psikolojik sağlığına dair çözüm önerilerini değerlendiren Osman Kaya, Aile Sağlığı Merkezlerinde çocuk gelişimci ve aile psikoloğunun istihdam edilmesiyle pek çok toplumsal vahşetin önüne erkenden geçilebileceğini söyledi. Son günlerde sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddet ve sağlık kurumlarında vuku bulan olayları da değerlendiren Kaya, sağlık çalışanları can güvenliklerinin kaygısını taşıyorken nitelikli bir sağlık hizmeti sunamayacağını vurguladı. "Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, sadece fiziksel saldırılarla sınırlı değil" Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin kabul edilemez bir durum olduğunu belirten Kaya, "Bu sorunun çözümü için tüm paydaşların ortak bir çaba göstermesi gerekmektedir. Devlet, sağlık kurumları, sağlık çalışanları ve toplumun her bir ferdi, bu konuda duyarlı olmalı ve gerekli önlemleri almalıdır. Hastanelerde bulunan ancak bir çoğu aktif olmayan x-ray cihazlarının efektif bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, sadece fiziksel saldırılarla sınırlı değil. Sözlü taciz, tehdit ve psikolojik baskı gibi birçok farklı şekilde kendini gösteriyor. Bu durum, sağlık çalışanlarının işlerini yapmalarını zorlaştırmakta, motivasyonlarını düşürmekte ve sağlık sisteminin genel olarak işleyişini olumsuz etkilemektedir" ifadelerini kullandı. "Aile psikoloğunun ne kadar önemli olduğu bir kez daha ön plana çıkmış bulunmaktadır" Yaşanan olayların olmadan engellenmesinin mümkün olduğunu söyleyen Kaya, "Geçtiğimiz günlerde yaşanan pompalı tüfekle hastane basan kadın sağlık çalışanları tehdit edip çantasında bomba olduğunu söylemiştir. Bu olaylarla olmadan çözümler bulunması ve önlenmesi şarttır. Uzun zamandır dile getirdiğimiz en önem verdiğimiz projelerimizden biri olan aile psikoloğunun ne kadar önemli olduğu bir kez daha ön plana çıkmış bulunmaktadır. Bugün aile sağlığı merkezlerinde her aileye bir psikolog projemiz gerçekleşmiş olsaydı bu kişilerin şiddete meyilli olmaları ve tedavileri ile ilgili daha öncesinden önlem alınabilir ve bu olaylar yaşanmadan önlenebilirdi. Yine geçtiğimiz günlerde hastanede yatan bir hastanın Sağlık Bakanlığı bünyesinde tedavi görürken silahlı saldırı sonucu tekrar yaralanması hiçbir şekilde kabul edilemez bir durumdur. Cezalar caydırıcı olmalı ve kamusal alanlarda yapılan fiillerin cezası daha da artırılmalıdır" dedi