ASAYİŞ - 12 Şubat 2024 Pazartesi 15:05

İstiklal Caddesi bombacısına 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 3 bin 9 yıla kadar hapis talebi

A
A
A
İstiklal Caddesi bombacısına 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 3 bin 9 yıla kadar hapis talebi

İstiklal Caddesi’nde meydana gelen bombalı terör saldırısına ilişkin aralarında bombayı bırakan Ahlam Albashır’in de bulunduğu 36 sanığın yargılandığı davada mütalaa açıklandı. Savcılık, Albashir’in 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 3 bin 9 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Savunma yapan Albashir, ‘’Vefat eden insanlardan dolayı geceleri uyuyamıyorum. Ben yetimim, kimsenin yetim olmasını istemezdim. İdam verseniz de itiraz etmeyeceğim. Bunu affedilmek için demiyorum’’ dedi. Bunun üzerine duruşma Savcısı, ‘’Yetim bıraktığı çocukların günahı boynuna olsun, vicdanı varsa zaten uyuyamazsın" diye konuştu. Mahkeme, 3 sanığın tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım 2022 Pazar günü bombalı bir terör saldırısı gerçekleşmiş, olayda 6 kişi yaşamını yitirirken, 99 kişi de yaralanmıştı. Olaya ilişkin davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada aralarında Ahlam Albashır’ın da bulunduğu 7 tutuklu sanık hazır bulundu. 1 tutuksuz sanık ile sanık avukatları da salonda bulunurken, bazı tutuklu sanıklar ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.

Duruşmada mütalaa açıklandı

Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, sanık Ahlam Albashir’in YPG/PYD terör örgütünün özel istihbarat elemanı olduğunu, Albashir’in toplumda kargaşa oluşturmak, toplumun şiddet yoluyla siyasallaşması ve kutuplaşmasının yolunu açmak amacıyla özel eğitime tabi tutularak talimatlandırıldığını aktardı.

Patlayıcı malzeme eşliğinde Suriye’den Türkiye’ye gönderildiği belirtildi

Açıklanan mütalaada, Albashir’in devlet otoritesinin, ülkesinde yaşayan halkın güvenliğini koruma görevini gerçekleştiremediği, zayıfladığı ve işlerliğini yitirdiği imajını oluşturmaya çalışmak ve devlete olan güveni sarsarak devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma amacına ulaşmak için patlayıcı malzeme eşliğinde Suriye’den Türkiye’ye gönderildiği belirtildi. Örgütün kurduğu şebeke aracılığıyla yasal olmayan yollardan İstanbul’a intikal edip örgütün temin ettiği güvenli eve yerleştirildiğinin aktarıldığı mütalaada, Albashir’in entegrasyonu tamamlayıp eylem hazırlıklarına başladığı, eylemin neden olacağı sansasyon ve kaosun hesaplanarak bölgesel keşif çalışmaları yaptığı, sahadan elde edilen verilerin örgüt yöneticilerine aktarılarak hedef bölgenin ve eylem noktasının tespitine çalışıldığı kaydedildi.

Patlayıcının soğukkanlılıkla hazırlanıp tesirini güçlendirecek etmenlerin hassasiyetle temin edildiği kaydedildi

Mütalaada, Albashir’in eylem sonrası yurt dışına kaçış planı yapılarak kurulan uluslararası bağlantılar vasıtası ile eylem yerinin ve tarihinin belirlendiği, eylem için getirilen patlayıcının soğuk kanlılıkla hazırlanıp tesirini güçlendirecek etmenlerin hassasiyetle temin edildiği, tüm süreç dahilinde dikkat çekmeyecek ve eylemi riske etmeyecek yöntemlerin kullanıldığı ve eylem için örgütsel sebat gösterilerek süreklilik arz edecek şekilde organik nitelikte bağla üyesi konumunda bulunduğu aktarıldı.

7 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 3 bin 9 yıla kadar hapis cezası talebi

Açıklanan mütalaada sanık Albashir’in ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar, ‘tasarlayarak bombalama suretiyle çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürme’ suçundan 5 kez ağırlaştırılmış müebbet, 99 kişiye karşı ‘tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan bin 930 yıl 6 aydan 2 bin 970 yıla kadar ve ‘tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değişitirilmesi’ suçundan 12 yıldan 24 yıla kadar olmak üzere toplamda, 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ve bin 949 yıl 6 aydan 3 bin 9 yıla kadar hapsi talep edildi.

Mütalaada 20 sanığın ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma’, ‘silahlı terör örgütü kurma veya yönetme’, ‘silahlı terör örgütüne üye olma’, ‘tasarlayarak, bombalama suretiyle çocuğa karşı kasten öldürme’, ‘tasarlayarak, bombalama suretiyle kasten öldürme’, ‘tasarlayarak, bombalama suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme’ ve ‘göçmen kaçakçılığı’ suçlarından cezalandırılması talep edildi. Açıklanan mütalaada 10 sanık hakkında yakalama kararları bulunduğu da göz önüne alınarak sanıkların dosyalarının ayrılması talep edildi.

5 sanığın beraatı talep edildi

Sanıklardan Salih Carkes’in herhangi bir eyleminin bulunmadığı, terör örgütü ile örgüt üyesi konumuna yeten süreklilik arz edecek nitelikte organik bir tavırla bağlı olduklarına ilişkin delil bulunmadığı gerekçesiyle üzerine atılı tüm suçlardan beraatına karar verilmesi talep edildi. Ayrıca diğer sanıklar Zekariya Muhammed Şemmuni, Mahmud Haso, Messut Hesso ve Muhammed Şiho’nun da üzerine atılı suçlardan ayrı ayrı beraatlarına karar verilmesi istendi. Mütalaada ayrıca, 7 tutuksuz sanığın üzerlerine atılı suçun mahiyeti alt ve üst sınırı ile sanıkların yabancı ülke vatandaşı olması nedeniyle kaçma şüpheleri bulunduğu değerlendirilerek tutuklanmalarına karar verilmesi talep edilirken ayrıca firari sanık Bilal El-Hacmaos hakkında kırmızı bülten kararı çıkarılması istendi.

‘’İdam verseniz de itiraz etmeyeceğim. Suriye’ye giden şahısların yakalanması için Suriye’ye gitmeye hazırım’’

Açıklanan mütalaanın ardından savunma yapan sanık Albashir, ‘’Ben bomba olup olmadığını bilmiyordum. Herhangi bir insanın bu konuyla bir alakası yok. Bana turist gibi fotoğraf çek dediler. Vefat eden insanlardan dolayı geceleri uyuyamıyorum. Ben yetimim, kimsenin yetim olmasını istemezdim. İdam verseniz de itiraz etmeyeceğim. Suriye’ye giden şahısların yakalanması için Suriye’ye gitmeye hazırım. Bunu affedilmek için demiyorum. Buradaki insanların hiçbir suçu yok, bana hangi hükmü verirseniz itiraz etmeyeceğim" dedi.

Duruşma Savcısı’ndan Albashir’e: "Yetim bıraktığı çocukların günahı boynuna olsun"

Albashir’in savunması bittiği sırada duruşma Savcısı söz alarak Albashir’e, "Yetim bıraktığı çocukların günahı boynuna olsun, vicdanı varsa zaten uyuyamazsın" dedi. Albashir ise bir cevap vermeden yerine oturdu, zaman zaman gözyaşı döktüğü görüldü.

Sanıklardan Ahmed Carkes mütalaaya karşı savunmasında, ‘’Ben korsan taksicilik yapıyorum. Kim beni ararsa gider onu alır gideceği yere ulaştırırım. Arabamda kimliği olmayan birini taşımış olabilirim ama konuyla bir alakam yoktur’’ dedi. Sanık Hazni Gölge savunmasında, ‘’Bu eylemle alakası olan her iki dünyada da gün yüzü görmesin. Kimse beni terör örgütüyle yan yana getiremez, ben devletime ve bayrağına sadık kaldım. Allah canımı alıncaya kadar da sadık kalacağım. Zoruma giden beni terörden yargılamanızdır. Böyle bir organizasyonla hiçbir alakam olmadı’’ ifadelerini kullandı.

Duruşmada kendisine söz verilen sanık Albashir’in avukatı, söyleyecek bir şeyinin olmadığını söyledi. Bazı sanık avukatları ise açıklanan mütalaaya karşı savunma hazırlayabilmek için mahkemeden süre talep ettiler.

3 sanığa tahliye, Albashir’in tutukluluk halinin devamına hükmedildi

Ara kararını açıklayan mahkeme, sanıklar Mahmud El Yusuf, Rama Eltaha ve Mahmud Elabid’in üzerlerine atılı suçun değişme ihtimali ve tutuklulukta kaldıkları süreyi de dikkate alarak tahliyelerine karar verdi. Ayrıca sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri de uygulandı. Sanık Ahlam Albashir’in de arasında bulunduğu 10 sanığın ise tutukluluk halinin devamına karar verildi. Mahkeme heyeti ayrıca, açıklanan mütalaaya karşı sanık ve avukatlarına savunma hazırlayabilmeleri için süre verilmesine de hükmederek duruşmayı erteledi.

Sema Demir - Gamze Şenyiğit

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Düzce Valiliği’nden Düzcespor-Bursaspor açıklaması Düzcespor-Bursaspor maçında çıkan olaylarla ilgili Düzce Valiliği’nden açıklama yayınlandı. Türkiye Futbol Federasyonu 3. Lig açılış maçında Düzcespor, evinde Bursaspor’u ağırladı. Mücadele Bursaspor’un 2-0 üstünlüğü ile sona ererken, Bursaspor taraftarlarının çıkardığı olaylar ile ilgili Düzce Valiliği’nden açıklama yayınlandı. Yapılan açıklamada 450 kontenjan verilen Bursaspor taraftarlarının şehre daha kalabalık geldiği belirtilen açıklamada, “07.09.2024 günü saat 16.00’da oynanan Düzcespor - Bursaspor müsabakasına kulüplerimizin ortak talebi doğrultusunda il Spor Güvenlik Kurulu kararı ile stadyum kapasitesinin %10’u oranında (450) misafir takim seyircisi için yer ayrılması kararlaştırılarak kulüplere bildirilmiştir. Ev sahibi kulüp tarafından (450) bilet tahsis edilmesine karşın müsabakayı izlemek için (1200) Bursaspor taraftarı stadyuma gelmiştir. Stadyumun misafir takım trübününün fiziki kapasitesi olan (450) seyircinin maç saati öncesinde kontrolleri yapılarak müsabakaya girişleri sağlanmıştır. Biletsiz ya da aynı seri numarasi içeren fotoğraf kartına basılmış taklit biletle stadyuma girmeye çalışan taraftarlara misafir takım trübününün dolduğu, stadyuma alınamayacakları defaten iletilmiştir. Ancak dışarda bulunan bazı taraftarların dış güvenlik bariyerini aşarak stada girme teşebbüsünde bulunmalar üzerine yaşanan arbede sırasında istenmeyen bazı olaylar meydana geldiği gözlemlemiştir. Yaşanan olayların çok yönlü olarak incelenmesi için idari tahkikata başlanılmış olup zor kullanma yetkisini aştığı değerlendirilen (1) personel görevden uzaklaştırılmıştır” denildi.
Burdur Kontrolden çıkan otomobil, refüjü aşarak karşı şeritten gelen otomobilin üzerine düştü: 2 ölü, 3 yaralı Burdur-Fethiye Karayolu’nda kontrolden çıkarak takla atan otomobilin karşı şeritten gelen başka bir otomobilin üzerine düşmesi sonucu 2 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi ise yaralandı. Kaza saat 21.30 sıralarında Burdur-Fethiye Karayolu Kuruçay mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre Burdur’dan Fethiye istikametine seyir halinde olan Mehmet Peşen (18) idaresindeki 15 ACL 809 plakalı Tofaş marka otomobil, Kuruçay köyü çıkışına geldiği esnada sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıktı. Refüjü aşan otomobil, taklalar atarak karşı şeritten gelen Ali Ç.(33) idaresindeki 15 DF 105 plakalı Volkswagen otomobilin üzerine düştü. Kazada Tofaş sürücüsü Mehmet Peşen ve araçta yolcu olarak bulunan Emir Özer(20) araçtan fırlayarak ağır yaralanırken, diğer araç sürücüsü Ali Ç. ve eşi Fatma Ç.(31) ve çocukları Duru Ç.(7) yaralandı. O esnada yolun kenarında bulunan ve kazayı gören İsmail Dinçer hemen araçların yanına gelerek 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber vermesinin üzerine olay yerine çok sayıda sağlık, itfaiye, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrollerde Mehmet Peşen ve Emir Özer’in hayatını kaybettiği belirlenirken itfaiye ekiplerinin çalışmalarıyla araçtan çıkarılan diğer araç sürücüsü Ali Ç., Fatma Ç. ve çocukları Duru Ç. ilk müdahalelerinin ardından ambulans ile Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Mehmet Peşen ve Emir Özer’in kaza haberini alıp olay yerine gelen yakınları gençlerin ölüm haberini alınca sinir krizi geçirirken, gençlerin cenazesi savcı ve olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarının ardından otopsi yapılmak üzere Burdur Devlet Hastanesi Morgu’na götürüldü. Öte yandan Burdur Devlet Hastanesi’nde ilk müdahalesi yapılan ve durumu ağır olan Ali Ç. buradan Isparta Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. "Hızla gelen arabanın sesini duydum bir baktım kafa kafaya çarpıştılar" Kaza anında yol kenarında bulunan işletmesinde temizlik yapan ve yardıma ilk koşan görgü tanığı İsmail Dinçer, “İşletmemde etrafı temizleyip Kuruçay tabelasının yanındaki bayrakların kontrolünü yaparken bir anda kavşaktan itibaren gürültülü bir ses geldi. Tahminimce saatte 150 kilometre civarı bir hızla gelen Tofaş otomobil, bir anda tam benim bulunduğum yerden 100 metre geride araç savrularak refüjü aşıp taklalar atarak karşı şeritteki arabaya çarptı. Olay yerinde ilk ben olduğum için hemen koşarak yanlarına gittim ve 112’yi aradım. İki aracın çarpıştığını, insanların savrulduğunu ölü olup olmadığını bilmediğimi ambulansın acele gelmesini istedim. Daha sonra araçların kontakları alıp stop ettim. Arabanın içinde kadın ve çocuk vardı yaralı onları çıkardım. Şoför ise sıkışmıştı ama bilinci açıktı. Görevliler gelene kadar trafik tedbirlerini aldım. İnsanlık görevi diyerek elimden geleni yapmaya çalıştım” dedi. "Aynı yerde sürekli kaza oluyor" Yıllardır kazanın olduğu bölgede işletmecilik yaptığını ve sürekli kazalara şahit olduğunu da söyleyen İsmail Dinçer, “Burada sürekli kaza oluyor Hatta bende dinlenme tesisimi kapatıp lastikçi veya oto kurtarıcı dükkanı açayım diye düşündüm. İlerdeki kavşaktan dönen araçlar yolun düz olduğunu görüp devamlı gaza basıyorlar ve burada da devamlı bu sıkıntı meydana geliyor” şeklinde konuştu. Kaza ile ilgili inceleme başlatıldı.
Aksaray Aksaray’da bir ilginç gözaltı: Geri geri adımlayarak götürüldü Aksaray’da uyuşturucu maddeyle yakalanan şahıs polis ekiplerince gözaltına alınırken, polis otosuna götürülmek istenen şüpheli gazetecileri fark edince ilginç bir yola başvurdu. Görüntülenmek istemeyen şüpheli bir türlü götürüleceği istikamete yönünü dönmezken, çaresiz kalan bekçi şüpheliyi geri geri adımlayarak polis otosuna götürdü. Olay gece yarısı Büyükbölcek Mahallesi Şehit Mehmet Ali Demir Caddesi üzerinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, halkın huzur ve güvenliğinin sağlanması, meydana gelebilecek olayların önüne geçilmesi amacıyla Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde bekçilerle birlikte uygulama yapan İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş ve Trafik Tescil ve Denetleme Şubesi ekipleri, şüphe üzerine Büyükbölcek Caddesi istikametine seyreden 68 BJ 673 plakalı otomobili durdurdu. Araçtan indirilen sürücü ve yanındaki 2 arkadaşı sorgu ve üst aramasından geçirilirken, B.Y. (29) isimli yolcu konumundaki şahsın üzerinde bir miktar uyuşturucu madde bulundu. Uyuşturucu maddeyi kullandığını belirten şüpheli polis ve bekçiler tarafından gözaltına alınırken, kendini görüntüleyen basın mensuplarını fark eden şahıs yüzünün görünmemesi için ilginç bir yola başvurdu. Elleri kelepçelenen şahıs bir türlü düz dönmeyince bekçinin tersten koluna girmesi üzerine polis otosuna kadar geri geri adımlayarak götürüldü. Polisin inceleme yaptığı olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığınca tahkikat başlattı.