GÜNDEM - 07 Ekim 2024 Pazartesi 07:23

İstanbul’un kurtuluşunun 101. yıl dönümü Beşiktaş Meydanı’nda kutlandı

A
A
A
İstanbul’un kurtuluşunun 101. yıl dönümü Beşiktaş Meydanı’nda kutlandı

İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yıl dönümü, Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikle kutlandı.


İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıl dönümü, Beşiktaş Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde düzenlenen etkinliklerle kutlandı. Programa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Bakırköy Belediye Başkanı Ayşegül Ovalıoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve çok sayıda vatandaş katıldı.


Programda konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, “Bu güzel akşamda sizlerle birlikte olmaktan çok mutluyum sevgili İstanbullular. İstanbul’umuzun kurtuluş yıl dönümü kutlu olsun. Bize bu şehri, bu ülkeyi emanet edenlerin ruhları şad olsun. Her birinizin dedesi, ninesi, atası Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde ayağa kalkıp, işgalcileri İstanbul’dan evlerine gönderdi. Geldikleri gibi gittiler. İşte bu büyük zafer dünyada yeni bir dönemi başlatmıştır. Milletçe bağımsızlığımıza, onurumuza sahip çıktık. İşgalcilere hadlerini bildirdik. İşgal birlikleri İstanbul’dan ay yıldızlı bayrağımızı selamlayarak ayrıldılar. O günden sonra dünyanın her yerinde işgalcilere, emperyalizme karşı mücadele eden masum ve mazlum milletler bağımsızlık yolunda çok güçlü adımlar atmaya başladı” dedi.


İstanbul’un kurtuluşundan yalnızca 23 gün sonra cumhuriyetin ilan edildiğinin altını çizen İmamoğlu, “Bugün 6 Ekim. Yani 29 Ekim’e 23 gün kala İstanbul’dan o işgal kuvvetlerini gönderdikten sonra 29 Ekim’de cumhuriyet kuruldu. İstanbul’un kurtuluşundan sadece 23 gün sonra hep birlikte o milletimizin gücüyle Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde cumhuriyeti ilan ettik” ifadelerini kullandı.


Etkinlikte sahne alan Melek Mosso, sevilen şarkılarını seslendirerek alanı dolduran kalabalığa keyifli anlar yaşattı.



İstanbul’un kurtuluşunun 101. yıl dönümü Beşiktaş Meydanı’nda kutlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Bursa’dan sonra Diyarbakır Ulu Cami’de yabancı turistler etek giydi Diyarbakır Ulu Cami’yi ziyaret eden yabancı turistler, adaba uygun etek giydikleri anlar cami rehberi tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. Geçtiğimiz hafta Bursa’da tarihi Yeşil Cami’ye şortla girmemek için mekanda kadınlara yönelik bulundurulan etekleri şortlarının üzerine giyen erkek turistlerin videosu, sosyal medyada dikkat çekip viral olmuştu. O görüntülerin benzeri İslam aleminin 5. Harem-i Şerif’i olarak kabul edilen tarihi Ulu Cami’de de yaşandı. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin geldiği Diyarbakır’da uğrak yerlerin başında Ulu Cami yer alıyor. Buraya gelen yabancı turistler, cami adabına uygun davranmak için girişte bulunan giyim kuralına uyuyor. Kadınlar örtünerek camiye girerken, şort giyen erkekler ise pijama gibi kıyafetler yetersiz kalınca kadınların kullandığı etekler ile bacaklarını kapatıp içeri giriyor. Sur İlçe Müftülüğüne bağlı cami rehberi Yaser Aydın, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine, Diyarbakır Ulu Cami’nin Türkiye ve Anadolu için önemli bir mekan, yerli ve yabancı turistlerin gözdesi durumunda olduğunu söyledi. Yabancı turistler geldikleri zaman ilk uğramak istedikleri yerin başında Diyarbakır Ulu Cami’nin geldiğini gördüklerini belirten Aydın, şöyle konuştu: “Geldikleri zaman, camimizin girişinde giyiniş kurallarıyla alakalı oluşturmuş olduğumuz 6 dilde panomuz bulunuyor. Ziyaretçiler içeri girdikleri zaman başörtü ihtiyacı olan misafirler başörtü alarak cami ziyaretlerine başlıyorlar. Yabancı grupları çoğunlukla ağırladığımız sezonlar oluyor. Bu süreç içerisinde geçen hafta Bursa’da renkli görüntüler şahitlik ettik. Aslında o görüntülerde Diyarbakır Ulu Cami’sinde 5 yıl içinde birçok kez karşılaştığımız görüntüler olduğunu ifade edebilirim.” “Bu 5 yıl içerisinde birçok defa, birçok grupta aynı şekilde gördüm” “Yabancı ziyaretçilerimiz, erkek, kadın içeri girdiği zaman kadınlar için hazırlamış olduğumuz ücretsiz başörtü, etek, uzun kıyafetler kabininde bulunan materyalleri aynı şekilde gelen yabancı erkek ziyaretçilerinde kullandıklarını görüyoruz” diyen Aydın, “Bazen burada öyle bir yoğunluk oluşuyor ki, materyalsiz kaldığımız günlerde yabancı erkek ziyaretçilerin kadınların kullanmış olduğu etekleri giyip, bacaklarını örtüp o şekilde cami ziyaretlerini gerçekleştirdiklerine bu 5 yıl içerisinde birçok defa, birçok grupta aynı şekilde gördüm. Yabancı turistlerin camiye, cami girişine olan hassasiyetleri bizleri, cami cemaatini çok mutlu ettiğini ifade edebilirim” şeklinde konuştu.
Muğla Köyceğiz’de gençler şehitler ve mazlumlar için dua edildi Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde yatsı namazında gençler Toparlar Mahallesi Merkez Camiinde buluşup şehitler ve mazlumlar için dua edildi. “Şehirlerin Kalbi Camilerde Buluşuyoruz “projesi kapsamında Köyceğizli gençler Toparlar Merkez Camiinde bir araya geldi. Gençlerin yoğun ilgi gösterdiği buluşma namazdan önce Fetih suresinin okunması ile başladı. Yatsı namazını İlçe Müftüsü Ahmet Karagöz kıldırdıktan sonra gençler Kur’an-ı Kerim tilavet etti. Müftü Karagöz, cemaate ve gençlere hitap ederek, “Teknolojinin süratle geliştiği, sosyal medya mecralarının gençlerimizi her yönden kuşattığı günümüzde, camimizi dolduran ve yaşadığımız mahallin manevi sigortası olan bu gençleri sizlerin huzurunda tebrik ediyorum. Rabbim birini bin etsin bu gençlerimizin. Kâbe’nin şubesi camilerimizde buluşup kocaman yürekleri ile dua eden bu yavrularımızın duaları hürmetine Allah başta Filistin, Doğu Türkistan ve dünyadaki tüm mazlumlarımıza yardım eylesin. Dünyaya barış ve güzellik hâkim olsun” dedi. Müftü Karagözün hitabından sonra, İlçe Vaizleri Rauf Evleksiz, Emine Okulu, Belkıs Ulusan ve Din Hizmetleri Uzmanı İbrahim Bölükbaşı gençlere Milli ve Manevi Değerlerimiz konulu sunum yaptı. Merkez ve civardaki Din görevlilerinin mahallelerindeki gençlerle birlikte katıldıkları “Şehirlerin Kalbi Camilerde Buluşuyoruz” programı Vaiz Rauf Evleksizin Filistin, Doğu Türkistan ve tüm mazlumlar için yaptığı dua ve ev sahibi Din görevlileri Murat Yaşar ve Mustafa Gürhan’ın ikramları ile sona erdi.
Bitlis Hizan’da asırlardır doğal yöntemlerle üzüm pekmezi üretiliyor Bitlis’in Hizan ilçesinde asırlardır geleneksel yöntemlerle yapılan üzüm pekmezi yoğun ilgi görüyor. Hizan ilçesine bağlı Akşar köyünün Aşağı Klavuz mezrasındaki vatandaşlar, dağ yamaçlarından topladıkları üzümleri imece usulüyle çalışıp pekmez yapıyor. Bölgeye has beyaz üzüm ve siyah üzümleri önce bağlardan toplayan köylüler daha sonra havuzlarda ezerek suyunu çıkarıyor. Maya olarak kullandıkları beyaz toprakla karıştırarak büyük kazanlarda yaklaşık 280 derece sıcaklıkta 4-5 saat kaynayan üzüm suyu pekmez kıvamına gelinceye kadar pişiriliyor. Hizan’ın yaklaşık 15-20 köyünde halen doğal ve geleneksel yöntemlerle yapılan üzüm pekmezi ham sofralarda yerini alıyor hem de şifa kaynağı olarak kullanılıyor. İçinde herhangi bir katkı maddesi bulunmadığı için birçok hastalığa da iyi gelen pekmez, özellikle bölgedeki vatandaşlar tarafından sıkça tercih ediliyor. Dededen kalma yöntemlere halen pekmez yaptıklarını belirten Erkan Özer, 100 kilo üzüm suyundan 35-40 kilo pekmez elde ettiklerini söyledi. Özer, “Yüzyıllardır bizim yaptığımız üzüm pekmezi dedelerimizden babalarımızdan bize kaldı. Önce bağdan üzümlerimizi topluyoruz. Daha sonra sıkma kazanlarımıza koyuyoruz. Doğal yöntemlerle üzümlerimizi güzel bir şekilde sıkıp ondan sonra suyunu toprak mayası ile mayalandırıp bidonlara koyuyoruz. Şeffaf bir şekle gelene kadar bidonlarda dinlendiriyoruz. Daha sonra kaynama kazanlarına bırakıyoruz. 100 litre üzüm suyundan yaklaşık 35-40 litre üzüm pekmezi çıkarıyoruz. 280 derecede üzüm suyunu kaynatıp bütün toksinlerini üzerinden alıyoruz. Hazır hale gelen pekmezimizi çevre illere ve dostlarımıza satıyoruz” diye konuştu. Tamamıyla doğal olarak üretilen üzüm pekmezinin birçok hastalığa da iyi geldiğini ifade eden Erkan Özer, “Genellikle akciğer hastalıklarına iyi geliyor. Bunun yanı sıra kalp ve damar hastalıklarına da iyi gelen bu pekmezimiz kansızlık hastaları tarafından da sıkça tüketiliyor” dedi.
Bursa Mudanya Mütarekesi’nin 102.yılı kutlamaları devam ediyor Mudanya Mütarekesi’nin 102. yılı kutlamalarının dördüncü gününde kültür, spor ve barış bir arada yaşandı. Mudanyalılar düzenlenen etkinliklerde bir araya gelerek, barışın ve bağımsızlığın önemine dikkat çekti. Yağmurun ardından Mütareke Evi Müzesi’nin ardında beliren gökkuşağı etkinliklere renk kattı. Mudanya Mütarekesi’nin 102. yıl dönümü kutlamalarının dördüncü günü “Kültür ve Barış” temasıyla düzenlenen etkinliklerle devam etti. Mudanyalılar ile buluşan Prof.Dr. Mithat Baydur, Mudanya Mütarekesi sayesinde Türk halkının başını eğmekten kurtulduğunu söyledi. Mudanya Mütarekesi’ne gelinen süreci ve sonrasında yaşananları detaylı ve akıcı bir şekilde “7’den 70’e Dersimiz Mütareke” başlıklı söyleşide anlatan Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Baydur, “Mudanya Mütarekesi askeri zaferden sonra diplomatik bir zaferdir. Bu zaferin getirdiği birikim ve motivasyonla Lozan Konferansı’nda Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu tescil edilmiştir” dedi. Mudanya’nın bir hikayesi olduğunu ve anlaşma sırasında büyük mücadeleler yaşandığını da dile getiren Baydur, şöyle konuştu, “Mudanya Mütarekesi bir ilçe, bir kasaba sözleşmesi değildir. Uluslararası boyutta bir anlaşmadır. İngiltere’de hükümet deviren bir anlaşmadır. Meriç’in doğusuna kadar bütün Yunanlıların, İç Anadolu’yu, İzmir’i, Trakya’yı boşaltmasını sağlayan bir anlaşmadır. Yaklaşan Türkiye Cumhuriyeti’nin, bağımsız bir ulus devletinin ilk ayak sesleridir. 1699 yılındaki Karlofça Anlaşması’ndan itibaren başını önüne eğmiş Türk’ün, başını kaldırma, başını dik tutma hadisesidir.” Prof. Dr. Mithat Baydur’a konuşmasının ardından barış ve dostluğun simgesi olarak zeytin fidanı armağan eden Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, “Mudanya Mütarekesi Türkiye Cumhuriyeti açısından çok önemli bir dönüm noktasıdır. Bizler de bu önemi daha çok duyurmaya ve anlatmaya çalışıyoruz. Türkiye Cumhuriyet’i için ‘Mütareke’den Önce, Mütareke’den Sonra’ sözünü kullanıyoruz. Mekanların ruhları vardır. Mütareke Meydanı’nda, Mütareke Evi’nin önünde sürekli bu ruhla harmanlanıyoruz” diye konuştu. Gökkuşağı renk kattı Dördüncü gün etkinlikleri kapsamında Tirilye Taş Mektep’te düzenlenen “Barış ve Diplomasi Atölyesi”nde Prof. Dr. Barış Özdal, gençlerle bir araya gelerek, askeri alanda elde edilen kazanımların, diplomatik alana nasıl taşındığı ele alındı .Bir diğer etkinlikte Rota Myrleia’nın kültür ve inanç rotasında tarihi bir geziye çıkan Mudanyalılar, Kumyaka Meydanı’ndan şiirlerle barış mesajları verdiler. MUDAŞ Sosyal Tesisleri’nde gerçekleşen briç turnuvası ise oldukça çekişmeli mücadelelere sahne oldu. Mudanyalı çocuklar da Mütareke Meydanı ve İsmet İnönü Parkı’nda düzenlenen barış temalı atölyeler ve sergilerle eğlenceli zamanlar geçirdiler. Barış Sofrası ise Mütareke kutlamalarına lezzet kattı. Etkinlikler gurur dolu anların yaşandığı “Bir Millet Uyanıyor” filminin gösterimi ile sona erdi. Öğleden sonra yağan yağmurun ardından Mütareke Evi Müzesi’nin hemen arkasında beliren gökkuşağı ise seyrine doyumsuz bir görüntü oluşturdu.