ASAYİŞ - 02 Kasım 2024 Cumartesi 17:38

İstanbul’da terör operasyonunda gözaltına alınan 20 şüpheliden 4’ü tutuklandı

A
A
A
İstanbul’da terör operasyonunda gözaltına alınan 20 şüpheliden 4’ü tutuklandı

İstanbul’da terör örgütü PKK’ya yönelik düzenlenen şafak operasyonunda gözaltına alınan 20 şüpheliden 4’ü tutuklanırken, 16 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmanın ardından kent genelinde, PKK/KCK terör örgütünün faaliyetlerinin deşifre edilmesi ve yakın tehdit içeren şiddet eylemlerinin engellenmesine yönelik düzenlenen operasyonda, yapılanmanın sözde gençlik birliklerine bağlı şüphelilerin yol kapama, yürüyüş, molotoflu eylem şeklinde sokak eylemleri arayışında oldukları tespit edilmişti. Yürütülen çalışmalarla örgütün sözde siyasal alan yapılanmasının (KCK/TDÖ) faaliyetlerinin deşifre edilmesinin ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından 25 şüphelinin yakalanmasına yönelik eş zamanlı şafak operasyonu düzenlenmişti. Operasyonda 20 şüpheli gözaltına alınmıştı.



4 şüpheli tutuklandı 16 şüpheli serbest bırakıldı


Operasyon çerçevesinde gözaltına alınan şüphelilerden 8’i tutuklama, 12’si adli kontrol talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. İfade işlemleri tamamlanan şüphelilerden 4’ü tutuklanırken, 16’sı ise adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Bakan Yerlikaya: “204 narkotik suçlarına ilişkin organize suç örgütünü çökerttik” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ordu’da katıldığı güvenlik toplantısında yaptığı açıklamada, suç ve suçlularla gece gündüz mücadeleyi sürdürdüklerini belirterek, uyuşturucunun bu mücadele alanlarının en başında geldiğini söyledi. Bakan Yerlikaya, “4 Haziran 2023 yılından bu yana uyuşturucu imal ve ticareti ile uyuşturucu kullanma suçlarından dolayı 47 bin 112 şahıs tutuklandı, 21 bin 173 şahıs hakkında adli kontrol kararı verildi. 171,1 ton uyuşturucu madde, 88,1 milyon adet uyuşturucu hap ve 265,3 milyon kök kenevir ve kök skunk ele geçirildi, toplam 204 narkotik suçlarına ilişkin organize suç örgütünü çökerttik” dedi. Bakan Yerlikaya, Ordu Boztepe’deki bir otelde katıldığı güvenlik toplantısı sonrası düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Uyuşturucuyu küresel bir felaket olarak gördüklerinin altını çizen Yerlikaya, “Dünyanın en sinsi düşmanı olan bu illetin, özellikle göz aydınlığımız evlatlarımızdan uzak tutmak, onların uyuşturucu ağına düşmesini engellemek, öncelikli görevlerimizdendir. Durmadan duraksamadan yapılan bu mücadeledeki temel hedefimiz, Türkiye’nin uyuşturucu için ulaşılmaz ve yasaklı bölge olmasını sağlamaktır. Arz cephesinde, torbacısından zehir tacirine kadar, hangi büyüklükte olursa olsun hepsinin tepelerine çöküp, nefeslerini kesip, adalete teslim ediyoruz. Başta geleceğimizin teminatı çocuklarımız ve gençlerimiz olmak üzere, bağımlılıkla mücadelede eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarımıza devam ediyoruz” diye konuştu. “Size bir telefon kadar yakınız” Okul etraflarındaki Narkotim’lerin sayısını arttırdıklarına dikkat çeken Yerlikaya, “En İyi Narkotik Polisi Anne, Narkolog, Narko Tır, Narkolog ve UYUMA projelerimizi kesintisiz sürdürüyoruz. 2024 yılında 8 milyon 750 bin kişiye bu projeler kapsamında eğitim ve bilinçlendirme çalışması yaptık. Altını çizmek istediğim çok önemli bir husus var. O da önleyicilik. Yani suçu oluşmadan önlemek. Bunun için de tüm suç başlıklarında olduğu gibi, Uyuşturucuya karşı da, millet olarak, seferberlik ruhuyla, tek vücut mücadele etmemiz elzemdir. Ülkemizin huzur ve güvenliği için bu mücadeleyi, milletimizin her bir ferdiyle, sivil toplum kuruluşlarımızla, medyamızla, kanaat önderlerimizle, esnaflarımızla, öğretmenlerimizle, annelerimiz ve babalarımızla, 7’den 70’e bir ve beraber olarak vermeliyiz. Çünkü, hep birlikte olursak başarabiliriz. Size bir telefon kadar yakınız. Hemen 112’yi arayın ve bize bildirin. Güvenlik güçlerimiz hemen gereğini yapacak, suçluları adalete teslim edecek” ifadelerine yer verdi. ’UYUMA programını cep telefonuna indirin’ çağrısı Yerlikaya, vatandaşların UYUMA uygulamasını telefonlarına indirme çağrısı da yaparak, “Bunu yaptığınızda, bir çocuğumuzun, bir gencimizin kurtarılmasına vesile olacaksınız. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, uyuşturucu ve madde bağımlılığıyla mücadelede ilk savunma hattımız evlerimiz. Mücadele evlerimizden başlıyor. Bu yüzden elleri öpülesi annelerimize de bu mücadelede, büyük görev düşüyor” şeklinde konuştu. “Uyuşturucu imal, ticareti ve kullanımı suçlarından 47 bin 112 şahıs tutuklandı, toplam 204 narkotik suçlarına ilişkin organize suç örgütü çökertildi” Ülke genelinde bu kabine döneminde uyuşturucu ile mücadele verilerini paylaşan Yerlikaya, “4 Haziran 2023 yılından bu güne kadar uyuşturucu imal ve ticareti ile uyuşturucu kullanma suçlarından dolayı, 47 bin 112 şahıs tutuklandı. 21 bin 173 şahıs hakkında adli kontrol kararı verildi. 171,1 ton uyuşturucu madde, 88,1 milyon adet uyuşturucu hap ve 265,3 milyon kök kenevir ve kök skunk ele geçirildi. Bu dönemde, toplam 204 narkotik suçlarına ilişkin organize suç örgütünü çökerttik. Çökerttiğimiz bu organize suç çetelerinden, 21’i uluslararası, 27’si ulusal, 27’si bölgesel, 129’u ise yerel. Uluslararası kırmızı bülten ile aranan zehir taciri 69 suç örgütü liderini ve üyesini yakaladık. Yaptığımız girişimler neticesinde de ülkemizden yurt dışına kaçan 39 zehir tacirinin ülkemize iadesini sağlandık” diye konuştu. Programa, Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ali Çardakcı, Sahil Güvenlik Komutanı Koramiral Ahmet Kendir, Vali Muammer Erol, AK Parti Ordu Milletvekili İbrahim Ufuk Kaynak, MHP Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, İl Emniyet Müdürü Atilla Aksoy, İl Jandarma Kıdemli Albay Sadi Akman da katıldı. Bakan Yerlikaya toplantının ardından ilk olarak Ordu Valiliğini ziyaret ederek, Vali Muammer Erol ile bir araya geldi. Bakan Yerlikaya valilik ziyaretinin ardından Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’i de ziyaret etti. Ziyaretlerin ardından Bakan Yerlikaya, İsmet Paşa Caddesi’nde esnaf ziyaretlerinde bulundu, vatandaşlar ile bir araya gelerek, sohbet etti.
Ankara Yeniden Refah lideri Erbakan’dan ’kayyum’ açıklaması Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Esenyurt Belediyesine kayyum atanmasına ilişkin, "İktidarın söylediklerinin doğru olmasını temenni ediyoruz. Siyasi bir süreç değil hukuki bir süreç olmasını temenni ediyoruz. Kayyum atanması yerine belediye meclisinin görevlendireceği belediye başkan vekilinin bu görevi yapması gerektiğini ifade ediyoruz" dedi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin genel merkezinde düzenlenen “İl Başkanları Toplantısı” öncesi gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Erbakan, 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nin 14,6 trilyon lira, bütçe gelirlerinin ise 12,67 trilyon lirada olduğunu belirterek, 1,93 trilyon lira açığın iç ve dış borçlanma ile karşılanacağını aktardı. İç ve dış borcun yüzde 98,5’in yüksek faizli iç borçlanma ile ödeneceğini ifade eden Erbakan, ödenemeyecek durumda borçlanmanın yaşandığını öne sürdü. Erbakan, "Evet bugün, Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu en önemli tehdit güven ve ahlak bunalımıdır. Kimin elinin kimin cebinde olduğunun bilinmediği, ahlaki erozyonun tavan yaptığı bir süreçte, vatandaşlarımızdaki ’güven’ duygusu da iyice zedelenmiş durumdadır" diye konuştu. Erbakan, asgari ücrete yapılacak zamma ilişkin ise, "Özgür Özel’in söylediğini biz 5 bin lira arttırarak 35 bin lira demiştik. İki asgari ücret alan bir hane en azından yoksulluk sınırında bir gelire sahip olsun. Çünkü yoksulluk sınırı bugün 70 bin lira olmuş. İki asgari ücretli yan yana geldikten sonra en azından yoksulluktan kurtulsunlar" ifadesini kullandı. "Emekli maaşının asgari ücret seviyesine getirilmesi lazım" Bir haneye giren maaş miktarının yoksulluk sınırının altında olmaması gerektiğini aktaran Erbakan, şunları kaydetti: "Yeniden Refah Partisi olarak yüzde 20 ila 25’lik bir artışın şubat ve mart ayında açlık sınırının altıda kalacağını ifade ediyoruz. En azından bir 35 bin lira seviyesine gelmesini söylüyoruz. Çünkü en azından iki asgari ücretin yoksulluk sınırı seviyesine gelmesidir. 12 bin 500 lirada kalmış olan emeklilerimizin de durumunun iyileştirilmesi ve emekli maaşının da en azından asgari ücret seviyesine getirilmesi lazım." "Hukuki bir süreç olmasını temenni ediyoruz" "PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan ve görevden uzaklaştırılan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in yerine kayyum atanmasını da yorumlayan Yeniden Refah lideri Fatih Erbakan, şu ifadelere yer verdi: "İktidar kanadı bu durumla ilgili ’Elimde çok ciddi deliller var’ diyor. CHP, bunun bir siyasi süreç olduğunu söylüyor. Tabii Türkiye’de yıllardan beri yaşadığımız hukuki süreçler, adalet kurumuna güvenin sarsılmış olması dolayısıyla bizim de içimiz rahat değil. İktidarın söylediklerinin doğru olmasını temenni ediyoruz. Siyasi bir süreç değil hukuki bir süreç olmasını temenni ediyoruz. Kayyum atanması yerine belediye meclisinin görevlendireceği belediye başkan vekilinin bu görevi yapması gerektiğini ifade ediyoruz."
Zonguldak Bakan Tunç, "Bu millet, 22 yıldır Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’den eser ürettiği için vazgeçmiyor" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’yi darbe anayasasından kurtarmak durumunda olduklarını ifade ederek "Vesayetçi ruhu hala bünyesinde barındıran anayasadan kurtararak demokratik, sivil, katılımcı yeni bir anayasa ile Türkiye Yüzyılı’nı inşa edebiliriz" dedi. Bakan Tunç, 10. yargı paketinin adalet komisyonunda görüşmelerinin tamamlandığını ifade ederek meclise geleceğini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti’nin Kilimli 3. Olağan İlçe Başkanlığı kongresine katıldı. Bir düğün salonunda gerçekleştirilen kongre saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Katılımcılara "Umudun, İcraatın, Geleceğin Adı AK Parti" temalı video izletildi. İlçe başkanı, milletvekilleri ve il başkanının ardından kürsüye çıkan Bakan Yılmaz Tunç, AK Parti’nin 22 yıllık çalışmalarını sıraladı. AK Parti’yi milletin kurduğunu ifade eden Bakan Tunç, "AK Partimiz 23 yıl oldu kurulalı. 22 yıldır iktidarda. 3 Kasım 2002’de henüz kurulduktan 14 ay sonra bu millet AK Parti’yi iktidara getirmiştir. Neden, çünkü AK Parti’nin kurulmasını millet kendisi sağlamıştı. AK Parti siyaset mühendisliğinin neticesinde ortaya çıkmış siyasi hareket değil. Bir millet hareketi, dava hareketi. Selçuklu’dan Osmanlı’ya, Cumhuriyetin kuruluşuna ve milli iradeyi temsil eden büyük bir davanın adı. 2002’de kurulurken o davanın ismi Adalet ve Kalkınma olarak şekillendi. Neden hatırlayın, 90’lı yılları yaşayanlar, o yılların parlamenter sistemin 1,5 yılda bir değişen hükümetlerin yol açtığı siyasi krizler, siyasi krizlerin yol açtığı demokrasi eksikliği, meclise siyasetçiye güvensizlik tüm bunların yol açtığı eknoomik sıkıntılar, onların yol açtığı anarşi, faili meçhul, terör ve 28 Şubat süreci, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması ve tüm bunlardan bunalan milletimiz bir çıkış yolu aradı. O çıkış yolunu da Recep Tayyip Erdoğan da gördü. AK Parti’nin kurulmasını sağladı. Kendi elleriyle kurduğu partiyi de hemen kısa süre içerisinde iktidara getirdi. Yepyeni bir Türkiye’nin kapılarını araladı. Bugün burada 22 yıl iktidarda ve 23 yıllık bir parti olarak son seçimlerinde birinci partisi olarak bu kürsüde konuşabiliyorsak bu partiyi kuran aziz milletimize, Recep Tayyip Erdoğan’ı, Cumhur İttifakı’nı destekleyen ve 22 yıldır iktidardan düşürmeyen aziz milletimize borçluyuz. Milletimiz için ne yapsak azdır. Gecemizi gündüzümüze katacağız. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde teşkilatlarımızla, kabinemizle, meclisimizle, milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla, milletimizin güvenine layık olabilmek için gecemizi gündüzümüze katmaya devam edeceğiz" dedi. "Ülkemizi nereden nereye getirdiğimiz ortada" Zonguldak ve bölgesinin yanı sıra 81 ilde yollar, fabrikalar, tüneller, alt ve üst yapıların hayata geçirildiğini belirten Bakan Tunç şöyle devam etti: "Sadece Zonguldak’a baktığımız zaman emeğin başkenti, Bartın, Karabük... Şöyle sadece etrafımıza baktığımızda nereden nereye geliyoruz. Minibüsle Zonguldak-Kilimli arası neredeyse yarım saat sürüyordu. Bu süreden önce varmak mümkün değildi. Bugün bu süre 4 dakikaya indi. Bu tüneller hayal edilen şeyler değildi. Burada kalacak mı? İşte devam ediyor. Çatalağzı, Filyos, Bartın, Amasra, Çakraz, Cumayanı, Cide’ye kadar dağları deliyoruz. Milletimiz için yapıyoruz. 22 yıldan bu yana bu millet AK Parti’den neden vazgeçmedi. Cumhur İttifakı’ndan neden vazgeçmiyor. Recep Tayyip Erdoğan’dan neden vazgeçmiyor? Eser ürettiği için vazgeçmiyor. Milli irade bayrağını hiçbir zaman yere düşürmediği için vazgeçmiyor. 22 yıldan bu yana bu ülkenin altyapısıyla, üst yapısıyla, fiziki kalkınmasıyla her bir köşesini eserlerle donatmadık mı? Hızlı trenler, otoyollar, duble yollar, havalimanları, enerji yatırımları... İşte burada doğalgaz. Filyos’a geldi. Doğalgaz keşfini Cumhurbaşkanımız ’Milletimize müjde vereceğim, yarın beni iyi dinleyin’ dediğinde muhalefet ’Seçim için söylüyor’ dedi. Müjdeyi açıkladığında ana muhalefetin lideri ’İnanmayın, yok. Sizi kandırıyor’ dedi. Şimdi milletin huzuruna çıkıp, ’Doğalgaz gerçekten varmış. Filyos’a da üç yıl gibi kısa bir süre içinde denizin altından 2 bin metre derinlikte üç bin metre sondajla, 180 kilometre denizin altına robotlarla boru döşenerek o doğalgaz Filyos’a ulaştı. Varmış demek ki ey milletim biz Recep Tayyip Erdoğan’a haksızlık yapmışız. Yalan söylemişiz, özür dileriz’ diyebiliyorlar mı? Neyi doğru söylüyorlar ki. Hep karalama siyaseti. İşte o karalama siyaseti nedeniyle de milletten destek bulmıyorlar. 22 yıldan bu yana AK Partimiz iktidarını sürdürüyor. Dünya siyaset tarihinde bunun örneği yok. Yüzde 85 katılım ile başka bir seçim yapan dünyada başka bir ülke yok. Yüzde 85 çoğunlukla sandığa gidiyor ve bunun yüzde 50’den fazlasını alıyor. Böyle bir lider de yok. Parti de yok. Kesintisiz 22 yıldan bu yana iktidarını en yüksek katılımla sürdüren dünya siyaset tarihinde Recep Tayyip Erdoğan var. AK Parti var. Bizim partimiz var. Milletimizin hissiyatına tercüman olmak. Onların isteklerini yerine getirmek. Milletin taleplerinden hiçbir zaman geri durmamak. Milli irade bayrağını yere düşürmemek. Çalışmak, durmamak. Sürekli yola devam demek. İnşallah bu kutlu yürüyüş devam edecek." "Teröristler Tusaş’a neden saldırdı; zünkü Türkiye’nin savunma sanayini hazmedememek" Tusaş saldırısına dikkat çeken Yılmaz Tunç, "Nedir dertleri çünkü Türkiye’nin savunma sanayini hazmedememek, onu baltalamak. Korkutmak. Bu millet korkar mı? İstiklal Marşı Korkma diye başlıyor. Bu milleti hiçbir şer şebekesi korkutamaz. Bugüne kadar korkutamadığı gibi" diyerek şöyle devam etti: "Bunun önünü kesmek isteyenler oldu. Daha partimiz kurulurken kapatma davasıyla karşılaşmadık mı? Kurucu üyeleri arasında başörtülü olduğu gerekçesiyles anayasa mahkemesine dava açılan bir partiyiz. Başörtülü kurucu üye olamaz diyor. Şimdi milletvekili de olabiliyor. Memur da olabiliyor. Okullara kızlarımızı göndermediler. Yaka paça polisler o üniversite birincisi olan kızlarımızı kürsülerden atmadılar mı? O Yassıada, vesayetçi, darbeci zihniyet... Milletimizin desteğiyle buna pabuç bırakmadık. Ülkemizin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşması için çalıştık. İktidara geldiğimiz ilk dönem 4,5 yıl acil eylem planıyla ülkemizin 81 vilayetine hizmet götürme gayretinde olduk. Üniversiteleriyle, şehir hastaneleriyle, en ücra noktadaki aile sağlığı merkezleriyle doktoru hastanın ayağına götürdük. Helikopter ambulanslar, hava ambulanslarıyla milletimiz AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan sayesinde tanıştı. Güçlü insan dedik. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın dedik. İnsan güçlü olmalı ki aile güçlü olsun dedik. Aile güçlü olacak ki toplum güçlü olsun dedik. Eğitime önem verdik. Bütçede en büyük payı eğitime, gençlere ayırdık. Yeni okullar, üniversiteler yaptık. OSB’leri fabrikalar ile doldurduk. Gabar’da teröristlerden temizlediğimiz dağlarda ne var? Petrol var. Milletimizin refahı için çalışmak var. Nükleer santral, savunma sanayii yatırımları. Bir ülkenin savunma sanayisi güçlü olmazsa o ülkenin güvenliğinden bahsedebilir miyiz? O ülkenin sınırları güvenli olabilir mi? O ülke terörle mücadelede başarılı olabilir mi? Gökbey helikopterlerinin jandarmaya tesliminde Cumhurbaşkanımız veciz bir konuşma yaptı. Tusaş’a niye saldırdılar? Tusaş’a o teröristler neden geldi. Nedir dertleri çünkü Türkiye’nin savunma sanayini hazmedememek, onu baltalamak. Korkutmak. Bu millet korkar mı? İstiklal Marşı Korkma diye başlıyor. Bu milleti hiçbir şer şebekesi korkutamaz. Bugüne kadar korkutamadığı gibi. Korkmadan yolumuza devam edeceğiz. Kardeşliğimizi güçlendireceğiz. Türk, Kürt, Laz, Çerkez hiçbir zaman birlik ve beraberliğimizi daha da kuvvetlendireceğiz. Ülkemizin birlik ve beraberliğini bozmak isteyen maşalara da taşeronlara da hiçbir zaman müsaade etmeyeceğiz. İç cephemizi güçlendireceğiz. Ülkemizi terörden arındıracağız. Kardeşliğimizi daha da güçlendirerek Türkiye Yüzyılı’nı birlik ve beraberlik içerisinde inşa edeceğiz." "Milli irade bayrağı yere düşürülmesin diye önemli yapısal değişimleri sağladık" Cumhurbaşkanı seçimleri, referandum süreci, AK Parti’ye kapatma davası süreçlerini hatırlatan Yılmaz Tunç, şöyle devam etti: "367 krizleri, Cumhurbaşkanını mecliste seçtirmediler. Halka seçtirelim dediğimizde ’Hayır’ kampanyası yaptılar. 2008’de partimize bir kapatma davası açtılar. Laikliğe aykırı eylemlerin odağı oldu diye o günkü Başsavcı Anayasa Mahkemesine başvurdu. AK Parti millete hizmet etmekten başka yol, hastane, baraj yapmak, fabrika getirmekten başka ne yaptı da siz AK Parti’yi kapatmak istiyorsunuz. AK Parti ülkemizin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşmasının önünü kesmek istedikleri için darbeci, vesayetçi anlayışa Yassıada zihniyetine geçit vermek istemediği için önünü kesmek istediler. Orada da başarılı olamayınca bu sefer MİT krizi, ardından Gezi olayları, 17/25 emniyet, yargı darbe girişimi tüm bunlarda başarılı olamayınca terörü azdırmaya çalıştılar. Ülkemizin değişik yerlerinde patlamalar, değişik olayları çıkartmaya çalıştılar. Tüm bunlarda başarılı olamayınca karanlık gecesine giden taşları birer birer döşediler. 15 Temmuz’da zannettiler ki bu ülkeyi karartabilecekler. Bu ülkeninz önünü kesebilecekler. Bu milleti durduracaklarını zannettiler. 15 Temmuz’da tankları milletin üzerine yürüttüler. Millet korkmadı. Biz korkmuyoruz vatanımıza sahip çıkacağız dedi milletimiz. Meydanlara indi. Milletimiz Cumhurbaşkanımızın bir mesajı ile adeta ölüme koştu. Vatanının mücadelesini, bayrağının mücadelesini yaptı. Bu ülkenin bağımsız Türk Yargısı da o gece savcılar evinde oturmadı. Gitti ’darbecilerden yakalayacağız, hesap soracağız, gözaltı yapacağız’ dedi. Ama geçmişte bu ülkede darbeler oldu. 12 Eylül, 27 Mayıs, 28 Şubet oldu. Hepsinde darbecilerin yanında onlara destek olan bir yargı sistemi varken artık Türkiye’de vesayetçi anlayışa, darbeci anlayışa geçit vermeyen milletin yargısı var. İşte birilerinin hazmedemediği de bu. Sürekli saldırmalarının bu ülkede adaletsizlik algısı var şekilnde bir propaganda yapmalarının sebebi de bu. AK Parti adalet partisi. Kalkınma partisi, kuruluş sebebidir adalet. 90’lı yılların adaletsizliklerinden kalkınma eksikliğinden, istikrarsızlıklarından bunalan milletimiz kurmuştur AK Parti’yi. Adaleti getirmiştir. Bugün yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşmanın mücadelesini veriyoruz. Çok sayıda reform yaptık. Sessiz devrim sayılan. Anayasa değişiklikleriyle temel hak ve özgürlükleri daha da güçlendiren önemli reformlara imza attık. Sizler referandumlarda bunlara evet dediniz. Sizin sayenizde oldu bunlar. Kadın haklarının anayasada yer alması. Çocukların korunmasıyla ilgili hakların yer alması. Hak arama yollarının arttırılması, kamu denetçiliği kurumundan bilgi edinme hakkına varıncaya kadar, özel hayatın korunmasından kişisel verilerin korunmasını sağlayan kurumların oluşturulmasına varıncaya kadar, yüksek askeri şuranın bir kere oturma düzeni bile MGK’nın oturma düzeni bile bunlar demokratik hukuk devletine uyan şeyler değildi. Hakimler Savcılar Kurulu’nun, anayasa mahkemesinin yapısı tüm bunlar demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirildi. Bir daha bu ülkede darbeler olmasın, 10 yılda bir muhtıralar olmasın. Milli irade bayrağı yere düşürülmesin diye önemli yapısal değişimleri sağladık. Sıkı yönetim ilan edilebilir diye bir madde vardı anayasada. Sizin oylarınızla bunları kaldırdık. Bu anayasada darbeciler yargılanamaz diye bir madde vardı. Sizin oylarınızla bunları kaldırdık. Bu düzenlemeleri yapalım dediğimizde Yassıada zihniyeti karşı çıktı. Mecliste gece yarıları kürsü işgalleri oldu. Büyük bir mücadele ile bu noktaya geldik. Elbette ki yetmez. Bu ülkeyi darbe anayasasından kurtarmak durumundayız. Vesayetçi ruhu hala bünyesinde barındıran anayasadan kurtararak demokratik, sivil, katılımcı yeni bir anayasa ile Türkiye Yüzyılı’nı inşa edebiliriz. İnşallah bu uzlaşmayı parlamentoda gerçekleştireceğiz. O uzlaşmaya yanaşacak olan partiler ve vekillerimiz de tarihe geçecek. Milletten takdir toplayacak. İnşallah bunu gerçekleştirir, millete olan borcumuzu da öderiz." "Tabelada Cumhuriyet, halkçı yazmakla Cumhuriyetçi, halkçı olunmaz" Rusya-Ukrayna savaşında muhalefetin adeta savaşın tarafı olmayı teklif ettiğini ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arabuluculuk ile BM’nin takdirini topladığını ifade eden Bakan Tunç, "Son 5 yıl sıkıntılarla geçti. Hepiniz biliyorsunuz. Çevremizde savaşlar. Rusya-Ukrayna savaşı ekonomik olarak en çok bizi Türkiye’yi etkiledi. Muhalefet taraf tutalım dedi. Adeta savaşın tarafı olmayı teklif etti. Biz arabulucu olalım dedik. Cumhurbaşkanımız BM’nin takdirini topladı. Küresel güçlerin Suriye’yi bölüp parçalayarak güneyimizde geleceğimizi tehdit edecek, çocuklarımızı, gençlerimizi, geleceğimizi huzursuz edecek terör devletine müsaade edemezdik. Çok çalıştılar. İsrail’in güvenliğini sağlamak için uydu devlet lazım dediler. Orada bir oluşuma gitmeye çalıştılar. Ama ne yaptık biz buna müsaade edemeyiz dedik. Ülkemizin güvenliğini tehdit eden hiçbir oluşuma müsaade edemeyiz dedik. Fırat Kalkanı Harekatı’nı yaptık. O FETÖ’cülerin darbe kalkışmasından sonra Fırat Kalkanı, Zeytindalı harekatlarını yaptık. Bu uğurda şehitler verdik. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Onlar olmasaydı bugün ülkemizi tehdit eden bir terör devletinin oluşması sağlanmış olacaktı. Doğu Akdeniz işgal edilmek üzereydi. Libya ile mutabakat yaptık. Muhalefet karşı geldi. Libya’da ne işimiz var dedi. Suriye’de ne işimiz var dediği gibi. Libya ile deniz yetki alanları anlaşması yapmamız lazım. Askerimizi oraya göndermemiz lazım. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı var dedik. Doğu Akdeniz’i işgal ettirmedik. Ama ana muhalefetin lideri ’Ne işimiz var Libya’da, Suriye’de’ dedi. 30 yıllık Azeri kardeşlerimizin Ermenistan tarafından işgal edilen topraklarının kurtarılmasında, kardeşlerimize yardıma gittiğimizde bu ülkenin ana muhalefet lideri Recep Tayyip Erdoğan Azerbaycan’a cihatçı gönderiyor diye dünyaya yaygara yapmadı mı? Bunların ki nasıl siyaset. Böyle halkçılık olabilir mi? Böyle cumhuriyetçilik olabilir mi? Tabelada Cumhuriyet yazmakla, Halkçı yazmakla, halkçı olunmaz. Cumhuriyetçi olunmaz. Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi ile Cumhur İttifakı ile inşallah Türkiye Yüzyılını milletimizle beraber inşa edeceğiz" diye ifade etti. "Yargı reformu stratejik belgemizi Cumhurbaşkanımız kamuoyuna paylaşacak" Meclisin gündeminde yargı reformu belgeleriyle ilgili çalışmalar olduğunu ifade eden Bakan Tunç, "Önümüzde 3,5-4 yıllık süre var. Ekonomimizi toparlayacağız. Şu anda meclisimizin gündeminde yargı reformu belgeleriyle ilgili çalışmalarımız var. 9. yargı paketi meclisin gündeminde. 10. yargı paketi adalet komisyonunda görüşmeleri tamamlandı. O da gündeme geliyor. Önümüzdeki dört yılı kapsayan yargı reformu strateji belgemizi de hazırladık. Önümüzdeki birkaç gün içerisinde Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuna paylaşılacak. O belgede gecikmeyen adalet sistemi, daha kısa sürede gecikmeden sonuçlanacak, hakkıyla tecelli edecek adalet sisteminin tesisi konusunda 22 yılda çok mesafe aldık. İnşallah önümüzdeki dört yılın planını yapıyoruz. Özellikle yeni ihtiyaçlar, yeni suç tipleri, teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan sorunlar. Bilişim suçları, internet. Tüm bunları kapsayacak. Vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden en kaliteli hizmeti alabilmesinin yolunu açacak ve özellikle suç ve suçluyla mücadelede daha kararlı olmamızı, sokaklarımızın daha huzurlu olmasını sağlayacak, milletimizin huzurlu bir geleceğe adım atmasındaki gayretleri daha da artıracak yeni düzenlemeleri inşallah meclisimizin, milletvekillerimizin takdirlerine arz edeceğiz. Bu strateji belgesindeki hedefler doğrultusunda yasama, yürütme ve yargı; milletimize hak ettiği hizmetleri getirme gayreti içerisinde olacağız" şeklinde konuştu. Bakan Tunç, AK Parti Kilimli İlçe Başkanlığı görevine seçilecek olan Mustafa Karakoca ve yönetimini tebrik etti. Kongrede Bakan Tunç’a çeşitli hediyeler takdim edildi.