EĞİTİM - 15 Aralık 2021 Çarşamba 14:06

İstanbul’da mesleki eğitim seferberliği

A
A
A
İstanbul’da mesleki eğitim seferberliği

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, eğitimini farklı sebeplerden dolayı tamamlayamamış öğrencilerin, mesleki eğitim programlarında eğitimlerini tamamlayabilmeleri için yoğun kapsamlı çalışma başlattı.

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, eğitimini farklı sebeplerden dolayı tamamlayamamış öğrencilerin, mesleki eğitim programlarında eğitimlerini tamamlayabilmeleri için yoğun kapsamlı çalışma başlattı.


İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, okul terki yaşayan öğrencilerin mesleki eğitim programlarında eğitimlerini tamamlamaları için çalışma başlattı. Başlatılan çalışmayla, eğitimini farklı sebeplerden dolayı tamamlayamamış öğrencilerin bu program sayesinde eğitimlerini tamamlayıp belgelerini alabilmesi hedefleniyor.


Sektörün istediği nitelikli iş gücü yetiştirilmesi ve istihdamın artırılması amacıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul sanayi Odası gibi kurum ve kuruluşlarla çok yönlü iş birliklerini ortaya koyan protokoller imzalandı. İmzalanan protokoller sonucunda hem iş gücüne katılım hem de sektörün beklediği nitelikteki insan kalitesine katkı sağlamak amacıyla İstanbul’da faaliyet gösteren 36 mesleki eğitim merkezine ek olarak mesleki ve teknik okulların bünyesine mesleki eğitim merkezi programı açarak sürece hız kazandırılmaya çalışıldı.


Konuyla ilgili bir dizi görüşmeler yapan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, yaptığı açıklamada, gerek genç işsizliğin azaltılması, gerekse sektörün talep ettiği ara eleman ihtiyacının karşılanmasının oldukça önemli olduğunu belirtti. İstanbul’da farklı sebeplerden dolayı okul terki yaşayan, eğitimlerini tamamlayamayan öğrenciler için söz konusu programın büyük bir fırsat olduğunun altını çizen Yazıcı, “36 mesleki eğitim merkezinin yanında 278 mesleki ve teknik Anadolu lisesi bünyesinde de bu programlar uygulanmaya başlanarak toplamda bu sayı 314’e ulaştı. Mesleki eğitim merkezlerimizde 33 alan ve 181 meslek dalında eğitim verilmekte. Bu oldukça geniş bir yelpaze oluşturmakta. Eğitim terki yaşayan öğrencilerimiz ilgili alan ve dallarda bu program ile eğitimlerini tamamlayabilecekler” dedi.


Yürütülen çalışmalar bağlamında İstanbul’da geniş katılımlı bilgilendirme ve tanıtım toplantıları yapıldı. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı’nın başkanlığında, Bağcılar Edip İplik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Zeytinburnu İstanbul Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Kadıköy Anadolu İmam Hatip Lisesinde 3 oturumda gerçekleştirilen toplantılara İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Zekine Dayıoğlu, 39 ilçe milli eğitim müdürü, ilçe milli eğitim mesleki eğitimden sorumlu şube müdürleri, 340 mesleki ve teknik eğitim okul/kurum müdürü ve ilimizdeki tüm rehberlik araştırma merkezi müdürleri katıldı.


Geleneksel çıraklık, kalfalık ve ustalık eğitimlerinin de verildiği yerler olan mesleki eğitim merkezlerinin hemen herkes tarafından ulaşılabilir olmasının esas alındığının belirtildiği toplantıda, okulda sürekli devamsızlık, akademik başarısızlık gibi sebeplerden ötürü eğitimlerini tamamlayamamış olanlara yönelik bir farkındalık oluşturularak bu programa öğrenci kazandırılması konusu belirtildi. Bu sayede öğrencilerin eğitim sistemi içerisinde kalarak eğitime katılım oranının yükseltilmesi, nitelikli işgücüne katılım ve istihdam artışı sağlanacağı vurgulandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Hayallerine çadırda gözleme yapıp satarak başlayan depremzede kız kardeşler, hayat mücadelesini birlikte sürdürüyor Hatay’ın Antakya ilçesinde yaşayan ve depremden sonra sanayi sitesinde hayalleri olan iş yerini açan Betül ve Sibel Ergüder kardeşler, konteyner iş yerlerinde gözleme yapıp satarak yaparak kazanç elde ediyorlar. Açtıkları iş yerinde yaptıkları gözlemeleri sevilen Ergüder kardeşler, hayat mücadelesi için birbirlerine destek olarak devam ediyorlar. Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok yıkıma uğrayan Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetti. Asrın felaketi olarak nitelendirilen depreme yakalanan Betül ve Sibel Ergüder kız kardeşler, depremden 2 ay sonra Antakya ilçesi Küçük Sanayi Sitesi’nde bir çadırda gözleme işi yaparak ekmek paralarını kazanmaya başladılar. Hayalleri birlikte bir iş yeri sahibi olmak olan Ergüder kardeşler, kısa sürede aynı noktaya konteyner yerleştirerek çalışmaya devam ettiler. Hiçbir sermaye ve güvence olmadan açtıkları iş yerinde; gözleme, çorba, menemen, sıcak ve soğuk içeceklerle müşterilerine hizmet veriyorlar. Konteyner gözlemecide hayata tutunan kardeşler, çalışma azimleri ve hayata olan tutkularıyla takdir topluyorlar. “Ablamla beraber hep hayalimiz el ele verip bir iş yeri sahibi olmaktı” Asrın felaketinden 2 buçuk ay sonra ablasıyla ortak hayalleri olan iş yeri açma hayallerini gerçekleştirdiklerini ifade eden Betül Ergüder, “Depremden 2 ay sonra başladık. Mecbur çalışmaya da ihtiyacımız vardı. Ablamla beraber hep bir hayalimiz vardı. Ablamla beraber el ele verip bir iş yeri sahibi olmaktı. Depremde işsiz kalınca ablamla birlikte beraber bir şeyler yapmak istedik. Hiç sermayemiz veya güvencemiz yoktu. Biz de gözlemeyle başlayalım ve tutarsa devam ederiz diye düşündük. İlk başladığımız gün hiçbir şeyimiz yoktu ve sadece malzemelerimizle geldik ve yaptık. Gözlemelerimiz çok da beğenildi ve devam edebilirsiniz diye güzel yorumlar aldık. El birliğiyle küçük bir çadırda başladık. Çadırın içinde yapmaya başladık ve yavaş yavaş para biriktirip konteyner yaptırdık. Konteynere geçtikten sonra işlerimiz biraz daha düzeldi. Tanınmaya başladık ve gözlemelerimiz sevildi” dedi. “İki kardeş depremden sonra hayat için birbirimize dayanarak mücadelemize devam ediyoruz” Evlatları için ablasıyla birlikte el ele çalıştıklarını belirten Betül Ergüder, “Zamanla kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Burada elektrik ve su sıkıntımız var ama korkmadan devam edeceğiz. Biz ekmek parası ve çocuklarımız için çalışacağız. Kendi kendimize güç olduk ve az da kazansak mutluyuz. Ablam da bütün canını dişine takıp çalışıyor. İşimizi severek yapıyoruz. Ablam gözleme yapımında iyi yaparken ben de müşterileri ağırlama konusunda iyiyim. Böyle birbirimizin eksikliklerini tamamlıyoruz. Ispanaklı ve patatesli gözlemeler 50 TL iken kaşarlı ve sucuklu gözlemeler ise 70 TL civarındadır. İki kardeş depremden sonra hayat için birbirimize dayanarak mücadelemize devam ediyoruz” diye konuştu. “Herkes bizi ve işimizi sevdi, ’gözlemeleriniz çok güzel’ diyorlar” Depremden sonra birbirlerine destek olarak kardeşiyle birlikte iş yeri açtıklarını söyleyen Sibel Ergüder ise, “Burada gözleme, çorba ve menemen yapıyoruz. Kardeşimle birlikte çalışarak yapıyoruz. Onun beni sevdiğini gerçekten iyi biliyorum ve birbirimizi anlıyoruz. Depremden sonra buna ihtiyacımız vardı. Kardeşim olmadan bunu başaramazdım. Birbirimize hep destek olduk. Depreme ev hanımıyken ve 2 çocuğumla evde yalnız yakalandım. Evimiz yıkıldı ve depremden 2 buçuk ay sonra kardeşimle beraber bu işi yapmaya karar verdik. Ailemiz de bize destek veriyor ve her zaman arkamızdalar. Herkes bizi ve işimizi sevdi. Lezzetleriniz çok güzel diyorlar. Kız kardeşler birbirlerini her zaman sevsinler ve destek olsunlar” ifadelerini kullandı.
İstanbul Yurtta hava durumu Yapılan son değerlendirmelere göre, yurdun batı kesimlerinin yer yer çok bulutlu, Marmara’nın güney kesimleri ve Ege Bölgesi ile Eskişehir’in kuzey, Bolu’nun batı kesimlerinin yağmur ve sağanak yağışlı, diğer yerlerin parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre; yurdun iç ve doğu kesimlerinde gece ve sabah saatlerinde, buzlanma ve don ile birlikte, pus ve yer yer sis bekleniyor. Doğu Karadeniz’in iç kesimlerinin yüksekleri ile Doğu Anadolu’nun doğusunun yüksek ve dik yamaçlarında çığ tehlikesi bulunuyor. Hava sıcaklıklarının yurdun güney kesimlerinde mevsim normalleri civarında, diğer yerlerde normallerinin 2-5 derece üzerinde seyredeceği tahmin ediliyor. Rüzgarın ise genellikle güneyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Kuzey Ege ve Marmara Bölgesi’nde yer yer kuvvetli (40-60 kilometre/saat) esmesi bekleniyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve az bulutlu, gece saatlerinde zamanla çok bulutlu 8 İstanbul: Parçalı ve az bulutlu 14 İzmir: Parçalı, yer yer çok bulutlu, aralıklı sağanak yağışlı 16 Adana: Parçalı ve az bulutlu 17 Antalya: Parçalı ve az bulutlu, akşam saatlerinden itibaren batı kıyıları yer yer çok bulutlu 16 Samsun: Parçalı ve az bulutlu 15 Trabzon: Parçalı ve az bulutlu 14 Erzurum: Parçalı ve az bulutlu -1 Diyarbakır: Az bulutlu ve açık 9
İstanbul Gıda ürünlerinde tehlike: Aflatoksin riski kansere yol açıyor Dr. Ayla Ünver Alçay, Türkiye’nin gıda ihracatında önemli bir tehdit oluşturan aflatoksin sorununa dikkat çekerek özellikle Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’den ithal edilen kuru incir ve fındık gibi ürünlerde yüksek düzeyde aflatoksin tespit ederek iade ettiğini belirtti. Bu durumun hem halk sağlığı hem de Türkiye’nin uluslararası ticaretteki itibarını ciddi şekilde tehdit ettiğini söyleyen Dr. Alçay, "Bu yalnızca ekonomik bir mesele değil, aynı zamanda insan sağlığını doğrudan ilgilendiren bir krizdir. Aflatoksin riski kansere yol açıyor" dedi. İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Alçay, Avrupa Birliği’nin Gıda Güvenliği Uyarı Sistemi’nden (RASFF) alınan verilere göre, sadece Kasım ve Aralık 2024 aylarında Türkiye’den gönderilen gıda ürünlerine yönelik 69 mikotoksin uyarısı yapıldığını ifade etti. Alçay, bu uyarıların büyük bir kısmının kuru incirlerde yoğunlaştığını, ancak kabuklu fıstık, yer fıstığı, siyah ayçiçeği çekirdeği ve mısır gibi ürünlerin de sıklıkla bu listeye dahil olduğunu belirtti. "AB ülkeleri bu konuda son derece hassas. Her bir iade, ülkemizin gıda ürünlerine olan güveni azaltıyor" diye ekledi. Aflatoksin nedir? Aflatoksinin ne olduğunu açıklayan Dr. Alçay, bunun Aspergillus flavus ve Aspergillus parasiticus adı verilen küf mantarları tarafından üretilen bir toksin olduğunu belirtti. Özellikle sıcak ve nemli iklimlerde yetişen tarım ürünlerinde bu toksinin yaygın olarak görüldüğünü söyledi. "Aflatoksin B1, doğal olarak oluşan en güçlü kanserojenlerden biridir ve uzun süre maruz kalındığında karaciğer kanseri başta olmak üzere ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir" ifadelerini kullandı. Türkiye neden risk altında? Türkiye’nin iklim şartlarının aflatoksin oluşumunu tetiklediğini ifade eden Dr. Alçay, bu riskin özellikle hasat sonrası uygulamalardaki eksikliklerden kaynaklandığını belirtti. "Uygun olmayan kurutma ve depolama şartları, nem ve sıcaklık kontrolünün yetersizliği aflatoksin oluşumunu hızlandırıyor. Bu durum, hem sağlık açısından risk oluşturuyor hem de ekonomik kayıplara yol açıyor" dedi. Türkiye’nin fındık ve kuru incir gibi stratejik tarım ürünlerinde yüksek ihracat potansiyeline sahip olduğuna dikkat çeken Dr. Ünver Alçay, "Bu ürünlerin küresel pazarlarda tercih edilmesi, yalnızca kalitesine değil, güvenilirliğine de bağlıdır" ifadelerini kullandı. Mikotoksinler ve tehlikeleri Dr. Alçay, aflatoksin dışında farklı mikotoksinlerin de sağlık için tehdit oluşturduğunu belirtti. "Aflatoksin sorunu tek başına bir tehdit değil. Diğer mikotoksinler de ciddi sağlık problemlerine yol açabiliyor" dedi. Mikotoksinlerin etkilerini şöyle sıraladı: “Okratoksin A: Böbrek fonksiyonlarını bozabilir ve kansere neden olabilir. Fumonisinler: Sinir sistemi ve karaciğer üzerinde ciddi etkiler oluşturabilir. Zearalenon: Hormonal bozukluklara yol açabilir. Patulin: Özellikle meyve sularında bulunur ve karaciğer ile böbrek hasarına neden olabilir.” "Bu toksinlerin insan sağlığı üzerindeki etkileri hafife alınamaz" diyen Dr. Alçay, mikotoksinlerin tarım ürünlerinde oluşturduğu risklere karşı daha dikkatli olunması gerektiğini ifade etti. Çözüm önerileri ve mücadele yöntemleri Dr. Alçay, aflatoksinle mücadelede bilimsel ve teknolojik yöntemlerin önemine dikkat çekti. "Gıda güvenliği, yalnızca ürün yetiştirme sürecinde değil, aynı zamanda hasat sonrası ve depolama süreçlerinde de sağlanmalıdır" dedi. Eğitim ve denetim çalışmalarının artırılması gerektiğini vurgulayan Dr. Alçay, şu önerilerde bulundu: “İyi Tarım Uygulamaları: Çiftçilere, nem ve sıcaklık kontrolü gibi kritik konularda bilgi verilmesi. Gelişmiş Analiz Yöntemleri: Aflatoksin tespiti için hızlı ve doğru analiz yöntemlerinin yaygınlaştırılması. Doğal Antifungal Maddeler: Küf oluşumunu engelleyen biyoteknolojik çözümlerin devreye alınması. Modern Depolama Sistemleri: Uygun depolama şartlarının sağlanması için yatırımlar yapılması.” "Bu tür önlemler yalnızca ihracat pazarımızı korumak için değil, aynı zamanda halkımızın sağlığını güvence altına almak için de gereklidir" diyen Dr. Alçay, aflatoksinle mücadelenin tüm paydaşların iş birliğiyle yapılması gerektiğini ifade etti. Dr. Alçay, Türkiye’nin gıda güvenliğini sağlamak için acil önlemler alması gerektiğini belirterek "Aflatoksin sorunu, sadece sağlık değil aynı zamanda ekonomik bir krizdir. Halkımızın sağlığını korumak ve ihracat pazarımızı güvence altına almak için devlet kurumları, çiftçiler ve özel sektör el ele vermelidir" dedi. Ayrıca, tüketicilere de seslenerek "Satın aldığınız ürünlerin güvenilirliğine dikkat edin ve mümkünse analiz raporlarını kontrol edin" şeklinde konuştu.