ASAYİŞ - 08 Ocak 2025 Çarşamba 16:05

İstanbul’da jandarma aracının çalındığı at çiftliği böyle görüntülendi

A
A
A
İstanbul’da jandarma aracının çalındığı at çiftliği böyle görüntülendi

İstanbul’un Silivri ilçesinde jandarma aracının çalındığı at çiftliği ve hırsızın çaldığı araçla kullandığı güzergah dron ile görüntülendi.


İstanbul’un Silivri İlçesi’nde hırsızlık ihbarına giden jandarma ekiplerinin devriye aracı, olay yerinde yakaladıkları hırsız tarafından çalınmıştı. Zanlı çalınan jandarma aracıyla İstanbul turu yaptıktan sonra aracı terk ederek firar etmişti. Olayın gerçekleştiği at çiftliği ve hırsızın kullandığı güzergah havadan böyle görüntülendi.



İstanbul’da jandarma aracının çalındığı at çiftliği böyle görüntülendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Ege’nin lezzetleri Mardinli çocuklarla buluştu İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri, Mardin’in Derik ilçesindeki Bayır İlkokulu’nda okuyan minik kardeşlerine sürpriz yapmak için mutfağa girdi. Öğretmenleri aracılığıyla ‘Ege lezzetlerini merak ediyoruz’ mesajını gönderen çocuklara kayıtsız kalmayarak incirli ve cevizli kurabiye ile zeytinli ve tulum peynirli atıştırmalıklar hazırlayan İEÜ’lü gençler, bu ürünleri tek tek paketleyerek Mardin’e gönderdi. Yaklaşık bin 500 kilometre uzaktaki üniversiteli ağabey ve ablalarından gelen hediyeler karşısında büyük mutluluk yaşayan çocuklar, paketleri heyecanla açtı ve bol bol fotoğraf göndererek teşekkürlerini iletti. İEÜ Uygulamalı Yönetim Bilimleri Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Nazan Turhan, İzmir’den Mardin’e uzanan bir sevgi köprüsü inşa ettiklerini ifade etti. Prof. Dr. Turhan, “Köy okulundaki öğretmenimiz Hakan Sönmez, bizlere ulaştı. Çocuklarımıza, bilmedikleri ve daha önce görmedikleri yöresel ürünleri göstermek istediğini belirtti. Onların bunları tatmalarını sağlamak adına bir proje yapmaya karar verdiklerini ifade etti. Çocuklarımızın da bundan çok mutlu olacağını, bu sayede onlara güzel bir sürpriz yapmış olacağımızı düşündük. Konuyu üniversitemizdeki öğrencilerimizle görüştük ve gençlerimiz de çok istekli davrandı. Hemen mutfağa girdik. Zeytin, ceviz, incir, tulum peyniri gibi Ege’ye özgü ürünleri kullanarak kurabiyeler, atıştırmalıklar hazırladık. Bunları özenle paketledik. Defter ve kalem gibi kullandıkça bizleri, üniversitemizi hatırlayacakları malzemeleri de ekleyerek kargolamayı yaptık” diye konuştu. İzmir’e sevgi mesajı Çocukları sevindirdikleri için çok mutlu olduklarını ifade eden Prof. Dr. Turhan, “Nerede olursanız olun, sevginin ulaşamayacağı hiçbir yer yok. Hem çocuklarımız hem de gençlerimiz, bunu bir kez daha kanıtladı. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da büyük veya küçük demeden çocuklarımızın yararına olacak, onları mutlu edecek her projede yer almaya hazırız. Üniversitemizdeki öğrencilerimize ve Mardin’de eğitim gören çocuklarımıza teşekkür ediyor, hayat boyu başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. İzmir Ekonomi Üniversitesi’ndeki ağabey ve ablalarına teşekkür eden, el sallayarak fotoğraf ve video gönderen çocuklar, ellerindeki kurabiyelerle poz da vererek, “İzmir’e sevgiler” mesajını gönderdi.
Adana Pet şişelerde satılan sahte içki tehlike saçıyor Çukurova Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turgut Cabaroğlu, sahte alkollü içkilerin satışında ambalaj olarak kullanılan pet şişelerin polietilen tereftalat olduğunu ve alkol gibi çözücülerle bir araya geldiğinde üretilen içkiye geçerek insan sağlığı için çok tehlikeli olduğunu söyledi. Türkiye’nin en kapsamlı alkollü içki analiz laboratuvarı Adana’daki Çukurova Üniversitesi’nde bulunuyor. Türkiye’nin dört tarafından adli makamlar tarafından gönderilen numuneler laboratuvarda inceleniyor. Laboratuvar müdürü ve aynı zamanda Çukurova Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turgut Cabaroğlu, sahte alkollü içkilerin satışında ambalaj olarak kullanılan pet şişelerin çok tehlikeli olduğunun altını çizdi. “Mevzuata uygun üretilmeleri gerekiyor” Prof. Dr. Turgut Cabaroğlu, sahte alkollü içki üretiminin arttığına dikkat çekerek, “Başta Adana ve çevresi olmak üzere Türkiye’nin değişik bölgelerinden sıkıntılı veya çözülemeyen bir takım ürünler buraya içeriğinin belirlenmesi amacıyla geliyor. Bizler bunların tahlillerini yaparak, raporlarını sunuyoruz. Sahte alkollü içki, aslına benzetilerek yapılan; şekil, bileşim ve nitelik bakımından benzer görünen içkilerdir. Bu sahte içkiler kullanılmış orijinal şişelere konularak, taklit ürünlere dönüştürülmektedir. Alkollü içkiler, gıda mevzuatı çerçevesinde değerlendirilen ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu çerçevesinde gıda mevzuatı kapsamında olan ürünlerdir ve bu ürünlerin her birinin bir mevzuatı var. Bu mevzuata uygun üretilmeleri gerekiyor” dedi. “Tereftalat insan sağlığı için çok zararlı bir madde” Son yıllarda özellikle alkollü içkilerdeki özel tüketim vergilerinin artmasından kaynaklı olarak merdiven altı üreticilerin bu sektöre girmesi ve fahiş karlar elde etmek istemesiyle kaçak sektörünün büyüdüğünü belirten Prof. Dr. Cabaroğlu, “Kaçak içki üretiminde asıl problem kullanılan ham maddelerden kaynaklı birtakım problemler olmakta. Sahte içkilerin satıldığı ambalajlar son derece önemli. Çukurova bölgesinde bizim gözlemlerimize, gelen numuneler veya piyasadaki bazı ürünlere baktığımızda bunların pet şişeler içerisinde satıldığını görüyoruz. Ambalaj olarak su için kullandığımız pet şişelerin bu sahte içkiler için de kullanıldığını görüyoruz. Bu çok tehlikeli. Nerede buradaki tehlike? PET dediğimiz şeyin açılımı polietilen tereftalat. Bu tereftalatı alkol gibi çözücülerle içinde bulundurduğunuzda petten gıdaya veya üretilen içkiye bir geçiş meydana geliyor. Bu tereftalat da uzun vadede insan sağlığı için çok zararlı bir madde. Asitli bir gıdaysa, alkol içeriyorsa bunların kesinlikle pet şişelere konulmaması gerekir. Bunların ikinci bir kez kullanımı son derece uzun vadede sağlık sorunlarını getiren problemler oluşturabilir” diye konuştu.
İstanbul İnsan Metapnömovirüsü (HMPV): Kış ve ilkbaharda dikkat edilmesi gereken tehdit Üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan İnsan Metapnömovirüsü (HMPV), genellikle soğuk algınlığına benzer belirtilerle ortaya çıkar ve insanların büyük bir kısmı beş yaşına gelmeden bu enfeksiyonu geçirir. Dr. Öğr. Üyesi Cengiz UZUN, ilk kez enfekte olan bireylerde hastalık daha ciddi seyredebilirken geçirilen enfeksiyon sonrasında bağışıklık gelişir ve tekrarlayan enfeksiyonlar daha hafif atlatılır, diye vurguladı. BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Cengiz UZUN, “HMPV, özellikle 6-12 aylık bebeklerde, 65 yaş üstü kişilerde, akciğer hastalığı olan bireylerde ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde daha ağır hastalıklara yol açabilir. Çocuklarda solunum yolu enfeksiyonlarının yaklaşık yüzde 10-12’sinin sebebi HMPV’dir. Çoğu vaka hafif seyretmesine rağmen, çocukların yüzde 5-16’sında zatürre gibi ciddi komplikasyonlar görülebildiğinin altını çizdi. Doğrudan temas veya virüs bulaşmış yüzeylere dokunma yoluyla yayılmakta Hastalığın belirtilerini sıralayan Dr. Uzun, “Öksürük, ateş, burun akıntısı veya tıkanıklığı, boğaz ağrısı, nefes darlığı ve vücutta döküntü yer alır ve HMPV, doğrudan temas veya virüs bulaşmış yüzeylere dokunma yoluyla yayılır. Öksürme, hapşırma, el sıkışma, sarılma ve günlük hayatta kullanılan telefon, kapı kolu gibi yüzeyler bulaşma yolları arasında sayılabilir” dedi. Antibiyotiklerin bu hastalıkta yeri yoktur ve etkili değildir Hastalığın tedavisinden bahseden Dr. Uzun, “Spesifik bir antiviral ilaç bulunmamakla belirtilere yönelik tedavi uygulanır. Ateş düşürücüler veya öksürük kesiciler bu süreçte kullanılabilir. Ancak HMPV bir virüs olduğu için antibiyotiklerin bu hastalıkta yeri yoktur ve etkili değildir” şeklinde konuştu. Enfeksiyondan korunmak için hijyen kurallarına dikkat edilmesi Dr. Uzun son olarak şunları söyledi: “Enfeksiyondan korunmak için hijyen kurallarına dikkat edilmesi önemlidir. Ellerin düzenli olarak sabun ve suyla yıkanması veya alkol bazlı dezenfektanlarla temizlenmesi gerekir. Öksürük veya hapşırık sırasında ağız ve burun bir mendil ile ya da dirsek içiyle kapatılmalıdır. Ayrıca, temiz olmayan ellerle yüz, burun ve gözlere dokunulmaktan kaçınılmalıdır.”
Kütahya Kütahya’da “78. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası” ödül töreni düzenlendi Kütahya’da, "78. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası" kapsamında düzenlenen ödül töreni, İl Millî Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit, Kütahya Verem Savaşı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Salih Yiğit, Kütahya İl Sağlık Müdürlüğü Şube Müdürü Yüksel Altuğ, Millî Eğitim Şube Müdürü Rıdvan Acar, öğrenciler ve davetlilerin katılımıyla gerçekleştirildi. Törende konuşan Millî Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit, yarışmaların öğrencilerin gelişimi ve bilinçlenmesi açısından önemine dikkat çekti. Başyiğit, “Yarışmalar sayesinde öğrencilerimizin gündeminde olan konulara ilgi duymalarını sağlıyoruz. Resim yapmak, şiir ve kompozisyon yazmak öğrencilerimize hem oluşturuculuk hem de farkındalık açısından değer katıyor. Yarışmalara katılımın yüksek olması bizim için oldukça önemli. Bugünkü konumuz olan veremle mücadeleyi gençlerimize aktarmak ve onların bilincine kazandırmak, bu etkinliğin en anlamlı yanı” diye konuştu. Başyiğit, Kütahya Verem Savaşı Derneği ve İl Sağlık Müdürlüğü’nün bu konuda önemli bir rol üstlendiğini belirterek emeği geçen herkese teşekkür etti. Dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi Konuşmaların ardından, resim, şiir ve kompozisyon dallarında düzenlenen yarışmalarda dereceye giren öğrenciler ödüllerini protokol üyelerinin elinden aldı. Tören sonunda, protokol üyeleri, ödül kazanan öğrencileri tebrik ederek başarılarının devamını diledi. Her yıl Ocak ayının ilk Pazar günü ile başlayan "Verem Eğitim ve Propaganda Haftası" kapsamında düzenlenen etkinliklerle, hava yoluyla bulaşan ve akciğerler başta olmak üzere tüm organları etkileyebilen tüberküloz hastalığına karşı farkındalık artırılıyor. Sağlık Bakanlığı’nın kontrol çalışmaları sayesinde, tüberküloz hasta sayısında her yıl yüzde 6-7 oranında azalma kaydediliyor. 2005 yılında 20 bin 535 olan kayıtlı tüberküloz hasta sayısı, 2021 yılında 9 bin 166’ya düştü. Sağlık Bakanlığı, tüberküloz teşhis ve tedavisini tüm sağlık kuruluşlarında ücretsiz olarak sunarken, tedavide kullanılan ilaçları da ücretsiz temin ediyor. Etkinlikler, "Hedefimiz Veremsiz Bir Türkiye" sloganıyla toplumun her kesimini bu mücadeleye dahil etmeyi amaçlıyor.