ASAYİŞ - 03 Ağustos 2024 Cumartesi 10:22

İstanbul Adliyesi’ndeki terör saldırısı soruşturması tamamlandı: 19 şüpheliye 15’er yıla kadar hapis talep edildi

A
A
A

İstanbul Adalet Sarayı’ndaki polis noktasına düzenlenen silahlı terör saldırısına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, aralarında DHKP-C silahlı terör örgütünün sözde merkez komite üyeleri olan firari şüphelileri ile olay günü etkisiz hale getirilen terörist Pınar Birkoç’un ablalarının da bulunduğu 19 şüphelinin 15’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’nın C kapısındaki polis kontrol noktasına 6 Şubat 2024’de düzenlenen silahlı terör saldırısına ve 1 vatandaşın hayatını kaybetmesine ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, aralarında etkisiz hale getirilen teröristlerden Pınar Birkoç’un ablaları Necmiye Birkoç ile Nejla Birkoç’un da bulunduğu ve ayrıca örgütün merkez komitesinde yer alan 4 kişinin de bulunduğu toplamda 19 kişi ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı.

Uygulama yapan polislere biber gazı sıkıp ateş ettiler

Hazırlanan iddianamede, olay günü DHKP-C silahlı terör örgütü mensubu Emrah Yayla ve Pınar Birkoç’un, adliyenin D blok kapısına yaklaştıkları sırada görevli polis memurları tarafından uygulama yapıldığı, uygulama sırasında eylemci Birkoç’un görevli polis memurlarının yüzlerine 2-3 saniye kadar biber gazı sıktığı, bu sırada Birkoç’un arkasında bulunan Yayla’nın polis memuruna ateş ettiği, silahın ateş almaması üzerine yeniden ateş ettiği ve sağ ayağından yaraladığı anlatıldı.

1 vatandaşın ölümüne neden oldukları kaydedildi

Polislerden birinin adliye binası istikametine diğerinin C blok istikametine doğru koşmaya başlaması üzerine her iki eylemcinin de C blok istikametine doğru koşan polis memurunun arkasından polis memurlarını hedef alarak ateş ederek koşmaya başladıklarının belirtildiği iddianamede, bu sırada Dilfiraz Karataş isimli vatandaşın eylemcilerce açılan ateş sonucu olay yerinde yaralandığı, sonrasında kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği, eylemcilerin ise C blok önündeki nöbet kulübesine doğru ateş ederek gelmesi üzerine kulübede bulunan polislerin karşılık vermesiyle etkisiz hale getirildikleri aktarıldı.

Örgütün ‘Merkez Komitesi’ deşifre oldu

Hazırlanan iddianamede, DHKP-C terör örgütünün ‘merkez komite’ olarak adlandırılan yapı tarafından yönetildiği, örgüt yönetiminin silahlı, bombalı ve benzeri bir eylem kararı alması sürecinde örgüt sorumlularının bu süreçte rol aldığı, şüpheliler Zerrin Sarı, Fehriye Erdal, Seher Demir ve Musa Aşoğlu’nun örgütün merkez ve genel komitesi içerisinde faaliyet yürüttükleri ve bu şüpheliler hakkında yakalama kararı çıkarıldığı kaydedildi. İddianamede, örgüt yöneticilerinin örgüt üyeleri arasında iş bölümü yapma, örgütün hedef ve amaçları doğrultusunda yapılacak eylem, gösteri yürüyüşü, propaganda faaliyetlerini yürütecek örgüt üyelerine talimat verme ve örgüt üyeleri arasında hiyerarşiyi belirleme pozisyonunda bulundukları kaydedildi.

Örgüt şemasının detayları ortaya çıktı

Örgütün şemasının da yer aldığı iddianamede, merkez komitesinde yer alan 4 şüphelinin yanı sıra, şüphelilerden Necmiye Birkoç’un örgütün sözde mahalli alan yapılanması sorumlusu, Ayten Öztürk’ün sözde Türkiye sorumlusu, Seda Şaraldı’nın sözde halkın hukuk bürosu yöneticisi, Seher Adıgüzel’in grup yorum sorumlusu, Meryem Özsöğüt’ün sözde sağlık kabini sorumlusu, Ulaş İnci’nin sözde gençlik sorumlusu olduğu da belirtildi.

Gözaltına alındıklarında örgütsel tavır sergiledikleri aktarıldı

Hazırlanan iddianamede, şüphelilerin gözaltına alınmalarıyla beraber örgütsel tavır sergiledikleri, örgüt mensuplarının gözaltında bulundukları süre içerisinde açlık grevine gitme, tüm aşamalarda direnme, imza atmama gibi uymaları gereken kuralların örgüt tarafından yazılı hale getirildiği kitapçıktaki kurallara harfiyen uydukları kaydedildi.

19 şüpheliye 15’er yıla kadar hapis talebi

Hazırlanan iddianamede, firari şüpheliler Zerrin Sarı, Seher Demir, Musa Aşoğlu, Fehriye Erdal ile şüpheliler Necmiye Birkoç, Nejla Birkoç, Ayten Öztürk, Diyar Ersoy, Elif Ersoy, Ercan Güneş, Gamze Eroğlu, Hakan İnci, Hasan Karapınar, Meryem Özsöğüt, Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı, Oktay Kelebek, Seda Şaraldı, Seher Adıgüzel ve Ulaş İnci’nin ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan ayrı ayrı 7’şer yıl 6’şar aydan 15’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Öte yandan öldürülen teröristler Emrah Yayla ile Pınar Birkoç hakkında ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’, ‘kasten öldürme’, ‘kamu malına zarar verme’, ‘tasarlayarak öldürme’ ve ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği öğrenildi. Şüphelilerin yargılanmasına 31 Ekim tarihinde İstanbul 26.Ağır Ceza Mahkemesi’nce başlanacak.

Sema Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Malatyalı öğrenci, ’Girişimcilik ve Fütüvvet’ temalı afiş yarışmasında üçüncü oldu Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen ’Girişimcilik ve Fütüvvet’ temalı afiş yarışmasında, Malatya Şehit Gökhan Ertan Mesleki Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Serdar Yüksel, Türkiye üçüncülüğünü kazandı. Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü koordinesinde düzenlenen "Girişimcilik ve Fütüvvet" temalı afiş yarışmasında Malatya Şehit Gökhan Ertan Mesleki Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Serdar Yüksel Malatya’da birinci Türkiye genelinde ise üçüncü oldu. Ödül töreni, Millî Eğitim Bakan Yardımcıları Ömer Faruk Yelkenci ve Nazif Yılmaz’ın katılımıyla Millî Eğitim Bakanlığı Başöğretmen Toplantı Salonu’nda düzenlendi. Törene, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Ali Karagöz de katıldı. Bakan Yardımcısı Yelkenci, yarışmaya katılan tüm öğrencilere teşekkür ederken, Ahilik teşkilatının Türk devlet geleneğindeki önemine vurgu yaptı. Ahiliğin, Selçuklu ve Osmanlı Devleti’nin kuruluş kodlarını belirleyen bir teşkilat olduğunu belirtti. Bakan Yardımcısı Yılmaz ise Ahilik ve fütüvvet kavramlarının geçmişten günümüze yol gösterici bir rehber sunduğunu ifade etti. Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Ali Karagöz’de böyle etkinliklerin gençlerin girişimcilik bilincini artırarak, sosyal ve kişisel gelişimlerine katkı sağladığını dile getirdi. Konuşmaların ardından 700’ün üzerinde başvuru arasından dereceye giren eserler ödüllendirildi. Serdar Yüksel, Türkiye üçüncüsü olarak Malatya’yı gururlandırırken, Bakan Yardımcıları ve diğer yetkililer, sergiyi gezerek Yüksel’i ve danışman öğretmeni Alev Aydeniz’i tebrik etti.
Denizli DSO Başkanı Kasapoğlu; “Sanayiciyi ayakta tutmak için yeni destek ve teşvikler verilmeli” Denizlili tekstilcileri Almanya’da yalnız bırakmayan Denizli Sanayi Odası (DSO) Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen üretimin önemine işaret ederek; “Sanayicimizi, üretimi ve istihdamı ayakta tutmak için yeni desteklerin ve teşviklerin oyuna girmesi lazım” dedi. Denizli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu, Almanya’nın Frankfurt kentinde düzenlenen ve ev tekstili sektöründe dünyanın önemli fuarları arasında yer alan Heimtextil Fuarında yerini alan Denizlili sanayicileri yalnız bırakmadı. Denizli ev tekstili ürünlerinin 14-17 Ocak 2024 tarihler arasında dünyaya tanıtılacağı fuarda stant açan 69 Denizli firmasına başarılar dileyen Kasapoğlu’na DSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Osman Uğurlu da eşlik etti. Denizli milletvekili Şeref Arpacı, Denizli Ticaret Odası Uğur Erdoğan ve DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu ile birlikte stantları gezen DSO Başkanı Kasapoğlu, firmaların talep ve beklentileri hakkında görüş alışverişinde bulundu. Denizli’nin ev tekstili sektöründe bir dünya markası olduğuna işaret eden DSO Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu, “Bugün Denizli ev tekstili sektörünün her yıl düzenli olarak katıldığı, yaptığı üretimlerle çalışmaları sergilediği ve yeni siparişler ile ilgili görüşmeler gerçekleştirdiği Heimtextil Fuarındayız. Geçen seneye göre sayımız geride olsa da Denizli firmaları yine güçlü bir şekilde Heimtextil Fuarında temsil ediliyor. Güçlü sektörümüz olan ev tekstili kolunda bu fuarda katılan firmalarımız, 2025 yılı ile ilgili siparişler alıyorlar, üretim hatlarını belirliyorlar. Ben öncelikle bütün katılan firmalarımız adına başarılar diliyorum” diye konuştu. “Sanayicinin ayakta kalması için yeni destek ve teşvikler lazım” “Tekstil sektöre ve sanayi zorlu bir süreçten geçiyor” diyen Başkan Kasaoğlu, sanayicilerin üretim ve ihracatla ilgili beklentilerini şu sözlerle ifade etti: “Ülke içinde uygulanan kur politikası, faiz politikasından sanayicimiz bugüne kadar olumsuz etkilendi. 2025 yılı ise beklentilerimiz ilk 6 ay yine sıkıntı bir süreç ifade ediyor ama ikinci 6 aydan sonra faizlerin düşmesi ile beraber sanayicinin önü açılacaktır diye düşünüyoruz. Tabi aynı zamanda işler Avrupa’da da iyi gitmiyor. 2 gündür başkanlarımla birlikte Almanya’dayız. Almanya’daki ekonominin nabzını da tutuyoruz. Burada da hem ekonomik anlamda hem de siyasi anlamda bizim mal sattığımız ana pazarımızda işlerin de çok iyi gitmediğini görüyoruz. İlk gün olmasına rağmen Uğur Başkanımızla firmalarımızı geziyoruz ve katılım şu anlık az olmasına rağmen umut olduğunu görüyoruz. Daha fazla üretim yapmak ve ürün ihracat yapmak istiyoruz. Ancak ülkedeki kur politikaları sıkıntılı durumda ve bu konuda sanayicilere biraz daha destek verilmesi lazım. Sanayicimizin önü açılması lazım. Sanayicimizi, üretimi ve istihdamı ayakta tutmak için yeni desteklerin ve teşviklerin oyuna girmesi lazım. Bizler söylediğim gibi umut ediyoruz. 2025 yılından umutluyuz. Tüm olumsuzluklara rağmen ve dışarıdaki bu tüm olumsuz havaya rağmen hala üretmek ve satmak istiyoruz. Bugün bu fuara katılan 66 firmamız var. Bu 66 firmada azmi ve heyecanı gördük”
Yalova Yalova’dan Türkiye’ye örnek kan bağışı kampanyası Yalova Valisi Dr. Hülya Kaya, Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde düzenlenen kan bağışı kampanyasının tüm Türkiye’ye örnek olacak düzeyde olduğunu söyledi. Vali Kaya, kan bağışına destek amaçlı, Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitti. Vali Kaya, ziyaret sırasında hastane Başhekimi Doç. Dr. Hasan Ergenç ve yetkililerden bilgi aldı. Kan bağışı kampanyasına ilişkin açıklamada bulunan Vali Kaya, “Tüm Türkiye’ye örnek olabilecek çok güzel bir kampanya. Çünkü biliyoruz ki, pandemi ile birlikte aslında bizim Kızılay’daki stoklarımız azaldı. Biz her dönemde bu stokları doldurmak için çeşitli kampanyalar yapıyoruz. Ama bu kadar başarılı bir kampanyayı ben ilk defa görüyorum. Herkes çok heyecanlı bütün kurumlar buraya destek veriyor STK’larımız burada tek yürek olmuş durumdayız inşallah. Hedefimiz bini bulmak bin kişiye ulaşmak ama daha da inşallah bu katlanarak devam edecek. 5 gün sürecek olan kampanyamıza bütün Yalovalı hemşirelerimizi bekliyoruz, biliyoruz ki bir ünite kan aslında bir hayat kurtarıyor. Dolayısıyla verilen sadece bir ünite kan değil aslında bir insanın hayatını kurtarmış oluyoruz. Bu bilinçle tüm arkadaşlarımızı buraya davet edelim istiyoruz. Ben özellikle sağlık çalışanlarımıza bu duyarlılıklarından dolayı çok ama çok teşekkür ediyorum sağ olsunlar var olsunlar. Size de teşekkür ederiz. Şu ana kadar yaklaşık 450 ünite kan toplandı” dedi. "Tek yürek olduğumuzda riski azaltabiliriz" Yakın zamanda gerçekleşen deprem tatbikatına ilişkinde değerlendirmede bulunan Vali Kaya, şöyle konuştu: "Biliyorsunuz tatbikatımızda AFAD’ın koordinasyonunda 6 ilimizi kapsayan ve gerçeğini aratmayan çok güzel bir tatbikat gerçekleştirdik. Amacımız Yalova’nın bir deprem anındaki potansiyelini yani mevcut kapasitesini daha da artırmak en son yaşamış olduğumuz depremde çok büyük bir felaket yaşadık. Arama kurtarma ekibinden tutun da tüm aslında birimlerin yapması gereken çalışmaların daha somutlaştırılması gerektiğini tecrübe ettik. Dolayısıyla biz Yalova olarak bir deprem yaşadığımızda buna hazırlıklı olmak istiyoruz. Çevre illerden gelecek yardımın gecikmesi durumunda Yalova’da kendi potansiyelimizi kullanarak kendi gücümüzü arama kurtarma ekiplerimizi sayılarını artırarak kurumların kapasitesini artırarak mevcut can kayıplarını önlemek depreme hazırlıklı olmak. Riski azaltmak için aslında bir teyakkuz halindeyiz. Burada istiyoruz ki her bölgeden her kurumdan hatta sivil toplum kuruluşlarımızın da katkılarıyla arama kurtarma ekiplerimizin sayısını artıralım. Bunu köylere kadar yaymak istiyoruz. Köylerimiz de dahil olmak üzere her birisinin arama kurtarma ekipleri olsun ve bir depremde biz hızlı bir şekilde harekete geçelim istiyoruz. Aslında bugünkü kan bağışıyla oluşturmuş olduğumuz bu kampanyada onun bir göstergesi. Yani biz Yalova olarak tek yürek olduğumuzda riskleri azaltabiliriz diyoruz. Hep beraber her türlü zorluğun üstesinden gelebiliriz. Bu afet zamanı olur başka felaketler olur işte salgın hastalık olur. Yani sonuç olarak kendi gücümüzü potansiyelimizin farkındayız. Bununla birlikte işte bu iş birliğiyle bunu daha üst seviyeleri taşımak istiyoruz." Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde düzenlenen etkinliğe, Yalova Valisi Dr. Hülya Kaya, İl Jandarma Komutanı Albay Ercan Altın, İl Emniyet Müdür Vekili Cemil Kocabaş, İl Sağlık Müdür Vekili Burak Gül, Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Hasan Ergenç’in yanı sıra protokol temsilcileri de katıldı. Kan bağışı kampanyasına, emniyet, jandarma, sağlık, AFAD ve çeşitli kurumların personelleri de destek verdi. 5 günün sonunda 1000 ünite kan toplanması bekleniyor.