SAĞLIK - 01 Nisan 2022 Cuma 14:14

Fatih’te “haraç kesme” husumetinde konuyla alakasız bir kişi öldürüldü

A
A
A
Fatih’te “haraç kesme” husumetinde konuyla alakasız bir kişi öldürüldü

İstanbul Eminönü’nde “haraç kesme” husumetinden kaynaklı yaşanan silahlı saldırıda konuyla alakası olmayan bir Suriyeli genç kalbinden vurularak hayatını kaybetti.

İstanbul Eminönü’nde “haraç kesme” husumetinden kaynaklı yaşanan silahlı saldırıda konuyla alakası olmayan bir Suriyeli genç kalbinden vurularak hayatını kaybetti. O anlar güvenlik kameralarına yansıdı.


Olay, Eminönü Tahtakale’de dün saat 17.00 sıralarında meydana geldi. İddialara göre, Tahtakale’de ticaretle uğraşan Mecnun Avuoğlu ile iki eski polis arasında husumet vardı. Daha önce haraç kesme konusundan açılan davaları devam ediyordu. Davayı çekmemekte ısrarcı olan Avuoğlu’nun ailesine ve kendisine birçok kez silahlı saldırı düzenlendi. Son olarak dün çalıştığı iş hanına girmek isteyen Avuoğlu, tanımadığı iki kişi tarafından silahlı saldırıya uğradı. Mermilerden kaçmayı başaran Avuoğlu, hanın içine girdi. O sırada iş hanından çıkan Suriye uyruklu 25 yaşındaki Moaz Aspar isimli bir kişi mermilerin hedefi oldu. Kalbinden vurulan Suriyeli genç kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Silahlı saldırıyı gerçekleştiren iki şüpheli olayın ardından kayıplara karıştı.


Cinayet anı kamerada


Yaşanan silahlı saldırı güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. Görüntülerde, 2 şüphelinin sokak üzerinde beklerken bir anda tabancayla ateş açmaları görülüyor. Şüpheliler kaçarken bir el daha ateş açıyor. Açılan ateş sonucu Suriye uyruklu genç vuruluyor.


“Annem, babam ve kız kardeşime saldırdılar”


Daha önce ailesine de silahlı saldırı yapıldığını söyleyen Mecnun Avuoğlu, “Daha önce bu adamlar Diyarbakır Dicle’de annem, babam ve kız kardeşime saldırdılar. Haneye tecavüz, her şey var. Aynı bu aile yaptı bu olayı. Orada babam komalık oldu. Ölümden döndü. Çok şükür bir şey olmadı. Şu an ayakta ayağında da platin var” dedi.


“Gönderdiğim mallara onlar el koyuyordu”


Saldırının temel sebebinin 2016’dan önceye dayandığını söyleyen Avuoğlu, “Ben Çin’de yaşıyorum. Oradan Türkiye’ye mal gönderiyorum. Benim oradan gönderdiğim mallara onlar el koyuyordu. Gümrükten geçiyor mal. Her şeyi ödenmiş. Resmi herşey. Faturası ödenmiş. Bu adamlar el koyuyordu. Rüşvet istiyordu bizden, kaçakçılık şubede çalışan Yüksel Hınıslı vardı. Muzaffer İpek ve Mehmet İpek’le hareket ediyor. O adam mala el koyuyor, ondan sonrada bizden para istiyordu. Biz de o parayı mecbur kabul ediyoruz. Bir şey yapamıyoruz. İşlerimiz aksamasın diye parayı veriyoruz” dedi.


“Herkes ona haraç verir”


Saldırıyı azmettirdiğini iddia ettiği kişilerle davalık olduğunu söyleyen Avuoğlu, “Biz bunlara dava açtık, onlar da bu davaları geri çekmemizi istiyorlar. Baskı kuruyorlar. Onun için biz de davalardan vazgeçmiyoruz. Vazgeçmediğimiz içinde böyle tehditlerle, saldırılarla vazgeçirmeye çalışıyorlar. Bahsettiğim üç kişi polis değil iki kişi polis, Yüksel Hınıslı ve Muzaffer İpek polis. Mehmet İpek ise burada yönetici. Burada Tahtakale’yi yöneten adam. Çok tehlikeli bir insan bütün esnaflar onu tanır, herkes ona haraç verir” dedi.


“Davaları geri çekmek istemiyoruz”


Husumetlilerinin davayı geri çekmesini istediklerini dile getiren Avuoğlu, “Şu an bizden istedikleri davaları geri çekmemiz. Biz de davaları geçi çekmek istemiyoruz. Hakkımızı sonuna kadar yargıyla arayacağız. Hiçbir zaman şiddete başvurmadık. Hiçbir saldırıda da bulunmadık. Bizim yaptığımız tek şey adaletle hakkımızı almak ama henüz bir neticede alamadık. Bugüne kadar yaptığımız bir şeyden netice alamadık” dedi.


“Olaydan önce evime adam gönderiyorlar”


Olaydan önce evine adam gönderdiklerini söyleyen Avuoğlu, “Dünkü olay gerçekleşmeden önce evime adam gönderiyorlar. Köylüler geliyor, barışın barışmazsanız işin sonu daha kötüye gider, şeklinde köylüler aracılığıyla tehdit değil de barışma amacıyla gelmiş. El altından bizi tehdit ediyorlar. En sonunda dünkü gelen adamlardan bir tanesini gördüm ama kamera kayıtlarında iki kişi görünüyor. O olayda ben panik haliyle bir kişiyi görmüştüm. Bana silah sıkmaya çalışanı” dedi.


“Kurşun kalbine isabet ediyor”


Yaşanan olayı anlatan Avuoğlu, “Adam silah sıkıyor. Tutukluk yapıyor. Ben kaçıyorum. Amcam vardı yanımda. Amcamı önüme alıp kaçıyorum. Kaçarken ben diğerini görmemiştim diğeri arkadan bana silah sıkıyor. O arada ben pasaja girerken ölen arkadaş da pasajdan çıkıyordu. Tam çıkacakken kurşun kalbine isabet ediyor ve orada can veriyor. Olayla hiçbir alakası yok. O sıkanları da tanımıyorum. Geldikleri zaman bana ‘İpekler’in sana selamı’ var dediler. Amaç beni öldürmek” dedi.


“Sıkıyorlar sonra yukarıya doğru kaçıyorlar”


Gördüklerini anlatan esnaf Orhan Koyuncu, “İki kişi buradan geldi. Ayakta duran bir kişiye sıktılar. Sonra yukarıya doğru koştular. İki el silah sesi duydum. Vurulan kişi hanın içine kaçtı. Arkadaşlar söyledi galiba göğüs bölgesine isabet etmiş, galiba vefat etmiş. Burada bekleyen şahıslar direkt gelip sıkıyorlar sonra yukarıya doğru kaçıyorlar. Vuranları hiç tanımıyoruz. Vurulanlarda galiba esnafmış. Vurulan kişi burada çantacı diye tabir ettiğimiz. Buradan bir şeyler alıp semtlerle satan konuyla alakasız Suriyeli vatandaş” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Gastronomi şehri Hatay’ın tescilli lezzeti Belen tava lezzetiyle damak çatlatıyor HATAY (İHA) – Gastronomi şehri Hatay’ın tescilli lezzeti Belen tava, bölgeye özgü baharatlarla kiremit kaplarda pişirilerek damakları çatlatıyor. Türkiye’de gastronomiyse ön plana çıkan şehirlerden olan Hatay’da bölgeye özgü çeşitli lezzetler ön plana çıkıyor. Yörenin eşsiz lezzetlerinden olan ve ismini Belen ilçesinden alan Belen tava, geçtiğimiz günlerde Hatay Valiliği’nin yürüttüğü çalışmalar neticesinde Patent Ensitüsi tarafından tescillenerek Coğrafi İşaret verilmişti. Belen tava; içerisindeki yöreye özgü baharatlar, kiremitte pişmesi ve etin doğallığıyla tadını alıyor. Ülkenin çeşitli yerlerinden Hatay’a gelenlerin yemeden dönemedikleri lezzet, eşsiz tadıyla damaklarda tat bırakıyor. “Tescilli lezzetimiz Belen Tava enfes damak çatlatan lezzetiyle herkesin tatması gereken bir yemektir” Belen tavanın içerisine katılan ürünlerden bahseden etçi Yunus Emre Cömert, “Uzun yıllardır Belen’de tüketilen bizim bildiğimiz 100 yılı aşkın bir tarihi olan Belen’in meşhur tescilli yemeğidir. İçerisinde; tatlı kapya biberi, acı köy biberi, soğan, sarımsak, kuzu eti, eritilmiş kuyruk yağı, domates, çeşitli baharatlar karabiber, pul biber, tuz ve köyde yapılan domates salçalarının sosundan yaptığımız sudan ekliyoruz. Tescilli lezzetimiz Belen Tava enfes damak çatlatan lezzetiyle herkesin tatması gereken bir yemektir. Belen tavanın olmazsa olmazı kiremit tavadır, kiremit olmazsa tadını yakalayamaz” dedi. Eşsiz lezzete tadını veren kiremit tavalara değinin etçi Cömert, “Hatay’a geldiklerinde Belen tavasını yemeden gitmemeleri lazım. Yani olmazsa olmazıdır. Türkiye genelinde tek ismi vardır Belen tavamızın. Hatay’a gelen herkesi bekliyoruz Belen tava yemeye bekliyoruz. Kiremit tavalarda yaklaşık otuz beş kırk dakika pişmesi gerekiyor, ocağın derecesi odun ateşinde olması lazım 250 Dere civarında. Otuz beş kırk dakikada dinlene dinlene pişmesi gerekiyor. Belen Tavamızın yanında olmazsa olmazı sıcak pideyle sunumunu yapıyoruz. 12 yıldır yiyecek hazırlama sektöründe çalışıyorum. İstanbul’dan, Ankara’dan, şehir dışından hatta yurt dışından gelen Hataylılar, ziyaretçiler, belen tava yemeden kesinlikle buradan gitmiyorlar” ifadelerini kullandı.
Hatay Teknoloji devi Baykar’ın inşa ettiği deprem konutları afetzede ailelere yuva oldu Depremin vurduğu Hatay’ın Antakya ilçesinde teknoloji devi Baykar tarafından inşa edilen 19 blok 352 konuttan oluşan deprem konutları afetzede ailelere sıcak yuva oldu. Kışı sıcak yuvasında geçirecek olmanın mutluluğunu yaşayan Azime Cennet, “Bu evi yapan Selçuk Bayraktar’a teşekkür ederim, Allah razı olsun” dedi. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da binlerce bina yerle bir olmuştu. Bölgenin yeniden ihyası ve inşası için hayırsever vatandaşlar da devlet tarafından yürütülen çalışmalara destek olmuştu. Antakya ilçesi Gülderen Mahallesi’nde teknoloji devi Baykar da 19 bloktan oluşan 352 konutun inşası için çalışmalara başlamıştı. Aralıksız süren çalışmalar sonucu Baykar tarafından inşa edilen konutların hak sahipleri belirlenmiş ve aileler yeni sıcak yuvalarına taşınmaya başlamıştı. Evinin anahtarını teslim alan Cennet ailesi, asrın felaketinin acılarını yeni yuvalarında bir nebze de olsa dindirmeye çalışıyor. “Evimiz çok güzel, devletimizden Allah razı olsun” Yeni evlerine kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Mehmet Cennet, “Depremde neler yaşamadık ki, her şeyi yaşadık. Allah bir daha böyle bir deprem göstermesin. Depremde evim yıkılmadı ama ikinci depremde yıkıldı. Depremde çok sevdiğim 2 yeğenimi kaybettim. Evimiz çok iyi ve güzel. Devletimizden Allah razı olsun. Bu yeni evimiz için Selçuk Bayraktar’a teşekkür ederim” dedi. “Bu evi yapan Selçuk Bayraktar’a teşekkür ederim, Allah razı olsun” Kış ayını yeni yuvasında geçirmenin mutluluğunu yaşayan Azime Cennet, “Yeni evimi beğendim. Yeni evimde ufak tefek işlerimi yapıyorum. İhtiyar olduğum için ayaklarım ağrıyor. Bu yüzden yavaş yavaş kendi işimi evde yapıyorum. Evin mutfağını da ve her odasını da beğendim. Bu kışı bu yeni evimizde geçirmek nasip olur. Oradan kurtulduk. Önceden kaldığımız yeri su bastı. Bunlar yüzünden felç geçirdim ve tansiyonum yükseldi. Evin odaları çok iyi. Bana göre odalar yeterli. Bu evi yapan Selçuk Bayraktar’a teşekkür ederim. Ondan Allah razı olsun” ifadelerini kullandı.