EKONOMİ - 28 Ekim 2024 Pazartesi 16:24

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş’ten 29 Ekim mesajı

A
A
A
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş’ten 29 Ekim mesajı

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Ateş, "Cumhuriyeti sadece yönetim şekli değil, yaşam biçimi gören bir kurum olarak Türkiye’de kalkınmayı, gelişimi, fırsat eşitliğini destekleyecek her alanda, bugüne kadar olduğu gibi yarın da elimizi taşın altına koymaya devam edeceğiz" dedi.



DenizBank Finansal Hizmetler Grubu CEO’su Hakan Ateş, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Ateş, "DenizBank olarak 1997 yılında, bankacılık aracılığıyla ülkesinin dört köşesine hizmet götürmeye kendini adamış bir avuç insanla sektöre adımımızı attık. Bugün itibarıyla, halka arz dahil olmak üzere 26 yıllık hikayesine dört hissedar değişimi sığdırmış, 81 ilde şubesi olan iki bankadan biri haline gelmiş, 15 bine yaklaşan çalışanıyla Türkiye’nin en büyük 5. özel bankası olarak yolumuza devam ediyoruz" dedi.



"Cumhuriyetimizin değerlerini yaşatmak için var gücümüzle çalışıyoruz"


Ateş, sözlerine şöyle devam etti: "Bu topraklara borcunu ödemeyi ödevi bilen büyük bir aile olarak, mesleğimizi misyonumuz olarak görüyor ve Cumhuriyetimizin değerlerini yaşatmak, Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine taşıyacak her konuda gelişimi, değişimi desteklemek üzere var gücümüzle çalışıyoruz. Bu yaklaşımla, 2002’de özel bankalar arasında tarımı ilk kez sahiplenerek bu alanın finansmanına dair örnek bir model oluşturduk. Ekonomimizin yapı taşı olan KOBİ’lerin darboğaza sürüklendikleri her an onlara can suyu sağladık. Belediyeleri finanse ettik, ülkemizin kalkınma stratejisinde hayati rolü bulunan turizmin ve geçiş ekonomisi olmamız nedeniyle denizciliğin yanında durduk. 3. Köprü, 3. Havalimanı, Kıbrıs Barış Suyu ve Ankara Tren Garı’nın bulunduğu birçok önemli projenin en büyük finansörleri arasında yer aldık."



Toplumsal gelişimin önemli sacayaklarından biri olarak gördüğü kültür ve sanatın farklı dallarını ve özellikle de çok sesli müziği de yine ilk günden itibaren sahiplendiklerinin altını çizen Ateş, "20 yıldır İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO)’nun ana destekçisi olarak, İstanbul’un kültür sanat hayatında ayrıcalıklı yer edinen, dünyaca ünlü şef ve solistlerin eşlik ettiği konserlere ismimizi veriyoruz. Yine ülkemizin en büyük müzik kurumlarından biri olan yarım asırlık İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’nın (İZDSO), 2023 yılından bu yana ana destekçiliğini üstleniyoruz. 2024 itibarıyla ise Cumhuriyet tarihinin ilk müzik kurumu olan, dünyanın, kuruluşundan itibaren varlığını kesintisiz sürdüren en eski orkestraları arasında yer alan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın ve Türkiye’nin en geniş kitleli profesyonel acapella topluluğu Devlet Çoksesli Korosu’nun ana destekçiliğini üstlendik. Senfoni orkestralarımızın yürüttüğü Anadolu turneleri ve seferberlik projeleri ile çok sesli müziğin ülkemizin en düşük nüfuslu köyler dahil her noktaya ulaşması ve erken yaşta benimsenmesi yönündeki çalışmalarda da payımız bulunmasından mutluluk duyuyoruz" açıklamalarında bulundu.



Ateş, "Bütün bunları yaparken, ardımızdan gelen nesillerin üzerinde güvenle yaşam sürebileceği bir dünya için sorumluluklarımızı unutmuyoruz. Finans sektörünün, ülkemizin yeşil ekonomiye geçiş ve karbonsuzlaşma sürecinde oynadığı yönlendirici rolün bilincindeyiz. O nedenle, çalışmalarımızın tamamını finansal olduğu kadar çevresel ve toplumsal etki ve boyutları da kapsayan bakış açısıyla değerlendiriyor; kredi süreçlerimiz, yatırımlarımız, sağladığımız sendikasyon kredilerinde kendimize belirlediğimiz performans hedefleri gibi farklı kriterlerde tamamen sürdürülebilirlik bakış açısını benimsiyoruz. Yine teknoloji tarafında da sürdürülebilirliğe hizmet eden girişimleri destekliyoruz. Yakın dönemde, iştirakimiz NEOHUB ve Birleşik Krallık’ta faaliyet gösteren Oxentia iş birliğinde, sürdürülebilirlik temasına odaklanan start-up’ların yurtdışına açılabilmesi için onlara danışmanlık sunan TRUK Hızlandırma Programımızı hayata geçirdik" dedi.



Ateş, sözlerini şöyle tamamladı: "Cumhuriyeti sadece yönetim şekli değil, yaşam biçimi gören bir kurum olarak Türkiye’de kalkınmayı, gelişimi, fırsat eşitliğini destekleyecek her alanda, bugüne kadar olduğu gibi yarın da elimizi taşın altına koymaya devam edeceğiz."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun “Milli Egemenlik Zirvesi: Cumhuriyet” Konferansı Ondokuzmayıs Üniversitesi (OMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan, Cumhuriyetin, 100 yıllık bir arayışın sonucu oluşan bir rejim olduğunu söyledi. OMÜ Atatürk ilkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan, Cumhuriyetin 101. yılında “Milli Egemenlik Zirvesi: Cumhuriyet” temalı konferans verdi. Kaya, Samsun Valiliği ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen konferansta, cumhuriyete giden yolda yaşanan tarihi süreci anlattı. Samsun Müzesi Konferans Salonunda gerçekleşen konferansta konuşan Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan, “Aziz ecdadımız binlerce yıllık dünya tarihinde müspet derin izler bırakmış, 15’i imparatorluk olmak üzere 100’ün üzerinde devlet kurmuştur. Türk devletlerinin tamamının ortak gayesi adalete ve insanlığa hizmet etmek olmuştur. Cumhuriyetimizden önceki son büyük devletimiz Osmanlı Devleti de 6 asrı aşan ömründe Türklüğe şan katmış, İslam’a ve insanlığa büyük hizmetleri olmuştur. Farklı Hristiyan mezheplerinin Avrupa kentlerinde yan yana yaşayamadığı çağlarda İstanbul ve Kudüs başta olmak üzere Osmanlı şehirlerinde farklı din ve mezhep mensupları yan yana insanca yaşama imkânı bulmuştur. Tabii bu ideal toplum ve devlet yapısını hayata geçirmek çok çalışarak, emek harcayarak mümkün olmuştur” dedi. “Cumhuriyet, yüzyıllık bir arayışın sonucu da denilebilir” Osmanlı’nın Cumhuriyete geçiş dönemine de değinen Prof. Dr. Çağlayan, “Gerilme ve çöküş sürecindeki Osmanlı Devleti yöneticileri ve aydınları için Cumhuriyet, yüzyıllık bir arayışın sonucu da denilebilir. Avrupa’da Sanayi inkılabı ile toplumsal modernleşmeyi sağlayan kentlileşme meydana gelmiştir. Artan şehir nüfusunun sonucunda ortaya çıkan yeni talepleri uzlaştırmak için geliştirilen siyasal modernleşme, diğer bir ifadeyle parlamenter rejim, Avrupa’da uygulanır olmuş, Osmanlı aydınları da bu tecrübeyi Osmanlı Devletine aktarma gayretine girmiştir” diye konuştu. Çağlayan, konferansta ayrıca şunları söyledi: “Cumhuriyet, modernleşmenin bir yansıması olarak Türkiye’nin gündemine girmiş, aynı zamanda Batı emperyalizmine tepki olarak Milli Mücadele sürecinde gelişen Türk milliyetçiliğinin bir eseri olmuştur. Tabi bu eserin ortaya çıkmasında Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın liderliği ve ona inanan bir avuç kahraman arkadaşının gözü pek fedakârlığı lokomotif olmuştur. Hepimizin bildiği ve unutmamamız ve unutturmamamız gereken Sevr Projesi ile batılı devletler, Türk Milletini Anadolu’da küçük bir alana hapsederek Doğu Türklüğü ve İslam Dünyası ile bağını koparmak istemiştir. Bu tehdidi iyi okuyan Gazi Mustafa Kemal Paşa, sadece milli vicdana güvenerek çıktığı yolda iki amaç taşımıştır. Birincisi vatanı düşman işgalinden kurtarmak ve tam bağımsızlık, ikincisi ise egemenliğin kayıtsız-şartsız millete ait olacağı Türkiye Cumhuriyetini inşa etmek. Bu hedeflerini 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun’a çıktığında İstanbul Hükümetine çektiği 22 Mayıs 1919 tarihli telgrafında ‘Millet işgalleri kabul etmeyecektir; Milli Egemenlik ilkesini ve Türklük duygusunu benimsemiştir.’ diyecekti. Nitekim hedeflerini doğuştan gelen sezgilerini okuduğu kitaplardan edindiği bilgilerle birleştirerek başarıyla hayata geçirmiştir.” Konferansa ayrıca Samsun Valisi Orhan Tavlı, Samsun Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Nihat Soğuk, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın, Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Ahmet Bahadır, Samsun İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mustafa Bakçepınar, Samsun İl Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş, protokol üyeleri ve davetiler katıldı. Vali Tavlı ve Prof. Dr. Aydın konferans öncesinde OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Eker’in Cumhuriyetin kuruluşunun 101. yılı kutlamaları kapsamında hazırladığı, “Samsun’dan Cumhuriyete Yüzde 100” resim sergisi ve video gösterimine de katılarak Prof. Dr. Eker’den bilgi aldılar. (ED