GÜNDEM - 06 Eylül 2024 Cuma 15:55

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sosyal medya uyarısı!

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Sosyal medyanın, bir takım oyun platformlarının gençlerimizi nasıl zehirlediğine maalesef şahit oluyoruz. Oyun platformları şiddeti teşvik etme yanında, aile yapımızı bozan sapkın akımların özendirilmesine de aracılık ediyor. Henüz 4-5 yaşındaki tertemiz dimağlar, oyunlar içine sinsice yerleştirilmiş LGBT propagandasına maruz kalıyor. Türkiye’yi ekonomik, sosyal ve güvenlik noktasında zafiyete uğratmayı amaçlayan ırkçılık tuzağının merkez üssü sanal alemdir " dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Öğretim Yılı Açılışı, Eğitim Teknolojileri AR-GE ve Kalite Zirvesi programına katıldı. Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını dileyerek, “Pazartesi günü okul öncesi ve ilkokul 1’inci sınıf öğrencilerimiz için düzenlediğimiz uyum programları ile yeni eğitim öğretim yılına başladık. Diğer öğrencilerimiz 9 Eylül günü okullarına kavuşuyorlar. Yaklaşık 3 aylık yaz tatilinin ardından yüreklerinde okul heyecanını yaşayan tüm yavrularımızı sevgiyle kucaklıyor, rabbimde hepsine üstün başarılar niyaz ediyorum. Anadolu’nun dört bir yanında vatanımızın her köşesinde maarifimizi yüceltmek için emek veren eğitim çalışanlarımızı saygıyla selamlıyorum. Sorumluluğu ağır bir mesleği layıkıyla sürdüren tüm öğretmenlerimize, öğrencilerimizin gelişimi için gösterdikleri fedakarlıklar nedeniyle teşekkürlerimi iletiyorum. Üzerinde emeği olan kendi öğretmenlerimi de hürmetle anıyor, hayata veda edenlere Allahtan rahmet, hayatta olanlar sağlık ve afiyet diliyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sosyal medya uyarısı!

Konuşmasında şehit öğretmenleri anan Erdoğan, “Bizler üzerinde yaşadığımız toprakları vatan yapmak ve ebedi vatanımız olarak korumak için yaklaşık bin yıldır mücadele eden bir milletiz. Bu uğurda nice evladımızı daha ömrünün baharındayken toprağa verdik. Çanakkale’den istiklal harbimize, bölücü terörle mücadeleden en son 15 Temmuz darbe teşebbüsüne kadar istiklalimize yönelik tüm saldırıları aziz şehitlerimizin fedakarlıkları ile püskürttük. Türkiye’yi yüceltme mücadelemizde canlarını ortaya koyan kesimlerden biri de öğretmenlerimizdi. Şehit öğretmenlerimizin özellikle de Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın gibi genç yaşta terör örgütlerinin hain saldırıları ile bizden koparılan eğitim neferlerimizi rahmetle yad ediyorum. 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden öğretme ve öğrencilerimizi de unutmayacağımızı da ifade ediyorum” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sosyal medya uyarısı!

Türkiye’de son 22 yılda eğitimde yapılan yatırımlara dikkat çeken Erdoğan, “2002’de 367 bin olan derslik sayımız, 2 kattan fazla arttı. Buna bağlı olarak derslik başına düşen öğrenci sayısını ilköğretimde 36 dan 23’e, orta öğretimde 30 dan 22’ye indirdik. Böylece evlatlarımız daha kaliteli bir eğitim ortamına kavuştu. 2002’de 540 bin olan öğretmen sayımızı 1,2 milyona yükseldi. Hükümetlerimiz döneminde 800 bin yeni öğretmen ataması yaptık. Ücretsiz ders kitapları, yemek, taşıma, şartlı destekler, burslar ve pansiyon hizmetleri imkanları sunarak eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirdik. Son 22 yılda yaklaşık 4 milyar adet ders kitabını ücretsiz dağıttık. Özel eğitim ihtiyacı olan 1.2 milyon öğrencimizin evlerinde, hastanelerde, okullarda eğitime erişimlerini sağlıyoruz. Seçmeli ders havuzunu genişleterek insan, bilim, toplum, din, ahlak ve değerler ile kültür sanat ve spor alanlarında yeni dersler ihdas ettik. Kur’an-ı Kerim ve Hz. peygamberimizin hayatı derslerin yanı sıra geçtiğimiz yıl yeni dersler ilave ettik.

28 Şubat döneminde millet üzerinde basık kurmak için yürürlüğe konan vesayetçi uygulamaları kaldırdık. Evlatlarımız arasında adaletsizliğe yol açan katsayı zulmüne ve başörtüsü yasağına son verdik” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sosyal medya uyarısı!

Okulların fiziki altyapıların da güçlendirildiğini vurgulayan Erdoğan, “Sınıflarımızı en yeni teknolojik imkanlarla donattık. Bugün 21 bin 580 okulumuzun ağ alt yapısını tamamlamış bulunuyoruz. 4 bin 800 okulumuzda bu alt yapıyı geliştirerek okullarımıza yüksek hızlı internet sağlayacağız. 12 bin 350 okulumuzu yüksek hızlı fiber internet erişimine kavuşturduk. Dijital eşitliği temin adına şu ana kadar 28 bin okulumuza kablolu internet sağladık. Öğrencilerimizin modern, interaktif ve zengin bir öğrenme ortamında ders görmeleri için 626 in 500 dersliğimize etkileşimli tahta kurduk. Neredeyse tüm dersliklerinde etkileşimli tahta olan dünyadaki ilk ve tek ülke Türkiye’dir. İçerisinde dizüstü ve masaüstü bilgisayarlar, robotik ve kodlama kitleri, 3 boyutu yazıcıların bulunduğu bilişim teknoloji sınıflarının yanı sıra bu sene itibariyle 500 yenilikçi sınıfı daha okullarımız kazandırdık. 2028 yılına kadar 5 bin 500 e çıkarmayı hedefliyoruz Geleceğin mühendisleri, bilim insanları inşallah bu yenilikçi sınıflarda yetişecek. Bu alanda attığımız adımlar uluslararası alanda karşılığın buluyor. OECD ülkeleri arasında eğitimde teknolojik altyapı sağlama konusunda ilk sıralarda yer alıyoruz. PISA 2022 RAPORUND dijital kaynak eksikliği bildiren okulların oranı OECD ortalamasının çok altında. Dijital öğrenmeye hazır olmak konusunda yüzde 91 gibi bir iyileşme oranıyla OECD ülkelerini geride bırakmış durumdayız. Öğretmenlerimizin dijital cihazları eğitimde kullanabilme becerisi yüzde 88 oranında OECD ortalamasının üzerinde. Ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücünün yetiştirilesi için mesleki ve teknik eğitimde yeni bir açılımı devreye alıyoruz Deprem bölgesindeki çalışmalarımız hızla devam ediyor. Öğretmenlerimizin konaklama ihtiyaçlarından, öğrencilerimizin akademik kayıplarını telafi etmeye kadar yoğun çaba içindeyiz. Depremin yaralarını sarmakla kalmayacak bölgenin eğitim altyapısını eskisinden çok daha güçlü hale getirene kadar durmayacağız” açıklamalarında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sosyal medya uyarısı!

Cumhurbaşkanı Erdoğan teknoloji ve dijitalleşme ile birlikte gelen risklere de dikkat çekerek, şunları söyledi;

“Teknolojinin ve dijitalleşmenin hayatımızın her alanına nüfuz ettiği bir dönemdeyiz. Birkaç saatlik internet kesintisi neredeyse hayatın durmasına sebep olabiliyor. Teknoloji ile birlikte bağımlılık başta olmak üzere evlatlarımız karşı karşıya kaldığı riskler de artıyor. Sosyal medyanın, bir takım oyun platformlarının gençlerimizi nasıl zehirlediğine maalesef şahit oluyoruz. Oyun platformları şiddeti teşvik etme yanında, aile yapımızı bozan sapkın akımların özendirilmesine de aracılık ediyor. Henüz 4-5 yaşındaki tertemiz dimağlar, oyunlar içine sinsice yerleştirilmiş LGBT propagandasına maruz kalıyor. Bu mecralar vasıtasıyla sadece şiddet ve sapkın akımlar değil ırkçılık da körükleniyor. Başta gençlerimiz olmak üzere insanlarımızı birlikte yaşadığı diğer fertlere karşı düşmanlaştıran ırkçı faşizm buralardan besleniyor. Türkiye’yi ekonomik, sosyal ve güvenlik noktasında zafiyete uğratmayı amaçlayan ırkçılık tuzağının merkez üssü sanal alemdir. Dijital dünyanın denetimsiz, kontrolsüz ve kaotik yapısı pek çok tehdidi beraberinde getirmektedir. Artan risklere bağlı olarak eleştiriler de yoğunlaşıyor. Dünyanın pek çok ülkesinde djital teknolojilerle ilgili çeşitli tedbirlerin, kısıtlamaların, düzenlemelerin devreye alındığını görüyoruz. Özellikle batılı devletlerin aldığı çok sert önlemlere dikkat ederseniz kimse özgürlükten, demokrasiden, serbest piyasa ekonomisinden bahsetmiyor. Ancak biz evlatlarımız korumak adına benzer yollara başvurduğumuzda eleştiri oklarını hedefi oluyoruz. Geçen ay uygulamaya koyduğumuz tedbirlerde olduğu gibi hemen birileri tarafından ‘yasakçı’ olmakla suçlanıyoruz. Ülkemizdeki bazı çevreler çocuklarımızın hakkını ve hukukunu savunmak yerine uluslararası şirketlerin avukatlığını yapıyor. Çocuk istismarına karşı çıkmak varken özgürlük adı altında istemeseler de çocuklara zarar veren uygulamaları savunur pozisyona düşüyor. Özgürlük maskesi ile şiddetin, ahlaksızlığın, ırkçılığın, nefret suçlarının hatta istismarın meşrulaştırılması asla kabul edilemez. Çocuklarımızın ruh ve beden sağlığı her türü hesabın üzerindedir. Çocuklarımızı koruma noktasında hepimiz tek yürek olmalıyız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sosyal medya uyarısı!

Dünyadan yaşanan dijital değişime direnmenin mümkün olmadığını ancak bu değişimin yönetilebileceğini söyleyen Erdoğan, "Sadece iktidarın değil üniversitelerin, okulların, anne ve babaların böyle bir mesuliyeti bulunuyor. Tabii değişimin gereği olarak en ileri teknolojiyi çocuklarımıza sunacağız. Evlatlarımızın bu konuda geride kalmasına elbette müsaade etmeyeceğiz. Ama bunları yaparken çocuklarımızın kendilerine, ailelerine, çevrelerine yabancılaşmalarına da fırsat vermeyeceğiz. Teknolojinin bize hükmetmesine çocuklarımıza esir almasına izin verirsek ne kendimize, ne de evlatlarımıza iyilik yapmış oluruz. Hayattaki herşey gibi teknoloji de insan içindir. Teknoloji bize faydalı olduğu, hayatımızı kolaylaştırdığı ölçüde değerlidir. Şayet denge bozulur insan ile teknoloji arasındaki roller değişir, teknoloji insana hükmetmeye başlarsa işte o zaman işler çığırından çıkar. Teknolojiyi kullanmak ile bağımlısı olmak arasındaki çizgi kaybolduğunda hangi sıkıntılarla karşılaşacağımızı hepimiz çok iyi iliyoruz. Bilgisayar yüzünden, cep telefonu yüzünde, bilgisayar oyunların yüzünden huzuruz mutsuz olan, öfke nöbetleri geçiren çocuklarımız var. Akranlarını bir tarafa bıraktım aynı yuvayı paylaştığı ebeveyni ile iletişim kurmakta zorlanan evlatlarımız var. Gününü bilgisayar başında geçirdiği için eğitim aksayan gençlerimiz var. Gerçek dünya ile sanal alem arasındaki ayrımı kaybetmiş, maalesef ikisini ayıramayan pek çok çocuğumuz var. Dijital teknolojilerle dengeli ilişki kuramadığı için sağlık problemleri, iletişim güçlükleri, ruhsal sıkıntılar yaşana insanlarımız var. Sadece çocuklar değil her yaş gurubundan vatandaşımız dijital teknolojinin getirdiği sorunlar mücadele ediyor. Olumlu yanları ile birlikte menfi tarafları da olan bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Bu noktada hepimize sorumluluklar düşüyor. Başta öğretmenler, anne babalar olmak üzere kontrollü bir kullanımı yaygınlaştırma durumundayız. Önce öğretmeleri, anne babaları ve çocukları bilinçlendirmek mecburiyetindeyiz. Teknolojiyi üreten, geliştiren, bilinçli kullanan ama onun esiri olmayan nesle biz teknofest kuşağı diyoruz. Çocuklarımızın kişisel verilerinin kötüye kullanılmasını, çevrimiçi ortamlarda şiddet, zorbalık, cinsel istismar gibi içeriklere maruz kalmalarını önlemek amacıyla gereken tüm yasal düzenlemeleri hayata geçiriyoruz. Bu konuda ailelerimizin ve öğretmenlerimizin gereken hassasiyeti göstereceklerine, çocuklarımızın çevrimiçi mahremiyetinin korunmasına dikkat edeceklerine inanıyorum" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Şırnak’ta ’çığ hazırlık ve müdahale tedbirleri’ koordinasyon toplantısı yapıldı Şırnak İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, muhtemel bir çığ olayına karşı ilgili kurumların katılımı ile ’çığ hazırlık ve müdahale tedbirleri’ koordinasyon toplantısı gerçekleştirdi. Şırnak İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü koordinesinde İl Jandarma Komutanlığı, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, TPAO Bölge Müdürlüğü, Meteoroloji İl Müdürlüğü, Türk Telekom İl Müdürlüğü, Şırnak Belediye Başkanlığı, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü ve Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü temsilcileri ile muhtemel bir çığ afetine karşı hazırlıklı olmak ve müdahale çalışmaları kapsamında gerekli tedbirleri eksiksiz almak üzere Şırnak Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Alpaslan başkanlığında ’çığ hazırlık ve müdahale tedbirleri’ koordinasyon toplantısı gerçekleştirdi. Deprem ülkesi olan Türkiye’de çığ afetleri de çok sayıda vatandaşın hayatını kaybetmesine yol açıyor. 71 yıllık istatistiklere göre her yıl ortalama 28 olay, 20 ölü, 6 yaralı olarak kayıt altına alındı. Türkiye’de en fazla ölümlü çığ afeti 1992 yılında merkeze bağlı Görmeç köyünde yaşandı ve 85 kişi vefat etti. Ayrıca 1992 yılında Beytüşşebap ilçesine bağlı Boğazören köyünde 36 vatandaş, Çığlıca köyünde 1992 yılında 15 vatandaş, Beşağaç köyünde 3 vatandaş çığ afeti nedeniyle hayatını kaybetti. "1992 yılında Şırnak’ın Görmeç köyünde çığ nedeniyle 85 kişi hayatını kaybetmiştir" Şırnak’ta muhtemel bir çığ afetine karşı Şırnak İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü olarak her türlü hazırlığın içerisinde olduklarını ifade eden AFAD Şırnak İl Müdürü Muzaffer İşlek, "Doğa ve insan kaynaklı afetler, hem insanların hayatlarını derinden etkilemekte hem de büyük ekonomik kayıplara yol açmaktadır. Türkiye’de tektonik, topoğrafik ve iklimsel yapısının etkisiyle doğa kaynaklı afetlerle sık sık karşılaşılabiliyor. Depremler bakımından yüksek riskli bir coğrafyada bulunan ülkemizde, heyelan, sel-taşkın, kaya düşmesi ve çığ afetleri de bölgesel ve mevsimsel bazda yaşanabilmektedir. Afetleri yoğun yaşayan ülkemizin iklim değişikliğinin etkilerini, yakın gelecekte daha da fazla hissedeceği değerlendirilmektedir. Türkiye’de 71 yıllık istatistiklere göre her yıl ortalama 28 olayın yaşandığı 20 kişinin ölümü ve 6 kişinin yaralanması ile kayıt altına alınmıştır. Türkiye’de çığ afetlerinde en ölümlü çığ olay 1992 yılında Şırnak’ın Görmeç köyünde yaşanmış ve 85 kişi hayatını kaybetmiştir. Ayrıca 1992 yılında Beytüşşebap ilçemize bağlı Boğazören köyünde 36 vatandaş, Çığlıca köyünde 1992 yılında 15 vatandaş, Beşağaç köyünde 3 vatandaş çığ afeti nedeniyle hayatını kaybetmiştir" dedi. Geçmişte yaşanan bu olaylara karşı hazırlıklı olmak için "çığ hazırlık ve müdahale tedbirleri" adı altında bir koordinasyon toplantısı gerçekleştirdiklerini belirten İşlek, "Bu toplantıdaki amacımız depremlere hazırlıklı olduğumuz gibi çığ afetlerine karşı da hazırlıklı olmak ve olası bir olaya karşı da alınması gereken tedbirleri zamanında almaktır. Çığ öncesinde çığ riskine karşı nasıl hazırlanacağınızı ve korunacağınızı öğrenebileceğiniz eğitim programlarına katılın. İlk yardım gibi tamamlayıcı eğitimleri de alın. Yeni yerleşim yeri olarak çığ riski taşıyan bölgeleri seçmeyin. Mevcut yapılarınızı sigortalatın. Çığ tehlikesinin artmasını engellemek için, yamaçlardaki ağaçları, bitki örtüsünü ve ormanları koruyun. Kar yağan aylarda hava ve yol durumu raporlarını dikkatlice izleyin. Aile Afet Planınızı hazırlarken çığ riskini göz önünde bulundurun" diye konuştu.
İstanbul Su şişesinde 30 TL’den sahte alkol İstanbul’da çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiği sahte alkolün satışının yapıldığı Türkmen Lokantası görüntülendi. Aynı mahallede esnaflık yapan Müslüm Öziç, "Su şişeleri içerisinde tanesini 30 TL’den satıyorlarmış. Evden bayağı bir malzeme çıktı kendilerini polis aldı götürdü. Kendi yörelerine ait yemekler satıyorlardı lokanta gibi kimse şüphelenmedi bu durumdan. Gelenlerde hep yabancı uyruklu şahıslardı gıda ve içecek satıyorlardı" dedi. İstanbul’da sahte alkol kullanan 65 kişi zehirlendi. Zehirlenen şahıslardan 43 hastanın tedavisi devam ederken 19 kişi ise yaşamını yitirdi. Başakşehir Ziya Gökalp Mahallesi’nde bulunan vatandaşların Türkmen Lokantası diye adlandırdığı işletmede satışın yapıldığı tespit edildi. Polis ekipleri adrese operasyon düzenledi. Çok sayıda malzeme ele geçirilirken işletme yetkilisi olduğu öğrenilen 2 kişide gözaltına alındı. “Su şişeleri içerisinde tanesini 30 TL’den satıyorlarmış.” Aynı mahallede esnaflık yapan Müslüm Öziç isimli vatandaş yaşanılan durumla alakalı, “Ben burada esnafım karşı esnaf arkadaşlarımız burası Türkmen Lokantası diye geçiyor. Burada ekmek üretiyorlardı. Sahte alkol ve yasaklı madde satıyorlarmış. Polis buraya baskın verene kadar bizde bilmiyorduk böyle bir satış yapıldığını. Su şişeleri içerisinde tanesini 30 TL’den satıyorlarmış. Evden bayağı bir malzeme çıktı kendilerini polis aldı götürdü. Kendi yörelerine ait yemekler satıyorlardı lokanta gibi kimse şüphelenmedi bu durumdan. Gelenlerde hep yabancı uyruklu şahıslardı gıda ve içecek satıyorlardı.” Şeklinde konuştu. (BT-ZA-
İzmir Aliağa’dan doğu illerindeki öğrencilere bisiklet Aliağa Cumhuriyet İlkokulu’nun hayata geçirdiği "Velespitim Pırıl Pırıl" projesi kapsamında, Iğdır, Ardahan ve Kars’taki öğrencilere toplam 42 adet bisiklet hediye edildi. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün "İyilik Gönüllüleri" projesi kapsamında başlatılan "Velespitim Pırıl Pırıl" Kasım ayı projesi, Aliağa Cumhuriyet İlkokulu öğrencileri ve öğretmenlerinin duyarlılığı sayesinde hayata geçirildi. Proje kapsamında, Iğdır Tuzluca Eğrekdere İlkokulu, Ardahan Göle Tahtakıran İlkokulu ve Kars Alçılı İlkokulu’nda eğitim gören öğrencilere toplam 42 adet bisiklet hediye edildi. Bisikletler, çocukların hayallerine ulaşmalarına vesile oldu. Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, "Bu bisikletler, çocuklarımızın hayallerine yol arkadaşlığı yapacak, kimi köy yollarında rüzgarla yarışacak, kimi bir arkadaşını ziyaret etmek için pedal çevirecek. Ancak en önemlisi bu bisikletler onlara umut ve mutluluk getirecek." ifadeleri kullanıldı. Bisikletlerine kavuşan öğrenciler, sosyal medyada "Aliağa Cumhuriyet İlkokulu’na teşekkür ederiz" yazılı görseller paylaşarak mutluluklarını dile getirdi. Proje, Aliağalı iş insanlarının ve Kafkas Üniversitesi Öğretim Görevlisi Üstüner Baki’nin destekleriyle gerçekleştirildi. Projenin hayata geçmesinde destek veren tüm veliler, Aliağalı iş insanları ve bisikletlerin ulaşım ve teslimatında büyük katkıları olan Kafkas Üniversitesi Öğretim Görevlisi Üstüner Baki’ye teşekkür edildi.
Ankara Türk Eğitim-Sen’den ’her nöbet için ücret ödensin’ talebi Türk Eğitim-Sen, öğretmenlere her nöbet için ücret ödenmesi talebinde bulundu. Türk Eğitim-Sen’den yapılan yazılı açıklamada, "Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul ve kurumlarda görev yapan öğretmenlere nöbet görevi verilmekte, haftalık tutulan nöbet sayısı okul yönetimleri tarafından belirlenmekte, öğretmenlere verilecek nöbet sayısında üst sınır bulunmamakta olup, ücret olarak ise sadece bir nöbet görevi için üç saat ek ders ücreti ödenmekte, birden fazla tutulan nöbet görevleri için ise ek ders ücreti ödenmemektedir. Ayrıca hafta sonları açılan destekleme ve yetiştirme kurslarında da öğretmenlere nöbet görevi verilmekte olup, bu görevler için de ek ders ücreti ödenmemektedir. Diğer taraftan ücretli olarak çalışan öğretmenlere de nöbet görevi verilmekte olup, ücretli öğretmenler de bu görevleri karşılığında ücret alamamaktadır. Diğer bir ifadeyle birden fazla tutulan nöbetler, ücretli öğretmenlerin tuttuğu nöbetler ve destekleme yetiştirme kurslarında tutulan nöbetler için ücret ödenmeyerek öğretmenler angarya olarak çalıştırılmakta, ücret verilmeyerek mağdur edilmektedirler" ifadelerine yer verildi. Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: "Öte yandan devlet; çalışanlarının haklarını korumak, çalışanlarının hak ettiği ücreti ödemek zorundadır. Yukarıda bahsettiğimiz nöbet görevini yerine getiren öğretmenlere yapılacak olan ödeme de Bakanlığın bütçesine ekonomik anlamda çok da fazla yük getirmeyecektir. Bu nedenle öğretmenlerimizin yerine getirdikleri her bir nöbet görevine karşılık hak ettikleri ücretlerinin ödenmesi ve nöbet görevi noktasında öğretmenlerimizin teşvik edilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, nöbet görevini yerine getirmeyen öğretmenler hakkında disiplin soruşturması açılarak ceza veriliyor ise; yani öğretmenler nöbet tutmaya zorlanıyor ise bu durumda her türlü nöbet görevine karşılık ücret ödenmesi hak ve adalet gereğidir. Devlet kurumları her türlü şart altında angaryadan kaçınmalı, çalışanlarının hak ettiği ücretleri gecikmeksizin ödemelidir." Açıklamada, "Bakanlığa bağlı okul ve kurumlarda görev yapan öğretmenlere haftada birden fazla nöbet görevi verilmesi durumunda her bir nöbet görevine karşılık ek ders ücreti ödenmesi, hafta sonlarında açılan destekleme ve yetiştirme kurslarında öğretmenlere nöbet görevi verilmesi durumunda bu görevlere ek ders ücreti ödenmesi, ücretli öğretmenlere de nöbet görevi verilmesi durumunda bu görevlere karşılık ek ders ücreti ödenmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması, yasal düzenlemeler yapılıncaya kadar ek ders ücreti ödenmesi hak ve adalet gereğidir" denildi.