ASAYİŞ - 03 Şubat 2025 Pazartesi 15:50

Çiftlik Bank davasında karar açıklandı

A
A
A
Çiftlik Bank davasında karar açıklandı

Çiftlik Bank davası sanığı 'Tosuncuk' lakaplı Mehmet Aydın ve ağabeyi Fatih Aydın'ın da aralarında bulunduğu 20 sanığın yargılandığı davada karar açıklandı. Mehmet Aydın ve kardeşi Fatih Aydın hakkında farklı suçlardan 45 bin 376 yıl 6'şar ay hapis cezası verildi.

Kamuoyunda "Çiftlik Bank" olarak bilinen sistemin kurucusu 'Tosuncuk' lakaplı Mehmet Aydın‘ın da aralarında bulunduğu 20 sanığın yargılandığı davada karar açıklandı. Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Mehmet Aydın, Fatih Aydın, Osman Naim Kaya, Havva Özay katılırken, sanık avukatları da salonda hazır bulundu.

45 bin 376 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldılar

Davayı karara bağlayan mahkeme, sanıklar Mehmet Aydın ve kardeşi Fatih Aydın'ı, "Bilis¸im Sistemleri Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle ve Tacir veya S¸irket Yo¨neticisi Olan ya da S¸irket Adına Hareket Eden Kis¸ilerin Ticari Faaliyetleri Sırasında Dolandırıcılık", "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme veya örgüte üye olmak", "Mal varlığı değerlerini aklama" ve "Nitelikli dolandırıcılık" suçlarından toplamda 45 bin 376 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırdı. Diğer sanıklar hakkında da değişen oranlarda hapis cezası verildi. Kara kutu olarak bilinen tutuklu sanık Osman Naim Kaya, "Nitelikli dolandırıcılık" ve "Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçlarından beraat ederken, "Örgüte üye olma" suçundan 3 yıl hapis cezası aldı. Tutuklu sanıklar Osman Naim Kaya ve Havva Özbay'ın tahliyelerine karar veren mahkeme, Mehmet Aydın, Fatih Aydın ve Koray Hasgül'ün tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenyurt’ta ilginç soygun: Polis olduklarını söyleyerek 1.7 milyon liralık top kumaş gasp ettiler Esenyurt’ta polis olduklarını söyleyerek yolda bir kamyonu durduran şüpheliler, araçta bulunan 1.7 milyon liralık top kumaşı gasp etti. Olay sırasında kamyon şoförü ve muavinin yüzlerini örtü ile kapatarak etkisiz hale getiren 5 şüpheli, polis ekipleri tarafından yakalandı. Şüphelilerin kamyonu takip ettiği anlar ise güvenlik kamerasına yansıdı. Olay, 18 Şubat’ta saat 08.30 sıralarında Esenyurt Selahattin Eyyubi Mahallesi Uğur Mumcu Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, piyasa değeri 1.7 milyon lira değerinde olan top kumaşları kamyona yükleyerek yola çıkan tekstil firması çalışanları N.Y. ve N.M.’nin önünü bir süre sonra polis olduğunu söyleyen 4 şüpheli kesti. Kamyon şoförü N.Y.’nin gözlerini bağlayan 3 şüpheli, kendi araçlarına bindirerek olay yerinden ayrıldı. 1 şüpheli ise, N.M. isimli muavinin ise yine gözlerini bağlayarak kamyonun içinde etkisiz hale getirdi. Kamyonu gasp ederek Avcılar’a götüren şüpheliler, çaldıkları kumaşları araçtan indirerek başka araçlara yükledi. Kumaşları yükleyen şüpheliler ardından olay yerinden uzaklaştı. Kumaş gasp eden şüpheliler yakalandı Olayın duyulmasının ardından harekete geçen Gasp Büro Amirliğine bağlı ekipler, şüphelilerin yakalanması ve top kumaşın bulunması için çalışma başlattı. Yapılan çalışmalarda, şüphelilerin kamyonu, tekstil fabrikasından çıktığı andan itibaren beyaz renkli bir araçla takip ettikleri görüntülere ulaşıldı. Yapılan teknik ve fiziki takibin ardından gasp örgütünün üyelerinin kimlikleri tespit edildi. Çalışmalardan sonra polis ekipleri 11 Mart’ta operasyon için düğmeye bastı. Ekipler tarafından düzenlenen operasyonda 5 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Operasyonda, 4.971 kilogram ağırlığındaki 279 top kumaş ele geçirildi. Şüpheliler, emniyetteki tamamlanan işlemlerin ardından adli makamlara sevk edildi. Öte yandan, şüphelilerin beyaz bir araçla kumaş yüklü kamyonu takip ettiği anlar güvenlik kamerasına yansıdı.
Sakarya Ölüm onu teravih namazı çıkışında bulmuştu: Son yolculuğuna uğurlandı Sakarya’nın Hendek ilçesinde teravih namazını kıldıktan sonra cami önünde fenalaşan 2 çocuk babası İmdat Beslan (55) son yolculuğuna uğurlandı. Şeker hastası olduğu öğrenilen iki çocuk babası İmdat Beslan (55), teravih namazı için Hendek ilçe merkezinde bulunan Büyük Camii’ne gitti. Namazı kıldıktan sonra camiden çıkan Beslan, fenalaşarak yere yığıldı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye sevk edilen sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan Beslan, Hendek Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Beslan, buradan Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildiği esnada yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Beslan, Hendek Eseler Kuba Camii’nde öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. "Rahatsızlandığına dair telefon geldi" Hayatını kaybeden Beslan ile birlikte iftar yaptıktan sonra ayrıldıklarını anlatan Mehmet Say, "Beraber iftar yaptık sonrasında çarşıya doğru gitti kendisi. Biz de başka bir yere gittik. Bir süre sonra rahatsızlandığına dair telefon geldi. Biz de hemen caminin oraya gittik, birkaç kişi koluna girmişti. Ambulans ile Hendek Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Oradaki müdahalelerinin ardından Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldüğü esnada kalbi durdu. Hastaneye vardığında kalbi durmuştu, hastanede de tekrar müdahale yapıldı ama maalesef hayatını kaybetti" diye konuştu.
İstanbul Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu’nun hakim karşısına çıkacakları tarih belli oldu Menajer Ayşe Barım’ın ‘Gezi Parkı’ soruşturması çerçevesinde savcılığa ifade veren Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu’nun yalan tanıklık yaptıkları iddiasıyla 4’er yıla kadar hapis talebiyle hakim karşısına çıkacakları tarih belli oldu. Ergenç ve Kocaoğlu’nun yargılanmasına 9 Mayıs tarihinde İstanbul 24.Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak. Menajer Ayşe Barım hakkında Gezi Parkı olaylarında şirketine bağlı sanatçıları eylemlere katılması için yönlendirdiği ve olayların planlayıcılarından olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma çerçevesinde, oyuncular Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu ‘tanık’ sıfatıyla ifade vermişti. Ergenç ve Kocaoğlu’nun yalan tanıklık yaptığı iddiasıyla 2’şer yıldan 4’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. 9 Mayıs’ta hakim karşısına çıkacaklar Konuya ilişkin Ergenç ve Kocaoğlu’nun hakim karşısına çıkacakları tarih belli oldu. Şüphelilerin yargılanmasına 9 Mayıs tarihinde İstanbul 24.Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şüphelilerin ifadelerinde Gezi Parkı döneminde yapılacak eylemlerle ilgili yurt dışında eğitim alarak, ayrıca Gezi Parkı eylemlerinde aktif rol alarak özellikle sosyal medya üzerinden ve park içerisinde yaptığı açıklamalarla olayların büyümesini ve canlı tutulmasını sağlayan Gezi Parkı ana davası firari sanığı Mehmet Ali Alabora ile irtibatlarının bulunup bulunmadığına yönelik sorulan sorulara ilişkin ifadelerinin çeliştiği anlatıldı. Hiçbir şekilde irtibatlarının olmadığını söyledi, 12 kez iletişim tespiti bulundu Hazırlanan iddianamede, şüpheliler Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu’nun, ifadelerinde Gezi Parkı ana davası firari sanığı Mehmet Ali Alabora ile hiç bir şekilde irtibatlarının bulunmadıklarını yalnızca sanat camiası kapsamında sektörden birbirlerini tanıdıklarını söyledikleri ancak şüpheliler hakkında Gezi Parkı olaylarına yönelik 2013 yılı itibari ile alınan HTS-baz sinyal bilgisi incelemesi raporunda şüpheli Halit Ergenç ile Gezi Parkı ana davası firari sanığı Mehmet Ali Alabora arasında 12 kez iletişim tespiti bulunduğu, aralarındaki iletişimin Gezi Parkı döneminde özellikle yoğunlaştığının görüldüğü kaydedildi. Gezi Parkı eylemlerinin yoğunlaşmaya başladığı dönemde iletişim kaydının bulunduğu belirtildi İddianamede, şüpheli Rıza Kocaoğlu’nun ise Alabora ile Gezi Parkı eylemlerinin yoğunlaşmaya başladığı 2013’te görüşmelerinin bulunduğu, ilgili tarihte Gezi Parkı ana davası firari sanığı Mehmet Ali Alabora tarafından şüpheli Rıza Kocaoğlu’nun 06.49 saatinde arandığı şeklinde iletişim kaydının bulunduğu aktarıldı. Kol kola yürüyüş yaptıklarının tespit edildiği kaydedildi Şüpheliler ile Gezi Parkı ana davası firari sanığı Mehmet Ali Alabora arasında iletişim tespitinin ve ortak baz sinyal bilgisinin bulunduğu dönemlere ilişkin yapılan açık kaynak araştırmasında ise Gezi Parkı’nda kitlesel olarak eylemlerin yoğunlaştığı tarihte bir araya gelerek kol kola yürüyüş yaptıklarının tespit edildiğinin belirtildiği iddianamede, ayrıca aynı karede olduklarına dair fotoğrafların bulunduğu ve şüpheliler Ergenç ve Kocaoğlu’nun yalan beyanlarda bulundukları kaydedildi. 4’er yıla kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede şüpheliler Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu’nun ‘yalan tanıklık’ suçundan 2’şer yıldan 4’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
İstanbul Marmara’da Müsilaj tehlikesi devam ediyor Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj afeti, etkisini sürdürmeye devam ediyor. Şubat ayı sonunda İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesi’nde etkili olan soğuk ve karlı hava sayesinde, yüzeyde bir miktar azalma ve dağılım gösteren müsilajın derinlere indiği gözlemlendi. DYKD dalgıçları mercanlar üzerindeki müsilajı uzaklaştırıyor Türkiye’nin ilk mercan nakil projesine ev sahipliği yapan ve Marmara Denizi’nin tek deniz koruma alanı olan Tavşan Adası’nda (Balıkçı Adası) gerçekleştirilen dalışta, Deniz Yaşamını Koruma Derneği dalgıçları Biyolog Ulaşcan Kayataş, Yaban Hayat Ekologu Baran Aksel Keskin ve gönüllü dalıcı Yener Kuşculuoğlu, Müsilaj ile kaplanan mercanları temizleyerek onlara yaşam şansı verebilmek için çalışmalarına devam ediyor. 25-35 metre aralığında bulunan mercanların üzerindeki müsilaj, dalgıç paletleri kullanılarak uzaklaştırılıyor ve böylece mercanların beslenmesi ve hayatta kalabilmesi sağlanıyor. Midyeler müsilajdan etkilendi 13 Mart’ta yapılan dalış sırasında, DYKD dalgıç ekibi deniz tabanındaki yaşamı düzenli olarak takip ederek, koruma alanında bulunan dev midyelerin (pina) müsilajdan son derece olumsuz etkilendiğini ve canlılığını devam ettirmekte zorlandıkları gözlemledi. Deniz suyu sıcaklığı arttı Dalış sırasında deniz suyu sıcaklıkları da ölçüldü. Yüzeyde 10C olan su sıcaklığı, derinlere inildikçe kademeli olarak artarak 40 metrede 16C’ye ulaştı. Özellikle 13-25 metre aralığında sıcaklık 11C, 28-35 metre arasında 13C, 35 metrede 14C, 36 metrede 15C ve 40 metrede 16C olarak kaydedildi. Bu veriler, Marmara Denizi’nde deniz suyu sıcaklığının derinliklere bağlı olarak değiştiğini ve müsilajın bu ortamda nasıl hareket ettiğini anlamak açısından önemli bir gösterge oluşturuyor. Tavşan adasında tüm olumsuzluklara rağmen biyoçeşitlilik artıyor Marmara Denizi’nin ilk deniz koruma alanı olan Tavşan Adası, tüm olumsuzluklara rağmen biyoçeşitliliğin artmasına destek olmaya devam ediyor. Dalış sırasında, koruma alanında yaşamaya başladığı tespit edilen deniz patlıcanları, ekosistem için büyük önem taşıyan canlılar arasında yer alıyor. Bir deniz patlıcanı yılda yaklaşık 150 ton kumu filtre ederek denizlerin temizlenmesine katkıda bulunmakta, organik atıkları parçalayarak besin döngüsünü desteklemekte, büyük oranda plankton ve çürüyen organik maddeler ile beslenmeleri ile bakterilerin ayrıştırma sürecine yardımcı olmaktadır. Sıcaklığın tetiklediği müsilaj tehlikesine karşı topyekün hareket etme çağrısı Sanayi ve insan kaynaklı kirlilik ile küresel iklim değişikliği nedeniyle artan deniz suyu sıcaklığının tetiklediği müsilaj felaketine karşı DYKD, hem saha çalışmalarıyla müsilajın ekosistem üzerindeki etkilerini en aza indirmek için mücadele ediyor hem de eğitimler ve projeler aracılığıyla kamuoyu farkındalığını artırmayı hedefliyor. Dernek, müsilaj sorununa karşı topyekûn bir mücadele için tüm paydaşlara ortak hareket etme çağrısında bulunuyor. Deniz Yaşamını Koruma Derneği dalgıçları Biyolog Ulaşcan Kayataş ve gönüllü dalışçı Yener Kuşçuluoğlu yaptıkları açıklamada, "Bu dalışı gerçekleştirdiğimiz bölgenin yüzeyinde müsilaj çok görülmemekle birlikte geçtiğimiz günlerdeki soğuk hava dalgasından kaynaklı dipte çökmüş halde bulunmaktadır. Fakat bu müsilajın bittiği anlamına gelmemeli ve havaların ısınması ile birlikte tekrar yoğun bir müsilaj görülmesi beklenmektedir. Su akıntılı. Akıntı olmasına rağmen müsilaj hala var. Düzenli olarak mercanları paletle yelliyoruz ki mercanların üzeri müsilajdan kurtulsun. Fakat her dalışımızda tekrar akıntıya rağmen müsilaj oluyor. Mercanların hayatlarını devam ettirebilmesi deniz yaşamının devam etmesi adına bu müsilaj problemine karşı topyekün bir önlem almak durumundayız. Artık bu bölgesel bir afet değil, ulusal bir afet durumuna gelmiş durumdadır. Bu konuda tüm yetkilileri inisiyatif almaya davet ediyoruz" dediler.