GÜNDEM - 28 Eylül 2024 Cumartesi 09:54

Bir şişe suyla birlikte bolca mutluluk satıyor

A
A
A
Bir şişe suyla birlikte bolca mutluluk satıyor

İstanbul Büyükçekmece’de mesai saatlerinden sonra yoğun trafikte su satarak ek iş yapan 47 yaşındaki 2 çocuk babası adam, söylediği şarkılar ve enerjisi ile insanların iş yorgunluğunu alıyor. Kızlarını okutmak için ek iş yaptığını söyleyen adam, “İnsanlar mutlu olsun, mutsuz insan görmeyelim” diyerek enerjisini mutluluktan aldığını ifade etti.


Büyükçekmece Çatalca Yolu Caddesi’nde özellikle yaz aylarında yoğun trafikte seyyar satıcılık yapan 47 yaşındaki İrfan Benek, farklı tarzı ile dikkat çekti. Benek, elinde su şişeleri ile insanlara şarkılar söyleyerek mesai sonrası yorgunlukta gülümsetmeyi başarıyor. Birisi üniversite öğrencisi olan 2 kızını okutmak için ek iş yapmak zorunda olduğunu söyleyen adam, mutlu insanlar görmeyi sevdiği için böyle bir satış pazarlama yolu seçtiğini ifade etti.


2000’li yılların başından bu yana seyyar satıcı olarak çalıştığını ifade eden Benek, “Başka işim de var. Çalışıyorum normalde gündüzleri. İşten sonra çocuklarımı okutmak için 2 kızımı okutmak için elimden gelen her şeyi yapmam gerekiyor. Babam beni okutamadığı için bunu düşünüyorum. Çaycılık yapıyorum gündüzleri. O zamanda insanları mutlu etmek için güzel sözler söylüyorum onlara” dedi.



“Dünya’da ne kadar insan varsa mutluluklar diliyorum”


Benek, insanların mutlu olmasını dilediğini ifade ederek, “Çocuklarım okuyup mutlu olsun diye ek iş yapıyorum. Başarılı olsunlar. Onlar sıkıntı çekmeden okutabileyim diye uğraşıyorum. Ben orta okul 3’ü okudum sonra okuyamadım. Zaten defter kalemim bile yoktu. Sade dosya ile geliyordum. Hocalar kitap alamadın mı diye sorduğunda bende doğrusunu söylemiyordum çocuklar dalga geçer diye. Unuttuğumu söylüyordum. 2 kızım var birisi üniversite okuyor Manisa’da. Enerjim yollardaki büyük mutluluklar dolu insanlar sayesinde iyi. Buranın halkı emeğe saygı duyan kişiler. Onları gördüğüm zaman bende enerji saçıyorum. İşimin sırrı mutluluk. Mutsuz insanlar mutsuz eder. Mutlu insanlar ise herkesi mutlu eder. İnsanlar mutlu olsun, mutsuz insan görmeyelim. Dünyada ne kadar insan varsa mutluluklar diliyorum” diye konuştu.



Bir şişe suyla birlikte bolca mutluluk satıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak AK Parti Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz Çaycuma’yı ziyaret etti AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, Türkiye Buluşmaları kapsamında Çaycuma ilçesini ziyaret etti. Karapınar, Perşembe ve Nebioğlu beldelerinde gerçekleştirdiği incelemelerle bölgenin sorunlarını ve projelerini yerinde değerlendirdi. Ziyarete, il genel meclis üyeleri, AK Parti Çaycuma İlçe Yönetim Kurulu ve belediye meclis üyeleri de katıldı. İlk olarak AK Parti Çaycuma İlçe Başkanlığı’nda partililerle bir araya gelen Aldatmaz, bölgesel meseleler üzerine fikir alışverişinde bulundu. Ardından Perşembe Belediye Başkanı Turhan Okumuş’u ziyaret etti. Belediye başkanlarıyla yapılan görüşmelerde bölgenin ihtiyaçları ve devam eden projeler masaya yatırıldı. Ziyaretler esnasında esnaf ve vatandaşlarla da buluşan Milletvekili Aldatmaz, bölgenin kalkınmasına yönelik önerileri dinledi. Karapınar Belediye Başkanı Necdet Dernek ve Nebioğlu Belediye Başkanı Ali Özdal da ziyaret edilerek bölgesel iş birliği vurgusu yapıldı. Toplantılarda, yerel yönetimlerle iş birliğini güçlendirmenin önemi üzerinde duran Aldatmaz, Çaycuma ve beldelerinde yapılan çalışmaların hızlandırılması için gereken adımların atılacağını belirtti. Bu ziyaretlerin, yerel yönetimlerle koordinasyonu artırmayı hedeflediğini ifade eden Aldatmaz, bölgenin kalkınması ve projelerin hayata geçirilmesi adına ortak çalışmaların sürdürüleceğini söyledi. Katılımcılar da Milletvekili Aldatmaz’a ziyaretinden dolayı teşekkür ederek, kendisine başarılar diledi.
Ankara 27. Uluslararası Beypazarı Festivali’nden renkli sahneler Ankara’nın Beypazarı ilçesinin kültürel öğelerini barındıran 27. Uluslararası Beypazarı Festivali; mehteran eşliğinde kortej yürüyüşü, paramotorların Türk bayrağı ile gösterisi, animasyonlar, farklı milletlerden defile ve konserler ile renkli anlara sahne oldu. 27. Uluslararası Beypazarı Festivali, hız kesmeden devam ediyor. 27 Eylül Cuma günü başlayan festival, 29 Eylül’de sanatçı İrem Derici’nin konseri ile tamamlanacak. Halk oyunlarından animasyon gösterilerine kadar birçok kültürel aktivite vatandaşlar ile buluştu. Paramotorlar ise Türk bayrağı ile Beypazarı semalarında festivale gelen yerli ve yabancı turistleri selamladı. Turistler, gökyüzünde dalgalanan dev Türk bayrağını görmesinin ardından o anları cep telefonu kamerasına kaydederek ölümsüzleştirdi. Kortej yürüyüşünü selamlayan yaşlı bir vatandaşın heyecanı ve hareketleri ise çevredeki vatandaşları hem güldürdü hem de duygulandırdı. Festivale aileleriyle birlikte gelen çocuklar ise “allı ballı şeker” tatlısı ile “çubuk patates”e yoğun ilgi gösterdi. Beypazarı’nın yöresel yemekleri de stantlarda yerini aldı. Bir tarafta baklava bir tarafta vişneli ve üzümlü yaprak sarmalarının tadına bakan turistler, doyumsuz anlar yaşadı. Festivaldeki yoğunluğu değerlendirmek isteyen ev hanımları ise yaptıkları çeşit çeşit gözlemeleri turistlere sundu. Evde yaptığı sarma yemeklerini festivalde satışa sunan Derya Yorulmaz İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Fıstıklı, kuş üzümlü Osmanlı usulü yapıyoruz bunları. Vişnenin posasını içine atıp pişiriyoruz” dedi. Festivale Ankara’nın Kalecik ilçesinden gelen Süleyman Ayyıldız ise, “Çok güzel. Canlı ve çok sevdim. İnsanı güzel, tarihi mekanlar, hanlar ve hamamlar. Kükürt aldım üzüm bağına” ifadesini kullandı. Mehteran kortejine eşlik eden bir vatandaş ise, “Harika gidiyor. Her şey çok güzel Beypazarı’nın. Meşhur Beypazarı Festivali’ndeyiz. Biz Ankara’dan geldik. Başka ülkelerden gelenler de var ve harika geçti” diye konuştu. Gencini ve yaşlısını eğlendiren animasyon ekibinden bir vatandaş da, “Kortej çok güzel gidiyor. Farklı milletlerden insanların olması da çok iyi. Eğlenerek gidiyoruz ve insanlar bizimle fotoğraf çekinmek istiyor. Çok güzel serüven dolu bir gün geçiriyoruz” şeklinde konuştu.
Erzurum Atatürk Üniversitesinin iki takımı Teknofest 2024’te ilk beşte Teknofest 2024 Dikey İnişli Roket Yarışmasında Atatürk Üniversitesi büyük bir başarıya imza attı. 17 takımın yer aldığı yarışmada, Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencilerinden oluşan iki takım, ilk beş içerisinde yer alarak gurur kaynağı oldu. Prof. Dr. Köksal Erentürk’ün danışmanlığını yaptığı TTURKS ROCKET Team ikinci olurken, Dr. Öğr. Üyesi Ruhi Yeşildal’ın danışmanlığını yürüttüğü Atauni Rocket Team V dördüncü sırayı elde etti. İlk beşte aynı anda iki takım bulundurabilen tek üniversitenin Atatürk Üniversitesi olması ise dikkat çekti. TTURKS ROCKET Team: Altı Yıldır Süren Başarı Hikâyesi 2018 yılında Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencileri tarafından kurulan ve Havacılık-Uzay ve Savunma Teknolojileri Kulübü çatısı altında faaliyetlerini sürdüren TTURKS ROCKET Team, milli teknoloji hamlesine katkı sağlama vizyonuyla hareket ediyor. Farklı mühendislik disiplinlerinden gelen üyeleriyle bir araya gelen ekip, takım çalışmasının ve disiplinli yaklaşımın meyvelerini topluyor. Takım, kurulduğu günden bu yana model roketçilik, dikey inişli roket teknolojileri, model uydu, hava savunma sistemleri ve insansız hava araçları gibi birçok alanda özgün projeler geliştirdi. TTURKS ROCKET Team, uluslararası alanda da dikkat çeken bir ekip olmayı başardı. ABD’nin New Mexico eyaletinde düzenlenen Esra Irec Roket Mühendisliği Yarışmasında Boston, Yale, California, Stanford gibi dünyanın önde gelen üniversitelerinden takımlarla yarışarak finalistler arasında yer aldı. Tasarladıkları roket, tam görev başarıyla iniş yaptı. Dikey İnişli Roket Teknolojisinde Öncü TTURKS ROCKET Team’in üzerinde çalıştığı projelerden biri olan dikey inişli roket teknolojisi, soğuk gaz itki sistemi ile güvenli ve kontrollü iniş yapmayı amaçlıyor. Bu teknoloji, Türkiye’nin savunma sanayii ihtiyaçlarına çözüm bulma hedefiyle geliştirildi. Teknofest aracılığıyla dikkat çeken bu projede Muhammet Emir Akdeniz, Arda Gümrükçü, Beyza Korkmaz, Enes Gökay Nuroğlu, Abdussamet Mehlep, Muhammet Veli Sarı, Hüseyin Allale, Metehan Örs, Olkan Saraç, Ufuk Şahin, Yağmur Yurdigül’den oluşan ekip, Türkiye’de TÜBİTAK SAGE tarafından desteklenen yarışmada, inovatif tasarımlarını sergileyerek büyük bir başarı elde etti.
Bilecik Dünyanın bilinen en eski ağrı kesicileri Küllüoba’da olduğu ortaya çıktı Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde M.Ö. 3500 ile 1900 yılları arasında 1600 yıl kesintisiz yerleşik hayat sürülmüş olan Küllüoba Kazı Başkanı Prof. Dr. Türktek, "Kazı çalışmalarında bulunan bazı özel kaplar üzerinde gerçekleştirilen analizler neticesinde dünyada bilinen en eski ağrı kesici kalıntıları ve bitkisel ilaç kullanımına dair diğer kanıtlar Küllüoba’daki varlığını göstermiştir" dedi. Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde M.Ö. 3500 ile 1900 yılları arasında 1600 yıl kesintisiz yerleşik hayat sürülmüş olan Küllüoba’daki kalıntılar, Kazı Başkanı Prof. Dr. Turan Efe ile Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) Arkeoloji Bölümü Başkanı ve Kazı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Murat Türkteki’nin öncülüğündeki 35 kişilik ekibin kazı çalışmalarıyla ortaya çıkarılıyor. Günümüzden 5 bin 200 yıl öncesi yaşama dair çok önemli buluntulara ulaşılan Küllüoba’da gerçekleştirilen çalışmaları yerinde inceleyen BŞEÜ Rektörü Prof. Dr. Kaplancıklı, Kazı Başkanı Prof. Dr. Murat Türkteki’den çalışmalar hakkında bilgi aldı. Küllüoba’da BŞEÜ’nün kazı ekibi tarafından yapılan çalışmalar, bu alanın günümüzden 4 bin 500 yıl öncesinde şehir olarak nitelendirilebilecek bir yerleşim yeri olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle kamusal yapıların varlığı bu konudaki önemli bir kanıt olarak değerlendirilmektedir. "Dünyanın bilinen en eski ağrı kesicileri Küllüoba’da" Kazı Başkanı Prof. Dr. Türkteki’nin verdiği bilgilere göre; MÖ 2500’lerden itibaren Eskişehir bölgesi üzerinden Suriye-Kilikya ve Mezopotamya ile Kuzeybatı Anadolu arasında gerçekleşen ticari ilişkileri gösteren çeşitli yağ, ilaç şişeleri ve metal eşyalar Küllüoba’da bulunmuştur. Küllüoba’da Erken Tunç Çağı’nın başlangıcına tarihlenen mezarlık alanın Batı Anadolu’da bilinen en erken yerleşim dışı mezarlık alanı olup burada farklı ölü gömme geleneklerinin diğer bir değişle farklı kültürlerin bir arada yaşadığı anlaşılmaktadır. Kazı çalışmalarında bulunan bazı özel kaplar üzerinde gerçekleştirilen analizler neticesinde dünyada bilinen en eski ağrı kesici kalıntıları (söğüt ağacı kabuğundan elde edilen salisilik asit vb.) ve bitkisel ilaç kullanımına dair diğer kanıtlar Küllüoba’daki varlığını göstermiştir. Son yıllardaki çalışmalar ise Küllüoba’da sıra dışı bir durum olarak höyüğün batı kesimindeki tüm yapıların özellikle steril bir toprakla gömülmüş olduğunu göstermiştir.