ASAYİŞ - 30 Eylül 2024 Pazartesi 13:47

Banka Müdürü Seçil Erzan mağdurları artıyor: Erzan 4 ayrı dava çerçevesinde hakim karşısına çıkacak

A
A
A
Banka Müdürü Seçil Erzan mağdurları artıyor: Erzan 4 ayrı dava çerçevesinde hakim karşısına çıkacak

Yüksek karlı özel fon vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan hakkında 4 yeni iddianame hazırlandı. Bu çerçevede Erzan’ın yargılanmasına Cuma günü başlanacak.



Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 30’dan fazla kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan hakkında 4 yeni iddianame hazırlandı.


4 ayrı dava çerçevesinde hakim karşısına çıkacak


4 ayrı iddianamenin ana dava dosyasıyla birleştirilmemesiyle birlikte Seçil Erzan’ın 4 ayrı dava çerçevesinde yargılanmasına İstanbul 41.Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 Ekim Cuma tarihinde başlanacak.


3 milyon dolar parayı teslim etti


Öte yandan Atilla Baltaş’ın ‘müşteki’, Seçil Erzan ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldığı iddianamenin detaylarına ulaşıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Erzan’ın müşteki Baltaş’ı banka bünyesinde yatırım yapacağının söyleyerek kandırdığı, fona para yatırmaya ikna ettiği, toplamda 3 milyon doları teslim aldığı, sonrasında ise müştekiye sahte oluşturduğu belgeleri verdiği ve bu şekilde müştekiyi dolandırdığı anlatıldı.


‘’Bunca insana ben bunları sana nasıl inanarak yaptım ya’’


Şüpheli Erzan ile müşteki Baltaş’ın yazışmalarına da yer verilen iddianamede, Baltaş’ın ‘’Dün bile ne şartlarda getirip sana parayı veriyorum’’, ‘’Bunca insana ben bunları sana nasıl inanarak yaptım ya’’, ‘’Benim saf ve temiz sevgimi kullandın ya yazıklar olsun’’, ‘’Sevdiğim için tüm insanlardan aldım sana verdim’’, ‘’Beni aptal yerine sokuyorsun, yurt dışı falan diyorsun, düne kadar buradaydı senin bankadaydım işlemler bugün başka yerde diyorsun’’ şeklinde Erzan’a mesajlar gönderdiği kaydedildi.


‘’Paralar ile beni yurt dışına kaçırmak istemişti’’


Şüpheli Seçil Erzan’ın konuya ilişkin alınan Savcılık ifadesinde ise müşteki Baltaş’ın kendisinden verdiği paraları katbekat faizle aldığını belirterek, ‘’Bana verdiği paranın çok üzerinde 1 milyon dolar parayı kendisine ödedim. Ayrıca ondan kesinlikle fon adı altında para almadım, tam olarak faiziyle satın aldım çünkü fon adı altında ikna ettiğim insanlara para ödemek zorundaydım. Beni kesinlikle mağdur etmiştir. Ayrıca son günlerde zorla benden bankada bana baskı kurarak evrak yazmamı istedi. Benden bankada bir takım borçlu olduğuma ilişkin senetler aldı. Ona verdiğim belgelerin hiçbiri gerçeği yansıtmamaktadır. Şırnak’a beni kaçırmak için uçak bileti almıştı, daha doğrusu zorla bana uçak bileti aldırmıştır. O sırada müştekilerden para da toplamıştım. O paralar ile beni yurt dışına kaçırmak istemişti’’ ifadelerini kullandığı aktarıldı.


13 yıla kadar hapis talebi


Hazırlanan iddianamede Seçil Erzan’ın ‘nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘özel belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 4 yıldan 13 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.


(SD-RU

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İsrail’in hedefindeki Lübnan’dan kaçış sürüyor İsrail’in saldırılarının ardından Beyrut’ta bulunan Lübnan vatandaşlarının ülkeden kaçışları sürüyor. Beyrut’tan İstanbul Havalimanı’na gelen yaklaşan 150 kişi, buradan diğer ülkelerdeki yakınlarının yanına gidiyor. İsrail’in Gazze’nin ardından Lübnan’a yönelik düzenlendiği saldırıların ardından ülkeden kaçış sürüyor. Bazı havayolları şirketleri Lübnan’a uçuşlarını askıya alırken, saldırılar nedeniyle orada yaşayanlar ülkeyi terk ediyor. Beyrut’tan kalkan Ortadoğu Havayollarına ait uçak saat 14.00 sıralarında İstanbul Havalimanı’na indi. Beyrut’tan gelen 150 kişi; ABD, Kanada ve diğer ülkelerdeki yakınlarının yanına gidecek. "Lübnan’daki durum oldukça kötü" Lübnan’daki durum oldukça kötü olduğunu söyleyen kişi, "Geçtiğimiz birkaç gün içinde Beyrut’ta çok fazla bombalama oldu. Başkent’te ciddi yıkım var. İnsanlar çok korkuyor. Ülkemiz için uluslararası yardıma ve duaya ihtiyacımız var" dedi. Bölgenin çok riskli olduğunu söyleyen bir yolcu ise, "Bu yüzden biraz dinlenmeye ihtiyacımız var. Daha sonra Lübnan’a geri döneceğiz. Emekliyim ve İstanbul’da yaşayan kardeşimi görmeye geldim. Beyrut’taki ailem güvende değil. Durum problemli. Orada yaşamayız" diye konuştu. "Beyrut’u da hedef almaya başladılar" Çok korkuttuklarını ve bu yüzden Beyrut’tan ayrıldıklarını söyleyen başka bir yolcu ise "Sadece Bekaa gibi ülkenin güneyini değil Beyrut’u da hedef almaya başladılar. Oldukça korkucu ve ayrılmak zorunda kaldık. Dönüp dönmeyeceğimizi bilmiyorum duruma göre karar vereceğiz. Birkaç hafta ya da bir ay sonra duruma göre karar vereceğiz. Karar vermek için çok erken. Durum oldukça kötü" dedi. Lübnan’da gazeteci olduğunu söyleyen başka bir kişi ise, Lübnan’daki durum yüzünden İstanbul’a geldin. son günlerde herkesin bildiği gibi durum iyi değil. Stres altında yaşamak istemiyoruz. Ne olacağını bilmiyoruz. Tüm bunlardan sonra İstanbul’a gelip bir süre kalmayı tercih ettim. Neler olacağını göreceğiz. Yakın zamanda Lübnan’a dönmeyi umuyorum. Neler olacağını bilmiyoruz ama iyi olmasını dileyebiliriz. Umarım durum yeniden istikrara kavuşur Lübnan’ın her yerindeki Lübnan ordusu güvende olur. Umarım eskisi gibi yaşamımıza devam ederiz" diye konuştu.
Gaziantep Doç. Dr. Barış: "Covid-19 aşıları kalp krizlerini önlemekte" Gaziantep Şehir Hastanesi Doç. Dr. Kardiyoloji Uzmanı Veysel Özgür Barış, Covid-19 aşılarının kalp krizini önlediğini söyledi. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, 29 Eylül Dünya Kalp Günü kapsamında kalp sağlığına dikkat çekmek ve toplumu bilinçlendirmek amacıyla özel bir etkinlik düzenledi. Her yıl dünya genelinde kutlanan bu önemli gün, kalp hastalıklarının küresel sağlık üzerindeki etkilerine vurgu yaparak, bu hastalıkların önlenmesi konusunda farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Büyükşehir Belediyesinin organize ettiği etkinlik, hem yetişkinler hem de çocuklara yönelik kapsamlı bilgilendirme çalışmalarıyla kalp sağlığına dair önemli mesajlar verdi. Etkinlik kapsamında Gaziantep Şehir Hastanesi Doç. Dr. Kardiyoloji Uzmanı Veysel Özgür Barış, kalp hastalıklarının önlenmesi için sağlıklı yaşam önerileri sunarken, katılımcılara kalp sağlığını korumanın yolları hakkında eğitimler verdi. Doç. Dr. Kardiyoloji Uzmanı Veysel Özgür Barış, Covid-19 aşılarının kalp krizini önlediğini söyledi. “Kalp krizini önlemek bizim elimizde” Kalp krizini önüne geçmek için neler yapılması gerektiğini anlatan Doç. Dr. Barış, “Hepimizin bildiği gibi hepimizin bir kalbi var. Bir tane hayatımız var. Kalbimize iyi bakmamız gerekiyor. Şu anda bütün dünyada erken ölümlerin en büyük sebebi kalp hastalıkları oluşturmakta. Çalıştığımız merkezde ortalama 20 hastaya kalp krizi nedeniyle hastalar geliyor. Yıllık olarak her gün 7 bin kişi gelmekte. Kalp krizini önlemek bizim elimizde. Kalp krizinin önüne geçebilmek için iyi beslenmemiz gerekiyor. Sigaradan uzak durulması gerekiyor. Hareketli ve spor yapmamız gerekiyor” dedi. "Kalp krizi 30’lu yaşlara indi” Doç. Dr. Barış, “Önceden kalp krizleri geç yaşlarda olurdu. Şu an bu sayı 30’lu yaşlara kadar düştü. Gelişen teknolojinin getirmiş olduğu hareketsizlik nedeniyle çok daha küçük yaş gruplarında da görmekteyiz. Aşı değil Covid-19 kalp krizine neden olmakta. Aşı ise kalp krizlerini önlemektedir” diye konuştu.
Ankara Bakan Göktaş: "Türkiye genelinde bulunan 90 SODAM ile Roman vatandaşlarımıza hizmet sunuyoruz" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "SODAM (Sosyal Dayanışma Merkezleri) ile başta Roman vatandaşlarımızın mesleki ve sanatsal gelişimlerine yönelik eğitimler veriyoruz. Bugün Türkiye genelinde bulunan 90 SODAM ile Roman vatandaşlarımıza hizmet sunuyoruz" dedi. Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, 2023-2030 dönemini kapsayan Roman Vatandaşlara Yönelik Strateji Belgesi ve I. Aşama Eylem Planının değerlendirme toplantısına katıldı. Ankara düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Göktaş, Roman vatandaşların yoğun olarak yaşadığı şehirlerde 6 bin 603 konutun yapılmasını sağlayarak hak sahiplerine teslim edildiğini ve SODAM ile Roman vatandaşlara çeşitli konularda hizmet sağlandığını söyledi. "Roman vatandaşlarımızın hayat standartları iyileştirildi" Bakan Göktaş, 2009 yılında başlatılan Roman açılımının, bugün sosyal politikalar açısından çok anlamlı bir noktaya ulaştığını söyleyerek, "İlgili kamu kurumlarımızdan sivil toplum kuruluşlarımıza kadar tüm paydaşlarımızın katkılarıyla, bu ülkenin öz evladı olan Roman kardeşlerimiz için pek çok proje hayata geçirildi. Atılan güçlü ve kararlı adımlarla bugün Roman vatandaşlarımızın hayat standartları iyileştirildi. Eğitim, istihdam, barınma ve sağlık gibi temel haklara erişimlerinde önemli mesafeler kaydedildi. Toplumsal hayata tam katılımlarını sağlamak ve karşılaştıkları zorlukları aşmak amacıyla oluşturulan projelerle, Roman vatandaşlarımızın sosyal entegrasyon süreçleri hızlandırıldı. Sosyal hizmetlerden etkin şekilde faydalanmalarını sağlayacak özel hizmet modelleri geliştirildi. Bu bağlamda, Romanların kültürel zenginlikleri ve farklılıkları, ülkemizin bir parçası olarak daha fazla değer görmeye başladı" ifadelerini kullandı. "Türkiye genelinde bulunan 90 SODAM ile Roman vatandaşlarımıza hizmet sunuyoruz" İzleme ve Değerlendirme Sistemi Bilişim Altyapısı kapsamında güncel verilere dayalı bir raporlama sistemiyle eylem planlarının hangi aşamada gerçekleştirildiğini takip edilebileceklerini söyleyen Göktaş, "Bunun yanı sıra Roman vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı 25 ilimizde oluşturduğumuz İl Çalışma Gruplarıyla değişen ihtiyaçlara özel hizmetler sunuyoruz. Yine Roman vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı şehirlerde 6 bin 603 konutun yapılmasını sağlayarak hak sahiplerine teslim edildi. Ayrıca, SODAM, yani Sosyal Dayanışma Merkezlerimiz ile başta Roman vatandaşlarımızın mesleki ve sanatsal gelişimlerine yönelik eğitimler veriyoruz. Bugün Türkiye genelinde bulunan 90 SODAM ile Roman vatandaşlarımıza hizmet sunuyoruz. Sosyal Dayanışma Merkezlerimizdeki mesleki kurslarla ayrıca kadınların gelişimine ve hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı oluyoruz. Merkezimizde kadınlara sosyal hayat tecrübesi sunmanın yanı sıra mesleki donanım kazandırmayı da amaçlıyoruz. Ekonominin içinde daha aktif şekilde yer almaları için eğitim içerikli kurslarımızla vatandaşlarımıza destek oluyoruz" dedi.
Kilis ‘Horoz karası üzümü’nün sofralara yolculuğu başladı Kilisin tescilli ürünleri arasında yer alan ‘Horoz karası üzümü’nün sofralara ulaşmak için zorlu yolculuğu başladı. Suriye’ye sınır kent olan Kilis’te, kentin tescilli ürünleri arasında yer alan ve çiftçilerin olmazsa olmazı olan ‘Horoz karası üzümü’nün zorlu yolculuğu başladı. Bağ makasıyla teveklerden kesilen üzümler, tanelerinken hem salkımından hem de çürüğünden ayrıldı. Sağlam olan üzümler, potasyum, soda ve zeytinyağı karışımıyla yağlanarak daha önce hazırlanan sergi alanlarında 7 ile 10 gün içerisinde güneş altında kurumaya bırakılıyor. Kilis karası, budama ve temizleme işlemlerinin ardından hasadından işlenmesine kadar her evresinde üreticisine katı sunuyor. Kilis’in verimli topraklarında yıllardır üretimi yapıldığı için şehrin adıyla anılan siyah üzüm, devlet desteğiyle 2020 yılında kurulan Üzüm Birliği sayesinde hem iç hem de dış piyasaya ihracat yapılarak, kış aylarının vazgeçilmezi oluyor. 7 ile 10 gün boyunca güneş altında bekliyor. Üzümün kurusu ve yaşı, bölge tarımına kattığı değer ile siyah inci olarak anılıyor. Sezon boyunca yaklaşık olarak 300 ton üzüm işlendiğini söyleyen Üzüm Üreticileri Birlik Başkanı Mehmet Yalçın, "Çiftçilerin geçim kaynağı olan birlik 2021 yılında faaliyete geçti ve GAP İdaresi, İpek Yolu Kalkınma Ajansı, Kilis Valiliği ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile ortaklaşa olarak 2020 yılında kuruldu. Yaklaşık olarak 4 yıla yakın bir süredir üzüm işleme tesisimizde üzümleri işleyip dünyanın dört bir tarafına göndererek mesaimize devam ediyoruz. Kilis’in adı ve coğrafyasıyla birleşen ve tescilli ürünü olan ‘Horoz Karası üzümü ‘nün sofralarımıza zahmetli yolculuğu devam ediyor. Bağlardan kesilen üzümler, ilk olarak güneş altında yaklaşık 7 ile 10 gün boyunca kurutuluyor ve daha sonra tüccarı olan ve olmayan üreticiler, ürünlerini birliğe getirerek piyasaya sunmak için hazır hale getiriyoruz. Sezonun başlamasıyla birlikte 2 vardiya şeklinde 44 kişi ile çalışarak günümüze kadar 300 ton üzüm işledik. Hedefimiz 500 ile 600 ton civarında. Tesiste işlenen üzümler, İstanbul, Ankara, Bursa ve Trabzon gibi illere gönderiyoruz. Hem iç piyasaya hem de dış piyasaya gönderimini sağlıyoruz’’ dedi.