EKONOMİ - 30 Eylül 2024 Pazartesi 15:10

‘Horoz karası üzümü’nün sofralara yolculuğu başladı

A
A
A
‘Horoz karası üzümü’nün sofralara yolculuğu başladı

Kilisin tescilli ürünleri arasında yer alan ‘Horoz karası üzümü’nün sofralara ulaşmak için zorlu yolculuğu başladı.


Suriye’ye sınır kent olan Kilis’te, kentin tescilli ürünleri arasında yer alan ve çiftçilerin olmazsa olmazı olan ‘Horoz karası üzümü’nün zorlu yolculuğu başladı. Bağ makasıyla teveklerden kesilen üzümler, tanelerinken hem salkımından hem de çürüğünden ayrıldı. Sağlam olan üzümler, potasyum, soda ve zeytinyağı karışımıyla yağlanarak daha önce hazırlanan sergi alanlarında 7 ile 10 gün içerisinde güneş altında kurumaya bırakılıyor.


Kilis karası, budama ve temizleme işlemlerinin ardından hasadından işlenmesine kadar her evresinde üreticisine katı sunuyor. Kilis’in verimli topraklarında yıllardır üretimi yapıldığı için şehrin adıyla anılan siyah üzüm, devlet desteğiyle 2020 yılında kurulan Üzüm Birliği sayesinde hem iç hem de dış piyasaya ihracat yapılarak, kış aylarının vazgeçilmezi oluyor. 7 ile 10 gün boyunca güneş altında bekliyor. Üzümün kurusu ve yaşı, bölge tarımına kattığı değer ile siyah inci olarak anılıyor.


Sezon boyunca yaklaşık olarak 300 ton üzüm işlendiğini söyleyen Üzüm Üreticileri Birlik Başkanı Mehmet Yalçın, "Çiftçilerin geçim kaynağı olan birlik 2021 yılında faaliyete geçti ve GAP İdaresi, İpek Yolu Kalkınma Ajansı, Kilis Valiliği ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile ortaklaşa olarak 2020 yılında kuruldu. Yaklaşık olarak 4 yıla yakın bir süredir üzüm işleme tesisimizde üzümleri işleyip dünyanın dört bir tarafına göndererek mesaimize devam ediyoruz. Kilis’in adı ve coğrafyasıyla birleşen ve tescilli ürünü olan ‘Horoz Karası üzümü ‘nün sofralarımıza zahmetli yolculuğu devam ediyor. Bağlardan kesilen üzümler, ilk olarak güneş altında yaklaşık 7 ile 10 gün boyunca kurutuluyor ve daha sonra tüccarı olan ve olmayan üreticiler, ürünlerini birliğe getirerek piyasaya sunmak için hazır hale getiriyoruz. Sezonun başlamasıyla birlikte 2 vardiya şeklinde 44 kişi ile çalışarak günümüze kadar 300 ton üzüm işledik. Hedefimiz 500 ile 600 ton civarında. Tesiste işlenen üzümler, İstanbul, Ankara, Bursa ve Trabzon gibi illere gönderiyoruz. Hem iç piyasaya hem de dış piyasaya gönderimini sağlıyoruz’’ dedi.



‘Horoz karası üzümü’nün sofralara yolculuğu başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’nın kozasından Yeşilçam’ın artistleri çıktı Bursa’da sanatçı Belgin Ersavaş’ın “Nostalji” isimli sergisi Tayyare Kültür Merkezi’nde ziyarete açıldı. Bursa’da Yeşilçam aktör ve aktrislerinin hafızalardan silinmeyecek fotoğrafları, Bursa’nın incisi koza ile birleşti. Sanatçı Belgin Ersavaş’ın ipek böceği kozası kullanarak ünlü isimlerin fotoğraflarını süslediği eserleri gören sanatseverler hayranlıkla izledi. Tayyare Kültür Merkezi’nde 5 Ekim’e kadar sürecek sergi ziyaretçilerini ağırlayacak. “Hayalimi gerçekleştirdim” Sergiyi açmanın en büyük hayallerinden olduğunu ifade eden Belgin Ersavaş, “Çok mutluyum, hayalim olan bir şeyi gerçekleştirmiş oldum. Bursa’nın incisi olan ipek böceği kozasını farklı bir bakış açısıyla anlatmak istedim. Aynı zamanda cumhuriyet kadını olarak kadınların neler yapabileceğini göstermek istedim. İpek böceğini farklı bir şekilde Yeşilçam ile bütünleştirerek kadın başlıklar adı altında sunmaya çalıştım” şeklinde konuştu. “Eserleri gördüğümde anlamlı buldum” Eserleri gördüğü ilk andan bu yana hayranlığını gizleyemediğini kaydeden Mestanlı ve Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Mestaniye Efe, “Belgin’i çocukluğundan beri tanırım. Bir süre ayrılığımız oldu. Bir gün karşılaştığımızda ‘yaptıklarımı görmeni istiyorum abla’ dedi. Gördüğümde çok beğendim ve çok anlamlı buldum. Yeşilçam sanatçılarını gündeme getirmek ve bunu yaparken Bursa’nın incisi kozayı işlemesi çok hoşuma gitti. Ben de en az Belgin kadar heyecanlı ve mutluyum” dedi.
Erzurum Hastanın kalp zarından kalp kapakçığı yapıldı Erzurum Şehir Hastanesi Kalp ve Damar Kliniği’nden heyecanlandıran ve umut veren bir operasyona imza atılarak hastanın kalp zarından kalp kapakçığı yapıldı. Erzurum Şehir Hastanesi Kalp ve Damar Kliniği doktorlarında Prof. Dr. Mehmet Ali Kaygın ve ekibi "OZAKİ" diye adlandırılan, kişinin kendi kalp zarından kalp kapakçığı yaparak başarılı bir ilke imza attı. “OZAKİ yöntemiyle hasta sağlığına kavuştu” Sağlık Bilimleri Üniversitesi Erzurum Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Kaygın, 24 yaşındaki Meral Taşçı’nın kendilerine nefes darlığı şikayetiyle geldiğini belirterek, “Yapılan tetkikler sonucunda hem aort kapağında hem de mitral kapağında patoloji tespit edildi. Hastamızın genç hasta olması nedeniyle ne yapabiliriz diye düşünürken, konseyde OZAKİ yöntemi kararı verildi. OZAKİ yöntemi nedir? Hastanın kendi kalp zarında ağız kapağına yeni bir kapak dikilmesiyle bu patoloji düzeltiliyor. Eğer mekanik kapak kullanmış olsaydık hastamız ileriki dönemde kan sulandırıcı ilaç kullanacaktı. Bu da yine ileriki dönemde evlendiğinde çocuk sahibi olmasını zorlaştırıyordu. Belki de çocuk sahibi olamayacaktı. Şimdi hastamızın kendi kalp zarında yaptığımız kalp kapağıyla bundan sonra herhangi bir kan sulandırıcı kullanmayacak ve eğer ki evlendiğinde de çocuk sahibi olmak isterse de hiçbir patoloji olmadan çocuk sahibi olabilecek” dedi. “Sık sık hastaneye gelmek zorunda olacaktı” Küçük kesi ile yapıldı. Bu dünyada yeni yeni gelişen bir yöntem. Bizde Erzurumumuzda ameliyat yaparak hastalarımıza şifa dağıtmaya devam ediyoruz. 4 saat bir operasyondan sonra hem aort kapağını hem de mitral kapağını tamir ettik. Hastamız şu anda taburcu aşamasına geldi. Bu uygulamanın on beş yıllık bir geçmişi var buradaki ameliyatın. Takiplerinde de çok iyiye gidiyor. Eğer ki hastayı mekanik bir kapak takmış olsaydı bahsettiğim şekilde bu kan sulandırıcı dediğimiz ilaç kullanmak zorunda olacak, hem bazı yiyecek ve meyveleri yiyemeyecekti. Ve sık sık da hastaneye gelip kan tahlili yapmak zorunda kalacaktı. Artık Meral’in bundan sonra böyle bir sıkıntısı olmayacak. Uygun hastalara ve genç hastalara, aort çapı yirmi beş milimden küçük olan hastalara yapılabiliyor. Tabii ki her hastaya uygulanmıyor. Özellikle genç hastaları tercih ediliyor.” “Nefes darlığı çekiyordum, yürüme zorluğum vardı” Yeni yaşına Erzurum Şehir Hastanesi’nde girdiğini söyleyen Meral Taşçı, “ Nefes darlığı çok çekiyordum. Yürümekte zorlanıyordum. Sonra hastaneye aşamasına girdim. Geldiğimde kardiyolojiyi polikliğine müracat ettim. Oradan da beni Mehmet Ali hocama yönlendirdiler. Tabii Mehmet Ali hocama ulaşmak epeydir zordu. Çok yoğun şekilde çalışan birisi. Sonuçlarıma baktı. Her şey kontrol etti. İlk başta çok korkuyordum. İlk defa böyle bir ameliyat olacaktım. Hocam beni çok rahatlattı. Burada yeni yaşıma girdim” şeklinde konuştu.