EKONOMİ - 26 Kasım 2024 Salı 16:07

Bakan Şimşek: "Enflasyonda kalıcı düşüş 2025 yılında güçlü bir şekilde devam edecek”

A
A
A
Bakan Şimşek: "Enflasyonda kalıcı düşüş 2025 yılında güçlü bir şekilde devam edecek”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "2025 yılında enflasyonda kalıcı düşüş güçlü bir şekilde devam edecek. Cari açığı milli gelire oran olarak yüzde 1’in altına düşürdük. Dolayısıyla cari açık bir endişe kaynağı olmaktan çıkmıştır. Biz cari açığın önümüzdeki yıllarda yüzde 2’nin altına kalıcı olarak düşmesini bekliyoruz" dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) tarafından düzenlenen Turizm Yatırım Forumu’na katıldı. Bakan Şimşek, Türkiye’nin dünyada nispeten büyük ekonomilerden bir tanesi olduğunun altını çizerek, "Yaklaşık 90 milyon nüfus, 1,3 trilyon doların üzerinde cari kurlarla gayrisafi yurtiçi hasılası ve kişi başı milli geliri bu sene itibariyle 15 bin doların üzerinde bir ülke olarak Türkiye, dünyada bu verilere sahip ülkeler arasında yer alıyor" diye konuştu.

"Son 100 yıla bakarsanız Türkiye’nin ortalama reel büyümesi yüzde 4,8"

Türkiye’nin bazı boyutlarıyla 17 Avrupa Birliği üyesi ülkesinin toplamından daha büyük olduğuna dikkat çeken Bakan Şimşek, "Türkiye tüm göstergeler itibariyle büyük bir ülke. Bölgemizde önemli bir ekonomiyiz ve hızlı büyüyen bir ekonomiyiz. Son 100 yıla bakarsanız Türkiye’nin ortalama reel büyümesi yüzde 4,8. Dünyanın en hızlı büyüyen gelişmekte olan ülkeler arasındayız. Son 22 yılı baz alırsak, ortalama reel büyüme yüzde 5,5" dedi. Altyapıyı öncelik haline getirdiklerini vurgulayan Şimşek, "Altyapıya son 20 yılda yaklaşık 280 milyar dolar yatırım yaptık. Bu sene muhtemelen 300 milyar dolara çıkacak. En büyük önceliğimiz organize sanayi bölgelerini ve sanayi üslerini limanlara demir yolu ile bağlamaktır. Diğer bir önceliğimiz ise enerjide dönüşüm. Yenilenebilir enerjinin toplam kurulu enerji kapasitemiz içerisindeki payı yüzde 59’a ulaştı. Bu yıl muhtemelen yüzde 60’ı aşarız. Türkiye’nin karbon ayak izini düşürmek istiyoruz. 2053’te net sıfır hedefimize ulaşmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

“Enflasyonda kalıcı düşüş devam edecek”

2025 yılında enflasyonda kalıcı düşüşün güçlü bir şekilde devam edeceğini belirten Şimşek, sözlerine şöyle devam etti: "Cari açığı milli gelire oran olarak yüzde 1’in altına düşürdük. Dolayısıyla cari açık bir endişe kaynağı olmaktan çıkmıştır. Bunda hizmet ihracatının etkisi büyük. Cari açığın kalıcı bir şekilde düşük seviyelerde seyretmesi demek aslında TL’de istikrar demek. Biz cari açığı önümüzdeki yıllarda yüzde 2’nin altına kalıcı olarak düşmesini bekliyoruz."

"Gelirler politikasında daha makul bir patikaya doğru ilerleyeceğiz"

Geçen sene rezervler konusunda kaygıların olduğunu ancak Türkiye’nin swap hariç net rezervlerini 105 milyar dolar artırdıklarının altını çizen Bakan Şimşek, "Türkiye’de rezerv yeterliliğini sağladık. Dezenflasyon bizim en büyük önceliğimiz. Bu sene 44-45 civarında bir rakamla kapatacağım gibi görünüyor. 2025’te enflasyon düşmeye devam edecek. Nedenlerinden bahsetmek gerekirse, para politikasındaki sıkılaşmanın gecikmeli etkisi var. Maliye politikası bu yıla göre daha sıkı olacak. Yani bütçe açığımız düşecek. Gelirler politikasında daha makul bir patikaya doğru ilerleyeceğiz" dedi.

"Hedefimiz bütçe açığını kalıcı olarak yüzde 3’ün altına düşürmek"

Şimşek, "Türkiye’nin kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 26’ya düştü. Hedefimiz bütçe açığını kalıcı olarak yüzde 3’ün altına düşürmek. Liradaki oynaklık azalmıştır. Bizim için en kritik alan enerjide dönüşümdür. Çünkü son 20 yılda 900 milyardan dolardan daha fazla parayı enerji ithalatına ödemişiz" diyerek sözlerini tamamladı.

Muhammed Fırat Aksoy - Furkan Serttaş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Iğdır Iğdır Üniversitesinde bilimsel eğitim etkinliğinin açılışı yapıldı Iğdır Üniversitesinde TÜBİTAK desteğiyle 26-28 Kasım 2024 tarihleri arasında yapılacak olan "2237-A Dil ve Edebiyat Araştırmalarında Fiziki ve Dijital Kaynakların Kullanımı" başlıklı bilimsel eğitim etkinliğinin açılışı yapıldı. Iğdır Üniversitesi Karaağaç Kampüsü 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonu’nda düzenlenen programda konuşan etkinlik koordinatörü Doç. Dr. Abdulhakim Tuğluk, desteklerinden dolayı TÜBİTAK’a ve Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma’ya teşekkür etti. Doç. Dr. Tuğluk, etkinlik kapsamında 3 gün boyunca Türkiye’nin farklı yerlerinden gelen eğitmen ve lisansüstü eğitim öğrencisi katılımcıların fiziki ve dijital kaynakların temini ve verimli bir şekilde kullanımı için bir arada olacağını anımsattı. Doç. Dr. Tuğluk konuşmasının devamında, "Bu projemiz TÜBİTAK tarafından desteklenen bir projedir. 2237-A Bilimsel Eğitim Etkinlikleri Destekleme Programı kapsamında yapılan bir projedir. Projeyi TÜBİTAK şu anlamda destekliyor. Türkiye’nin farklı yerlerinde katılımcıları bir araya getirmek ve belirli bir konuda alanında uzman eğitmenlerin katılımcılara bilimsel destek sağlaması esasına dayanıyor. Projemize Türkiye’nin farklı yerlerinde İstanbul, Bursa, Erzurum, Adıyaman, Kahramanmaraş, Diyarbakır, Siirt ve çeşitli yerlerden katılımcılar var. 8 eğitmenimiz var. Konya, Düzce, Kırıkkale, Diyarbakır ve Siirt’ten eğitmenlerimiz var. 3 gün boyunca burada Dil ve Edebiyat araştırmaları alanında fiziki ve dijital kaynak kullanımı üzerine bir eğitim etkinliği yapacağız. Projenin amacı Dil ve Edebiyat alanında lisansüstü eğitim görenlerin gereksinim fiziki ve dijital kaynakların nasıl temin edileceği ve bunların nasıl en verimli şekilde kullanılacağını uygulamalı bir şekilde ifade etmek ve bu anlamda bir etkileşim ortaya koymak projemizin temel amacıdır” dedi
Kayseri Başkan Gülsoy: “Faiz indirimi yapılırsa enflasyon önümüzdeki 3-4 ay tekrar artmaya başlayabilir” Kayseri Ticaret Odası (KTO) Kasım Ayı Meclis Toplantısı’nda konuşan KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, faiz indirimi yapılması durumunda enflasyon beklentilerinin tekrar artabileceğini söyleyerek, “Enflasyon önümüzdeki 3-4 ay tekrar artmaya başlayabilir” dedi. KTO Konferans Salonu’nda düzenlenen meclis toplantısına KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, TOBB Kayseri Kadın Girişimler Başkanı Tuğba İlgü, yönetim kurulu üyeleri ve meclis üyeleri katıldı. Konuşmasında enflasyon beklentilerinin yeniden artabileceğini söyleyen Başkan Gülsoy, “Jeopolitik riskler ve Orta Doğu’daki çatışmalar gibi uluslararası gelişmeler, ülkemiz ve dünya ekonomisi üzerinde belirsizlik oluşturmaya devam ediyor. Bu sebeple savaşların, jeopolitik gerilimlerin, enflasyonist baskıların olduğu ortamdan bir an önce ayrışmamız lazım. Hepinizin bildiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, politika faizini beklentilere paralel yüzde 50 seviyesinde sabit tuttu. Halihazırda yıllık enflasyonun politika faizinin altına gerilemiş olması ve gerilemeye devam etmesinin beklenmesi nedeniyle bir indirim sinyali görülüyor. Uzmanlarda aralık ayı için faiz indirimine kapının açık olduğunu ifade ediyorlar ama enflasyon dinamikleri aşağı gelmezse yapılacak olan bir faiz indirimi enflasyon beklentilerini tekrar artırabilir. Enflasyon önümüzdeki 3-4 ay tekrar artmaya başlayabilir. Bu da riskleri beraberinde getirebilir. Ülkemizdeki en temel sorun olan Enflasyon nedeniyle artan yaşam maliyetleri toplumumuzda huzursuzluk oluşturuyor. Daha hızlı ve daha kaliteli bir ekonomik büyüme, toplumsal refahın artışı, bürokratik engellerin azaltılması, ihracatımızın artması ve daha nitelikli bir kompozisyona kavuşması sadece iş dünyamızın değil bu ülkede yaşayan herkesin ortak dilek ve beklentisidir. Bunun yolu da özel sektörü destekleyecek uzun vadeli, bütüncül ve akıllı politikalardan geçmektedir. Ülkemizin en acil ekonomik sorunu haline gelen enflasyonla mücadele hala en güçlü birinci konumuz ve son aylarda enflasyonda bir düşüş eğilimi söz konusu. Bu süreçte bozulan fiyatlama davranışlarının ortadan kaldırılması da halkın fiyat algısının düzelmesi anlamında önemli. Bunun yanı sıra faiz, finansmana erişimdeki zorluklar, personel sıkıntısı da enflasyonla birlikte üretimi ve ticareti olumsuz etkilemeye devam ediyor. Her zaman söylediğim gibi üreten ve ihracat yapan, ticaret yapan kesimin desteklenmesi gerekiyor. Yeni yatırımlara yönelebilmek, mevcut pazarlarımızı koruyabilmek, istihdam kapasitelerimizi ve ticaret hacimlerimizi artırabilmek için uygun finansman olanaklarına ihtiyaç duymaktayız. Daha kapsayıcı, iş gücü piyasasının dengesini gözeten, iyi analiz edilmiş seçici kredilerin devreye alınmasını bekliyoruz. Çünkü, nakit akışına ve krediye her zamankinden fazla ihtiyaç duyuyoruz. Çarkların dönmesi, ürettiklerimizin ekonomiye kazandırılması için bu elzem. İç piyasamıza yönelik can suyu niteliğinde yeni teşvik ve desteklerin devreye alınması gerektiğine inanıyoruz. Ekonomimizin tüm kesimlerinde finansman sorunlarının çözülmesi, istihdamın artırılması ve ticaretin canlanması için atılacak her adımı destekliyoruz. Türkiye’nin güçlü üretim kapasitesi ve dinamik iş gücüyle enflasyonla mücadele sürecinde başarıya ulaşacağına olan güvenimiz tamdır. Hiçbir olumsuz tablo, bizleri karamsarlığa ya da tedbirsizliğe sevk etmemeli. İş insanına karamsarlık yakışmaz. Karamsar olan ne üretebilir ne de ticaret yapabilir. Bizler Türk İş Dünyası olarak bu güne kadar birçok zorluğu birlikte aştık. Çünkü bu tecrübeye ve dinamizme sahibiz. Yeter ki kendimize güvenelim. Yeter ki birbirimizi ötekileştirmeyelim. Kamu, özel sektör el ele vererek bu zorlu günleri de atlatırız” dedi. Başkan Gülsoy, yenilikçi teknolojilere yatırım yapmanın çok önemli olduğunu söyleyerek, “Çok hızlı değişen ve gelişen acımasız bir rekabet dünyasında yaşıyoruz. Bu değişime ayak uydurmak, doğru stratejilerle ilerlemek hepimiz için bir zorunluluk haline gelmiştir. Artık, rekabetin giderek arttığı günümüzde, sürdürülebilir büyüme ve inovasyon konularına daha fazla odaklanmamız gerekiyor. Hepimizin ortak hedefi, rekabet gücümüzü artırarak ulusal ve yerel ekonomimizi güçlendirmektir. İş dünyamızın daha güçlü bir yapıya kavuşması için yenilikçi teknolojilere yatırım yapmak, dijital dönüşümü hızlandırmak ve çevresel sürdürülebilirliği ön planda tutmak büyük önem taşıyor. Evlerimiz, ofislerimiz, fabrikalarımız ve halka açık alanlar tümüyle değişiyor. Hayatımıza sürekli yeni kavramlar, yeni oluşumlar, yeni icatlar giriyor. Tüm sektörlerde köklü bir değişiklik var. Hepinizin bildiği gibi her şeyin internet olduğu zamandayız. Bu sebeple şirketlerimiz; değişen iş yapış şekilleriyle yeni dünyada, nerede ve nasıl konumlanacaklarına karar vermeli, strateji ve yatırımlarını o yönde yapmalıdır. Artık yapay zeka hayatımızda. Sadece teknoloji meraklıları için değil, her sektör ve meslek grubu için büyük fırsatlar sunuyor. Bu fırsatları doğru şekilde değerlendirmek, sizlerin de iş süreçlerinizi daha verimli hale getirebilir ve rekabet gücünüzü artırabilir. Bunu en verimli şekilde kullanmak tabi ki sizlerin elinizde. Bu teknolojiyi benimsemek, iş süreçlerinizi modernize etmek ve geleceğin ticaret dünyasında yerinizi almak için harekete geçmenizi tavsiye ediyorum. Unutmayın, geleceği bugünden inşa edenler, yarının kazananları olacaktır. Kayseri Ticaret Odası olarak dijitalleşmede, yeşil dönüşümde olduğu gibi yapay zeka ile ilgili de eğitimler, konferans ve çalıştaylar düzenleyerek sizlerin bilgi ve deneyiminizi arttırmaya devam edeceğiz. İşletmelerde yapay zeka teknolojilerinden faydalanmasını sağlayarak, her zaman sizlerin yanınızda olacağız” ifadelerini kullandı. “Kuantum bilgisayar teknolojisinin gururunu yaşıyoruz” Dünyada kuantum bilgisayar teknolojisine sahip olan ülkelerden olmanın haklı gururunu yaşadıklarını söyleyen Ömer Gülsoy, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Geleceğin dünyasında robotik sistemler, kuantum bilgisayarlar var. Robotların çağının başladığını ifade etmiştim. Şimdi de başarı hikayesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Ülkemizin teknolojik dönüşümüne öncülük eden TOBB ve TOBB ETÜ tarafından Türkiye’nin İlk Kuantum Bilgisayarı QuanT’ın tanıtımı gerçekleştirildi. Dünyada kuantum bilgisayar teknolojisine sahip yalnızca 15 ülke bulunuyor ve biz bu teknolojiye sahip olan az sayıdaki ülkeden biri olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Bu gurur, TOBB ve Oda-Borsalarımızın üniversite-sanayi iş birliğine verdiği desteğin bir meyvesidir. QuanT, genç araştırmacılarımız, girişimcilerimiz ve akademisyenlerimiz için bir ilham kaynağıdır. Teknoloji üretiminin sadece büyük ülkelerin tekelinde olmadığını, Türkiye’nin de bu yarışta güçlü bir oyuncu olduğunu dünyaya göstermektedir. QuanT, Türkiye’nin teknoloji bağımsızlığını güçlendiren ve ‘Yapamazsınız’ diyenlere verilmiş en güçlü cevaptır. Kuantum teknolojilerinin Girişimcilerimize ve KOBİ’lerimize yeni ufuklar açacağına da inancımız tamdır. Büyük başarıların büyük hayallerle öz güvenle başladığını hiç unutmamamız gerekiyor. Bizlere dünyada kuantum bilgisayar teknolojisine sahip olan az sayıdaki ülkeden biri olmanın haklı gururunu yaşatan başta TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu olmak üzere; QuanT’ın hayata geçmesinde büyük emekleri olan TOBB ETÜ Rektörümüz Prof. Dr. Yusuf Sarınay’a, Prof. Dr. Ali Bozbey ile Prof. Dr. Mehmet Ünlü hocalarımıza ve araştırma ekiplerine teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Ülkemize ve milletimize hayırlı olsun.” Konuşmaların ardından Başkan Gülsoy ve TOBB Kayseri Kadın Girişimler Başkanı Tuğba İlgü tarafından Sürdürülebilirlik ve Kadın temalı proje yarışmasında dereceye girenlere ödülleri takdim edildi.