ÇEVRE - 05 Kasım 2024 Salı 13:13

Bakan Göktaş: “Çevre ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı mücadelede kadının etkin katılımını hedefliyoruz"

A
A
A
Bakan Göktaş: “Çevre ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı mücadelede kadının etkin katılımını hedefliyoruz"

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Çevre ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı mücadelede kadının etkin katılımını hedefliyoruz. Bu mücadelede, kadınların güçlendirilmesiyle sürdürülebilir çözümlerin üretileceğine, yerel düzeyde farkındalığın yükseleceğine ve doğrudan etkilenen toplulukların dayanıklılığının artacağına inanıyoruz. Biz, Türkiye olarak, sürdürülebilir bir dünya idealiyle atılan her adımda kadınların aktif rol almasını destekliyoruz" dedi.


40. İSEDAK Bakanlar Toplantısı Kadınların Yeşil Ekonomideki Öncü Rolü: Sıfır Atık Girişimi Paneli, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nin düzenlediği panelde katılımcılar bilgi ve tecrübelerini paylaştı.


Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Türkiye olarak sürdürülebilir bir dünya idealiyle atılan her adımda kadınların aktif rol almasını desteklediklerini ifade etti. Ayrıca Bakan Göktaş, Sıfır Atık Projesi’nin sadece Türkiye’de değil, bütün dünyaya ilham verdiğini söyledi.



“2053 net-sıfır emisyon hedefi çok önemli bir hedeftir"


Bakan Göktaş, “Bugün iklim değişikliği ve çevre kirliliği, ortak evimiz dünyamızın geleceğini ilgilendiren acil ve öncelikli olarak ele alınması gereken meseleler haline geldi. Artık bütün dünyada, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir bir ekonomi oluşturması gerektiği ön plana çıkıyor. Çünkü iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin her geçen gün daha da belirgin hale geldiğini görüyoruz. Aşırı hava olaylarının artması, kuraklık, sel ve orman yangınları gibi felaketler, iklim krizinin artık bir gelecek sorunu değil, bugünün bir gerçeği olduğunu gözler önüne seriyor. İklim değişikliğinden en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor. İklim değişikliğinin olumsuz etkileri nedeniyle insanlar yaşadığı yerleri terk etmek, göç etmek zorunda kalıyor. Göç eden her 5 kişiden 4’ü ne yazık ki, kadınlardan ve çocuklardan oluşuyor. Bu durum, bireylerden hükümetlere, özel sektörden sivil toplum kuruluşlarına kadar hepimizin sorumluluk almasını zorunlu kılıyor. Bu anlamda sürdürülebilir bir ekonomi oluşturmak, sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal açıdan da kalıcı çözümler sunmak anlamına geliyor. Bu kapsamda Sayın Cumhurbaşkanımızın, 2021 yılında bütün dünyaya ilan ettiği, 2053 net-sıfır emisyon hedefi çok önemli bir hedeftir. Bu hedef iklim değişikliğiyle mücadeleyi bütüncül bir bakış açısıyla ele almayı gerektirir ve bu noktada Sıfır Atık Projesi, hem gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak hem de ekonomik olarak daha dayanıklı bir yapı oluşturmak açısından kritik bir önem taşıyor. Bugün Türkiye, saygı değer Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde yürütülen Sıfır Atık Projesiyle bu alanda önemli bir yol kat etti. Sıfır atık yaklaşımı, erkeklerin geleneksel olarak daha az aktif olduğu bir yer olan eve büyük ölçüde odaklanıyor. Bu anlamda kadınların sıfır atık konusuna daha duyarlı olduğunu gözlemliyoruz. Dünyanın ve çocukların geleceği hususunda kritik bir role sahip olan kadınlar daha ekolojik, sağlığa ve gezegene saygılı yeni eylemleri hayata geçiriyor” dedi.



"Sıfır Atık Projesi, sadece Türkiye’de değil, bütün dünyaya ilham verici bir dönüşüm sürecinin öncüsü oldu"


Küresel çapta dikkat çeken sürdürülebilir kalkınmanın ve sıfır atık ilkesinin benimsenmesinde kadınların kritik bir rol üstlendiğini söyleyen Bakan Göktaş, “Türkiye’nin en büyük çevre hareketi olan bu proje çok kısa sürede geniş bir yankı buldu. Atılan güçlü ve başarılı adımlarla, Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu kararıyla Sıfır Atık Danışma Kurulu oluşturuldu. Kurul, 105 ülkeden aldığı güçlü destekle sürdürülebilir kalkınma için sıfır atık yaklaşımının bütün dünyada teşvik edilmesi için çalışmalarını yürütüyor. Burada temel hedef, en iyi uygulamaların yaygınlaştırılması, yerel ve ulusal düzeyde sıfır atık girişimlerinin teşvik edilmesidir. Uygulamaları yaygınlaştırmanın yanı sıra bu alanda destekleyici uluslararası ve yerel kanuni altyapının güçlendirilmesidir. Bu anlamda, Sıfır Atık Projesinin, bugün sadece Türkiye’de değil, bütün dünyaya ilham verici bir dönüşüm sürecinin öncüsü olması hepimiz için gurur verici bir durumdur. Bu noktada, bir hususa özellikle dikkatinizi çekmek isterim. Bugün, küresel çapta dikkat çeken sürdürülebilir kalkınmanın ve sıfır atık ilkesinin benimsenmesinde kadınlar kritik bir rol üstlenmektedir” diye konuştu.



“Bakanlık olarak, kadınları sürdürülebilir ekonomi alanlarında iş gücüne kazandırmak ve kadın girişimciliğini teşvik etmek için çalışmalar yürütüyoruz”


"Kadınlara yeşil ekonomi alanında yeni beceriler kazandırmak ve fırsatları artırmak adına projeler başlattık" diyen Bakan Göktaş, “Toplumsal hayatın her alanına olduğu gibi kadınlar, sıfır atık başta olmak üzere yeşil dönüşüm alanında da başarılı girişimlerde bulunuyorlar. Kadınlar sadece bu dönüşümün bir parçası olmakla kalmıyor aynı zamanda değişimin liderliğini de üstleniyorlar. Yeşil dönüşüm süreci kadın-erkek eşitliğini güçlendirmek adına bizlere de eşsiz fırsatlar sunuyor. Bu anlamda bakanlık olarak, kadınları sürdürülebilir ekonomi alanlarında iş gücüne kazandırmak ve kadın girişimciliğini teşvik etmek için çalışmalar yürütüyoruz. Kadınlara yeşil ekonomi alanında yeni beceriler kazandırmak ve fırsatları artırmak adına projeler başlattık. Bu kapsamda TÜBİTAK ile iş birliğinde, temiz teknoloji alanında kadın girişimcilerin şirketlerini büyütme süreçlerine destek oluyoruz. Kadınların, sadece ekonomik anlamda değil, aynı zamanda çevre konularında da etkin bir şekilde rol almalarını sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.



“Türkiye olarak, sürdürülebilir bir dünya idealiyle atılan her adımda kadınların aktif rol almasını destekliyoruz”


“Aileye Duyarlı Çevre Politikaları ile Ailelerin Afet ve Acil Durumlara Dayanıklılığının Artırılması’ ise öncelikli stratejik amaçlarımız arasındadır" diyen Bakan Göktaş, “Bugün iklim değişikliği, çevresel etkilerinin ötesinde, sosyal, ekonomik ve psikolojik boyutları olan derin bir sorundur. Bu sorun, kadın, çocuk, yaşlı ve engelli başta olmak üzere kırılgan grupların, ailelerin pek çok zorluk yaşamasını da beraberinde getiriyor. Her bireyin karşı karşıya kalabilecekleri risklere karşı bir farkındalığa sahip olmaları hepimize ciddi sorumluluklar yüklüyor. Bu anlamda, Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı, bu sorunlar karşısında çözüm arayışımızın somut adımlarından biridir. ’Aileye Duyarlı Çevre Politikaları ile Ailelerin Afet ve Acil Durumlara Dayanıklılığının Artırılması’ ise öncelikli stratejik amaçlarımız arasındadır. Bu eylem planımızla bir taraftan ülkemizde çevre duyarlılığını artırırken diğer yandan aile odaklı çevre politikalarının benimsenmesini amaçlıyoruz. Ailelerin temel ihtiyaçlarını gözeten ve birlikte vakit geçirmesini kolaylaştıran aile dostu şehir anlayışının yaygınlaştırılmasını hedefliyoruz. Ayrıca ailelerin karşı karşıya kalabilecekleri sorunlarla baş edebilmesi için sorun çözme kapasite ve becerilerinin güçlendirilmesi büyük bir önem arz ediyor. Diğer yandan kadınların ve kız çocuklarının iklim değişikliğinden olumsuz etkilenmesi, üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir konudur. Bu çerçevede, 2024-2028 yıllarını kapsayan ’Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planının’ beş ana politika ekseninden birini ’çevre ve iklim değişikliği’ olarak belirledik. Bu eylem planıyla çevre ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı mücadelede kadının etkin katılımını hedefliyoruz. Bu mücadelede, kadınların güçlendirilmesiyle sürdürülebilir çözümlerin üretileceğine, yerel düzeyde farkındalığın yükseleceğine ve doğrudan etkilenen toplulukların dayanıklılığının artacağına inanıyoruz. Daha adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir dünya inşa etmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Kadınların bu süreçte üstleneceği rolün farkındayız ve kadınların hayatın her alanında daha güçlü bir şekilde yer almaları için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. İklim değişikliğinin ve çevre kirliliğinin hayatlarımızı ciddi şekilde etkilediği böylesi bir dönemde, kadınların gücünün, bilgisinin, zekasının ve liderliğinin etkinliğini artırmamız gerekiyor. Biz, Türkiye olarak, sürdürülebilir bir dünya idealiyle atılan her adımda kadınların aktif rol almasını destekliyoruz. Ancak bu adımla, evlatlarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz” şeklinde konuştu.



Panelde katılımcılar arasında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın yanı sıra Bilim İnsanı ve Fas Krallığı Çevreden Sorumlu Eski Bakan Hakima El Haite, Yazar ve EcoBuilder CEO’su Ndye Marie Aida Ndiégune Beehive Recyling CEO’su ve kurucusu Sarah Al Dorani, Green Watech CEO’su Salma Bougarrani yer aldı.



Bakan Göktaş: “Çevre ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı mücadelede kadının etkin katılımını hedefliyoruz"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Bergama’da yeni sezon zeytin hasadı başladı Bergama ilçesinde zeytin ve zeytin yağı sezonun açılışında konuşan İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, "Sektör bir rekora hazırlanıyor. Rekolte tahmin çalışması sonucuna göre 750 bin ton sofralık zeytin, 475 bin ton zeytinyağı üretimi bekliyoruz" dedi. İTB ve Bergama Ticaret Odası (BERTO) iş birliğinde, Bergama Belediyesi desteğiyle yeni sezon zeytin ve zeytin yağı sezon açılışı töreni yapıldı. Tören öncesi zeytin hasadı yapılarak sezon açılışı gerçekleştirildi. Törene, Bergama Kaymakamı Avni Oral, Bergama Belediye Başkan Yardımcısı Emel Ürper, İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Şahin, İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, BERTO Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Kolat’ın yanı sıra zeytin ve zeytinyağı sektör temsilcileri katıldı. “Zeytin, bu topraklarda hep bolluğun bereketin simgesi olmuştur.” İTB Başkanı Işınsu Kestelli yaptığı konuşmada, “Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da sezon açılışımızı dünyanın en bereketli topraklarında, Bakırçay Havzamızda gerçekleştiriyoruz. Zeytin, bu topraklarda hep bolluğun ve bereketin simgesi olmuştur. Varlığıyla hayatımıza zenginlik katmıştır. Verdiği huzurla, gölgesinde yaşayan herkese barışın yüceliğini anlatmıştır. Kalıcı olmanın önemini hatırlatmıştır. Zeytin çürüyüp ölse bile sürgün verilerek yeniden dirilen bir ağaçtır. Hayat ağacıdır. Mitolojide de ölümsüzlüğün simgesi olarak yer alır. Medeniyetlerin besleyici kaynağı, sağlığın da anahtarıdır.” dedi. "Geçtiğimiz yıl ortalama bir sezon yaşasak da 2022 yılında tarihin en yüksek üretim seviyelerine ulaşmıştık. Bu sezon ise sektör, yeni bir rekora hazırlanıyor." diyen Kestelli, şöyle devam etti: "Geçtiğimiz günlerde açıklanan rekolte tahmin çalışması sonucuna göre 750 bin ton sofralık zeytin, 475 bin ton zeytinyağı üretimi bekliyoruz. Üretimdeki artışa paralel olarak ihracatta da rekor bir rakama ulaşabiliriz. Ancak, önceliğimizin rakamsal büyüklüklere ulaşmaktan ziyade verimliliğimizi ve kalite standartlarımızı yükseltmek, markalaşma çalışmalarına ağırlık vermek ve sürdürülebilir zeytin uygulamalarını benimsemek olması gerektiğine inanıyorum" diye konuştu. “Coğrafi işaret müraacatı yaptık; bölgemiz için istekli ve hevesliyiz” BERTO Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Kolat, yeni sezonunun hayırlı uğurlu olması dileğinde bulunarak şöyle devam etti: "Zeytinle ilgili ilk serüvenimiz 2023 yılının nisan ayında, odamızda düzenlenen ilk toplantıyla başladı. Bu durumla ilgili bir hayalim vardı; özellikle dışarıdan gelen insanların alabilmesi amacıyla ilçemizde ve çevre ilçelerde zeytin dükkanlarının olmasıydı. Bu hayalim elbette devam ediyor. Bunun çalışmalarını hep birlikte yapıyoruz. Bu etkinlik belki işin görünen kısmı ancak odamızda bu konuyla ilgili ciddi çalışmalar yapıyoruz. Mesela coğrafi işaret müracaatı yaptık. İnşallah coğrafi işareti aldıktan sonra diğer bölgelerimizde olduğu gibi AB coğrafi işaretleri de alırız. Bu konuda heyecanlı ve istekliyiz, hevesliyiz. Bununla birlikte bölgemizin tanıtımına da katkıda bulunmak istiyoruz." "En önemli yağlık zeytin üretim merkezlerinden birisiyiz" İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Şahin, Bergama’nın Türkiye’deki en önemli yağlık zeytin üretim merkezlerinden birisi olduğunu belirterek, "Önümüzdeki süreç içerisinde bakanlığımızın uygulamış olduğu yeni tarım politikaları çerçevesinde üretimin planlı olması, suyun merkezi olarak tarımın oluşturulması konusunda da yine her zaman olduğu gibi hem sivil toplum örgütlerinin hem üreticilerin yanında olmaya devam edeceğiz. Çok önemli üç tane havzanın üzerinde bulunan bir şehirdeyiz. Kadim bir bitkiye sahibiz. Zeytin, yüksek ve eğimli alanlarda yaşamayı seviyor. O yüzden taban arazilerde zeytini çok da fazla kullanmamamız gerektiğini düşünüyorum. Suyun merkezi olarak üretimin ne kadar önemli olduğunu içinde bulunduğumuz kasım ayında da almadığımız yağışlarla daha da iyi anlıyoruz. Suya göre ihtiyaçlarımızı belirleyip ihtiyaçlarımıza göre de önümüzdeki süre içerisinde planlarımızı yapacağız" dedi. 66 bin dekarlık alanda zeytin hasadı Bergama Kaymakamı Avni Oral, ilçede kayıtlı 66 bin dekarlık alanda zeytin hasadı yapıldığını açıklayarak, bu alanda yaklaşık 2,5 milyon zeytin ağacı bulunduğunu kaydetti. Oral, "Kınık, Bergama’yı, Aliağa’yı değerlendirdiğimiz zaman aslında ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğumuzu da görebiliyoruz. Ancak zeytinin katma değeri yüksek bir ürün olarak pazarlanmasına yönelik de ilçemizde eksikliklerin mevcut olduğunu değerlendiriyoruz. Yeterli tesiste ve örgütlenmede olmadığınızı rahatlıkla söyleyebiliriz. Zeytin tarımında kooperatifleşme ve şirketleşme çok önemli bir yer almaktadır. Bölgemizde bu alanda faaliyette bulunan kurumsal yapılar yeterli değildir. Bu yönde kurulacak kooperatifler, işletmelerin varlığı bölge ve Bergama zeytininin ve zeytinyağının bir marka olarak ortaya çıkmasına, ambalajlı ürüne dönüştürülmesine ve üretimde bulunan çiftçilerimize katkı sağlaması açısından oldukça önemlidir" dedi. Tören sonunda, zeytinyağı tadımı yapıldı. Kaliteli zeytinyağı ile kusurlu zeytinyağı arasındaki farklar gözlemlendi.
Konya Başkan Altay: “Yeni Cihanbeyli otogarımız hayırlı olsun” Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanarak Cihanbeyli’ye kazandırılan yeni otogar ilk yolcularını ağırladı. Konya Büyükşehir Belediye Başkan Uğur İbrahim Altay, Konya’nın 31 ilçesiyle birlikte hızlı bir şekilde büyüdüğünü ve geliştiğini ifade ederek, Yeni Büyükşehir Yasası’ndan sonra ilçelerin ihtiyaçları doğrultusunda önemli yatırımları hayata geçirmeye devam ettiklerini söyledi. Vatandaşların ulaşım ihtiyaçlarını daha modern ve konforlu bir ortamda karşılamalarını sağlamak amacıyla ilçelere yeni otogar binaları kazandırdıklarını kaydeden Başkan Altay, “Akşehir, Bozkır ve Hüyük’ten sonra Cihanbeyli ilçemize kazandırdığımız yeni otogar binamız hizmet vermeye başladı. Yaklaşık 6 bin metrekare alanda inşa edilen terminal binamız, hemşehrilerimizin her türlü ihtiyacına cevap verecek şekilde tasarlandı. Yeni tesis ilçemizin ulaşım kapasitesini artırmakla kalmayacak; aynı zamanda bölgenin ekonomisine, sosyal hayatına ve gelişimine de katkı sunacak. Cihanbeyli Otogarımızın, ilçemize ve şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. Yeni Cihanbeyli Otogarı; bilet satış gişeleri, peronlar, idari ofisler, kafeterya, büfe, berber dükkânı, hediyelik eşya dükkânı, kilitli emanet dolapları, bebek bakım odası, bay-bayan mescitler, ticari taksi durağı, 36 araçlık otobüs park alanı, vezne ve kontrol noktasından oluşuyor.
Yalova Şehit Mustafa Emanetoğlu’nun adını deniz polisi teknesinde yaşatılacak Yalova’da 26 Mayıs 2021 tarihinde ehliyetsiz sürücünün kullandığı otomobilin çarpması sonucu şehit düşen polis memuru Mustafa Emanetoğlu’nun adının verildiği tekne düzenlenen törenle hizmete girdi. Yalova Emniyeti Deniz Liman Şube Müdürlüğü’ne tahsis edilen ve şehit polis memuru Mustafa Emanetoğlu’nun adının taşıyan teknenin hizmete girmesi nedeniyle düzenlenen tören şehidin ailesinin de katılımıyla gerçekleştirildi. Deniz Liman Şube Müdürlüğü’nde gerçekleşen programda Vali Hülya Kaya, Garnizon Komutanı Tuğamiral Mehmet Tahir Göncüoğlu, İl Emniyet Müdürü Ümit Bitirik, İl Jandarma Komutanı Albay Ercan Altın ile şehit annesi Zehra, babası Necati ve eşi Ayşe Merih Emanetoğlu tekneyi hizmete alan kurdeleyi kesti. Vali Kaya, şehidin adının teknede yaşamasını istediklerini ifade ederek aileye başsağlığı diledi. İl Emniyet Müdürü Bitirik ise deniz araçlarından birine onun şehidin ismini hatıra olarak verdiklerini belirterek, “Bizler inşallah vatanın, milletin birlik ve beraberliği için bu işleri aynı heves, aynı irade, aynı istekle yapacağımızdan bu milletin hiçbir evladının şüphesi olmamasını istiyoruz. Allah birlik ve beraberliğimizi daim eylesin” dedi. Aile de şehidi unutmayarak tekneye adının verilmesinde emeği geçenlere teşekküre etti. Yerli üretim ve 12 metre uzunluğa sahip Şehit Polis Mustafa Emanetoğlu adlı tekneye binen aile denize açıldı. Öte yandan aynı zamanda gemi adamı eğitimine katılan ve Türkiye’nin bir çok ilinden 20 polis kursiyerin program açılışı da gerçekleştirildi. 45 gün eğitim alacak polislere Vali Kaya ve Müdür Bitirik, başarılar diledi.
Elazığ Şampiyon sporcular Eren ile bir araya geldi 15. Uluslararası Kemer Bocce Turnuvası Raffa, Volo ve Petank kategorilerinde Antalya’da düzenlendi. Elazığ’ı temsil etmek üzere turnuvaya katılan sporculardan 2 Türkiye Şampiyonluğu geldi. Şampiyona sonrasında sporcular ve antrenörleri Elazığ Gençlik ve Spor İl Müdürü Abdulsamet Eren’i ziyaret etti. Türkiye Bocce Bowling Dart Federasyonu tarafından Kemer Bahri Tanrıkulu spor salonunda yapılan turnuvaya 20 ülkeden 60 sporcu katılım sağladığı müsabakada Elazığ takımları sporcularından Beyza Yıldırım, Pelin Filiz ve Muhammet Yıldız şampiyonu oldu. Antalya’nın Kemer Bahri Tanrıkulu spor salonu ve Kemer bocce sahasında düzenlenen 15. Uluslararası Kemer Bocce Turnuvasına 20 ülkeden 60 sporcu katılım sağladı. Elazığ’ı Antalya’da temsil eden takımlardan Petank disiplininde sporcularımızdan Beyza Yıldırım ve Pelin Filiz Çift Kadınlar kategorisinde 1. olarak milli takıma katılmaya hak kazanırken, üçlü takım kategorisinde de Muhammet Yıldız 1. oldu. Şampiyona sonrasında başarılarından ötürü Gençlik ve Spor İl Müdürü Abdulsamet Eren sporcuları ve antrenörlerini davet ederek çeşitli hediyeler verip, makamında ağırladı. Elazığ Gençlik ve Spor İl Müdürü Abdulsamet Eren, yaptığı açıklamada, ’’Antalya ilinde 20 ülkeden 60 sporcunun katılımıyla gerçekleştirilen 15. Uluslararası Kemer Bocce Turnuvasında Elazığlı sporcularımız 2 ayrı kategoride 2 ayrı Türkiye şampiyonluğu elde ettiler. Böylesine büyük bir turnuvayı ülkemiz de düzenlemenin verdiği mutlulukla beraber ilimize gelen başarıların mutluluğunu da yaşadık. Elazığ Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü olarak birçok branşa verdiğimiz değeri bocceye de veriyoruz ve inanıyoruz ki ilimiz adına bu branşta daha güzel başarılara imza atacağız. İlimizi temsilen turnuvaya katılan sporcularımızdan, Beyza Yıldırım ve Pelin Filiz Türkiye 1.’si olurken aynı zamanda milli takıma katılmaya hak kazanmıştır ve aynı zamanda üçlü takım kategorisinde Muhammet Yıldız 1. olmuştur. Elde etmiş oldukları bu başarılardan ötürü kendilerini ve antrenörlerini tebrik ediyor, ziyaretlerinden ötürü teşekkür ediyoruz’’ dedi.
Aydın Belediye temizliyor, duyarsızlar kirletiyor Nazilli Belediyesi tarafından başlatılan temizlik seferberliği kapsamında rutin olarak temizlenen alanlara duyarsız vatandaşlar tarafından bırakılan çöp yığınları halk sağlığını tehdit ediyor. Kent merkezinde vatandaşların yoğun olarak kullandığı meydan, cadde ve sokaklar başta olmak üzere park ile sosyal etkinlik alanlarına gelişigüzel bırakılan çöp ve molozlar nedeniyle Nazilli Belediyesi vatandaşlara duyarlılık çağrısında bulundu. Her gün sabah erken saatlerde temizlik faaliyetlerine başlayan ekipler, temizlenen noktalarda öğle saatlerine kadar yeniden çöp yığınları oluştuğunu ifade ederek bu görüntülerin Nazilli halkına yakışmadığını dile getirdi. Kahvehanelerin bulunduğu alanlar başta olmak üzere hemen hemen tüm sokaklarda izmaritlerin yere atılması, okul bölgelerinde öğrencilerin içecek kutuları, gıda paketleri gibi atıkları yollara bırakması, esnafların dükkan önlerinde çöplerini sokaklara atması, mesire alanlarından her hafta kamyon dolusu atık toplanması, çöp konteynerlerinin yanına moloz yığınlarının bırakılması, çocuk parklarına alkol şişelerinin atılması ise durumun önemini gözler önüne seriyor. Nazilli halkına duyarlılık çağrısında bulunan Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik; “Ekiplerimiz insanüstü bir gayretle 7 ay önce başlattığımız temizlik seferberliği kapsamında Nazillimizin 82 mahallesinin tamamına hizmet veriyor. Ancak bugün geldiğimiz noktada bir kez daha gördük ki halkımızın desteği olmadan bunu başaramayız. Halkımızdan rica ediyoruz; çocuklarımızın bizlere emaneti olan bu dünyaya iyi bakalım. Sokaklar çöp atma alanları değil. Nasıl ki evlerimizde çöplerimizi halının üstüne atmıyorsak caddelere sokaklara da atamayız. Nazilli’de bu manzaraları gördükçe şehrim adına üzülüyorum. Gelin, sizler de başlattığımız temizlik seferberliğine destek verin” dedi.