ASAYİŞ - 27 Kasım 2024 Çarşamba 13:12

Arnavutköy’de barajda ölü bulunan 5 yaşındaki Melike’nin cinayet zanlıları adliyeye sevk edildi

A
A
A
Arnavutköy’de barajda ölü bulunan 5 yaşındaki Melike’nin cinayet zanlıları adliyeye sevk edildi

Arnavutköy 5 yaşındaki bir kız çocuğunu öldürerek cesedini Sazlıbosna barajına atan cinayet zanlıları Meryem Ataman, Zehra Öztürker ve baba Cahit Eşiyok adliyeye sevk edildi.


Arnavutköy’de 2018 yılında gece saatlerinde balık tutan bir grup, oltalarına takılan bez parçasını kıyıya çekince 5 yaşındaki bir kız çocuğunun cesedine rastlamıştı. Yapılan ihbarlar üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edilmişti. 22 Kasım tarihinde Ecrin Eşiyok (12) rehber öğretmenine babasının kardeşini öldürüp göle attığını söylemişti ve öğretmen de durumu polise bildirmişti. Polis olayla ilgili inceleme başlamıştı. Melike Eşiyok’un ölümüne ilişkin Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin titiz çalışmaları sonucu cinayetle bağlantılı olduğu belirlenen 3 şüpheli yakalanarak gözaltına alınmıştı.



Zanlılar adliyeye sevk edildi


Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü’nde tamamlanan işlemlerin ardından zanlı baba Cahit Eşiyok, Meryem Ataman ve Zehra Öztürker, Gaziosmanpaşa Adalet Sarayı’na sevk edildi. Baba Cahit Eşiyok’un çocukları Hasan Eşiyok, Ömer Eşiyok ve Ecrin Eşiyok çocuk esirgeme kurumuna teslim edildi. Olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği öğrenildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da ’10. Turkchem Fuarı’ ziyarete açıldı: Kimya sektörü bir araya geldi İstanbul Fuar Merkezi’nde kimya sektörünün Avrasya’daki en büyük buluşması olan ’10. Turkchem Fuarı’ ziyarete açıldı. Kimya sektörünü bir araya getiren fuar, 29 Kasım tarihine kadar ziyaretçilerini ağırlayacak. İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen ‘10. Turkchem Fuarı’ başladı. "Kimya ile ilgili her şey" sloganı ile düzenlenen fuar, sürdürülebilir doğa dostu çözümler ve yenilikçi uygulamaları ve sektörün profesyonellerini bir araya getirdi. Fuar, Türkiye’nin kimya sanayisinde önemli bir dönüm noktasına ev sahipliği yaparak ilk ve tek etil asetat (C4H8O2) üretimini sektöre tanıttı. Tatlı bir kokuya sahip, renksiz bir sıvı olan etil asetat, hızlı buharlaşma özelliği ve çok yönlü kullanımıyla kimya endüstrisinin vazgeçilmez bileşenlerinden olma özelliği taşıyor. Çözücü olarak geniş bir kullanım alanına sahip olan etil asetat, boya, vernik, yapıştırıcı, mürekkep ve plastik üretiminde tercih edilmesi ile biliniyor. Ayrıca etil asetat düşük toksite ve hızlı buharlaşma özellikleri sayesinde çevre dostu bir alternatif sunuyor. Öte yandan, Turkchem Fuarı Türkiye’de bir ilke ev sahipliği yaparak yerli üretimle gerçekleştirilen sitrik asit üretimini sektörle buluşturdu. Gıda sanayisi başta olmak üzere birçok alanda büyük öneme sahip olan sitrik asit gıdalarda bozulmayı ve mikroorganizma üremesini önleyerek ürünlerin raf ömrünü uzatmak için etkin bir çözüm üretiyor. Kimya sektörünün Avrasya’daki en büyük buluşması olan fuar, 29 Kasım tarihine kadar ziyaretçilerini ağırlayacak. “Kimya sektörü Türkiye’de büyüyor ve gelişiyor” Turkchem’ın kimya sektöründe çok önemli bir fuar olduğunu ifade eden Artkim Group Kurucu CEO Cengiz Yaman, “Fuarımız bir önceki düzenlediğimiz fuara göre yüzde 40 oranında bir artış gösterdi. Çünkü kimya sektörü olmadan hiçbir şey olmuyor. Kimya sektörü 30 tane ana sektöre ham madde veren bir sektördür. Gelişmiş güçlü ülkelerin hepsi kimya sektörüne yatırım yapan ülkelerdir. Dünya genelindeki ilk 10 ülkeye baktığımız zaman hepsinin kimya sektörü güçlenmiştir. 434 firma ile katılımcımız mevcut. 434 katılıcıdan 243 tanesi yabancıdır buda Türkiye’de kimya sektörüne verilen önemin göstergesidir. Kimya sektörü Türkiye’de büyüyor ve gelişiyor. Bizde bu sektöre katkı sağlıyoruz” diye konuştu. “Su tüketimini azaltan bir pompadır” Ürettikleri özel pompa cihazının su tüketimini azalttığını ifade eden Caner Mesuh Beyoğlu, “Kimya sektöründe bazı ürünlerin çalkalanması istenmiyor. Bu hareket ürünlerin yapısını bozar. Bu yüzden bizde geliştirdiğimiz cihaz ile ürünü pipetten su çeker gibi alıp götürülmesi gereken yere ulaştırıyoruz. Diğer pompalardan farklı olarak yüksek emiş gücüne sahiptir. Özellikle maden sektöründe çamurun transferinde çok su harcanır. Bu pompalarla daha koyu kıvamlı çamuru kolay transfer edebilirsiniz. Su tüketimini azaltan bir pompadır. Ayrıca çevre dostu diyelim” dedi.
Yozgat Kebabın sanata dönüşen hali: Testi kebabı Yozgat denildiği zaman akıllara gelen ilk yiyeceklerden biri olan testi kebabı dört mevsim tüketiliyor. Sofraların olmazsa olmaz lezzetlerinden biri olan testi kebabı, adeta Yozgat’la özdeşleşen bir yemek. Türk Patent Kurumu tarafından 2023 yılında tescillenerek coğrafi işaret alan kebabı hem Yozgat’ı ziyaret edenler hem de Yozgatlılar sık sık tüketiyor. Özel testide ağır ağır pişen kebap, damaklarda unutulmaz bir tat bırakıyor. Az yağlı kuzu eti, domates, yeşil biber, sarımsak ve çeşitli baharatlar kullanılarak hazırlanan malzemeler, testinin içine yerleştiriliyor. Testinin ağzı tereyağının konulmasının ardından hamurla kapatılarak, fırına konuluyor. Mangal kömürü ile ateşte yaklaşık 2 saat boyunca yavaş yavaş pişirilen testi kebabı, kırılması için müşteriye götürülüyor. Testi kebabı hakkında eskiden beri söylenen hikayesini anlatan lokanta çalışanı, müşteriden dilek tutmasını istiyor. Dileği tutan müşteriler çekiç yardımıyla testiyi kırdıktan sonra enfes lezzeti tadıyorlar. “Testi kebabı Yozgat’a aittir” Yozgat’ın Sorgun ilçesinde 23 senedir lokanta işletmecisi olan Ali Turgut, “Öncelikle kuzu eti tercih edilmelidir. Malzemeleri doldurduktan sonra yaklaşık 2 saat mangal kömüründe pişiriyoruz. Daha sonra sunum yapıyoruz. Mangal kömürü daha iyi pişmesini sağlıyor. Testide de kendi lezzetinde pişiyor. Tadı daha güzel oluyor. Damak tadına iyi geliyor. Testi kebabını başka yerler yapıyor olabilir ancak testi kebabı Yozgat’ındır, Yozgat’a aittir. Yaz kış sevilerek tüketilen bir yemektir” dedi. “Bu lezzetli geleneği müşterilerimize ikram etmeye devam edeceğiz” “Testi kebabını kırarken dilek tutulduğu anda yanınızdakilere dileğiniz gerçekleşirse tutacağınız bir söz verirsiniz, sonra kebabı kırarsınız. Biz de özenli ikramlarımızla hem geleneklerimizi yaşatıyoruz hem de daha önce tadına bakmamış olanlara yöresel lezzetimizi sunuyoruz” dedi.