EKONOMİ - 10 Eylül 2024 Salı 13:04

Ak Portföy, yatırım fonlarında 460 milyar TL’yi aştı

A
A
A
Ak Portföy, yatırım fonlarında 460 milyar TL’yi aştı

700 milyar TL’yi aşan varlık büyüklüğü ve yenilikçi hizmetleriyle dünyanın en büyük 500 portföy yönetim şirketi arasında yer alan Ak Portföy, yatırım yönetimi alanındaki konumunu güçlendiriyor. Şirket, yatırım fonlarında 460 milyar TL’yi aşan varlık büyüklüğü ile de Türkiye’de sektörün liderlerinden biri konumunda.



Türkiye’nin önde gelen portföy yönetim şirketlerinden olan ve aynı zamanda dünyanın 500 büyük portföy yönetim şirketi arasında yer alan Ak Portföy, yatırım sektöründeki dönüşümün öncülerinden bir olmaya devam ediyor. Sektörün istikrarlı büyümesine paralel olarak Türkiye tasarruf ve yatırım ekosisteminin gelişimi için sürekli çalıştıklarını belirten Ak Portföy Genel Müdürü Mehmet Ali Ersarı, “Küresel ölçekte portföy yönetimi pazarı toplam büyüklüğü 120 trilyon dolara ulaşmış durumda. Dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de tasarruf sahipleri artık yatırımlarını ağırlıklı olarak yatırım fonlarıyla yapıyor. Yatırımcıların değişen beklentilerini karşılamaya yönelik sunulan yepyeni ürünlerle, portföy yönetim sektörü köklü bir değişim geçiriyor. 2024, tasarruf sahiplerinin başta yatırım fonları olmak üzere sermaye piyasalarına artan ilgisiyle, büyüme ve değişimin yaşandığı önemli bir yıl oldu. Küresel ekonomik dönüşüm trendleri, özellikle teknolojik gelişmeler ve sürdürülebilirlik uygulamaları, yatırım yönetiminde yepyeni alanlar açtı” dedi.



“Yatırım Yönetimi Sektörü’nün müşteri sayısı 5 milyonu aştı”


Türkiye’de portföy yönetimi sektörü büyüklüğü 5 trilyon TL’yi aştığını ifade eden Ersarı, “Bu büyümenin lokomotifi olan yatırım fonları da 1 yılda yüzde 150 büyüyerek 3,6 trilyon TL’ye ulaştı. Şirket olarak biz de, son bir yılda, sektörün de üzerinde bir ivmeyle yatırım fonlarında 460 milyar TL’ye ve böylece toplamda da 700 milyar TL’nin üzerinde büyüklüğe ulaştık. Aynı zamanda yatırım fonlarındaki yatırımcı sayısının son 5 yılda 2 katına çıkarak 8 milyon gibi rekor bir seviyeye geldiğini ve tekil yatırımcı sayısının ise 5 milyona ulaştığını görüyoruz. Şirket olarak aynı dönemde yatırımcı sayımızı sektörün oldukça üzerinde bir artışla, 7 katına çıkararak 1,2 milyona ulaştırmayı başardık. Bu kapsamda, yatırım fonlarının kitlesel bir yatırım ürünü haline gelmesi konusunda da liderlik rolünü üstlenmiş durumdayız. Aileleriyle birlikte düşündüğümüz zaman, portföy yönetimi sektörü olarak yatırım fonları üzerinden belki de 20 milyona yakın insanımızın yaşamına dokunuyor, birikimlerine değer katıyoruz” şeklinde konuştu.



Konuşmasına devam eden Ersarı, “Açtığımız bu yolda, sektörde yönetilen toplam fon sayısındaki büyümenin de dikkat çekici bir düzeye ulaştığını görüyoruz. Fon sayısı 2022 yılı başında 800’lerde iken bugün bu sayı 2000’li rakamlara ulaşmış durumda. Bu durum sektördeki ürün çeşitliliğinin ve yatırım fırsatlarının hızla büyüdüğünü net bir şekilde ortaya koyuyor. Ayrıca bu rakamlar, toplamda 1600 kişinin çalışmakta olduğu portföy yönetimi sektöründeki profesyoneller tarafından sunulan nitelikli ürünlerin ülkemizde geniş kitlelerin yatırım ihtiyaçlarını karşılama konusunda ne kadar etkili olabildiğini ispatlıyor” dedi.



“Portföy yönetimini dijitalleştiren şirket”


Hedeflerinin yatırım çözümlerini erişilebilir, güvenilir ve sürdürülebilir kılmak olduğunu belirten Ersarı, “Şirket olarak, Türkiye’de ilk kez Portföy Yönetimi Hizmeti’ni dijitalleştirerek Akbank Mobil’e taşımanın heyecanını yaşıyoruz. Süreçlerimizi bir finansal teknoloji şirketinin anlayışı ile yöneterek Dijital Portföy Yönetimi Hizmeti’ni modelledik ve geliştirdik. Böylece çevik bir çalışma yaklaşımıyla iş ortaklarımızla birlikte uluslararası çapta en iyi uygulamalardan birini ülkemize kazandırdık. Yatırım hizmetlerinin yaygınlaştırılması adına büyük ve önemli bir adım olan Dijital Portföy Yönetimi Hizmeti kapsamında, tasarruf sahipleri artık uçtan uca dijital bir deneyimle Akbank Mobil üzerinden 200 bin TL ve üzeri birikimleri için Ak Portföy uzmanlarından portföy yönetim hizmeti alabiliyor. Bu yenilikle birlikte tasarruf sahipleri, yatırımlarını Ak Portföy’ün uzmanlığında, profesyonel, yenilikçi ve stratejik bir yaklaşımla yönetebiliyor. Yeni kuşağın da artan ilgisiyle bu teknolojiler, portföy yönetimi ve yatırım danışmanlığı hizmetlerimizi tasarruf sahiplerimize sunduğumuz temel araçlar olacak. Hedefimiz, yenilikçi ve sürdürülebilir yatırım çözümleriyle, portföy yönetimi hizmetini geniş kitlelere ulaştırmak ve çıtayı en yukarıya taşımak. Bu doğrultuda dünyadaki en ileri yatırım ve teknoloji çözümlerini birleştiriyor, sürekli tasarruf sahiplerinin ihtiyaçlarına ve beklentilerine yanıt veren yepyeni ürün ve hizmetler sunarak bu alanı dönüştürmeye devam ediyoruz. Bugün 700 milyar TL’yi aşan varlık büyüklüğümüz ve koruduğumuz güçlü liderlik, yatırımcılarımızın şirketimize olan güveninin en önemli göstergesi” ifadelerini kullandı.



“Sürdürülebilirlik temalı yatırım fonları”


Ak Portföy, bir yandan yatırımcılarının tasarruflarını etkin bir şekilde değerlendirmesine yönelik seçenekler sunarken, bir yandan da sürdürülebilir bir geleceğin oluşturulmasına katkı sağladığını vurgulayan Ersarı, “Ak Portföy Geleceğin Yatırımları Fon Ailesi’nin üyelerinden Alternatif Enerji, Sağlık Sektörü, Elektrikli ve Otonom Araç Teknolojileri, Tarım ve Gıda Teknolojileri ve Yeni Teknolojiler Fonumuz, Türkiye’de ilk kez uluslararası kuruluşlar tarafından ESG kapsamında notlandırılan fonlar oldu. Şirket olarak, topluma ve geleceğe hizmet eden finansal çözümlere yatırım yapmaya ve sorumlu yatırım alanında sürdürülebilirlik çözümlerimizi yaygınlaştırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.



“Türkiye’nin İlk Girişim Sermayesi Fonu ilk çıkışını gerçekleştirdi”


Girişim Sermayesi Yatırım Fonları hakkında açıklamalarda bulunan Ersarı, “Bildiğiniz gibi şirket olarak 2016 yılında yine bir ilki gerçekleştirerek Türkiye’nin ilk girişim sermayesi yatırım fonunu biz kurmuştuk. Büyük bir mutlulukla ifade etmek isterim ki, bu fon üzerinden ilk çıkışımızı da geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdik. Ülkemizde kurulu girişim sermayesi fonları arasında gerçekleşen bu ilk çıkışla birlikte yatırımcılarımıza da önemli bir getiri sunmayı başardık. 2016 yılında kurduğumuz bu fonumuzda da yer alan diğer şirketlerimize de hem yurt içinden, hem de uluslararası yatırımcılar, büyük ilgi göstermeye devam ediyorlar. Diğer bir ifadeyle, uluslararası yatırımcılar Türk girişimcisine inanıyor. Bizler de devam eden çıkışlarımız ve yapacağımız yeni yatırımlarımızla, girişim sermayesi iş koluna odağımızı geliştirerek devam ettirmeyi hedefliyoruz” dedi.



Şirketin gelecek dönem vizyonu hakkında da bilgiler veren Ersarı, “Tasarruf sahiplerinin birikim ve yatırımlarına değer katarak, sermaye piyasalarının gelişimini desteklemeyi her zaman ana misyonumuz olarak görüyoruz. Önümüzdeki dönemde de tasarruf sahiplerimizin beklenti ve ihtiyaçlarını odağımıza alarak, yatırım yönetimini kolaylaştırarak, geniş kitlelerin gelecek hayallerini gerçeğe dönüştürecek yenilikçi ürün ve hizmetler sunmaya devam edeceğiz. Tasarruf sahiplerinin daha önce yatırım yapma imkânı bulamadıkları ve yatırım yapmaya istekli oldukları temaları, fonlar aracılığıyla kolayca yatırım yapabilecek şekilde geliştirmeyi sürdüreceğiz. Yatırımcılarımızın güveninden ve elde ettiğimiz başarılardan aldığımız güçle, portföy yönetim sektörümüzü global standartlara taşımaya, yeni ürün ve hizmetlerle sektöre öncülük etmeye kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Biliyoruz ki, ülkemizin güçlü geleceğini inşa etmek, güçlü tasarruflarla geleceğin yatırımlarını bugünden şekillendirmekle mümkün” diyerek sözlerini tamamladı.



Ak Portföy, yatırım fonlarında 460 milyar TL’yi aştı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli HPV testi ile kanser riskini azaltın Denizli Özel Egekent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mehmet Gencer, İnsan Papilloma Virüsü (HPV) testinin rahim ağzı kanseri riskini değerlendirmek için kritik bir araç olduğunu belirtti. Denizli Özel Egekent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mehmet Gencer, kanser riskinin azaltılmasında tercih edilen İnsan Papilloma Virüsü (HPV) testinin öneminden bahsetti. HPV enfeksiyonlarının büyük bir bölümünün vermemesi yüzünden düzenli olarak test yapılmasını öneren Op. Dr. Mehmet Gencer, “HPV testi, rahim ağzı kanseri riskini değerlendirmek için kritik bir araçtır. HPV testi, kadınların rahim ağzı sağlığını korumak için son derece önemlidir. Erken teşhis, kanserin önlenmesinde kilit rol oynar. Testin pozitif çıkması durumunda, doktorlar gerekli takip ve tedavi yöntemlerini belirleyerek hastaların sağlık durumlarını iyileştirebilir” dedi. “Cinsel yılla bulaşan en yaygın virüslarden” HPV’nin cinsel yolla bulaşan en yaygın virüslerden birisi olduğuna işaret eden Op. Dr. Mehmet Gencer, “Bazı türleri rahim ağzı kanserine yol açabilir. Birçok insan HPV virüsüne sahip olduğunu bilmez. Bu nedenle, düzenli testler yaptırmak, enfeksiyonun varlığını tespit etmek ve gerekli önlemleri almak açısından hayati öneme sahiptir. HPV testi, özellikle 30 yaş ve üzerindeki kadınlar için önerilmektedir, çünkü bu yaş grubundaki bireylerde kanser riski daha yüksek olmaktadır” diye konuştu. “Toplum sağlığını koruyor” HPV testinin sadece bireysel sağlık için değil, toplumsal sağlık için de kritik bir adım olduğunun altını çizen Op. Dr. Mehmet Gencer, "HPV aşısı ile birlikte yapılan testler, virüsün yayılmasını azaltmada etkili bir yaklaşım sunar. Toplumda farkındalığın artırılması ve testin yaygınlaştırılması, HPV ile mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. HPV testi, hem bireylerin hem de toplumun sağlığını korumak için önemli bir adımdır" diyerek, sağlık bilincinin artırılmasının gerekliliğine vurgu yaptı.
Giresun Giresun Üniversitesi’nde eski rektör Prof. Dr. Cevdet Coşkun ve ekibi FETÖ’den yargılanacak Giresun Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Cevdet Coşkun ve dönemin üniversite yönetim ekibi, "FETÖ/PYD’yi koruma" ve "görevi kötüye kullanma" suçlarından yargılanacak. Danıştay 1. Dairesi bu kişilerin yargılanmasına yönelik verilen kararı onayladı. Kararın gerekçesinde, Giresun Üniversitesi yöneticilerinin FETÖ/PYD ile yeterli mücadele etmemek, şüpheli kişilere karşı işlem yapmamak ve belirli akademisyenlere yönelik kin ve husumet besleyerek görevlerini kötüye kullanmak gibi suçlamalar yer alıyor. Danıştay, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından verilen yargılanma kararına yapılan itirazı reddederek Prof. Dr. Cevdet Coşkun ve ekibinin "lüzum-u mahkeme" kararıyla yargı önüne çıkmasına hükmetti. Bu kişiler, FETÖ/PYD ile bağlantılı oldukları düşünülen akademisyenler hakkında gerekli işlemleri yapmadıkları, soruşturmaları kin aracı olarak kullandıkları ve görevlerini kötüye kullandıkları iddialarıyla karşı karşıya kalacak. Öte yandan dönemin Rektör Danışmanı ve şu anda milletvekili olan AK Parti Milletvekili Nazım Elmas’ın dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM’ye yazı gönderildiği belirtildi. Milletvekili Nazım Elmas’ın da yargılanacak isimler arasında yer alıyor. FETÖ/PYD soruşturmalarının ardında başlayan dava süreci Dava süreci, 15 Temmuz 2016’daki FETÖ darbe girişimi sonrasında başlamış ve Giresun Üniversitesi Rektörü olan Prof. Dr. Cevdet Coşkun kendisinden önceki rektör ve Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politika Kurulu Üyesi Prof. Dr. Aygün Attar’ı FETÖ bağlantısı gerekçesiyle açığa alıp soruşturma başlatmıştı. Aygün Attar, gözaltına alınarak serbest bırakılmış ve görevine geri dönmüştü. Ancak Aygün Attar, bu süreçte C.C.ve kurduğu komisyon hakkında YÖK’e başvurarak soruşturma başlatılmasını sağlamıştı. YÖK tarafından yapılan denetim sonucunda Cevdet Coşkun’un ve komisyon üyeleri hakkında "lüzum-u muhakeme" kararı verilmiş ancak suçlanan kişiler bu karara itiraz ederek durumu Danıştay’a taşımışlardı. Bu süreçte Giresun Üniversitesi Rektörü olan Prof. Dr. Cevdet Coşkun 30 Mayıs 2019 tarihinde sağlık nedenlerini mazeret göstererek görevinden istifa etmişti. Danıştay, son olarak itirazı reddederek bu kişilerin yargılanmasına karar verdi. Yargılama süreci başlıyor Danıştay kararının ardından Prof. Dr. Cevdet Coşkun ve dönemin yönetim ekibindeki AK Parti Milletvekili Nazım Elmas’ın yanı sıra M.C., S. S., O.K. ve A.Ç. 28 Şubat’ta Giresun 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak. Yargılama, TCK’nın görevi kötüye kullanma suçunu düzenleyen 257. maddesi uyarınca, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle yapılacak. Bu dava, FETÖ/PYD ile mücadelede kamu görevlilerinin sorumluluğunu ve görevlerini kötüye kullanma iddialarını gündeme getiren önemli bir yargı süreci olarak dikkat çekiyor.
Isparta Eğirdir Gölü’nde kaçak avcılık denetiminde 200 kerevit pinteri ele geçirildi Isparta’nın Eğirdir Gölü’nde kaçak avcılıkla mücadele kapsamında yapılan denetimlerde, 200 adet kaçak kerevit pinteri ele geçirildi. Yumurtlama döneminde olan kerevitlerin popülasyonunu korumak için pinterlerden canlı olarak çıkarılan kerevitler göle iade edildi. Eğirdir Gölü’nde kaçak avcılıkla mücadele aralıksız devam ediyor. Eğirdir İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü Su Ürünleri Kontrol ekipleri, 14 Ocak 2025 Salı günü Gelendost Yeşilköy açıklarında gerçekleştirdikleri denetimlerde, kaçak avcılıkta kullanılan 200 adet kerevit pinteri ele geçirdi. Pinterlerin içindeki canlı kerevitler özenle toplanarak doğal yaşam alanlarına geri bırakıldı. “Kaçak avcılıkla mücadelemiz devam edecektir” Su Ürünleri ekipleri, bu dönemde dişi kerevitlerin yumurtlama aşamasında olduğunu belirterek, kaçak avcılığın ekosisteme büyük zarar verdiğini vurguladı. Yapılan açıklamada, “15 Kasım itibarıyla kerevit av yasağı başladı. Bu yasak döneminde yapılan denetimlerde tespit edilen yasa dışı av araçlarına el koyuyoruz. Bugün de 200 kerevit pinterini ele geçirdik ve canlı kerevitleri göle iade ettik. Kaçak avcılıkla mücadelemiz, ekosistemin sürdürülebilirliğini sağlamak adına kararlılıkla devam edecek” ifadelerine yer verildi. Vatandaşların duyarlı olması gerekiyor Denetimlerin yoğun şekilde sürdüğünü belirten yetkililer, vatandaşlardan yasaklara uymalarını ve doğal dengeyi koruma konusunda duyarlı davranmalarını istedi. Kaçak avcılıkla ilgili yapılan çalışmaların, Eğirdir Gölü’nün biyolojik çeşitliliğini ve balıkçılık faaliyetlerini koruma adına önemli bir adım olduğu ifade edildi. Eğirdir Gölü’nün, Türkiye’nin önemli tatlı su kaynaklarından biri olarak, hem ekolojik hem de ekonomik açıdan büyük bir öneme sahip olduğunu belirten yetkililer, doğal kaynakların korunması için mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.