EĞİTİM - 15 Ocak 2025 Çarşamba 13:11

5 yıl içerisinde en çok ihtiyaç duyulacak 5 meslek ‘Veri Bilimi’ alanında

A
A
A
5 yıl içerisinde en çok ihtiyaç duyulacak 5 meslek ‘Veri Bilimi’ alanında

İstinye Üniversitesi ve SAS, iş birliği ile veri bilimi işbirliğine imza attı. Türkiye’de ilk kez bir üniversitede sunulacak olan SAS Veri Bilimi eğitim programı, veri bilimi eğitiminin demokratikleşmesine katkı sağlayan bir girişim olarak öne çıkıyor. Eğitim, geleceğin öne çıkan mesleklerinden olan veri bilimine yatırım yaparak, öğrencilere değer katmayı ve istihdama katkı sağlamayı hedefliyor.



Teknoloji ve yapay zekanın gelecekte bazı meslekleri ortadan kaldıracağı konuşulmaya devam ediliyor. Bazı mesleklerde çalışan sayısı giderek azalacak, birçok çalışma alanı yok olacak ancak yapay zekâ ve veri bilimi alanında mesleklere talep giderek artacak. Birçok çalışanın da bu değişime ayak uydurması, kendilerini veri bilimi ve yapay zekâ okuryazarlığı benzeri alanlarda geliştirmesi gerekecek. Dünya Ekonomik Forumu’nun ‘Geleceğin Meslekleri (The Future of Jobs) 2025’ raporuna göre, gelecek yıllarda bulut bilişim, büyük veri gibi alanlar öne çıkacak. Büyük veri uzmanı, veri çözümleyici ve veri bilimcileri, yapay zekâ ve makine öğrenimi uzmanı, dijital dönüşüm uzmanı, yazılım ve uygulama geliştiricileri veri tabanı ve ağ uzmanlarına talep artacak. Sektördeki güncel ihtiyaçların ışığında, geleceğe yönelik eğitim misyonu ile İstinye Üniversitesi, dünya analitik lideri SAS ile veri bilimi alanında anlamlı bir çalışmaya ortak oldu. Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Eğitim Hizmetleri ve Akademik Programlar Kıdemli Direktörü Glyn Townsend, SAS’ın sunduğu yenilikçi eğitim çözümleri ve analitik uygulamalara dair bir sunum yaptı. Tanıtım toplantısında Dr. Yasemin Yücel Karasu moderatörlüğünde bir panel de gerçekleştirildi. Etkinlikte İstinye Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Muharrem Usta, İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, SAS Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Rasim Eğri de konuşmalar gerçekleştirdi.



SAS ve İstinye Üniversitesi iş birliği


Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan eğitim programı, veri bilimi eğitiminin ulaşılabilirliğine ve demokratikleşmesine katkı sağlayan bir girişim olarak öne çıkıyor. Eğitim programı, katılımcılara istatistiksel analizlerden yapay zekâ ve makine öğrenimine kadar geniş bir analitik yelpaze sağlayarak doğrudan iş dünyasında uygulanabilir beceriler kazandırmayı hedefliyor. Üniversite, öğrencilere ve genç profesyonellere SAS, ‘e-learning’ platformları aracılığıyla online olarak erişim kolaylığı sağlayarak geniş kapsamlı eğitim imkânları sunmayı planlıyor. Eğitim dilinin İngilizce olması, öğrencilerin uluslararası alanda da rekabet edebilmesini sağlıyor. SAS ve İstinye Üniversitesi’nin ortaklığı, küresel pazara uygun yetkinlikler geliştirerek, bireysel gelişimden sektörel büyümeye uzanan bir vizyonla, geleceğin veri bilimcilerini yetiştirme misyonunu taşıyor.



Veri bilimi eğitim programı Şubat’ta başlıyor


Başlangıç eğitimi şeklinde tasarlanan İSÜ-SAS Veri Bilimi Eğitimi, Şubat’ta başlayacak. Katılımcılardan üç ay içerisinde eğitimleri tamamlaması beklenecek ve eğitim sonunda ‘İSÜ-SAS Katılım Sertifikası’ verilecek. Eğitim programı kapsamında, kaliteli veri bilimi eğitiminin ulaşılabilir olması hedefleniyor. Eğitimler süre sınırlaması olmaksızın öğrenci talebi ve akademik takvime göre devam edecek; talep olması halinde ikinci bir modül ile bir üst seviye eğitim hizmeti verilecek.



“Ülkemiz ve gençlerimiz için çok önemli bir konu için imza attık”


Türkiye ve Türk gençleri için önemli bir iş birliğine imza atıldığını belirten SAS Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Rasim Eğri, “Bugün burada verinin ve yapay zekanın ülkemizin ve gençlerimiz için ne kadar önemli bir konu olduğundan bahsettik. Bununla ilgili dünyadaki gelişmelerden konuştuk. Bu tarz yapay zeka konuları geleceğin en önemli konuları. Teknoloji kadar buradaki beşeri sermaye konusu çok kritik. Bizde bu alana 49 yıldır yatırım yapan bir firma olarak Türkiye’deki gençlerimizin bu tarz konulara erişimi konusunda bir işbirliğine imza attık. Dünyada zaten hali hazırda yürüttüğümüz bu projeyi Türk gençlerimize sunmak için böyle bir işbirliği içerisindeyiz” dedi.



“Veri bilimi, ülkelerin ekonomik ve sektörel dönüşümleri için itici bir güç”


Veri biliminin öneminden bahseden Eğri, “Veri bilimi, yalnızca bireylerin kariyer yolculuğunu şekillendiren bir alan değil, aynı zamanda ülkelerin ekonomik büyümeleri ve sektörel dönüşümleri için de itici bir güç. Üniversite ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, analitik becerilere sahip bireyler yetiştirerek hem gençlere değer katacak hem de geleceğin mesleklerine yatırım yapmamızı sağlayacak. SAS olarak, eğitimde erişilebilirlik ve yenilikçiliği önceliklendirmeye devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.



“Sektördeki güncel ihtiyaçlara uygun bilgi ve becerilerle donatılmış nitelikli insan kaynağı yetiştirmeyi amaçlıyoruz”


İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, “Sanayi ve iş dünyası ile iş birliğini artırmayı hedefleyen veri analizi eğitimleri, üniversitemizin stratejik öncelikleri arasında yer almaktadır. Veri analizi eğitimi, İstinye Üniversitesi’nin özellikle dijitalleşme hedeflerine doğrudan katkı sağlamaktadır. Veri bilimi ve yapay zekâ sektörü her yıl yaklaşık yüzde 30’un üzerinde bir büyüme göstermektedir ve bu büyüme öngörülere göre önümüzdeki beş yılda da devam edecektir. Bu bağlamda, eğitim, veri analizi ve yapay zekâ alanlarında nitelikli uzmanlar yetiştirmek üniversitemizin öğrencilerinin sektördeki bu talebe yanıt verebilmesine olanak tanıyacaktır. Sektördeki güncel ihtiyaçlara uygun bilgi ve becerilerle donatılmış nitelikli insan kaynağı yetiştirmeyi amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.



“2030 yılında 1.3 milyon veri bilimciye ihtiyaç olacak”


Dr. Yasemin Yücel Karasu, “2030 senesinde 1.3 milyon veri bilimciye ihtiyaç olacağı tüm araştırmalarda önümüze çıkıyor. Veri bilimci dediğimiz zaman sadece teknoloji insanlarından veya teknik birimlerden bahsetmiyoruz. Pazarlamacının da, satışçının da ayrıca sahadaki dağıtıcının da veri biliminden anlaması gerekiyor. Kendi uzmanlık alanlarıyla veri bilimini birleştirmesi gerekiyor. Bugün burada yaptığımız şey nereden başlayacağını bilemeyen kariyerinde atılımlar yapmak isteyen veya yeni bir kariyer inşa etmek isteyen herkes için veri bilimini demokratikleştirmek. Dünyada bu konuda lider olan SAS firmasıyla onların geliştirdiği içeriklerle veri bilimci lansmanı düzenledik. İstinye Üniversitesi olarak herkesin faydalanmasını umut ediyoruz. Ülkemiz için çok büyük bir katkı olacak. Ayrıca ülkemizin teknoloji ihracatı için de geleceğimizde önemli bir yer tutacağını düşünüyoruz” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep Büyükşehir’den çocuklara bilim dergisi desteği Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde kentteki ortaokul ve lise düzeyindeki öğrenciler ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitim Kursları’nda (GASMEK) merkezlerinde eğitim gören öğrencilere Çocuk, Bilim ve Teknik dergileri dağıtım protokolü imzalandı. Öğrencilerin bilimsel bilgiye erişimini artırmak, bilim okuryazarlığını teşvik etmek eğitimde fırsat eşitliğini katkı sağlamak amacıyla 12 ay boyunca il genelinde ortaokul, lise ve GASMEK merkezilerine düzenli ulaştırılması sağlanacak. Öğrencilerin faydalanabilmesi için şehrin 9 ilçesinde yer alan GASMEK, 420 ortaokul ve 350 liseye, ortaokullara 3’er adet, liselere 3’er adet Çocuk, Bilim ve Teknik dergisi dağıtılacak. “Biz hedefi olan bir şehiriz” Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, çocukları bilgi ve teknoloji çağına hazırlamanın çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Bilgi ekonomisi çağındayız. Bilgi ve teknoloji çağındayız. Çocuklarımızı bilgi ve teknoloji çağına hazırlamak. gibi çok önemli bir kurum var. Biz hedefi olan bir şehiriz. Bu şehri eğitim şehri, bilim şehri yapacağız. ‘Ben Okuyorum Gaziantep Okuyor’ projesiyle başladık. Ama ne okuyacak bu çocuk. Klasiklerden tutun kendini bir bilim adamı olarak yetiştirmek isteyen çocuğun vizyonunu okuduğu literatürü de kolaylaştırmak lazım” dedi. “Bu kitaplara herkesin ulaşması çok kolay olmuyor” Çocuk ve Bilim ve Teknik kitaplarının ulaşılabilirliğini kolaylaştırmak için bu imzayı attıkları belirten Şahin, “Bu kitaplara herkesin ulaşması çok kolay olmuyor. Bu işi kolay kılmak için de Büyükşehir Belediyesi olarak hemen bismillah dedik başladık. Bu şehri hem TEKNOFEST’teki dereceleriyle hem oluşturduğumuz bilim merkeziyle hem çocuklarımızın vizyonuyla bilim filmleri festivalleri yapıyoruz. Bu Çocuk ve Bilim ve Teknik okullarımızda hocalarımızın elinde bir rehber kitabı olup bu çocukların okuduğu ilimle irfan edip uygulayıp sonuca gitmek çok önemli” ifadelerini kullandı. “Gaziantep’teki öğrenciler çok şanslı” Gaziantep Valisi Kemal Çeber, kentteki öğrencilerin çok şanslı olduğunu ifade ederek, “Bugün çok güzel bir adım. Hem bilim şehri Gaziantep hem de eğitim şehri Gaziantep çalışmalarımızı destekleyecek anlamda çok güzel bir faaliyeti Büyükşehir Belediyesi düşünmüş. Sonuna kadar destekçiyiz. Bilimi ve tekniği en iyi takip edecek yöntem öğrencilerimizin. İnsanın ufkunu, beynini, vizyonunu açan geliştiren ve yol gösteren yayınlar bunlar. Her ortaokullarımız da hem de liselerimizde bu eserlerin düzenli olarak geliyor olması öğrencilerimizi mutlaka çok güdüleyecek” şeklinde konuştu. “Bilim aşkını destekleyecek dergileri okullarımızla buluşuyor olmasının mutluluğunu yaşıyoruz” İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Erdal Kılınç ise protokolde emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bugün hem Gaziantep’in eğitim şehri hem de bilim şehri Gaziantep mottosuna hizmet edecek ülkemizin en nitelikli bilimsel faaliyetlerini yürüten ait olarak ve hepimizin de çocuklarımıza alıp ulaştırdığımız ülkemizin milli teknoloji hamlesine ulaşabilmesi için gençlerimizin yüreğinde oluşan bilim aşkını destekleyecek dergileri okullarımızla buluşuyor olmasının mutluluğunu yaşıyoruz” diye konuştu.
Ankara Siber Güvenlik Kanun Teklifi Komisyonda TBMM Milli Savunma Komisyonu, 21 maddelik ’Siber Güvenlik Kanun Teklifi’ni görüşmek üzere toplandı. Toplantıda konuşan Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, “Siberle alakalı bütün ülkeler kendilerini koruma ve kollamak için, kendi güvenliklerini sağlamak için önemli çalışmalar yaptılar, yapıyorlar. Bizim de bu konuda çok ciddi çalışmalarımız, çok önemli yatırımlarımız var, gelişmeler var. Almakta olduğumuz tedbirler var. Şu ana kadar da çok şükür bütün kurumlarımız, birimlerimiz çok başarılı bir şekilde kendilerine verilen görevleri yaptılar, yapmaya devam ediyorlar” dedi. CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül ise, kanun teklifinin anayasaya uygunluğunun kendileri için önemli olduğunu belirterek, “Türkiye Büyük Millet Meclisi açısından şunu sormak istiyorum; anayasaya uygunluk konusunda düzenleyici ve etki analizi konusunda Kanunlar ve Kararlar Başkanlığında bir etki analizi yapıldı mı? Bu konuda gerekli notlar komisyonumuza iletildi mi? Birinci sorum bu olacak. İkinci nokta ise; iç tüzüğün 38. maddesi gereği kanun teklifinin anayasaya uygunluğu konusunda mutlaka tartışılması gerektiğini düşünüyoruz. Hukuk devleti açısından önemli olan husus, hukuki belirlilik ve ölçülülüktür. Bu anayasamızın 2’nci maddesi, 6’ncı, 7’nci, 11’inci maddesi ve 26, 27’nci maddeleri çerçevesinde basın özgürlüğü, temel hak ve özgürlüklerin korunması, belirlilik, hukuk devleti açısından önemli bir noktadır. Gelen kanun teklifinin bu çerçevede anayasaya uygunluğunun oluşması gerekiyor” diye konuştu. Bülbül şöyle devam etti: “Başkanın yazılı emriyle arama, el koyma işlemi yapılabilmesi çok sakıncalı. Siber Güvenlik Başkanının yargı organının yerine geçerek arama ve el koyma kararı vermesi, şu andaki anayasamıza, Türk Ceza Kanunu’na ve Ceza Muhakemesi Kanunu’na aykırı bir yetki oluyor. Burada ’gecikmesinde sakınca bulunan hâller’ ibaresi keyfi tutumlara yol açabilecek, muğlak, belirsiz bir ifade. Bizim kanun yapma tekniğinde bir kanunu ortaya koyduğumuz zaman kanunun muğlak olmaması gerekiyor, hukuki olarak belirli olması gerekiyor, ölçülülük ilkesine uygun olması gerekiyor. Ve karar verecek kişinin keyfî tutumlara neden olabilecek belirsiz bir durumdan yararlanmaması gerekiyor. O nedenle ’gecikmesinde sakınca bulunan hâller’ ibaresi Anayasa’nın 13’üncü maddesine, 2’nci maddesine, 8’inci maddesine, 9’uncu maddesine ve 7’nci maddesine aykırı. ’Başkanın emriyle yapılan işlemler daha sonradan hâkimin onayına sunulacaktır’ deniliyor. Şimdi hâkimin onayına sunulacak hüküm, durumun hukuksuz oluşunu ortadan kaldırmıyor, yani hukuksuz bir durumu da hukuki bir hâle getirmiyor.”