GENEL - 27 Kasım 2019 Çarşamba 16:47

Cumhurbaşkanı Erdoğan "Fiber hat yatırımları konusunda engel çıkaranlar karşısında beni bulur"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Fiber hat yatırımları konusunda engel çıkaranlar karşısında beni bulur"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’de fiber hat konusunun yavaş ilerlediğini belirterek, "Firmalarımızın fiber hat yatırımını hızlandırması gerekiyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’de fiber hat konusunun yavaş ilerlediğini belirterek, "Firmalarımızın fiber hat yatırımını hızlandırması gerekiyor. Aksi takdirde 5G teknolojisini etkin kullanamayız. Fiber hat yatırımları konusunda engel çıkaranlar karşılarında bizzat şahsımı bulacaklarını bilmelidirler" dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Vizyoner buluşmalarına katıldı.



“Dünya sanayileşme sürecindeyken, biz vatanımızı koruma mücadelesi içindeydik”


Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin geçmişte dünyadaki yeni yönelimlerin pek çoğunu kaçırmak zorunda kaldığını vurgulayarak, “Dünya sanayileşme sürecindeyken biz vatanımızı koruma mücadelesi içindeydik. Teknolojinin gelişmesi ile kitlesel üretim ticaret ağları genişlerken, biz yeni devletimizi ayakta tutmanın derdindeydik. İkinci dünya savaşından sonra küresel çapta bir dönüşüm yaşanırken biz kendi içimize kapanmış, darbelerin, cuntaların pençesinde kıvranıyorduk. Rahmetli Menderes ve rahmetli Özal dönemlerinde yaşanan kıpırdanmalar kayıplarımızı telafi etmeye yetmedi. Bundan 17 yıl önce ülkemizin yönetimini devraldığımızda böyle bir Türkiye fotoğrafı ile karşı karşıyaydık. Milli geliri 3 bin 500 doları ancak bulan, ihracatı 36 milyar dolar olan, eğitimden sağlığa her alanda yetersiz bir alt yapı ile ağır yüksek ve aksak yol yürümeye çalışan bir ülkeydik. Demokrasimiz derseniz darbelerin, cuntaların ağırlığı altında iki büklüm haldeydi. Karşımızdaki bu manzaranın ağırlığı bizi ürkütmedi, çalışma azmimizi biledi. Hemen kolları sıvadık. Cumhuriyet tarihimizin en büyük demokrasi ve ekonomi hamlesini başlattık. Hem makro ekonomide, hem altyapıda, hem temel hizmet alanlarında Türkiye’ye çağ atlattık. Asırlık ihmalleri kısa sürede telafi etmekle kalmadık, ülkemizi ileri taşıdık. Milli iradenin üstünlüğünü tahkim ederek demokrasimizi güçlendirdik. Hak ve özgürlük alanlarını genişlettik. Devletimiz ve milletimiz arasında bütünleşme sağladık” ifadelerini kullandı.



“Bu mücadeleyi dikensiz gül bahçesinde vermedik”


Türkiye’nin gelişmesi için atılan her adımda önlerine engeller çıkartıldığını vurgulayan Erdoğan, “Bu mücadeleyi öyle dikensiz bir gül bahçesinde vermedik. Girdiğimiz her yolda tuzaklarla karşılaştık. Başlattığımız her reform engellenmeye çalışıldı. Vesayet güçlerinin kimi zaman tahammülü zor hale gelen direnişlerini birer birer aşarak ülkemizin önünde yeni ufuklar aştık. 2011 yılında 2023 hedeflerimizi ilan ettiğimizde pek çokları dudak bükmüştü. Türkiye hızla bu hedefleri gerçekleştirme yoluna girince ardı ardına saldırılar yaşadık. Gezi olayları ile ilk işareti ortaya çıkıp, 17 - 25 Aralık darbe girişimi ile devam eden, hendek hadiseleri ve terör saldırıları ile tırmanan, 15 Temmuz darbe girişimi ile doğrudan milleti hedef alan bir süreç yaşadık. Ekonomimiz de bu saldırı dalgasında naibini aldı. Ancak ne yaptılarsa Türkiye’yi hedeflerinden koparmayı başaramadılar. Bugün ekonomisini toparlamış, güney sınırlarında kuşatmayı kırmış bir ülke olarak yolumuza devam ediyoruz. İşte Gabar’da, Cudi’de sınır ve sınırın ilerisinde terör örgütlerinin tümünün inlerine girdik, girmeye devam ediyoruz” şeklinde konuştu.



“Bu kesimlerin yaptığı siyaset değil, kör düşmanlıktır”


Türkiye’nin zorlu bir süreçten geçtiğine dikkat çeken Erdoğan, “Bizi bu zorlu süreçte düşmanlarımızın attıkları taşlardan ziyade içimizden atılan güller yaralamıştır. Biz ülkemizin dar günlerinde fikrine, zikrine, siyasetine bakmaksızın herkesin milletimize yar olmasını beklerdik. Bu konuda sürekli hayal kırıklığı yaşıyoruz. Türkiye bölücü örgüte mücadele yürütüyor, birileri terörist sevicilik yapıyor. Türkiye FETÖ gibi eşine benzerine az rastlanır ihanet çetesine karşı mücadele ediyor, birileri sürekli bunların değirmenine su taşıyor. Türkiye güney sınırlarında kurulan bir tuzağı Suriye’de yürüttüğü operasyonlarla paramparça ediyor, birileri karşımızdakilerin yanında saf tutuyor. Türkiye ekonomisine yönelik saldırıları bertaraf edip yeniden yükselişe geçmenin heyecanını yaşıyor, birileri moral bozmanın peşinde koşuyor. Kendi ülkelerine gül değil alenen taş atan bu kesimlerin yaptıkları işin adı siyaset değildir. Bunun adı en hafif tabiriyle fırsatçılık, asıl olarak da kör düşmanlıktır” diye konuştu.



“Biz polemik yaparak konuları sulandırmanın değil, toprakları sulamanın peşindeyiz”


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu tarım politikalarına yönelik eleştirilerine yanıt veren Erdoğan, şunları söyledi;


“Dün birisi çıkmış. Güya Türk tarımının nasıl bittiğini, battığını anlatıyor. Tarımdan alakasının ilgisinin olduğunu hiç bilmiyorum. Ama ben yeri geldiğinde Polatlı’dayım, yeri geldiğinde Şereflikoçhisar’dayım, yeri geldiğinde traktöre de biniyorum. Traktörü de çiftçi kardeşlerim nasıl kullanılır öğrettiler. Söylediği her şey yanlış, kullandığı her rakam yanlış. Mesela Tarım ve Orman bakanlığı bütçesini yarısından fazlasını destekleme ödemelerine tahsis ettiğimiz halde tam tersini iddia ediyor. Ülkemizde 2002 yılında tarımsal destekleme ödemeleri için 1,8 milyar lira kaynak kullanılmışken, bu rakamı önümüzdeki yıl bütçesinde 22 milyar lira olarak belirledik. Küçük baş hayvan sayısın 32 milyondan 50 milyona çıkardık. Bunu 2023 yılında 100 milyona ulaştırmayı hedefliyoruz. Tarım ve mera arazilerimizin toplam büyüklüğünün 32,8 milyon hektar olduğunu, bunun 23,2 milyonluk bölümünde tarım yapıldığını, kalanının mera olduğunu söylüyoruz. Rakamları katıp karıştırıp milletin kafasını bulandırmaya çalışıyor. Ülkemizde sulanabilir tarım arazi büyüklüğünün 8,5 milyon hektar olduğunu, bunun. 6,6 milyonunun sulandığını, sulanan kısmın 4,3 milyon hektarının kamu yatırım olduğunu ifade ediyoruz. Yine rakam oyunları oynuyor. Halbuki biz polemik yaparak konuları sulandırmanın değil, toprakları sulamanın peşindeyiz. Tarımsal ihracatımızı 3,8 milyar dolardan 17,7 milyar dolara çıkardığımız halde bunu tersine çevirme hesabını yapıyor. Türkiye 44 milyar dolarlık tarımsal geliri ile Avrupa’da ilk sırada yer aldığı halde, bizi gerimizdeki ülkelerle kıyaslama kalkıyor. Şeker pancarı diyor. Biz gelmişiz glikoz kotasını yüzde 10’dan, yüzde 2,5’a düşürerek çiftçimizi korumuşuz. Bundan haberi yok. Sen nasıl siyasetçisin, bunları öğren, kılavuzunu da değiştir. Çeltik üretimi diyor. 360 bin tondan, 940 bin tona çıkarmışız. Muz üretimin 90 bin tonda 540 bin tona yükseltmişiz. Bunların maalesef her işleri böyle. Türkiye’nin büyümesinden, gelişmesinden, ileriye gitmesinden rahatsız oluyorlar. Milletin gönlünü kazanacak hiçbir projeleri planları olmadığı için bizi başarısız göstererek öne çıkma hesabı içindeler. Halbuki biz 22 milyar destekleme demişiz, yapın hesabını kitabını siz daha fazlasını ortaya koyun. Biz küçükbaş hayvan sayısını 50 milyondan 100 milyona çıkartacağız demişiz siz bulun formülünü daha fazlasını taahhüt edin. Tüm tarım ürünlerinde üretimi ve geliri nasıl arttıracaksınız bunun yöntemleri ile milletin karşısına çıkın. Sadece rakam oyunları ile, laf ebeliği ile, boş eleştiri ile, sadece kafa karıştırma ile uğraşıyorlar. Çünkü bunların heybelerinde millete sunacak hiçbir şeyleri bulunmuyor”



“Askeri alanda kullanılacak bor karbürü üretmeye başlıyoruz”


Cumhurbaşkanı Erdoğan bor madeninin işlenmesi konusunda da açıklamalarda bulunarak, “Türkiye’de içi boş muhalefetin malzemelerinden biri de bor meselesidir. Yıllarca bu ülkede bor madeninin değeri üzerinden spekülasyonlar yapıldı, efsaneler üretildi, komplo teorileri geliştirildi. Kimse ‘yahu bu bor nedir nasıl çıkarılır, nasıl satılır, nasıl değerlenir’ bu kısma kafa yormadı. Çünkü dertleri emek vererek kazanmak değil, afaki hesaplarla milleti kandırmak. AK Parti’ye yönelik saldırıların arttığı dönemde ‘erke dönergeci’ adıyla bir balon uçurdular. Dönemin anlı şanlı paşaları, hukukçuları yan yana dizilip bedava elektrik üreteceği iddia edilen bir aletin icadı müjdesini verdiler. Ortada ne bir icat, ne bir emek, ne bedava elektrik olmadığı için balon söndü ve patladı. Bor meselesi de sürekli gündeme getiriliyor. Türkiye’de bor madenini gerçekten değerlendirecek çalışmaları biz yaptık. Önceden ham maden olarak satılan ve katma değeri düşük olan boru aldık işledik geliştirdik ürüne dönüştürdük. Şimdi taktik araçlarda, helikopterlerde, uçaklarda, top namlularında, askeri kıyafetlerde zırh olarak kullanılabilecek olan bor karbürü üretimine başlıyoruz. Balıkesir Bandırma’da temelini attığımız fabrikayı 2 yılda tamamlayacak yıllık bin ton bor karbürü üreteceğiz. Dünyadaki toplam bor karbürü üretimi 7-8 bin ton arasında. Dolayısıyla bizim fabrikamız oldukça önemli kapasiteye sahiptir. Dünya bor rezervlerinin yaklaşık 4 te 3’üne sahip olduğumuz içini bu üretimi uzun yıllar sürdürme şansımız var. Eskiden bir liraya sattığımız bor hammaddesini, işlenmiş ürün olarak yüz liraya hatta bin liraya geri alıyorduk. Şimdi bunları üretmeye başlıyoruz” dedi.



“Fiber hat yatırımları konusunda engel çıkaranlar karşılarında beni bulur”


Dünyada dijital alanda yaşanan gelişmelere dikkat çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Hükümete geldiğimizde ülkemizde toplam 3 bin geniş bant internet abonesi vardı. Bugün 75 milyon üzerinde geniş bant internet abonesi bulunuyor. Mobil telefon abone sayısı 82 milyon üzerine çıktı. Fiber hat uzunluğumuz 81 bin kilometreydi, bugün 364 bin kilometreyi geçtik. Bu fiber hat konusunda yavaş gittiğimizi görüyoruz. Firmalarımızın fiber hat yatırımını hızlandırması gerekiyor. Aksi takdirde 5G teknolojisini etkin kullanamayız. Fiber hat yatırımları konusunda engel çıkaranlar karşılarında bizzat şahsımı bulacaklarını bilmelidirler. Ülkemizdeki elektronik devlet, dijital Türkiye kullanıcı sayısı 44 milyonu geride bıraktı. Uzay teknolojisinde devrim niteliğinde adımlar adıyoruz. Türkiye uzay ajansını kurduk. Türksat 4A ve 4B’yi uzaya göndermiştik. İnşallah Türkat 5A’yı önümüzdeki yıl, Türksat 5B’yi 2021’de uzaya yolcu ediyoruz. Asıl önemlisi 2022 yılında yerli haberleşme uydumuz Türksat 6A’yı devreye almış alacağız. Türkiye 3G teknolojisine 2009’da, 4G teknolojisine 2016’da geçmişti. Hedefimiz uçtan uca yerli ve milli 5G haberleşme teknolojisini hizmete sunmak. Eksikliklerimiz olmakla birlikte dijital dünyayı yakalama konusundaki kararlılığımız tamdır”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Tırın altında kalan kadın, hastanede hayatını kaybetti Sakarya’nın Erenler ilçesinde dolmuştan indikten sonra araçların arasından yolun karşısına geçmeye çalışan ve tırın altında kalarak ağır yaralanan kadın, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Erenler ilçesi Yeni Sakarya Caddesi üzerindeki ışıklı kavşakta M.E. idaresindeki 54 AGF 090 plakalı Iveco marka tır, dolmuştan indikten sonra araçların arasından yolun karşısına geçmeye çalışan Sevim Çobanoğlu’na (58) çarptıktan sonra altın aldı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, kadını sıkıştığı yerden çıkartarak sağlık ekiplerine teslim etti. Olay yerinde yapılan ilk müdahale sonrasında kadın, ağır yaralı olarak hastaneye sevk edildi. Tır sürücüsü ise polis ekipleri tarafından ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Kaza anı ise güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, kadının araçların arasında yolun karşısına geçmeye çalışması, tırın çarpması ve altına alması, vatandaşların tır sürücüsünü uyarması ve olay yerine gelmesi yer alıyor. Hastaneden acı haber geldi Araçların arasından yolun karşısına geçmek isterken tırın çarpması neticesinde ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Sevim Çobanoğlu (58), yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Hususa ilişkin inceleme devam ediyor.
Kocaeli Muharrem Cinan: “Güzel bir seri yakalamak istiyoruz” Trendyol 1. Lig’de Adanaspor’u ağırlayacak olan Kocaelispor’un oyuncuları Muharrem Cinan ile Josip Vukovic, Bandırmaspor beraberliğini ve Adanaspor karşılaşması hazırlıklarını değerlendirdi. Trendyol 1. Lig’in 14. haftasında Adanaspor’u ağırlayacak olan Kocaelispor, maçın hazırlıklarını sürdürdü. Kocaeli ekibinin başarılı futbolcuları Muharrem Cinan ile Josip Vukovic, antrenman öncesi açıklamalarda bulundu. Ligde tekrar galibiyet serisi yakalamak istediklerini ifade eden Muharrem Cinan, “Maç aslında bizim beklediğimiz gibi başladı, üstünlüğümüzü koyduk. Galibiyet golünü de bulduk. Fakat yan toptan bir gol yedik ve motivasyonumuz biraz kayboldu. Sonra tekrar toparladık. Biz böyle düşünmemiştik aslında, gol yemeyeceğimizi düşünüyorduk biz. İkinciyle oynadık, zor bir maç, tabii her maç zor. Kazanamıyorsan kaybetmeyeceksin, 1 puanı koruyacaksın. Biz onu yaptık, güzel bir galibiyet serisi yakalamıştık. Şimdi o bozuldu, fakat kaybolmuş bir şey yok. Şimdi tekrar bir galibiyet serisi yapacağız, buna inanıyorum. Bizim için her maç zor. Maç maç bakıyoruz, rakibimizin puan durumundaki yeri bizi pek ilgilendirmiyor. Çünkü her maç 3 puan, bunun bilincindeyiz. O yüzden her maç aynı motivasyonla çıkıyoruz. Güzel bir seri yakalamak istiyoruz” dedi. “Maksimum katkıyı sağlamak istiyorum” Kendi performansı hakkında değerlendirmelerde bulunan Cinan, “Kendi performansımın şu an giderek arttığını düşünüyorum. Takım motivasyonu, takım uyumu o süreci de atlattığımı düşünüyorum. Elimden geldiğince maksimum katkıyı sağlamak istiyorum hem defansif hem ofansif olarak. Daha iyi olacak bence. Maçlar geçtikçe, oynadıkça birbirimize bağlandıkça daha iyi oluyor. Her şey daha güzel olacak” diye konuştu. “Rakibin kim olduğunun ve sıralamadaki yerinin bizde hiçbir önemi yok” Taraftardan aynı desteği beklediklerini aktaran Muharrem Cinan, “Taraftarımıza çok teşekkür ediyorum, soğuk havaya rağmen geldiler ve bizi 90 dakika desteklediler. Biz aynı desteği tekrar istiyoruz. Dediğim gibi bir galibiyet serisi yakalamak istiyoruz, Adanaspor’la başlamak istiyoruz. Yani rakibin kim olduğunun ve sıralamadaki yerinin bizde hiçbir önemi yok. Galibiyet serisine başlamak istiyoruz. Öncelik Adanaspor maçı. Bunun için dün başladık antrenmanlarımıza. Ben galibiyet için elimizden gelen her şeyi yapacağımızı düşünüyorum ki galip ayrılacağımızı düşünüyorum” şeklinde konuştu. “İki puan bıraktığımıza üzüldüm” Ertuğrul Sağlam’ın kendisine her zaman destek olduğuna vurgulayan Cinan, “Bu takım lider olmak için şampiyon olmak için kuruldu. Bunun üstesinden gelebilecek bir takım. Evet liderlik zor, rakipler ona göre hazırlanıyor. Ama biz bunun üstesinden geleceğimizi düşünüyorum. Ertuğrul Sağlam çok büyük bir hoca ve antrenör. Desteğini çok iyi hissediyorum. Her zaman olumlu ya da olumsuz her şeyi söyler. Futbolcunun gelişiminde katkısı var. Belki maç sonunda attığımız golde biz bir puan aldık ama biz iki puan bıraktık. Ben buna üzüldüm, bir puan aldığımıza sevinmedim. Çünkü öyle bir maç olduğunu da düşünmüyordum. O yüzden üzüldüm ve Ertuğrul hoca teselli etti” ifadelerini kullandı. “İyi bir takımları var ve biz oraya kazanmak için çıkacağız” Ligde hiçbir maçın kolay olmadığına dikkat çeken Josip Vukovic ise, “Beklediğimiz gibi zor bir maçtı. Bandırma iyi bir takım, kompakt oynayan bir takım. Aslında beklediğimiz gibi olmadı ama son dakikada 1 puanı almayı başardık. Benim kariyerimde ilk kez böyle bir şey geliyor. Sıçrarken o esnada topun arkaya gitmesini istemiyordum ve arkamda da birisinin olduğunu düşündüm hamleyi yaptım ve maalesef kendi kalemize gitti. Biz bu ligde hiçbir maçın kolay olmadığını biliyoruz, tabi şuan puan durumuna baktığınızda Adana aşağılarda olabilir ama iyi bir takımları var ve biz oraya kazanmak için çıkacağız” dedi.
Antalya Kamu görevlisini "Karabiber gibi yanarsın" deyip 82 bin TL dolandırmaya çalıştılar Antalya’da kamu görevlisi Cemil K., Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil’i örnek gösterip “Karabiber gibi yanarsın” diyerek kendisinden 82 bin TL isteyen dolandırıcıların elinden dikkati sayesinde kurtuldu. Gündeme uygun olarak hareket eden dolandırıcılık olaylarına karşı vatandaşları uyaran Cemil K., "Böyle bir telefon aldıklarında yapacakları ilk iş UYAP ve e-Devlet’ten kontrollerini sağlamak olmalı" dedi. Antalya’da bir kamu kurumunda görevli Cemil K. dolandırıcıların tuzağına düşmekten son anda kurtuldu. Dolandırıcıların gerçeğini aratmayacak ustalıkta hazırladıkları mahkeme kararıyla kendisini tuzaklarına çekmeye çalıştığını ifade eden Cemil K., olayın cep telefonuna gelen SMS ile başladığını belirtti. Gelen mesaj ile şoka uğradığını ve hemen belirtilen numarayı aradığını söyleyen Cemil K., “Cep telefonuna bir mesaj geldi. Mesajla bir arabuluculuk dosyam olduğu ifade ediliyordu. Hemen o mesaj üzerine ilgili yeri aradım. Bir hukuk bürosu olduğu yazıyordu ilgili mesajda ve aradığımda bir telesekreter çıktı ve tuşlama yoluyla birilerine yönlendirdi. Çok profesyonelce hazırlanmış bir tezgahtı, ilk başta olayı çok ciddiye aldım” dedi. Profesyonelce hazırlanmış bir sistem Hakkındaki dosyanın gerçeğinden farkı olmadığını belirten Cemil K., “Bir hukuk bürosu var, bir santral sistemi var ve çok disiplinli konuşan, hukuki terimler kullanan birileri var. İlgili kişi bir dosyam olduğunu bir bahis sitesinde geçmiş yıllarda bahis oynadığımı ve bununla ilgili adli kararın çıktığını ifade etti. Ben de nasıl bir bahis oynadığımı sordum. Kendileri oynadığımı iddia etmeye çalıştılar, ‘Bununla ilgili yargı kararını bana atar mısınız’ dedim. ’Size atacağız’ dediler, hemen evrak attılar WhatsApp ortamından. Gelen evraka baktım, gerçekten hakkımda bir karar verilmiş, bir belge oluşturulmuş. İlk başta yukarıdaki kısımlara baktığınız zaman gerçekten bir kurumsal belge gibi görünüyordu” ifadelerini kullandı. "Gerçeğiyle bire bir aynı mahkeme kararı üretilmiş" Gerçeğini aratmayacak tarzda hazırlanan belgeyi dikkatlice incelediğinde bazı noktalarda kuşkulandığını belirten Cemil K., “Aşağıya bakınca katip ve hakimin ismi, numaraları ve mühür ile beraber benzeri şeyler bana çok kuşkulandırıcı geldi. Bir dosya oluşturmuşlar ve bir karar çıkarmışlar, karar metni. Orada ne kadar ceza aldığım, işte şu kadar para cezası, şu kadar hapis cezası benzeri şeyler yazıyor. Çok da hukuki kelimelerle oluşturmuşlar bunu, kendilerine bunu bir araştıracağımı söyledim. Hızlı olarak parayı yatırmamı istiyorlardı. Hemen dosyanın nerede açıldığını sordum, ‘Kartal Adliyesi’ dediler. Telefonu kapatıp Kartal Adliyesini aradım. Kartal Adliyesi İcra Müdürlüğüne ulaştım. Onlar bilgileri olmadığını söylediler. Kartal Adliyesi’nden bir sonuç alamayınca, UYAP ve e-Devlet üzerinden kontrol ettim” şeklinde konuştu. “’Karabiber gibi yanarsın’ dediler" Uygulamada mevcut dosyaları haricinde sanal bahis ile ilgili bir dosyasının bulunmadığını gördüğünü belirten Cemil K., “İlgili birimi tekrar arayıp böyle bir dosyam olmadığını öğrendikten sonra emniyeti aradım. ‘Sakın para yatırmayın’ dediler. 82 bin TL istiyorlardı. Bir taraftan da son günlerdeki Mehmet Ali Erbil ve Serdar Ortaç olayını örnek veriyorlar. Bana ‘Karabiber gibi yanarsınız, onlar bu olayları yaşadı’ diyorlar. Ama çok profesyoneller. Bu tür konularda çok dikkatli olmamız gerektiğine inanıyorum. Emniyet birimlerine konuyu aktardım. Bana bunu bir dolandırıcılık olayı olduğunu, kesinlikle böyle bir olaya girilmemesi gerektiğini belirtiler. Zaten yatırmak gibi bir niyetim yoktu. Ama daha sonra tekrar aradılar ısrarla parayı yatırmamı istediler. Konuyu adli makamlara bildirdiğim için telefonda idare ettim ve konuyu kapattım” dedi. “UYAP ve e-Devlet’ten kontrol etsinler” Son dönemlerde gündeme uygun olarak hareket eden dolandırıcılık olaylarına karşı vatandaşları uyaran Cemil K., “Türkiye Cumhuriyet devletinin çok güzel bir sistemi var. E-Devlet sistemi, devletimiz bununla ilgili bir imkan sağlamış hakkınızda olabilecek trafik cezasından tutun da tapu bilgilerinize tüm bilgilerinize beyanlarınıza sizinle ilgili yapılacak tüm işlemler e-Devlet’te yer alıyor. UYAP da bununla ilgili ciddi bir kolaylık sağlıyor. Hakkınızda bir dava da açılabilir, bir süreçte yaşayabilirsiniz. Korkmamanız gerekir, yani bu ülkede adliye ile karşılaşmayan yoktur. Bende korku yoktu ama sadece niye böyle bir dosya açılmış, niye bilgim yok tedirginliği oldu. Niye şimdi böyle bir para ödeyeceğiz, bu nereden çıktı, tarzında bir tedirginlik yaşadım. Yoksa adliyeye gidersiniz. Adliye de bu ülkenin kurumlarından birisi, ‘Niye bu kadar yüksek meblağda bir para ödüyorum’ korkusu oldu. Vatandaşlarımız kesinlikle UYAP ve e-Devlet’ten her türlü işlemi oralardan kontrol etsinler. Böyle bir telefon aldıklarında yapacakları ilk iş buralardan kontrollerini sağlamaları” diye konuştu
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında tutuksuz sanıklar savunma yapıyor İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine yedinci gününde devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık hemşire Tuğba Özkaynak, “Çalıştığım süre boyunca geceleri hiç çocuk doktorunun çalıştığını görmedim” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava yedinci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu. "Fırat Sarı’nın ne ismini duydum, ne de bebek yoğun bakımı satın aldığından haberim var" Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Cafer Akdur, “Bağcılar Medilife Hastanesi’nde doktor olarak çalışıyordum. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum, ne bir örgüt üyesiyim, ne de SGK’yı dolandırdım. Hakkımda hiçbir tape kaydı yok, banka hesaplarımda hiçbir oynama yok. Fırat Sarı’yı tanımıyorum. Son bir sene başhekimlik yaptım. Fırat Sarı’nın ne ismini duydum, ne de bebek yoğun bakımı satın aldığından haberim var. Semiha Yavuz vardı başhekim olarak. Kurum içinden sadece Dursun Eryılmaz ile Semiha Yavuz’u tanıyorum” dedi. “Geceleri hiç çocuk doktorunun çalıştığını görmedim “ Savunma yapan diğer tutuksuz sanık hemşire Tuğba Özkaynak ise, "Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. SGK’yı zarara uğratma durumu söz konusu değildir. Bağcılar Medilife Hastanesi’ne hemşire olarak işe başladım. Benden Çağla Durmuş sorumluydu. Çalıştığım süre boyunca geceleri hiç çocuk doktorunun çalıştığını görmedim. Çocuk doktoru olarak gündüzleri Dursun Eryılmaz vardı. Benim sorumlum İlker Gönen’di, bir sorun olduğunda onu arıyordum” dedi. Mahkeme başkanı sanığa, "Çağla Durmuş için, entübe olmayan bebekleri entübe gösterip ilaç düşüşü yapıyordu demişsin. Bununla ilgili ne diyorsun?" diye sordu. Sanık, "Bebeğe ilaç düşüşü yapacağım entübe gösterin diyordu Çağla. Hastayı entübe gibi gösterip ilaç düşüşü yapacağını söyledi. Bunu kendisi dile getiriyordu. Entübe gösterin diyordu. Belli bir bebekten konuşmuyordu o an. Genel konuşuyordu" ifadelerini kullandı. Duruşmaya 15 dakika ara verildi.