SAĞLIK - 27 Temmuz 2019 Cumartesi 09:43

KLİMİK Derneği Viral Hepatit Çalışma Grubu Başkanı Prof. Neşe Demirtürk:

A
A
A
KLİMİK Derneği Viral Hepatit Çalışma Grubu Başkanı Prof. Neşe Demirtürk:

KLİMİK Derneği Viral Hepatit Çalışma Grubu Başkanı Prof.

KLİMİK Derneği Viral Hepatit Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Neşe Demirtürk, “Tüm dünyada viral hepatiti olan 325 milyon insandan neredeyse 300 milyonu hepatit B veya hepatit C olduğunun farkında değil. Ülkemizde de çoğu henüz tanı almamış 3,5 milyon hepatit B hastası, 750 bin hepatit C hastası olduğu tahmin edilmekte” dedi.


KLİMİK Derneği Viral Hepatit Çalışma Grubu, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü dolayısıyla hepatit hastalığına dikkat çekti.


KLİMİK Derneği Viral Hepatit Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Neşe Demirtürk, “Dünyada her yıl yaklaşık 1 milyondan fazla kişi viral hepatitlere bağlı siroz ve karaciğer kanseri nedeni ile yaşamını yitirmektedir. Ülkemizde de kronik hepatit B ve C enfeksiyonları karaciğer nakillerinin en sık nedenini oluşturmakta. Günümüz koşullarında, hepatit B için etkin bir aşının varlığı, kronik hepatit C enfeksiyonu için ise tam kür sağlayan etkin bir tedavinin varlığı bu hastalıkların kontrol altına alınabilmesi konusunda elimizi güçlendiren iki önemli silah. Ancak ne yazık ki tüm dünyada viral hepatiti olan 325 milyon insandan neredeyse 300 milyonu hepatit B veya hepatit C olduğunun farkında değil. Ülkemizde de çoğu henüz tanı almamış 3,5 milyon hepatit B hastası, 750 bin hepatit C hastası olduğu tahmin edilmekte. Bu nedenle viral hepatitli hastaların tespiti ve tedavisi viral hepatitlerle savaşta kilit noktayı oluşturmakta” şeklinde konuştu.



Hepatit , hastaları doktora getirecek ağır semptomlara neden olmuyor


Hepatit hastalarının tesadüfen fark edildiğini belirten Prof. Dr. Neşe Demirtürk, “Viral hepatit yapan etkenler, ayrıntılı olarak tanımlanmış olan tanı testleri ile kolaylıkla saptanabilmektedir. Böylece viral hepatit olgulara kolayca ve güvenilir bir şekilde tanı konulabilmektedir. Ancak kronik viral hepatitler, hastaları hekime getirecek kadar ağır semptomlara yol açmadıkları için hastalar genellikle tesadüfen saptanmaktadır. Bu durum da bir çok hastanın hastalığının farkında olmadan yaşamını sürdürmesine neden olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü viral hepatitlerin azaltılması için, 2016 yılında 194 ülkenin katılımıyla 2016-2021 yılları arasında uygulanacak olan bir eliminasyon programı başlattı. Bu programın hedefi 2030 yılına kadar viral hepatitlere bağlı ölümlerin yüzde 65, yeni olgu sayısının ise yüzde 90 azaltılması olarak belirlendi. Bu hedefe ulaşmak için DSÖ tarafından öncelenen konular; infantlarda HBV aşılaması, HBV taşıyıcısı annelerden bebeklere geçişin engellenmesi, güvenli kan transfüzyonları, güvenli enjeksiyonlar, damar içi ilaç kullanıcılarında enjektör paylaşımının engellenmesi, kronik HBV ve HCV hastalarının tanı ve tedaviye ulaşımının sağlanması olarak seçildi. Belirlenen hedeflere ulaşmak için öncelikle hem sağlık çalışanları hem de toplumda viral hepatitlerle ilgili farkındalığın arttırılması ve risk gruplarının belirlenerek bu kişilerde tarama çalışmalarının yapılması özellikle önem taşımaktadır” dedi.



28 Temmuz Dünya Hepatit Günü


28 Temmuz Dünya Hepatit Günü konusuna değinen Prof. Dr. Neşe Demirtürk, “28 Temmuz viral hepatitlerle ilgili farkındalığın arttırılması için Dünya Hepatit Günü olarak belirlenmiştir. Bu gün aracılığı ile viral hepatitler konusunda toplumun eğitimine daha fazla yer verilmesi, ulusal taramaların artırılması ve toplumun bu taramalara katılmasının sağlanması amaçlanmaktadır. DSÖ’nün viral hepatit eliminasyon hedeflerine ulaşabilmek için ülkemizde de Sağlık Bakanlığı tarafından geçtiğimiz yıl, 2018-2023 yılları arasını hedefleyen “Türkiye Viral Hepatit Önleme ve Kontrol Programı” yayınlanmıştır. Bu program çerçevesinde; toplumun viral hepatitlerin bulaş yolları ve korunma konularında bilgilendirilmesi, yüksek riskli grupların tanımlanması ve bu kişilerde viral hepatit taramalarının gerçekleştirilmesi, ülkemizdeki gerçek hasta sayısının belirlenmesi için surveyansın etkin şekilde yapılması, hastaların tespiti sonrası tedavi için doğru yönlendirilmelerinin sağlanması amaçlanmaktadır. Tüm bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için konu ile ilgili tüm sağlık birimlerinin koordine çalışması büyük önem taşımakta” şeklinde konuştu.



Hastalara ulaşılması , hepatit eliminasyonunun anahtar noktası


Bu yıl da Dünya Hepatit Günü’nde amacın olabildiğince çok kişiye ulaşarak toplumun viral hepatitler


konusundaki bilgi düzeyinin arttırılması olduğunu belirten Prof. Dr. Neşe Demirtürk, “Hasta kişilere yüksek oranlarda ulaşılabilmesi, hepatit eliminasyonunun anahtar noktası. DSÖ, eğer dünya genelinde tanı oranlarında kitlesel bir artışa gidilemez ise tedavi oranlarının düşeceği, infeksiyon oranlarının yükseleceği ve 2030 yılına dek dünya genelinde hepatitleri yok etme fırsatının kaybedileceğini bildirmektedir. KLİMİK Derneği Viral Hepatit Çalışma Grubu olarak 28 temmuz 2019 Dünya hepatit gününde, bireysel ve toplumsal düzeyde tanı testlerinin yapılması ve hastaların tedaviye yönlendirilmesi konusunun önemini tekrar hatırlatmak istedik. Hastaları saptamak için riskli gruplarda hepatit taramaları yapmalıyız” dedi.



2030 yılına kadar hepatitlerin yok edilmesi amaçlanıyor


Ayrıca Prof. Dr. Neşe Demirtürk, “DSÖ’nün 2030 yılına kadar hepatitleri yok etme stratejisini, 2016 yılında 194 ülke benimsemiş olsa da şu ana kadar çok az ülke bu hedefe ulaşmak için gerekli ulusal düzenlemeleri yapmıştır. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan “Türkiye Viral Hepatit Önleme Ve Kontrol Programı” da ancak gerçek yaşama aktarılabildiği ölçüde başarılı olacaktır. Bu konuda viral hepatit tanı ve tedavisi ile uğraşan tüm hekimlere çok önemli görevler düşmekte.


KLİMİK Derneği Viral Hepatit Çalışma Grubu, iki yüz yetmiş iki hekim üyesiyle kurulduğu 2011 yılından bu yana yeni olgu sayısının azaltılması, özellikle hepatit B ve C enfeksiyonu olan hastaların tanı almasının sağlanması, bu hastaların tedaviye ulaşabilmesi konularında aktif çalışmalarını sürdürmektedir. Dünya Sağlık Örgütü hepatit eliminasyon hedeflerine ulaşılması için KLİMİK çatısı altında çalışmalarını giderek artan bir ivme yürüten VHÇG olarak, 2019 Dünya hepatit gününde de bireysel çabanın önemini vurgulamak, hastaların bulunması ve toplumun farkındalığının arttırılması konusunda hep birlikte çalışmanın gerekliliğini hatırlatmak isteriz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Yeni yuvasına kavuşan depremzede kadının buruk hikayesi Gaziantep’te depremde oğlunu, gelinini ve 3 torununu kaybeden 65 yaşındaki Fatma Aslan, depremden 6 saat sonra enkazdan çıkan torunu ve oğluyla depremzedeler için yapılan yeni evinde hayata tutunuyor. Kahramanmaraş merkezli depremler Gaziantep’in Şehitkamil ilçesine bağlı Atalar Mahallesi’nde büyük yıkıma neden olmuş, 400 ev yıkılmış ve 65 kişi hayatını kaybetmişti. Depremzedeler için yapılan yeni köy evleri, sağlam yapıları ve konforlarıyla dikkat çekerken, evlerine kavuşan depremzedelerin yarım kalan hikayeleri yürek burktu. Yeni evine kavuşan 65 yaşındaki Fatma Aslan, depremde oğlunu, gelinini ve üç torununu kaybettiğini anlattı. Aslan, depremden 6 saat sonra çıkan 6 yaşındaki kız torunu ve oğluyla hayata tutunuyor. “Devletimiz bize her zaman yardım etti ve hala da ediyor” Aslan, depremden sonra çok destek gördüğünü söyleyerek, “Depremden 6 saat sonra hayatta kalan tek torunum ve oğlumla birlikte hayatıma devam ediyorum. Devletimiz bize her zaman yardım etti ve hala da ediyor. Devletimiz sayesinde bu güzel evlere kavuştuk. Artık bu soğukta ısınma imkânı bulabiliyoruz. Konteynerde zor günler geçirdik. Keşke çocuklarım yaşasaydı, çadırda oturmaya razıydım” dedi. “Kardeşlerimin ağzında toprak vardı” Aslan, torununun enkazdan kurtulurken söylediklerini anlatarak, “Torunum, ‘Annemi ve babamı çağırdım, benimle gelmediler. Kardeşlerimin ağzında toprak vardı. Sonra kepçe sesini duyunca korkup dışarı çıktım’ dedi. Onu enkazdan çıkarınca kaybettik ama daha sonra hastanede bulduk” şeklinde konuştu. “Torunum konteynerde çok korkuyordu” Torununun konteynerde yaşadığı korkuları anlatan Aslan, “Torunum konteynerde çok korkuyordu. En ufak bir seste ‘Deprem oluyor, kaçalım’ diyordu. Çok şükür şimdi evimize kavuştuk. Evimiz çok güzel. Allah devletimizden razı olsun. Sıcak bir yuvamız var” diye konuştu.