GENEL - 11 Mart 2019 Pazartesi 12:38

Ünlü yönetmenler, Türk dizilerinin kamu diplomasisine etkisini konuştu

A
A
A
Ünlü yönetmenler, Türk dizilerinin kamu diplomasisine etkisini konuştu

İstanbul Valiliği, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi işbirliği ile, “Kamu Diplomasisi Aracı Olarak Türk Dizileri” çalıştayı düzenlendi.

İstanbul Valiliği, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi işbirliği ile, “Kamu Diplomasisi Aracı Olarak Türk Dizileri” çalıştayı düzenlendi. Osman Sınav, Halit Ergenç, Birol Güven gibi ünlü isimlerin katıldığı çalıştayda, dizilerin kamu diplomasisine etkileri konuşuldu.


İstanbul Valiliği, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi işbirliği ile, “Kamu Diplomasisi Aracı Olarak Türk Dizileri” çalıştayı düzenlendi. İstanbul Üniversitesi Rektörlük Doktora Salonunda düzenlenen etkinliğe Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Zait Sobacı, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Ergün Yolcu, Oyuncu Halit Ergenç, Senarist ve Yapımcı Birol Güven, Yönetmen Osman Sınav, Yapımcı Timur Savcı ve çok sayıda davetli katıldı.


Çalıştayın açılışında konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Zait Sobacı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un paylaştığı mesajı okuyarak, “Türk dizi sektörü 350 milyon doların üzerinde ihracat hacmiyle bu alanda Amerika’dan sonra ikinci sıraya gelmiş durumda. Hiç şüphesiz bu gurur tablosunun mimarları oyuncusundan yapımcısına, senaristinden yönetmenine, ışıkçısına kadar bütün dizi emekçilerimizindir. Emekleriniz, fedakarlığınız, ülkemizin ve milletimizin yüzünü ağartan çalışmalarınız için her birinize teşekkür ediyorum. Sizin gecenizi gündüzünüze katarak büyük fedakarlıklarla ürettiğiniz dizilerimiz milyon dolarlık turizm pazarlama kampanyalarının yapabileceğinden kat kat fazlasını başardı. Ülkemizin yurt dışında doğru bir şekilde tanıtımına büyük katkıda bulundu” dedi.


Sinema ve dizi ihracatından 750 milyon civarında bir rakama ulaştık


Sinema ve dizi ihracatında önemli ölçüde başarı sağladıklarını ifade eden Yönetmen Osman Sınav, “Sinema ve dizi ihracatından 750 milyon civarında bir rakama ulaştık. Ve bugün burada bu çalıştayı yapıyoruz. Devletimizin ilgisini çektik. Bir ihracat kalemi olarak anılıyoruz. Bizim dünyanın birçok ülkesi ile ortak Pazar, ortak strateji ve siyaset üretmek noktasında Türk dizilerin empatisinden faydalanıyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir insanla bir hikaye paylaşmıyorsanız o insanla ortak Pazar kuramazsınız. Ortak siyaset üretemezsiniz. Yani önce bir hikaye paylaşmak gerekiyor” diye konuştu.


“Biz 10 yıl kaybettik”


Yapımcı ve Senarist Birol Güven ise, “Bu araç çok kötü kullanılıyor. Biz 10 yıl kaybettik. Türkiye 800 milyon insana ulaştı. Çok büyük başarılar elde edildi. Bu bahsettiğimiz araç olarak çok yol alamadık. Dünyada en çok dizi ihraç eden ülke Amerika, sonra Türkiye. Bir ve ikiyiz. Ama aramızda şöyle bir fark var. Biz dizi ihraç ediyoruz. Amerika bir yaşam biçimi, yaşam kültürü ihraç ediyor” dedi.


“En önemli şey salt kültürümüzü ve insanlığımızı anlatmak noktasına geri dönmeliyiz”


Dizilerin insan üzerine büyük etkiye sahip olduğunu ifade eden Oyuncu Halit Ergenç ise, “Kamu diplomasisi aracı olarak bir başlığımız var, burada. Gerçekten çok önemli, çarpıcı. Diziler gerçekten büyük etkiye sahip. En önemli noktası şu; siz Türkiye’de bir dizi yaptığınız zaman bir eve haftanın aynı günü, her hafta defalarca giriyorsunuz. Dolayısıyla siz bir hikayeyi o insanlara belirli periyotlarla sürekli olarak anlatıyorsunuz. Eğer burada herhangi bir fikri dayatmak isterseniz, bunu o kitleye kabul ettirmeniz çok mümkün. Ama bunu gerçekten belirli bir yumuşaklık seviyesinin üzerinde yaparsanız ret göreceğiniz de yüzde 90. Bence yapılması gereken en önemli şey salt kültürümüzü ve insanlığımızı anlatmak noktasına geri dönmeliyiz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Anzaklar, ‘Şafak Ayini’ ile atalarını andı Çanakkale Kara Savaşları’nın 110. yıl dönümü anma törenleri çerçevesinde Tarihi Gelibolu Yarımadası’ndaki Anzak Koyu’nda geleneksel ‘Şafak Ayini’ yapıldı. Her yıl 24- 25 Nisan tarihleri aralığında atalarını anmak için gelen Avustralyalı ve Yeni Zelandalı binlerce kişinin uyku tulumlarıyla katıldığı ‘Şafak Ayini’nde tören düzenlendi. Sabaha karşı 04.30’da başlayan Şafak Ayini, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri ile Avustralya Savunma Kuvvetlerinin konuşmasıyla devam etti. Daha sonra Shell Green Mezarlığı’nı anlatan bir video ile Şeref videosu izletildi. Ardından Karanga (toplanma çağrısı) yapıldı. Yeni Zelanda, Avustralya adına konuşmalar gerçekleştirildi. Türk Silahlı Kuvvetleri adına Kurmay Yarbay Özkan Çelik, Atatürk’ün Anzak annelerine yazdığı mektubu hem Türkçe hem de İngilizce okudu. Tören, Türkiye ve diğer devletlerin çelenk sunumuyla devam etti. Borozan çalınması ve saygı duruşunda bulunulurken, Türkiye, Avustralya ve Yeni Zelanda Ulusal Marşları okundu. Tören, son takdis sözleri yapıldı. Törene, Çanakkale Valisi Ömer Toraman, Çanakkale Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Birleşik Krallık Kraliyet Prensesi Anne, Avustralya Genel Valisi Sam Mostyn, Birleşik Krallık’ın Ankara Büyükelçisi Jill Morris, Birleşik Krallık Savunma Ataşesi Col Jim Torbet, Fransa Büyükelçisi Isabelle Dumont, Fransa İstanbul Başkonsolosu Nadia Fanton, Fransa Savunma Ataşesi Deniz Yüzbaşı Nora Zelazlı, Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon, Yeni Zelanda Büyükelçisi Greg Lewis, Avustralya Büyükelçisi Miles Armıtage, Hindistan Büyükelçisi Muktesh Pardeshi, Avusturya Büyükelçisi Gabriele Juen, Senegal Savunma Ataşesi Albay Boucar Sene, Güney Afrika Askeri Ataşesi Albay Ivan John Afrikander, Macaristan Büyükelçi Temsilcisi Valéria Kıcsı, Macaristan Savunma Ataşesi Albay Jnos Hess, Pakistan Büyükelçiliği Müsteşarı Saleem Qazi, Pakistan Savunma Ataşesi Brig General Imran Noor, Kanada Büyükelçisi Kevin Hamilton, Kanada Savunma Ataşesi Capt Robert Taylor ve çok sayıda davetli katıldı.
İstanbul İstanbul’da deprem sonrası dışarıda kalanlar ateş başında ısınmaya çalıştı İstanbul’daki 6.2’lik depremin ardından vatandaşlar ikinci günde de parklarda çadırda kalmaya devam etti. Gecenin ilerleyen saatlerinde soğuk havada çadırda kalan vatandaşlar ateş yakarak ısınmaya çalıştı. İstanbul’da dün Silivri merkezli yaşanan 6,2’lik depremin ardından vatandaşlar çadırlarını alıp park ve bahçelerde konaklamaya devam etti. Depremin 2. gününde çadırda kalan vatandaşlarda azalma görülürken, çadırda kalmaya devam edenler ise gece saatlerinde ateş yakarak ısınmaya çalıştı. "Bir anda deprem olur diye korkuyoruz" Deprem sonrası, ailecek çadırda kaldıklarını söyleyen Emin Ali Yeşildağ, "Deprem anında evde uzanıyordum, kucağımda kardeşim vardı bir anda ev haliyle dışarı çıktım. 2 gündür buradayız, bütün sülalemiz burada bir anda deprem olur diye korkuyoruz. Binamızda çatlama var, bekliyoruz. Burada 1 hafta kadar kalmayı düşünüyoruz. Denilecek bir şey yok çadırda mecburi kalıyoruz. Bizim binalarımız yeni bina değil fakat yine de şükrediyoruz" dedi. "1999’da annem beni alıp dışarı koşmuş, bugün ben çocuğumu alıp koştum" Güvende olmadıklarını belirten Ahmet Aluç ise, "Ben depreme evde yakalandım. Eşim bana seslendi ben de çocuğumu alıp bir köşede bekledim. Deprem bitene kadar bekledim sonra hanımı ve çocuğu alıp dışarı çıktım. Akrabalarımızla burada buluştuk, çadır kurduk 2 gündür de burada bekliyoruz. 50 senelik binalarda kiracıyız, güvenliğimiz yok. Bunu 1999 Depremi’nde annem yaşadı kendini dışarı attı, beni yanına aldı. Bu depremde de ben çocuğumu aldım çadıra geldim. Aynı şeyleri yaşıyoruz" diye konuştu. "Burada kadar Ali dedim" Binalarında çatlak olduğunu söyleyen Ali Şahin, "Depreme evde telefonla konuşurken yakaladım. İlk anda olmaz diye düşündüm o kadar deprem oldu ki bu sefer olmaz diye ümitlendim. Sonra bina çatladı. Kendi kendime buraya kadarmış diye düşündüm. Ablamdaydık ve yeğenlerim vardı kendimi geçtim çocukları dışarı attım. Mahalleli de dışarı çıkmıştı ardından ailece sahile geldik. Depremin bitmesini bekliyoruz. İnşallah bu felaketler başımızdan gider" dedi.