KÜLTÜR SANAT - 19 Temmuz 2018 Perşembe 09:01

Sunay Akın ve İstanbulied Beylikdüzülülere unutulmaz bir gece yaşattı

A
A
A
Sunay Akın ve İstanbulied Beylikdüzülülere unutulmaz bir gece yaşattı

Beylikdüzü Klasik Festivali’nin 2’nci gecesinde Sunay Akın ve İstanbulied grubu vatandaşlarla buluştu.

Beylikdüzü Klasik Festivali’nin 2’nci gecesinde Sunay Akın ve İstanbulied grubu vatandaşlarla buluştu. Edebiyat ve müziğin birleştiği gecede İstanbulied seslendirdiği şarkılarla kulakların pasını silerken, Sunay Akın ise kendine has yorumu ve üslubu ile ilçe sakinlerine unutulmaz bir gece yaşattı.


Bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Beylikdüzü Klasik Festivali’nin 2’nci gecesinde Şair Sunay Akın ve İstanbulied grubu Beylikdüzülüler için Yaşam Vadisi’nde sahne aldı. Unutulmaz gecede İstanbulied grubu, Avrupa ve Anadolu şarkılarını kendi yorumlarıyla seslendirdiler. Sonrasında sahne alan şair Sunay Akın ise, kendine has üslubu ile tarihin tozlu sayfalarındaki bilinmeyenleri anlattı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği festivalde alan tıka basa doldu.



“Demek ki İstanbul’a ne kadar park ve yeşil alan kazandırırsak sanata bir o kadar çok yer açıyoruz”


Yerel yönetimlerin park ve sosyal alanlar konusunda önemli çalışmalar yapması gerektiğine vurgu yapan Sunay Akın, “Şu vadinin hakkını vermeliyiz. Demek ki yerel yönetimler İstanbul’da bir arada yaşama kültürümüzü güçlendirecek, insanları bir araya getirecek böylesine güzel parklar, yeşil alanlar kazandırırsa sanat da kendine yer bulabiliyor. Bakın görüyorsunuz insanlar parkların güzelliğini sanatla bir araya getirerek mutlu anlar yaşıyorlar. Demek ki İstanbul’a ne kadar park ve yeşil alan kazandırırsak sanata bir o kadar çok yer ve sahne açıyoruz. Buradaki sahne varlığını parka borçlu. Benim burada bulunma nedenim iki farklı disiplini bir araya getirmek. Klasik müzik ve edebiyat. Birazdan sahnede iki ayrı disiplin bir arada olacak; sözcükler ve notalar” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beylikdüzü’nde yürek ısıtan görüntü İstanbul Beylikdüzü’nde bir sokak köpeği, soğuktan donmak üzere olan yavrusunu taşıyarak özel bir veteriner kliniğine getirip adeta yardım istedi. Yürek ısıtan görüntüler güvenlik kameraları tarafından kaydedildi.Olay, geçtiğimiz Pazartesi günü Beylikdüzü ilçesi Adnan Kahveci Mahallesi’nde yaşandı. Daha önce sokakta kalan ve tedavi için bir yavrusu vatandaşlar tarafından özel veteriner kliniğine götürülen anne köpek, yavrusunu adım adım takip etti. Sokakta kalan ve donmak üzere olan diğer yavrusunu da ağzıyla taşıyan anne köpek, aynı veteriner kliniğine giderek veterinerden adeta yardım istedi. Durumu fark eden veteriner, anne köpeğe ve yavrusuna sahip çıkıp tedavilerini yaptı. Yaşanan anlar ise kliniğin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.Alfa Veteriner Kliniği Veteriner Hekimi Baturay Oğan, yaşanan süreci anlatarak, “Anne köpeğimiz daha yaşam vadisi bölgesinde doğum yapmış çevredeki hayvanseverler de onu fark etmiş, destek olmaya çalışmışlar ama herhalde hayvancağız çevredeki insan varlığından sıkılıp yavrularını başka yere taşımış. Bu sebepten dolayı köpek yavrularını uzaklaştırınca insanlar görmeyince öldüler zannedip anne köpeği götürüp kısırlaştırmış. Anne köpek 2 gün sonra geri dönüp yavrularını aramaya başlamış. Ortaya çıktıklarında bir kısmı ölmüş. Bir kısmı da hayata tutunmaya çalışıyordu. Orada bulan bir hayvansever vatandaş yavru köpeği getirince anne köpekte peşinden geliyor. Son gördükleri canlı yavruyu da mamalar vesaire alıp evde bakıyorlar. Devamında köpek burayı görüp tanıyor yardım edileceğini anlayıp diğer yavruları bulmaya gidiyor. Bulduğu yavruyu da buraya getiriyor. Bize getirdiği yavru köpek ölmek üzereydi kalbi durma noktasındaydı soğuktan donmak üzereydi. Destekleyici tedavilerini yaptık. Hayata tutunmasını sağladık. Anne köpek şu anda aşağıda pansiyonda ona hastalık kapmasın diye iyice bakmaya çalışıyoruz elimizden geldiğince. Şu an da bizde konaklıyorlar” dedi.
Van Van’da ürettiği bağlamaları dünyaya tanıtıyor Erzurum’dan 1992 yılında Van’a gelerek bağlama üretimini tanıtan Tevhid Usta, özel sipariş üzerine ürettiği bağlamaları Türkiye’nin dört bir yanına ve yurt dışına ihraç ediyor. Van’da müzik aletleri imalatçısı Tevhid Topal, babası Aşık Dermani olarak bilinen İbrahim Topal’dan devraldığı bağlama yapımı mesleğini büyük bir emek ve sabırla sürdürüyor. Atölyesinde yoğun bir mesai harcayan Tevhid Topal; Amerika, Almanya ve Yeni Zelanda gibi ülkelere bağlama gönderiyor. Sanatını gelecek kuşaklara aktarmak için büyük çaba gösteren usta, aynı zamanda genç ustalar yetiştiriyor. Tevhid Topal, sanatını sadece bir meslek olarak görmüyor, aynı zamanda babasından devraldığı kültürel bir miras olarak değerlendiriyor ve bu mirası yaşatmak için özveriyle çalışmaya devam ediyor. "Bağlama yapımı çok zordur" İHA muhabirine konuşan Tevhid Topal, mesleğini nasıl öğrendiğini ve bağlama yapımının zorluklarını anlattı. Babasından devraldığı mesleğini büyük bir emekle sürdürdüğünü ifade eden Topal, “Babam Aşık Dermani olarak bilinen İbrahim Topal ile Erzurum’da başladım bu işe. Mesleği öğrendikten sonra 1992 yılında Van’a yerleştim ve burada bağlama yapımına başladım. Enstrüman yapımı, özellikle bağlama yapımı çok zordur ama bir o kadar da keyiflidir. Ağaçların hazırlanması, kurutulması ve işlenmesi büyük bir özen gerektirir. Bir bağlamanın yapımı en erken bir buçuk ay sürüyor, bazen iki aya kadar uzayabiliyor. Yurt içinden ve yurt dışından yoğun talepler alıyoruz. Amerika ve Almanya gibi ülkelere bağlama gönderdik" dedi. Son yıllarda mesleğini öğretmeye de odaklandığını dile getiren Topal, “Yaklaşık 10 yıldır halk eğitim destekli kurslar veriyorum. Şu an mesleği öğrenip çeşitli okullarda eğitim alan öğrencilerim var. Bu da beni çok mutlu ediyor" diye konuştu.
Kilis Kilis’te kış aylarında bağışıklığı güçlendiren zahtere ilgi arttı Kilis’te 25 yıldır aktarlık yapan Ahmet Dokuzoğlu şifa kaynağı olması ve bağışıklığı güçlendirmesi nedeniyle kış aylarında zahtere ilginin arttığını söyledi. Dokuzoğlu, zahterin hem çayının yapıldığını hem de zeytinyağı ile kahvaltıda tüketilebildiğini söyledi. Kilis’te yaşayan ve 25 yıldır aktarlık yapan 59 yaşındaki Ahmet Dokuzoğlu, zahterin şifa kaynağı olması ve bağışıklığı güçlendirmesi nedeniyle kış aylarında yoğun ilgi gördüğünü söyledi. Dokuzoğlu, Kilis ve çevre illerde toz halindeki zahterin zeytinyağı ile kahvaltıda ve kurutulan zahterin ise demlenerek çay şeklinde tüketilebildiğini belirtti. Dokuzluoğlu, “Kilis’te zahter her gün kahvaltıda mutlaka yer alır. Zahter, kahvaltı sofralarının vazgeçilmezidir. Bunun yanı sıra zahterin salamurası yapılır, kış aylarında çayı demlenir ve içilir” dedi. “Zahter hem bağışıklığı güçlendiriyor hem de kalp sağlığını koruyor" Zahterin bağışıklığı da kuvvetlendirdiğini ifade eden Dokuzoğlu, “Zahter, hem bağışıklığı güçlendiriyor hem de kalp sağlığını koruyor. Halkımız zahteri bir lezzet kaynağı olduğu kadar şifa kaynağı olarak da görüyor” şeklinde konuştu. "Dağlarda kendiliğinden yetişir, ekimi veya ilaçlaması yapılmaz" Zahterin her yaştan insan tarafından tüketilebileceğini belirten Dokuzoğlu, “Zahter, 2 yaşındaki bir çocuktan 70 yaşındaki bir bireye kadar herkes tarafından tüketilen bir bitkidir. Doğal haliyle dağlarda kendiliğinden yetişir. Ekimi veya ilaçlanması yapılmaz, tamamen doğaldır” diye konuştu.