ASAYİŞ - 28 Eylül 2024 Cumartesi 16:12

Isparta’da öğrencilerin kimlik bilgilerini bahis sitelerinde kullanan 5 şüpheli yakalandı

A
A
A
Isparta’da öğrencilerin kimlik bilgilerini bahis sitelerinde kullanan 5 şüpheli yakalandı

Isparta’da öğrencilerin kimlik bilgilerini para karşılığı alarak yasa dışı bahis sitelerinde kullanan 5 şahıs yakalandı.


Isparta İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Isparta’da öğrenim gören öğrencilerden para karşılığı kimlik bilgilerinin toplandığı ve bu kimlik bilgileriyle hesap açılarak yasa dışı bahis işlemlerinde kullanıldığını tespit etti. Ekiplerce Isparta, Aydın, Mersin ve Mardin’de eş zamanlı yapılan operasyonlar çerçevesinde olayı gerçekleştirdikleri belirlenen H.M.D., T.G., H.Ö., M.D. ve F.S. isimli şahıslar Isparta İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı.


İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 4’ü adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı, 1’i ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.



Isparta’da öğrencilerin kimlik bilgilerini bahis sitelerinde kullanan 5 şüpheli yakalandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Orta Koridor’da altyapı ve madencilik projelerinin gücü artacak Çin’den başlayan Orta Koridor ekonomi koridoruna dönüşecek. Hammadde bilgi ve yenilik ağı EIT RawMeterials, Türkiye’de bölgelerarası merkez kurmak üzere stratejik bir ortaklık kurdu. İstanbul’da bir araya gelen Orta Koridor girişiminin paydaşları, madencilik, altyapı ve finans konusunda yeni anlaşmalara imza attı. Hammadde değer zincirinin tamamını kapsayan 300 ortak kuruluşuyla en büyük ve en aktif hammadde bilgi ve yenilik ağı olan EIT RawMaterials, Türkiye’de EIT RawMaterials Bölgelerarası Merkezi’ni kurmak üzere TETHYS: Trans-Eurasian Gateway ile stratejik bir ortaklık kurduğunu açıkladı. Hayata geçirilen Orta Koridor girişiminin paydaşları ve çok sayıda yatırımcı İstanbul’da bir araya geldi. Madencilik, altyapı ve finans konusunda yeni anlaşmaların imzalandığı toplantıda Çin’den başlayan Orta Koridor’un transit geçiş koridoru olmaktan çıkıp ekonomi koridoru olmasının hedeflendiği vurgulandı. TETHYS Yönetim Kurulu Başkanı Leyla Keser Berber, "Türkiye’de kritik malzemelerle ilgili stratejimiz ve yol haritamız yeşil kitap ile dizayn edildi. Bu kitap eski Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak tarafından hazırlandı. Ona bu çığır açan mirası bıraktığı için teşekkür ederim. Yakın iş birliği içinde olduğumuz Azerbaycan Ekonomi Bakanı Mikail Cabbarov’a teşekkür etmek isterim. Türk Teşkilatları Birliği ve özellikle Genel Sekreter Yardımcısı Ömer Kocaman Bey’e teşekkür ederim. Ayrıca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Ahmet Berat Çonkar’a bugün bizimle olduğu için teşekkür ederim" diye konuştu. Leyla Keser Berber düzenlenen yuvarlak masa toplantısının kilometre taşı niteliğinde olduğunu vurgulayarak, "Ekonomik anlamında özellikle ülkemize ve Orta Asya ülkelerine büyük ekonomik fayda sağlayacak bir ’Orta Koridor’umuz var. Biz altyapıyı madenle birleştirmek istedik. Yol güzergahındaki ülkeler, zengin maden kaynaklarına sahip. Orta Koridor’u ticaret ve ekonomi anlamında yolun geçtiği ülkelere fayda sağlayacak, o ülkelerin değerleriyle bir ekonomi oluşturmalarını sağlayacak, iş fırsatlarını artıracak bir güzergah olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Kayseri Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İşliyen: "Efendimizden ahlak, sünnet, hayat tarzı olarak uzaklaştıkça cahiliye dönemine benzemeye başladı" Kayseri İl Müftülüğü tarafından Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası dolayısıyla düzenlenen programda konuşan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşleyen; Diyarbakır’da Narin Güran’ın öldürülmesine değindiği konuşmada; "Efendimizden ahlak, sünnet, hayat tarzı olarak uzaklaştıkça cahiliye dönemine benzemeye başladı maalesef" dedi. Kadir Has Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlik İstiklal Marşı’nın okunması ve Kuranı Kerim Tilaveti ile başladı. Programın açılış konuşmasını yapan Kayseri İl Müftüsü Durmuş Ayvaz; "Bugün bizim için çok mutlu bir gün. Çünkü insanlığın en mutlu günlerinden birini şuanda hissediyor ve yaşıyoruz. Zamanların ve mekanların birbirinden farkı yok. Fakat; zamanlar içerisinde öyle zamanlar var ki mekanlar içerisinde öyle mekanlar var ki o zaman ve mekanlarda insanların talihini ve tarihini değiştirecek manevi bir takım olaylar rabbimiz tarafından tevdi edildiğinden dolayı zamanlar diğer zamanlara oranla, mekanlar da diğer mekanlara oranla mukaddes kabul edilmiştir. İşte o zamanların en mübareği bizlere gönderilen sevgili peygamberimiz mevlidi ve Mevlit Kandilidir" dedi. AK Parti Kayseri Milletvekili Sayın Bayar Özsoy ise; Diyanet İşleri Teşkilatı’nın önemine değinerek bu haftanın rahmetinden hep birlikte faydalanmayı umduğunu aktardı. İmamların çok önemli bir görev üstlendiğinin altını çizen Vali Gökmen Çiçek ise konuşmasında; "Karşımda gerçekten güzel insanlar görüyorum, dertli insanlar görüyorum. Milletin imanını dert eden, gençliğin geleceğini kendilerine dert etmiş insanlar görüyorum. Değerli hocalarım; içinde bulunduğunuz yaşam şeklini seçerken aslında birçok zorluğu da göze aldınız. Gurbet gurbet geziyorsunuz, birçoğunuz en ücra noktalarda görev yaptınız. Kimsenin giremeyeceği yerlere imam olarak atanan arkadaşlarınız oldu, kendi çocuklarınızı bazen ihmal ettiniz. Bazen çok zorluklarla karşılaştınız ama içinizdeki iman size pes ettirmedi. Bazen bir iki kötü örnekten yola çıkıp bütün imamlarımızı eleştirenlere hayret ediyorum. Size binlerce meslektaşlarınızın yaptığı fedakarlıkları sayabilirim. Yüzlerce öğrenciyi okutmuş, burslar toplamış, bataklıkları kurutmuş binlerce imam sayarım. Çünkü görev yaptığım yerlerde ben onlarla karşılaştım, en sıkıntılı anlarda yanlarımızda oldular. Bazıları mafyaların hedefi oldular, bazıları terör örgütlerinin hedefi oldular. Şehitler verdiniz. Sadece Kayseri’den alçak terör örgütlerinin şehit ettiği 2 tane imamımız var. O kutsal caminin minberinde alçakların söylemesini istediği şeyleri ’asla, hak bildiğimden başka bir şey söylemem’ dedikleri için yatsı namazında Mardin Derik’te şehit edildiler. Ama iki tane örnekten her birinizin kalbi kırılırcasına yapılan eleştirileri kınıyorum" şeklinde konuştu. ’Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşası’ temasıyla katılımcılara bir konferans veren Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen; Diyarbakır’da öldürülen Narin Güran olayına değindi. İşliyen; "Hazreti Peygamber’in geldiği dönemi biliyorsunuz. Geldiği dönemi anlatan ayetlerin birinde diyor ki rabbimiz; ’Müşriklerden bir tanesine kız çocuğun oldu diye müjde verilse yüzü öfkeden dolayı simsiyah kesilir, insanlardan utanır, saklanır, başına çok kötü bir şey gelmiş gibi kız çocuğu olduğu için bir karar vermeye çalışır’. Bir aydır ülkemiz Narin’i konuşuyor. Küçük bir yavrunun vahşice kirli emeller uğruna katledilmesini konuşuyor. Günümüzdeki narin bedenlerin başına gelenlerle peygamberimiz zamanındaki narin bedenlerin başına gelenler arasında bir farklılık görülüyor mu? Aradan bin 500 yıla yakın zaman geçti, efendimizden ahlak, sünnet, hayat tarzı olarak uzaklaştıkça cahiliye dönemine benzemeye başladı maalesef" diye konuştu.
İstanbul Prenses Sabiha Fazile İbrahim vefat etti Osmanlı hanedanı mensubu 83 yaşındaki Prenses Sabiha Fazile İbrahim, İstanbul’da hayatını kaybetti. Sultan Vahideddin’in ve son Halife Abdülmecid Efendi’nin soyundan gelen Prenses Sabiha Fazile İbrahim, geçtiğimiz Cuma sabahı İstanbul’da hayatını kaybetti. 83 yaşındaki Sabiha Fazile İbrahim, yarın Bebek Camii’nde öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazıyla son yolculuğuna uğurlanacak. Sabiha Fazile İbrahim’in naaşı 1998’de vefat eden annesi Zehra Hanzade Sultan’ın Aşiyan Mezarlığı’ndaki kabrine defnedilecek. Sabiha Fazile Hanımsultan kimdir? Aynı zamanda Kavalalı hanedanı mensubu bir Mısır prensesi olan Fazile Hanımsultan’ın annesi Zehra Hanzade Sultan, son Osmanlı padişahı Sultan Vahîdeddin’in kızlarından Rukiye Sabiha Sultan’ın kızıydı. Hanzade Sultan’ın babası ise Sultan Abdülaziz’in oğullarından son Halife Abdülmecid Efendi’nin oğlu Şehzade Ömer Faruk Efendi idi. Merhume hanımsultanın babası Prens Muhammed Ali İbrahim Kavalalı hanedanı mensubuydu. Sürgün sırasında 1941’de Paris’in banliyösü Neuilly-sur-Seine’de doğan Prenses Sabiha Fazile Hanımsultan, 1957’de Irak Kralı II. Faysal ile nişanlanmış ancak evlenmelerine 2 hafta kala 14 Temmuz 1958’de düzenlenen darbeyle kralın öldürülmesi üzerine bu evlilik gerçekleşmemişti. Daha sonra 1965’te eski başbakanlardan Suat Hayri Ürgüplü’nün oğlu Hayri Ürgüplü ile evlenen hanımsultanın bu evlilikten Ali Suat ve Mehmet Selim Ürgüplü isminde iki oğlu bulunuyor.
Erzurum Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Atatürk Üniversitesinde akademisyenlerle buluştu Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Atatürk Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen “Akademisyen Buluşmaları” programına katıldı. Adalet Bakanlığı ile üniversiteler arasındaki iş birliğini daha da güçlendirmek adına düzenlenen etkinliğe Bakan Tunç’un yanı sıra; Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Ak Parti Erzurum Milletvekilleri Fatma Öncü, Mehmet Emin Öz ve Abdurrahim Fırat, Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Yılmaz, Prof. Dr. Bülent Çavuşoğlu, Prof. Dr. Yüksel Göktaş ve Prof. Dr. Reyhan Keleş, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Akarsu, Ak Parti İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu ile çok sayıda akademisyen katıldı. Program öncesinde, Atatürk Üniversitesi Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezini gezen Bakan Tunç, merkezin yürüttüğü çalışmalar hakkında Merkez Müdürü Prof. Dr. Levent Gültekin’den ayrıntılı bilgi aldı. Bu ziyaret esnasında merkezin Türkiye’nin biyoçeşitliliği üzerine yaptığı araştırmalar ve ülkeye sağladığı katkılar gündeme geldi. Ziyaretin ardından, Atatürk Üniversitesi Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi Konferans Salonunda düzenlenen programa katılan Bakan Tunç, akademisyenlerle bir araya geldi. Programda, üniversitelerin adalet sisteminin güçlendirilmesi ve toplumsal huzurun sağlanması sürecindeki rolüne değinen Bakan Tunç, akademik dünyada yürütülen her bilimsel çalışmanın, ülkenin gelişimine ve kalkınmasına büyük katkı sağladığını vurguladı. “Adaletin Sağlanmasında, Bilimsel Araştırmalar ve Akademisyenlerin Katkıları Büyük Önem Taşıyor” Bakan Tunç, konuşmasında hukukun üstünlüğü ve adaletin sağlanmasında bilimsel araştırmaların ve akademisyenlerin katkılarının önemine dikkat çekti. Ayrıca, akademisyenlerden beklentilerinin sadece akademik yayınlarla sınırlı kalmayıp, toplumun adalet algısının güçlenmesine de katkıda bulunmaları olduğunu belirtti. Tunç, bilim dünyasıyla iş birliğinin, adalet mekanizmasının daha etkin ve verimli işlemesi açısından büyük önem taşıdığını ifade ederek, Adalet Bakanlığı olarak üniversitelerle her türlü ortak çalışmaya açık olduklarını dile getirdi. Konuşmasının sonunda, üniversitelerin sadece eğitim kurumları değil, aynı zamanda toplumsal sorunların çözümüne de katkı sağlayacak fikirlerin üretildiği merkezler olduğunu hatırlatan Bakan Tunç, programın sonunda gelen soruları yanıtladı.