GÜNDEM - 14 Kasım 2024 Perşembe 14:46

Iğdır’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yılı

A
A
A
Iğdır’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yılı

Iğdır’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıl dönümü dolayısıyla tören düzenlendi.


Iğdır’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıl dönümü münasebetiyle tören gerçekleştirildi. Iğdır 100. Yıl Kütüphanesi önündeki Atatürk büstüne çelenklerin sunulmasıyla başlayan törende, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kutlama mesajı okundu. Törende konuşma yapan Iğdır Belediye Başkan Yardımcısı Nesim Yiğit, "Bu topraklarda verilen mücadele yalnız bir vatanın müdafaa mücadelesi değil aynı zamanda bir inancın ve bir diriliş simgesidir. Bugün bizlere düşen görev, geçmişimizin mirasını yaşatmak, bizlere emanet edilen bu aziz topraklara layık olmaktır. Bu duygu ve düşüncelerle milli mücadelenin başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir’i, Iğdır’ımızın ilk şehitlerinden Mehmet Çavuş’u ve bu mukaddes topraklar uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum" dedi.


Törende konuşma yapan, 1920’de mangasıyla birlikte öncü olarak Iğdır’a ilk girişte şehit olan Mehmet Çavuş’un torunu Şükrü Özgür, "Babam Sefer Özgür 89 yıl babasına ne olduğunu bilmeden yıllarca babasının akıbetini araştırdı ancak hiçbir şey öğrenemeden yetim bir hayat yaşadı. Allah’a şükürler olsun ki hala hayattayken burada babasına kavuştu ve sizlerin sevgisiyle sahiplenmesi ile karşılanan babam kalbi mutmain ve mutluluk içinde ömrünü tamamladı bu nedenle burası bizim ikinci vatanımız" dedi. Konuşmanın ardından program, şiirlerin okunması ve halk oyunları ekibinin gösterileriyle sona erdi.


Katılımcılar, Şehitler Caddesi’ndeki Mehmet Çavuş Anıtı’na kadar şehitlerin anısına saygı yürüyüşü yaptı. Törene; Vali Ercan Turan, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Cavit Tütüncü, protokol üyeleri, askerler, polisler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.



Iğdır’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yılı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Noterlik Kanun Teklifi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. TBMM Genel Kurulunda Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, kabul edildi. Kanuna göre, avukatlık stajına fiilen engel olmamak şartıyla herhangi bir işte sigortalı olarak çalışılması, avukatlık stajının yapılmasına engel olmayacak. Adli ve idari yargı hakim ve savcı adayları veya yardımcıları ile hakim ve savcılar hariç olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarının kadro veya pozisyonlarında görev yapanlar da görev yeri saklı kalmak kaydıyla mahkemelerde yapılan staj sürecinde aylıksız veya ücretsiz izinli olarak avukatlık stajı yapabilecek. Kanunla noterlerin tatil gün ve saatlerinde çalışmasına ilişkin usul ve esaslar düzenleniyor. Noterlik Ücret Tarifesi, her yıl mart ayı yerine ocak ayı başında düzenlenecek. Noterliklerde yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar sebebiyle ödenmesi gereken vergi, resim, harç, değerli kağıt bedelleri, noterlik ücretleri ile diğer işlem giderleri nakit olarak veya banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanılarak tahsil edilecek. Noterler bir önceki aya ait beyannameleri, her ayın ilk beş iş günü içinde hazırlanacak ve aynı süre içinde ilgili dairelere verilecek. Araç sicil ve tescil sistemi veri tabanında yer alan bilgilerin Karayolları Trafik Kanunu çerçevesinde kişi ve kurumlarla paylaşılması karşılığında sorgu veya dönen kayıt başına Türkiye Noterler Birliğince 2 lira işlem katılım payı alınacak. Kanuna göre, el yazısıyla imzalanarak hazırlanan noterlik işlemleri, güvenli elektronik imzayla Türkiye Noterler Birliğinin bilişim sistemine kaydedilecek. Türk Medeni Kanunu’nda yapılan değişiklikle adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve Basın İlan Kurumunun ilan portalında ilan edilecek. Boşanma davası reddinin kesinleşmesinden sonra ortak hayatı kuramayan çiftlerin yeniden dava açabilmesi için gereken süre 3 yıldan 1 yıla indirilecek. Devlet üniversiteleri Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM) kurabilecek. Etki ajanlığına ilişkin hüküm tekliften çıkarıldı.
Yozgat Kerkenes Harabeleri’nde Keykavus Kalesi surlarının yanı sıra yeni figürler keşfedildi Yozgat’ın Sorgun ilçesi Şahmuratlı Köyü sınırları içinde bulunan tarihi Kerkenes Harabeleri güncel kazısında yeni figürler keşfedildi. Sorgun Şahmuratlı köyünde yaklaşık 20 gündür devam etmekte olan kazılarda Keykavus Kalesi’ne ait surların bir bölümünün yanı sıra, bir adet ‘Haç’ sembolü ve bir adet de ‘Hayvan başı kabartması’ figürü bulundu. Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan kazı alanında incelemelerde bulunarak bilgi aldı. Özkan, “Sorgun ilçemiz Kerkenes kazı alanı bölgesindeyiz. Bölgede Amerika Florida Üniversitesi’nden bir hocamızın başkanlığında kazı çalışmaları devam ediyordu. Ancak bu sene Kültür ve Turizm Bakanımızın destekleri, hocamızın da koordinasyonu ve talebi ile birlikte İstanbul Üniversite’sinden Prof. Dr. Şevket Dönmez hocamız da burada bu sahada kendi alanında kazı çalışmalarını başlattı. Gerçekten bizler de hayretler içerisindeyiz. Yaklaşık 20 günlük kısa bir süre içinde hocam, kalenin dış duvarlarında hatta bir kısım da eser buluntularıyla birlikte çalışmalarına devam ediyor. Ben bu vesile ile hocamıza, Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, emek veren arkadaşlarımıza ve kazıya katkı ve destekleriyle bizlerin yanında bulunan Sorgun Belediye Başkanımıza, Kaymakamımıza ve Kültür Müdürlüğü’ndeki ekip arkadaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum” ifadelerine yer verdi. “15 günlük süreçte 300 metrelik surun, 15-20 metrelik bölümü açığa çıktı” Kerkenes Harabelerinde yapılan güncel kazı çalışması hakkında bilgi veren İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Dönmez, henüz 15 günlük bir süreç olmasına rağmen Keykavus Kalesi’nde, Keykavus Kalesi’ni çevreleyen tahmini 300 metrelik surun yaklaşık 15-20 metrelik bölümü açığa çıkartmayı başardıklarını belirtti. “Konargöçer Türkmenlere ait bulgular var” Prof. Dr. Dönmez, “Bundan sonraki süreçte giriş kapısıyla, kalenin içinde çalışmalara devam edeceğiz. Şu an görünen noktada Roma ve erken Bizans dönemlerini kazıyoruz. Ama kalede bir Selçuklu Dönemi olduğunu biliyoruz. Bizim uzmanlığımız biraz daha Türk dönemi ve bu topraklardaki bizim 1000-1200 yıllık kültürümüzün açığa çıkması. Çünkü Anadolu arkeolojisinde Neolitik dönem, Roma dönemi, Helenistik dönem, Hitit dönemi çok iyi biliniyor ama bizim bu topraklardaki kendi öz kültürümüzü biraz daha açığa çıkararak vurgulamak istiyoruz. Bizi heyecanlandıran buluntular yüzeyde var. Yüzeyde konargöçer Türkmenlere ait çadır destek duvarları var. Yani bu bölge aslında Türkmenlerin de belki 300-400 yıl önce bir yaylak noktası durumunda. Bunları da saptamaya ve belgelemeye başladık” şeklinde bilgi verdi. Prof. Dr. Şevket Dönmez’in aktardığı bilgilere göre kazı esnasında bulunan ‘Haç’ ve ‘Hayvan başı kabartması’ figürü dinsel bir cemaat bulunduğuna ve bu bölgeyi korumak için kendi kültürlerinden, tılsımlardan faydalandıklarına işaret ediyor.