SAĞLIK - 07 Haziran 2024 Cuma 16:53

Ağrı Dağı eteklerinde toplanan bitkilerinden aromatik yağlar üretilecek

A
A
A
Ağrı Dağı eteklerinde toplanan bitkilerinden aromatik yağlar üretilecek

Ağrı Dağı’nın muhteşem manzarası, şimdi de doğal zenginlikleriyle dikkat çekiyor. Ağrı Dağı’nın eteklerinde toplanan ada çayı ve kekik bitkilerinden aromatik yağlar üretilecek.


Ağrı Dağı’nın eteğinde bulunan Iğdır Üniversitesi Şehit Bülent Yurtseven Yerleşkesi’nde ada çayı, kekik ve çeşitli bitkilerin toplanması etkinliği yapıldı. Üniversite Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma’nın da katıldığı etkinliğe üniversite akademik personeli ile üniversitenin farklı birimlerinde çalışan tüm personel katıldı. Yapılan etkinlikte toplanan bitkilerin aromatik yağlara dönüştürülmesi doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde değerlendirilmesine örnek teşkil ediyor. Böylece, ekonomiye katkı sağlanırken doğanın korunması ve sürdürülebilirliği de gözetilmiş olacak. Aromatik yağların, doğanın sağlık ve güzellik için sunduğu imkanlarla dolu olduğu ifade eden Iğdır Üniversitesi Kimya ve Kimyasal İşleme Teknolojileri Bölümü ve Araştırma Laboratuvarı Uygulama ve Araştırma Merkezi Sorumlusu Öğretim Görevlisi Musa Karadağ, Ağrı Dağı’nın eşsiz iklimi ve toprak yapısı, bu bitkilerin en saf ve etkili halini sunduğu söyledi. Karadağ konuşmasında, "Bugün tıbbi aromatik bitkileri topladık. Üniversite olarak bir etkinlik hazırladık. Özellikle üniversite kampüsü içerisinde yetişmiş olan ada çayıdır, civan perçemi, yavşan otu ve kekik gibi bitkilerin toplamasını yaptık. Üniversitemizin tüm personelleri, akademik olsun, idari olsun diğer yardımcı personel olsun hepsinin katkılarıyla güzel bir etkinlik gerçekleştirdik. Toplanan ürünler üniversitenin faydasına olan ürünlerdir. Bu ürünlerden alınan tıbbı aromatik yağ olarak piyasaya sürülecek ve üniversitenin akademik çalışmalarında farklı alanlarda kullanılacağı için bizim için güzel bir avantaj sağlamış oldu. Aynı zamanda yarın bizim kuracağımız yeni bir cihazımız süperkritik karbondioksit ekstrasyon cihazıyla beraber de bu bitkilerin daha etkin, daha verimli bir şekilde katma değeri yüksek ürünlere dönüşümünü sağlayacaktır. Bizim buradaki temel hedefimiz zengin bir floraya sahip olan Ağır Dağı ve Iğdır Üniversitesi’nin Suveren Kampüsü’nün daha cazip hale getirmek ve bu tibbi aromatik bitkileri faydalı ürünlere dönüştürerek katma değerli ürünlerde bir seviye atlamaktır. Bu çalışmada özellikle Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma ve başdanışmanı Prof. Dr. İbrahim Demirtaş’a teşekkürlerimizi sunuyoruz. Çalışmamıza katkı sağladılar kendileri bizzat etkinliğe katıldılar. Önümüzdeki yıllarda bunu geleneksel hale getirerek her yıl tıp aromatik bitki toplama günü hazırlayarak yaygın bir şekilde Iğdır’da bunu yapmayı hedefliyoruz. Hedefimiz, katma değerli ürünler üreten ihtisas üniversitesi olarak katma değer ürünler statüsünde bir yenisini eklemeyi düşünüyoruz. Bölge adına, ülkemize faydalı ürün modelleri üreterek sanayiye, endüstriye, kozmetiğe, temizlik ürünlerine, tıbbi ve ilaç alanında büyük bir gelişim sağlamayı hedefliyoruz" dedi.


Ağrı Dağı’nın eteğinde başlayan bu projenin, doğal ürünlerin kullanımının ve doğa ile uyumlu yaşamın önemini vurgulayarak, benzer girişimlere ilham vermesi bekleniyor.



Ağrı Dağı eteklerinde toplanan bitkilerinden aromatik yağlar üretilecek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Çocuklarda bronşitin yayılmasını engelleyen 6 önlem Memorial Kayseri Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Ufuk Ertural, mevsim geçişlerinde en çok çocukları etkileyen akut bronşit hakkında bilgi verdi. Çocuklarda ve bebeklerde yaygın görülen bir akciğer enfeksiyonu olan bronşit, soğuk algınlığına çok benzeyen semptomlarla başlıyor. Burun akıntısı, tıkanıklığı ile öksürük ve hafif baş ağrısıyla seyreden hastalığa ateş eşlik edebiliyor. Akciğerlerdeki solunum tüplerinin yani bronşların iltihaplanmasıyla ortaya çıkan bronşit, kısa süreli (akut) ya da uzun süreli (kronik) olabiliyor. Akut bronşit söz konusu olduğunda semptomlar genellikle hızlı bir şekilde gelişiyor ve hastalığın seyri kısa sürüyor. Hastalığa neden olan virüslerin bulaşmasını engellemek için basit önlemler alınması gerekiyor. Memorial Kayseri Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Ufuk Ertural, mevsim geçişlerinde en çok çocukları etkileyen akut bronşit hakkında bilgi verdi. Akut bronşitin nedeni virüsler Akut bronşite çoğunlukla viral bir enfeksiyon neden olmaktadır. Aynı zamanda bakteri veya toz ve alerjenler ile ağır partiküllerin havada olması hastalığın seyrini ağırlaştırmaktadır. Akut bronşitin en önemli nedeni ise virüslerdir. Özellikle çocuklarda hastalık; burun, ağız veya boğazda (üst solunum yolunda) soğuk algınlığı veya başka bir viral enfeksiyondan sonra ortaya çıkmaktadır. Çocuklar hasta olan başka bir çocukla yakın temas sonucunda virüsü kapabilmektedir. Kronik hastalığı olanlara dikkat! Hastalık, mukus üretiminin artmasına ve diğer değişikliklere neden olmaktadır. Akut bronşit söz konusu olduğunda semptomlar genellikle hızlı bir şekilde gelişir ve hastalığın seyri kısa sürer. Vakaların çoğu hafif seyrederken kronik hastalığı olan çocuklarda bronşit daha ağır tablolara neden olabilmektedir. Akut bronşit olma riski yüksek çocuklar ise daha kolay hasta olabilmektedir. Akut bronşit olma riski daha yüksek olan çocuklar ise şunlardır; “Toz alerjisi olanlarda maruziyet bronşiti tetikleyebilir. Kronik sinüzite yatkın çocuklar risk grubundadır. Özellikle astımı hastası olan çocukların bronşite yatkınlığı yüksektir. Hastalık bu belirtilerle başlıyor Çocuklarda akut bronşit şu belirtilerle kendini göstermektedir. En sık görülen belirtiler şunlardır; “Kusma veya öğürme, kuru veya balgamlı öksürük, öksürük başlamadan ortaya çıkan burun akıntısı, göğüs tıkanıklığı ve ağrısı ile boğaz ağrısı, halsizlik, titreme, hafif ateş, sırt ve kas ağrısı, hırıltılı solunum.” Belirtiler genellikle 7-14 gün sürmektedir. Öksürük bazen kronikleşmektedir. İnatçı öksürük 3-4 hafta devam edebilmektedir. Antibiyotik kullanmaya gerek yok Çocukların akut bronşit olup olmadığını belirlemek için zatürre veya astım gibi diğer sağlık sorunlarını saf dışı etmek gerekir. Bunun için testler yapılmalıdır. Tedavi aşamasında ise belirtilere ve çocuğun genel sağlık durumuna bağlı olarak yapılır. Bu aşamada çocuklarda akut bronşit tedavisinde antibiyotik kullanılmaz. Çünkü enfeksiyonların çoğu virüs kaynaklıdır. 8-10 günden daha uzun süren öksürük belirtisinde bile genellikle antibiyotiklere ihtiyaç duyulmaz. Bakteriyel enfeksiyon olmadığı sürece antibiyotik kullanılması tavsiye edilmez. Beslenme sorunu varsa hastane şart Tedavide semptomların hafifletilmesine yardımcı olacak etken maddesi parasetamol veya ibuprofenolan (6 aydan büyükler için) ilaçlar kullanılmalı bol istirahat tavsiye edilmelidir. Sıvı alımı takip edilmeli, yeterli ortam nemi sağlanmalıdır. İştahsızlık nedeniyle beslenmede zorluk çeken çocukların hastaneye yatırılması gerekebilir. Akut bronşit geçiren çocukların büyük bir bölümü herhangi bir sorun yaşamadan iyileşebilmektedir. Küçük bir oranda ise hastalık zatürreye dönebilmektedir. Bu önlemler hastalığın yayılmasını engeller Çocuklara el yakıma alışkanlığının kazandırılması önemlidir. Öksürürken veya hapşırırken burnunu ve ağzını kapatması gerektiği öğretilmelidir. Hastalığın yayılmaması için çocukların aşıları tam olmalıdır. Hasta olan çocuklarla diğer çocukların teması engellenmelidir. Özellikle okul ve kreşlerde hasta olan çocuklara izin verilmelidir. Hasta çocukların temas ettiği yüzeyler temizlenmeli ya da ve dezenfekte edilmelidir. Bebeklerde anne sütü solunum yolu enfeksiyonlarını azaltmaktadır. Solunum yolu enfeksiyonları emzirilen bebeklerde daha az görülmektedir.
İstanbul Dengesiz havalar, sağlık dengenizi bozmasın Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) raporuna göre Türkiye’de bu kışın sert geçmesi bekleniyor. Türkiye ve dünya genelinde dondurucu soğukların, fırtınalar ve kar yağışlarını beraberinde getireceğini söyleyen Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Şevket Özkaya, bu iklimin insan sağlığı üzerinde önemli etkileri olacağı uyarısında bulundu. Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), 2024’ün son ayları ve 2025 kışı için küresel çapta önemli bir uyarı yaptı. Hava sıcaklığını değiştiren, sıcak ve soğuk havanın küresel dünyamızı etkilediği iki olay söz konusu. 2024 yazına damga vuran ve Türkiye’de en sıcak yaz olarak tarihe geçen El Nino’nun getirdiği sıcak dalgaları, yerini kış aylarında tam tersi bir iklim olayı olan La Nina’ya bırakacak. Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Şevket Özkaya, bunun Türkiye ve dünya genelinde dondurucu soğuklar, fırtınalar ve kar yağışlarını beraberinde getireceğini belirterek insan sağlığı üzerinde önemli etkileri olacağı uyarısında bulundu. “Kronik grip yaşanabilir” Prof. Dr. Şevket Özkaya, Türkiye’nin de bu iklimsel değişimden payını alacağını belirterek, “Özellikle kış aylarında görülen grip ve benzeri hastalıkların uzayacağını öngörüyoruz. İnsanlarımız ateş, öksürük ve eklem ağrılarına daha sıklıkla maruz kalabilir, en ufak ısı değişikliğinde bu şikayetleri tekrar ederek kronik grip denilen bir hale gelmesine neden olabilir” diye konuştu. Risk gruplarına aşı önerisi Hem grip hem de zatürrenin bulaşıcı bir hastalık olup, toplumda hızla yayılabilme riski taşıdığının altını çizen Altınbaş Üniversitesinden Prof. Dr. Şevket Özkaya, bu hastalıkların çok ciddi sorunlara neden olduğu belirtti. Meşakkatli tedavi süreçlerinin iş ve maddi kayıplara neden olacağını da hatırlatan Özkaya, özellikle riskli yani 65 yaş üstü, kronik hastalığı olan, sık grip ve zatürre öyküsü olan vatandaşların grip ve zatürre aşılarını olmalarını önerdi. WMO raporunda, Ekim 2024 ile Şubat 2025 arasındaki dönemin küresel iklim açısından kritik olduğuna dikkat çekiliyor. Türkiye’de Aralık ve Ocak aylarında kar yağışlarının güçlü olması beklenirken, Şubat ayında daha kuru ve sıcak bir dönem öngörülüyor. Dengesiz hava sıcaklıklarında giysi seçiminin de oldukça önemli olduğuna belirten Prof. Dr. Şevket Özkaya, “İnce veya kalın terleten kıyafetler kolayca zatürre gelişmesine yol açacaktır. Bunları giymeyin, terlememeye özen gösterin. Hava durumuna göre giyilip çıkarılabilecek katmanlı giysiler tercih edin” önerisinde bulundu.