GÜNDEM - 20 Aralık 2024 Cuma 08:52

Suriyeli gıda toptancılarında ülkelerine dönüş indirimi

A
A
A
Suriyeli gıda toptancılarında ülkelerine dönüş indirimi

HATAY (İHA) – Hatay’da gıda toptancılığı yapan Suriyeli 2 esnaf, ülkelerine bir an önce dönebilmek için indirim kampanyası başlattı. Elindeki ürünü bitirerek ülkelerine dönme planı yapan Suriyeli esnaf, Türk halkına ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkürlerini dile getirdi.


Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaş sonrası Türkiye’ye sığınan insanlar, 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesiyle yıllar sonra ülkelerine dönme hazırlığı yapıyorlar. Türkiye’nin en güneyinde yer alan Hatay’a yerleşen ve kendilerine hayat kuran insanlardan olan gıda toptancıları da ellerindeki ürünleri bitirerek ülkelerine dönmek için kampanya başlattılar. Antakya ilçesi Hacı Ömer Alpagot Mahallesi’nde yaşayan gıda toptancıları; 33 yaşındaki Mustafa Mahfuz ile 25 yaşındaki Cemal Elabdullah Elsaado ülklerine dönebilmek için ellerindeki ürünlerin bitmesini bekliyorlar.



“Elimde 500 bin TL’lik mallar var ve onları satıp Suriye’ye gideceğim”


Savaş öncesi Suriye’de yaptığı gıda toptancılığı mesleğini Hatay’da devam ettirdiğini ve dönüş için elindeki ürünleri satmayı beklediğini belirten Mustafa Mahfuz, “Suriye’deyken de toptancılık yapıyordum ve Türkiye’ye geldiğimde bu işi yapmaya devam ettim. Halep’e gideceğim çünkü evim sağlam kaldı. Halep’te annem, babam ve akrabalarım var. Toptancılık işi yapıyorum. Bakliyat, şeker, yağ, çikolata gibi mallar satıyorum. Şimdi ellerimde bazı mallar var, onları ucuza satıp Suriye’ye gideceğim. Elimde 500 bin TL’lik mal var, onları satıp o parayla ülkeme gideceğim ve herkesin vatanına gitmesi isterim. Mecbur kaldığım için ülkemden çıkıp buraya geldim. Zulümler ve ölümler oldu. Bir anda bitmiş bir ülke, yavaş yavaş eski haline dönecek. Türkiye’ye ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sonsuz teşekkür ederim” dedi.



“Türk milleti benim annem, babam ve kardeşim gibi oldular”


Ülkesine dönmek için elindeki ürünleri bitirmeyi hedefleyen Cemal Elabdullah Elsaado, “Esad gitti ve zulüm bitti. Esad çok zalim biriydi. Şükürler olsun ki Esad gitti ve şimdi ise Suriye’ye gideceğiz. Bu marketteki mallar bitsin, hemen Suriye’ye gideceğim. Markette bakıyorum ve toptancıyım. Markette 400 bin TL değerinde malları ucuza satıp Halep’e gideceğim. Annem, babam ve akrabalarım hepsi orada. 11 yıldır ailemi göremedim, ailemi özledim. Bir gün Suriye daha iyi olacak. Savaş bir daha olmaz inşallah, yeni bir Suriye olacak. Bunun için çok mutluyum. Halep’te bozuk bir ev var ve onu tamir edeceğim. Evi yaptıktan sonra market açacağım ve yeni bir hayata başlayacağım. Türk milletine ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederim. Türk milletinin hepsi benim; annem, babam ve kardeşim gibi oldular” ifadelerini kullandı.



Suriyeli gıda toptancılarında ülkelerine dönüş indirimi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Burhaniye Belediyesi Kent Tiyatrosu 25 yaşına girdi Burhaniye Belediyesi Kent Tiyatrosu (BBKT) 25. kuruluş yıl dönümünü coşkulu bir törenle kutladı. Burhaniye Belediyesi Kent Tiyatrosu (BBKT), çeyrek asırlık sanat yolculuğunu görkemli bir etkinlikle taçlandırdı. 19 Aralık 1999 tarihinde kurulan ve geçen 25 yılda sayısız başarılı performansa imza atan BBKT, Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler’in kestiği pasta ile 25 yaşına girdi. Ahmet Akın Kültür Merkezi’nde düzenlenen 25. yıl kutlama törenine Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, Belediye Başkan yardımcıları, belediye meclis üyeleri, tiyatro emekçileri ve çok sayıda davetli katıldı. Etkinlikte bir konuşma yapan Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, BBKT’nin Burhaniye’nin kültürel ve sanatsal kimliğine yaptığı değerli katkıları vurgulayarak, tiyatroya ve sanata olan desteklerinin artarak devam edeceğinin altını çizdi. Başkan Deveciler, BBKT’nin kuruluşundan bugüne kadar Genel Sanat Yönetmeni olarak görev yapan ve tiyatronun gelişiminde büyük emekleri olan Uğur Baykent, Uğur Mamuk ve Ender Kurt’a teşekkürlerini sundu. Konuşmaların ardından, Başkan Deveciler ve BBKT ailesi 25. yıl pastasını kesti. Başkan Deveciler ayrıca, başarılı performanslarından dolayı tiyatro oyuncularına teşekkür belgelerini takdim etti. Kuruluşundan bu yana Körfez bölgesinde sanatın toplumla buluşmasına öncülük eden BBKT, 7’den 70’e tüm sanatseverlere tiyatro şöleni sunuyor. 2023-2024 sezonunda kırsal ve merkez bölgelerde toplam 13 binden fazla izleyiciye ulaşarak büyük bir başarıya imza atan BBKT, çevre bilinci ve özel günlere yönelik etkinliklerle birlikte bu yıl toplam 36 gösterim gerçekleştirdi. Tiyatro, yetişkin ve çocuk oyunlarıyla bölgenin kültür sanat yaşamında vazgeçilmez bir yere sahip BBKT, 26 Eylül - 15 Ekim 2024 tarihleri arasında yeni dönem kayıtlarını tamamlayarak 140 yeni öğrenciyle atölye çalışmalarına başladı. BBKT’nin yeni oyunu olan "Burun" adlı çocuk oyunu da, 21 Aralık 2024 Cumartesi günü saat 20.00’de Reha Yurdakul Kültür Merkezi’nde ücretsiz olarak seyircilerle buluşacak.
Ankara Milli İstihbarat Akademisi Öğretim Üyesi Dr. Erbay: “Türkiye’de yapay zeka modelinin geliştirilmesi güvenlik anlamında oldukça önemli” Milli İstihbarat Akademisi (MİA) Öğretim Üyesi Dr. Celal Erbay, “Yapay zekayı biraz daha güvenlik kısmında, siber güvenlik saldırılarını engellemesindeki hızından faydalanma adına kullanabiliriz ve değerlendirebiliriz. Özellikle dil modellerinin geliştirilmesi anlamında Türkiye’de de böyle bir yapay zeka modelinin geliştirilmesi güvenlik anlamında oldukça önemli” dedi. MİA tarafından düzenlenen "Yapay Zeka, Toplum ve Güvenlik Çalıştayı" başladı. Çalıştay katılımcılarından Milli İstihbarat Akademisi Öğretim Üyesi Celal Erbay, İHA’ya yaptığı değerlendirmede yapay zekanın toplumları değiştirdiğini ve toplumları etkilediğini ifade etti. Yapay zekanın getirdiği fırsatlar kadar riskler olduğuna dikkat çeken Erbay, "Yapay zeka sonuçta son yıllarda özellikle toplumların gündemine gelen bir konu fakat geçmişine baktığımız zaman 1950’lere kadar dayanan bir terim. Ardından yine baktığımız zaman 1980’lere geldiğimizde güvenlik alanında dünyada özellikle ABD gibi ülkelerde kullanılmaya başlanan bir konu. Orada aslında birçok ortamda yapay zekanın geliştirildiği ve bunların aktif bir şekilde kullanıldığını görüyoruz. Yapay zekayı şöyle tarif edebiliriz; en temelinde güvenlik anlamında kullanımına baktığımız zaman veri analizi ve siber güvenlik. Burada yapay zekanın veri analizinde işleri yüzde 50 hızlandırdığı, yine siber güvenlik saldırılarını yüzde 30, yüzde 40’lar oranında hızlandırdığını, daha doğrusu önlediğini biliyoruz. Bu tür bilgiler açık ortamlarda bulunmakta” ifadelerini kullandı. Genelde yapay zekanın işleri, iş fırsatlarını azaltacağı, insanların iş kaybına yol açacağıyla ilgili bazı ön yargılar ve endişeler olduğunu belirten Erbay, “Fakat biz yapay zekayı biraz daha güvenlik kısmında özellikle bir takım arkadaşı ve yan işlerimizde yardımcı olacak bir arkadaş olarak görüp, işlerimizi hızlandırma adına, siber güvenlik saldırılarını engellemesindeki hızından faydalanma adına kullanabiliriz ve değerlendirebiliriz” dedi. Yapay zekada hızlı bir gelişim yaşandığına dikkat çeken Erbay, “En başta sorduğumuz sorulara cevaplarla başladı. Ardından yapay zekanın verilen komutlarla resim üretmesi, fotoğraflar üretmesi ve son zamanlarda da artık bu video üretimine kadar geldi. Burada sizin verdiğiniz verilerle, daha doğrusu verdiğiniz talimatlarla istenilen herhangi bir ses kaydının oluşturulması, videonun oluşturulması, fotoğrafların oluşturulması çok ciddi dezenformasyonlara yol açabilir. Bunlarla ilgili de açıkçası farklı önlemlerin alınması oldukça zaruri. Burada özellikle kötü aktörler, dünyada bulunan kötü aktörlerin ülkeleri bile birbirine düşürebilecek diplomasi, zafiyete yol açabilecek bu tür ürünler üretmesi oldukça önemli. Bunların tespit edilip ortaya çıkarılması da ayrıca çalışılması gereken önemli konulardan bir tanesi” şeklinde konuştu. ABD’de seçimlerde bazı firmaların veri toplayarak insanları manipüle etmek amacıyla yapay zekayı kullandığını bildiklerini aktaran Erbay, “Bunlar aslında biraz daha 2015, 2016, 2017’li yıllar. O süreçlerdeki yapay zekanın kullanımı ya da yapay zekanın çalıştığı algoritmalar ve donanımsal altyapılar şu anda aslında misli misli ilerlemiş durumda” dedi. Dezenformasyonla ilgili çalışmaların şu an çok daha yüksek seviyelere ulaştığını belirten Erbay, “Bu yüzden aslında dikkat edilmesi gereken konular bunlar. İnsanların verileri artık ortamlarda, sosyal medyada ya da diğer ortamlarda erişilebilir durumda ve yapay zekadaki donanımların ilerlemesiyle birlikte bu verilerin analizi de aslında oldukça hızlanmış durumda. Tabii ki burada yapılan çalışmalar aslında bu teknolojilerle üretilen video veya resim veya ses kayıtlarının aslında gerçek olmadığını gösterecek çalışmalar da yapılabilir. Aslında bu çalışmalar da yine yapay zeka teknolojileri kullanarak yapılmaktadır. Biliyorsunuz dünyada yapay zeka modellerini geliştiren uluslararası büyük firmalar var, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde. Sabahki sunumlarda hocalarımız da bunları ifade etti. Dünyada baktığımız zaman Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Avrupa Birliği biraz daha bu konularda ön planda gözüküyor. Bunun en büyük, en temel sebebi de aslında geliştirdikleri büyük dil modelleri. Büyük dil modellerinin de geliştirilmesi için çok ciddi altyapılar gerekiyor. Donanımların oluşturulması gerekiyor. Örneğin Avrupa’da geliştirilen bir dil modeli için ihtiyaç duyulan altyapısal donanımların maliyeti yaklaşık 1 milyar dolardı. Bunlar maliyetli konular. Özellikle dil modellerinin geliştirilmesi anlamında Türkiye’de de böyle bir yapay zeka modelinin geliştirilmesi güvenlik anlamında oldukça önemli” diye konuştu. Erbay, güvenlik tarafındaki analizlerin çok hızlı bir şekilde yapılması için kendi dil modellerini kullanmanın oldukça zaruri olduğunu, bu anlamda da TÜBİTAK’ta yapılan çalışmalar olduğunu bildiklerini söyledi.
Bursa Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Bozbey 9 aylık hesap verdi Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yağışa rağmen Bursa’nın 48 günlük suyu bulunduğunu belirterek, "Çınarcık Barajı’nın önümüzdeki yıl sonu hizmete alınmasıyla 25-30 yıl su sıkıntımız olmayacak. Tasarruf çağrımıza uyan Bursalılara teşekkür ediyorum. Aynı şekilde davranmaya devam edelim. Yağmur ve kar yağışıyla barajlarımızın dolmasını umuyoruz" dedi. Başkan Bozbey, Papa’nın 2025 yılındaki ziyaretinin İznik ve Bursa’nın tanıtımına büyük katkı sağlayacağını ifade ederken, kente gelen turistlerin 1,4 gecelik ortalama konaklama süresini arttırmayı hedeflediklerini söyledi. Başkan Bozbey, çevre konusunda da zehir saçan dereler ve bacalara tahammül göstermeyeceklerini bu konuda ciddi adım attıklarını iş dünyasından da destek beklediklerini dile getirdi. Bozbey, ova bölgesinde sıvılaşma oranının çok yüksek olduğunu ciddi manada kentsel dönüşümün burada yapılması gerektiğini kaydetti. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, ’Yıl Sonu Değerlendirme Toplantısı’nda Bursa’nın önemli konularına açıklık getirdi. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde basın mensuplarıyla bir araya gelen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, geride kalan 9 aylık çalışmalardan ve yeni yılda yapılacak olan çalışmaları aktardı. Bozbey, "Göreve başladığımızdan bu yana 9 ay geçti. Bize göre bir o kadar hızlı geçse de gerçekten çok önemli bir zaman dilimiydi. Bu süre zarfında kentimizde yaşayan herkesin hayatına dokunmak onların mutluluğunu arttırmak ve geleceğe güvenle bakmalarını sağlamak için var gücümüzle çalıştık. Bursa, kadim tarihi ve zengin kültürel mirasıyla Türkiye’nin gözbebeği olan bir kenttir. Daha yaşanabilir bir Bursa için insan öncelikli yaklaşım benimsedik. Katılımcılığı esas aldık. Her köşede eşitliği sağlamak adına birçok çalışma başlattık. Kentsel dönüşümden altyapıya sağlıktan sosyal yardımlara birçok çalışmaya imza attık. Milletin iradesine ve seçilmiş makamlara saygı duymayan hiçbir anlayış demokrasinin kök salmasına engel olamayacaktır. Adalet ve halkın gücü daima galip gelecektir. İnancım kentimize olan sevgimiz ve sizlerden aldığımız güçle zorlukları aşmaya devam ediyoruz. Çalışmalarımızda ötekileştirmeden hiç kimseyi ayırt etmeden herkesi kucaklayan bir yönetim anlayışını hayata geçirdik. Birlikte başardığımız her iş bizi daha da motive etti geleceğe dair umularımızı daha da arttırdı. 2025 yılına bakarken umutlarımız daha güçlü. Önümüzdeki yıl hayata geçirmeyi planladığımız projelerle Bursa’yı daha ileriye taşıyacağız. Sürdürülebilirlik çevre dostu projeler sosyal dengeye yönelik çalışmalarla kentimize değer katmaya devam edeceğiz. Bursa’yı daha yeşil daha yaşanabilir daha huzurlu kent haline getirmek hedeflerimizden en büyüğüdür. İşbirliği ve dayanışma ruhu ile çalışmaya devam ediyoruz" dedi. "Öğrencisinden ev hanımına, çiftçisinden yaşlısına desteğimiz artarak devam ediyor" Emeklilere yapılan desteklerden kent lokantasına, 5 bin kişiye ücretsiz ekmekten kooperatiflerin desteklenmesine kadar birçok desteği vatandaşlar için hayata geçirdiklerini belirten Bozbey, "Öğrencilerimize desteklerimizi sağlamaya devam edeceğiz. Okul öncesi çocukları kırtasiye desteği devam ediyor. Öğrencilerle ilgili ulaşım konusunda Türkiye’de sadece Bursa’da 5 liraya öğrenci bir yerden bir yere ulaşıyor. Okullarımıza destek oluyoruz, olmaya devam edeceğiz. BURFAŞ üzerinden yaptığımız çalışmalar var. Bursaspor’a destek olmaya devam ediyoruz. B kafelerle gençlerin her yaştan insanın dışarıda başka yerde çok pahalıya içtiği kahveleri daha ucuza onlarla buluşturuyoruz. Üniversitemizde çorba dağıtımına devam ediyoruz. Çiftçimize destek sağlıyoruz. 2 gün önce Mustafakemalpaşa ilçesinde açtığımız tesis Türkiye’de tek olan ve çiftçiye destek amacıyla yapılmış tesistir. Sıvı gübre ile ilgili tesis kuruyoruz. Çiftçiye desteğimizi arttırarak devam ediyoruz" diye konuştu. "Ulaşımdaki sorunları adım adım ortadan kaldırmaya çalışıyoruz" Ulaşımla ilgili birçok yapılması gerekenlerin olduğunu belirten Başkan Bozbey, "Bursa’nın ulaşım altyapısını geliştirmek ve herkes için erişilebilir toplu ulaşım için yoğun çalışıyoruz. Halen trafikle ilgili yoğunluk devam ediyor. Yoğun çalışma yürütüyoruz. Hem İstanbul hem de Ankara ile ve diğer belediyelerimizin yaptığı uygulamaları onların bürokratlarını Bursa’ya davet ederek bilim insanları ile çözüm önerilerini aldık. Uygulamaya başlıyoruz. Ulaşımda katkılarımız var. Sadece Bursalılar için Bursa’da toplu ulaşımı kullananlar için yaklaşık olarak her ay 350 milyon lira destek yapıyoruz. Ücretsizler ve indirimler var. Yaklaşık olarak 350 milyon liralık büyükşehir payını BURULAŞ’a aktarıp toplu ulaşımı kullanan Bursalılara destek oluyoruz. Toplu ulaşımda gittiğin kadar öde ile ilk defa uygulanan bir sistemi Bursa’ya getirdik. 2 durak gidecekse daha az ücret ödüyor. Daha önce en yüksek bedel alınıyordu. Toplu ulaşımı alışkanlık haline getirmek için yapıyoruz. Kadınların gece istediği yerde inebilmesini sağlıyoruz. Alternatif güzergâhlarla ilgili yoğun çalışıyoruz. Bitirilmemiş kamulaştırmaları bitirmek üzereyiz. Güney tarafında yolların açılması sürecek, kuzeyde de bu çalışmalar sonucunda yolların açılmasına çalışıyoruz. 17 ilçemizde asfaltlama çalışmaları, yol açma çalışmaları, köylerin bağlantı yollarının yapılması için 9 ayda 96 bin ton sıcak asfalt döktük. 287 kilometre de yol yaptık. Bu çalışmalarımızda gerçekten oralarda daha konforlu daha güvenli bir yol yapmış olduk. Lastik tekerlekli araçlar ve raylı sistem çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çalı Demirtaş arasında tramvay sisteminin fizibilite raporları devam ediyor. İhale aşamasına geleceğiz. Bakanlıkla yaptığımız görüşmelerde 24 adet hafif raylı sistem alım sürecini başlattık. Bazı bulvarlarda çalışmalar süratle devam ediyor. Farklı uygulamalarımızla özellikle yeşil dalga uygulaması ile çözüm önerilerini uyguluyoruz. Trafiği biraz olsun rahatlamasını sağlamaya çalışıyoruz" dedi. "Nilüfer tarafına artık özel okul için izin vermeyeceğiz" Özel okulları, sanayiyi bir yere yığdığınız zaman trafik sorununun yüzde 100 ortadan kalkmayacağını belirten Başkan Bozbey, "Özel okul talepleri geldiğinde asla batı bölgesine vermeyeceğiz. Hatta mümkünse onları doğu ve Osmangazi’ye paylaştırmanın da yollarını bulmamız gerekiyor. Sanayi ile ilgili devamlı batıya yapılan bölgelerin maalesef trafiği ne hale getirdiği ortadadır. Trafiğin bu denli sıkışık olması tamamen servis araçlarının, okullara çocuklarını ailelerin kendilerinin götürmesi ve alması sebebiyle trafik yoğun şekilde tıkanıyor. Bunları hesapladığımız için bu süreç nasıl işliyor, servis araçları kaç tane tamamını hesaplayarak rapor sundu arkadaşlarımız. 11 Eylül Bulvarı gibi diğer noktalarda projelerimiz yürüyor. Bursa’nın ulaşım sorunu tamamen bitecek değil. Ama ulaşım sorununu azaltmak hedefindeyiz. Kapsamlı şekilde 2025 bütçemizde iyi bütçe ayırdık. Alternatif projeler üzerinde çalışıyoruz. Raylı sistem projelerimiz vardı. Bunlar süreç içerisinde gündeme gelecek" şeklinde konuştu. "Papa’nın gelmesiyle İznik ve Bursa’yı tanıtma fırsatımız olacak" Sadece ulaşım sıkıntısı değil, Bursa turizmden en az payı alan kentlerden birisi olduğunu ifade eden Başkan Bozbey, "Maalesef, geceleyen turist sayısı 1,4’tür. Bursa gibi tarihi turistik ve gerçekten 12 bin yıllık geçmişe sahip alanlara sahip olmasına rağmen böyle bir rakamın olması gerçekten bizim hepimizin oturup düşünmesi gereken bir konudur. Bu konuya da özel bir sayfa açarak, özel çalışma grubu oluşturup 4 kez toplantı yaparak belirli bir noktaya geldik. Hanlar Bölgesi, akşam saatlerinde kapanıyor. Körelmiş, bitmiş kimsenin olmadığı hatta art niyetli insanların olduğu bir bölge haline gelen bir alan. O alanının aslında 24 saat yaşaması lazım. Bu konuda da bakış açısı geliştiriyoruz. İstanbul’un hemen yanındayız. Gelen turist sanki Bursa’nın alışveriş yeri sadece Yeşil Cami etrafındaki üç dört tane dükkân gibi algılanıyor. Oraya gidiyor. Sonra Bursa’yı gördük diye ayrılıyorlar. Bursa’ya gelen turisti çarşı, hanlar bölgesi, Ulu Cami, İznik’e götürüp orada kalarak akşam da kafile olarak gidip yemeğini yiyip eğleneceği mekânları oluşturarak bunu çözmemiz lazım. Turist burada durmuyor. Otobüsle akşam İstanbul’a gidiyor. Bursalılara sorsak oylat kaplıcaları nerede desek farklı bir şeyler söyler. Önce yapacağımız işleri, var olan değerlerimizi Bursalıların tanımasını sağlamamız lazım. İznik için önümüzdeki yıl önemli. Birinci Konsil’in kabulü 1700’üncü yılı 2025 yılında İznik’te olacak. Papanın İznik’e gelmesi söz konusu olduğunu biliyoruz. İznik’in tanıtımıyla birlikte biz Bursa’yı tanıtmış olacağız. Bursa’yı dünya gündemine getirmeyi hedefliyoruz. Bu çalışmayı yapmak ve bu fırsatı değerlendirmek sorumluluğundayız" dedi. “Bursa’nın deprem haritasını çıkarıyoruz” Akademik odaların, 3 üniversite temsilcilerinin içinde olduğu danışma kurulu oluşturduklarını belirten Başkan Bozbey, “Bu kurul sadece yüz binlik planı yapınca işi bitmeyecek. 100 binlik plana uyulup uyulmadığını da takip edecek. Birbirleriyle bu konuda konuşan alt planlarda da çalışacak bir akademik kuruldur. Sürekli çalışan bir kurum olacak. 2050 vizyonu ile hazırladığımız 2071 ve 2100’ü barındıran olacak. Önümüzdeki yıl büyük ölçüde tamamlamış olacağız. 2026 Mart veya Nisan ayında onaylamayı hedefliyoruz. Zaman zaman bir araya gelip paylaşacağız. Kentsel dönüşümde bir çok alanda devam eden çalışmalar var. Sıvılaşma potansiyelinin olduğu ova bölgesinde arkadaşlarımız çalışıyor. 14 bölgeye ayrıldılar. Kentsel dönüşüm planları hazırlanarak bir an önce dirençli yapılara o bölgede oturanların güvenli yapılara yönlenmesini sağlıyoruz. Özellikle ova bölgesinde sıvılaşma potansiyellinin yüksek olduğu alanlar mevcut 155 160 metre alüvyon tabakadan bahsediliyor. Her yapılacak dönüşüm vatandaşlarımızı güvenli hale getirecektir. Bu konuda arkadaşlarımız yoğun şekilde çalışıyor. Diğer mahallelerde çalışmalar devam ediyor” şeklinde konuştu. “48 günlük suyumuz kaldı” Bir taraftan altyapıyı da yapıyoruz. BUSKİ ile altyapıyı yeniliyor ve diğer taraftan da altyapısı olmayan kanalizasyonu olmayan hatta içme suyu olmayan hatta yıllarca zehirli borulardan su içen mahalle ve köylerde bu hizmetleri hızlıca yapıyoruz. 9 ayda 277 kilometre içme suyu hattı döşedik. 85 kilometre de kanalizasyon hattını döşedik. 24 kilometre yağmur suyunu yaptık. Bunlar elbette yeterli değil. Dere ıslahları, sulama tesisleri var. Bursa son yıllarda iklim değişiminin en fazla hissedildiği şehirlerin başında geliyor. Daha önce suyumuz azaldığında 42 günlük suyumuz vardı. Tasarrufa davet etmiştim. İnanılmaz bir tasarruf gördüm. Demek ki Bursalılar destek veriyor. Suyumuzun şu an itibariyle 48 günlük suyumuz var. İklim şartlarını da düşündüğümüzde hala Bursa’ya kar yağmadı. Beklenen kar hala gelmiş değil. Umarım önümüzdeki günlerde beklediğimiz kar yağar ve bursa önümüzdeki yıla daha risksiz şekilde hazırlanmış olur. ancak bunu söylerken de bir taraftan da önümüzdeki yılın programını riskleri düşünerek ilave kuyular açmaya başladık. bazı yakın barajlardan kendi hattımıza ilave su aktarmanın hesabını yapıyoruz” dedi. “Hanlar bölgesini 24 saat aktif tutmamız gerekiyor” Hanlar Bölgesi otoparkını açacaklarını belirten Başkan Bozbey, “TOKİ binalarının olduğu yerdeki otoparkın üstünü kullanmak istiyoruz. Çarşıbaşı Hanlar projesiyle ilgili çalışmaları destekliyoruz ve teşekkür ediyoruz. Bölgenin açılması güzel oldu. Kim buna emek verdiyse teşekkür ederim. Doğruya, doğru eğriye eğriyiz. Çarşının 24 saat çalışan en kötü ihtimalle saat 2’ye 3’e kadar hareketli olması lazım. Bursa merkezini kaybetmemiş olacağız” diye konuştu. Bursa’nın havasının kirli olduğunu vurgulayan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Bursa’nın dün üzerinde bir karabulut vardı. Bu karabulut normal bulut değildi. Normal bulut olsaydı yağmur yağardı. Tamamen kirli havanın bulutuydu. Bunu herkes biliyor. Bunun için de iş dünyasına sesleniyorum. Eğer siz isterseniz havamız temiz olur. Siz isterseniz derelerimiz temiz akar. Yaptığımız tespitler var. Bu konuda asla müsamaha göstermeyeceğimizi, yetkimiz sınırlı olsa bile buradan İl Çevre Müdürlüğüne sesleniyorum. Lütfen buralara müdahale edin. İnsanlarımız zehirli hava soluyorlar. Domatesler o derelerden sulanarak soframıza geliyor. Kimlerin olduğu, yerleri belli. Hangi fabrikadan atıkların geldiği belli. Arıtma tesisini çalıştırmayanlar, filtreleri çalıştırmayanlar da belli. Orhaneli’ne gidin, insanlar zehir soluyorlar. Topraktan ve ağaç yapraklarından numune aldırıp tespitini yaptırdım. Sonuç felaket. O tesisin kapanması lazım. Bunun için de mühürlemeyi yaptık. İnsan hayatına insan sağlığına kastedenleri bundan sonra 2025 yılında büyükşehir olarak teşhir edeceğiz. İnsan sağlığı ile oynayanlar, insan sağlığını hiçe sayanları, havayı ve dereleri kirletenleri 2025 yılından itibaren teşhir edeceğimizi herkesin bilmesini isterim” diye konuştu. "30 tesisimiz çeşitli sebeplerle bakanlıklar tarafından elimizden alındı" Belediyeye ait bazı tesislerin tapulu olan mülklerin ellerinden alındığını ifade eden Başkan Bozbey, "Mudanya’da Tahir Ağa Hamamı, Beyazıtpaşa Medresesi geri alındı. İlçelerde de aynı durumlar var. Diğer taraftan da belediye olarak ortaklaştırdığımız ya da yaptığımız bazı tesislerin de belediyenin dışında başka bir kuruma verilmesini Bursalılar adına içime sindiremiyorum. Onlardan bir tanesi Göynükbelen’de yapılan gençlik merkezi. Orhaneli Belediyesi bir karar aldı. Belediye meclisi buranın çalıştırılması hizmet üretmesi için büyükşehire devrini onaylıyoruz dedi. Konu bitti, bir ay sonra gündeme geldi. Bu defa bakanlığa tahsisi yapıldı. Doğru değil. Neticede Bursa Büyükşehir Belediyesi Bursalıların parasını harcamış. Harcanan her kuruşun takipçisi olacağımızı ve hesap vereceğimizi açık açık söylüyoruz. Dava süreçleri başlayacak. Yapılan bir çok işte, para harcanan bir çok hizmette, bunların protokolü yok. 20 sene yöneticilik yaptım. Hazine ile maliye ve diğer kurumlarla tahsisi aldık. Protokol yaptık. Bu protokol çerçevesinde proje ve ihale yaptık. Bursalıların parası, Bursalılar adına gelen para ilgili bakanlıkların tesislerine harcanmış ve bakanlıklar vermiyor. Çekirge Teras projesine 100 milyon lira harcanmış. Büyükşehir, Bursalının parasını harcamış. Protokol, tahsis yok. Nasıl yapılmış anlamıyoruz. Daha da harcanacak 250 milyon lira var. İhalesi yapılmış. 3 kere ihale yapılmış. Kimse burada tahsis sormamış. Doğuda cenazelerin yıkanacağı alan orman alanına yapılmış. Hazine ve Orman Bakanlığı bilgimiz yok diyor. 6 milyon ödenmiş. Orman Bakanlığı gelip, hazır binaya kendine ofis yapmış. Orası kamuya ait. Gasilhane yapılmış, verin gasilhane olarak işletelim. Verilmiyor. Bunun gibi 30 proje sayabilirim. Bu milletin parası, benim param değil. Bu milletin parası tüyü bitmemiş yetimin parası onlar adına geliyor. Ona göre harcamak lazım. Havuzlupark yapıyoruz. Bakanlık üstlenmiş ama parayı biz harcıyoruz. Bir kısmını Spor Toto, kalanını büyükşehir veriyor. Kim işletecek. Bakanlık il müdürlüğü işletecek. O havuz birilerine kiraya verilecek. Bunlar doğru işler değil. Biz tahsisi olmayan protokolü yapılmayan hiç bir yere para harcamayacağız" dedi. Yunuseli Havalimanı’nın tekrar büyükşehir belediyesine tahsis edilmesini talep ettiklerini belirten Başkan Bozbey, "Büyükşehir tahsisinde olan yeri aldılar. Özellikle afet durumunda buranın kullanılabilecek en iyi alanlardan bir tanesi olduğunu, küçük uçakların afet sırasında oraya inip orada bir çok ürünü ve acil ürünleri getirebileceğinin programını yaptık. Destek bekliyoruz. Orası bakanlığa değil büyükşehir uhdesine olmalı. Uçuş eğitim alanı düşüncemiz var. Orası asla ve asla imara açılmayacak olan yerdir. Bursalıların malıdır, Bursalılar orayı koruyacaktır. Farklı düşünenler niyetlerinden vazgeçsinler. Biz gerekli bütün hazırlıklarımızı yaptık. Tarihi mekanlardaki güvenlikçileri çekmedik. Yaptığımız uygulama, bugüne kadar bir sözleşme yapılmış. O sözleşmede taraflar eğer tekrar sözleşme yapma gereği duymazlarsa, yenilenir maddesi koymuşlar. Kim çalışacak. İsimleri kimler? Bunlar önemli. Tarihi turistik alanlarda turizm zabıtası oluşturmaya çalışıyoruz. Yabancı dil bilen insanlar olmasını istiyoruz. Bununla ilgili gönderdiğimiz yazıya karşılık siyasal anlamda başka konuya çevirdiler. Mali durum, 30 milyar borç aldık. 900 milyon dolar borcumuz vardı. Sıkı maliye politikası uyguluyoruz. Nereye ne için harcadığımızı on kez düşünüyoruz. Nisan itibariyle borç 27 milyar 343 milyon, kasım borç tutarı 29 milyar 934 milyon. BUSKİ’nin borcu 4 milyar lira arttı. Nedeni ise devam eden arıtma tesisi ve kanalizasyon projesi dövizli kredi. Hem işlerin hakedişleri geliyor. Dövizle işleniyor. Dövizin artması sebebiyle bir lira döviz arttığında BUSKİ borcu 350 milyon lira artıyor. Büyükşehir ve şirket borçları düşerken, BUSKİ’nin borcu artıyor" şeklinde konuştu. "Çöp sorunu için dünyadaki teknolojileri takip ediyoruz" Sosyal ve kültürel derneklerle ilgili dernekler yerleşkesi için Osmangazi ve Yıldırım’da bina aradıklarını belirten Başkan Bozbey, "Mezarlıklarla ilgili meclis kararını uyguluyoruz. Ücret tarifesi var. Bu tamamen bakanlığın izniyle yapılan bir iş. Bursa güçleniyor. 0,50 bakanlığın belediyelere sunduğu oran. Bunu planlarken akademik odalarla istişare ederek mutlaka odaların görüşlerini alarak yapıyoruz. Süreçlerin kısalmasını istiyoruz. İstişare edilmediğinde oda itiraz ediyor. Dava ediyor. Süreç uzuyor. Ortak aklı oluşturuyoruz. Taraflarla bir araya gelip ortak karar alıp uygulanmasını sağlayacağız. Meclis üyelerimizi odalarla bir araya getirip ortak karar alıyoruz. Çöp depolama sahası neticede Bursa’nın ihtiyacı. Dünyada çeşitli teknolojileri takip ediyoruz. Çöp yakım tesisi özellikle başta olmak üzere enerji elde etmek üzere bir çok teknolojik gelişme var. Bunun en akılcısının tespitini yapmak üzereyiz. Son aşamaya gidiyoruz. Ancak şu anda bilim ışığında, bilimsel verilerek dayanarak yapacağız. Yer konusunda netleşmiş bir yer yok. Bilim insanlarının hazırlayacağı rapor önemli. Kayapa doğru değildi. 300 bin nüfusa 1 kilometre yakınlıktaydı. Bugün Hamitler’de olduğu gibi" dedi. Bursa’nın yüzde 62’si kaçak ve ruhsatsız olduğunu ifade eden Başkan Bozbey, "40-50 sene önce yapılmış binalar var. Altıparmak, Setbaşı’nın üzeri yenilenmesi lazım. Onlarla ilgili de çalışıyoruz. Daha önce elle beton dökülüyordu. Şimdi c40’tan bahsediyoruz. Bunların depreme dayanıklı olduğunu söylemek hiç doğru değil. JİKA raporunu paylaşacağız. Doğanbey konutları bizim karşı çıktığımız projeydi. Nitekim doğru olmadığı sonradan tüm Türkiye tarafından söylendi. Fakat ne hikmetse sahibi yok. Kimse üstlenmiyor. Bizim dönemimizde yapıldı diyecekler diye, kimse ben yaptım demiyor. Toki ben yapmadım diyor. Bize planları getirdiler. Belediye, Toki yaptı diyor. Hak sahipleri de dertli. Binlerce hak sahibi var. 7-8 katının kaldırılması lazım. Bütçe durumuna göre ileride bizim kafamızda olan projelerden bir tanesi. Yalova yolundan gelirken Ulu Cami ve Uludağ görünmüyor" dedi.