ASAYİŞ - 23 Ocak 2025 Perşembe 09:32

Hafriyat kamyonunun çarptığı yaşlı adam metrelerce savruldu: O anlar kamerada

A
A
A
Hafriyat kamyonunun çarptığı yaşlı adam metrelerce savruldu: O anlar kamerada

Hatay’da yolun karşısına geçmeye çalışan yaşlı adama, hafriyat kamyonunun çarptığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı.

Kaza, Defne ilçesi Çekmece Mahallesi’nde yaşandı. Karşıdan karşıya geçmeye çalışan 81 yaşındaki Aziz D.’ye 06 DEY 576 plakalı hafriyat kamyonu çarptı. Kazada yaşlı adam ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Yaklaşık 200 metre ileride bulunan üst geçit yerine yoldan karşıya geçmek isteyen yaşlı adama kamyonun çarpma anıysa güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde; yaşlı adamın metrelerce savrulduğu görüldü. Aziz D.’nin hastanede tedavi süreci devam ediyor.

Hafriyat kamyonunun çarptığı yaşlı adam metrelerce savruldu: O anlar kamerada

“Vatandaşlar canlarını tehlikeye atmasınlar, lütfen üst geçidi kullanalım”

Vatandaşların üst geçidi kullanarak karşıya geçebileceklerini ifade eden Uğur Toy, “Kamyon aniden adama çarptı. Yaşlı bir amca karşıdan karşıya geçmeye çalışınca, burası da yoğun bir trafiği olduğundan kamyon çarptı. Umarım burayı artık kimse kullanmaz. Hemen az ileride üst geçit var ama kimse kullanmıyor. Vatandaşlarımız üst geçidi kullansınlar. Bunun sayesinde de büyük kazalardan kaçınmış olurlar. Canlarını tehlikeye atmasınlar, lütfen üst geçidi kullanalım” ifadelerini kullandı.

Hafriyat kamyonunun çarptığı yaşlı adam metrelerce savruldu: O anlar kamerada

Ramazan İlın - Sancar Alp Fırat

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır 16. Mezopotamya Tarım ve Hayvancılık Fuarı açıldı Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası ile Mezopotamya Fuarcılık iş birliğiyle düzenlenen 16. Mezopotamya Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nın açılışı yapıldı. Fuarın açılışına Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi Mehdi Eker, DTSO Başkanı Mehmet Kaya, ilçe belediye başkanları, bürokratlar, STK temsilcileri, bankaların temsilcileri katıldı. Açılışta konuşan DTSO Başkanı Mehmet Kaya yaptı. Kaya, "Bugün 14 bin metrekarelik bir fuar alanımız var, ancak katılımcı talebi 16 bin 200 metrekareyi buldu. Bu başarıyı, odamız bünyesinde kurduğumuz fuar şirketiyle yaptığımız iyi bir çalışma sayesinde elde ettik. Tarım Fuarı oldukça önemli bir etkinlik. Bugünkü fuarımızda 6 ayrı panayır alanı bulunuyor ve 300 marka yer alıyor. Katılımcıların önemli bir kısmı ülkemizin farklı bölgelerinden geldi. Toplamda 66 farklı tarımsal ürün başlığı altında stantlar açıldı" dedi. Son 3 yılda, katılımcı ve firma sayısı açısından yüzde 15 ila yüzde 20 arasında bir büyüme yaşandığına dikkat çeken Mehmet Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu başarı, beraberinde başka başarıları da getirmeli. Çevre illerimizin birçoğunda daha modern fuar alanları var, ancak oralarda fuar yapılamıyor. Fuar düzenlemek, kentin yöneticilerinin bu işe kafa yormasını ve şehrin iç dinamiklerinin harekete geçmesini gerektirir. Biz bunu başarabildik, fakat mevcut fuar alanımız artık yetersiz kalıyor. Bu kent, yeni ve daha büyük bir fuar alanını hak ediyor. Doğru bir ivme yakalamışken bunu büyütmeliyiz. Barış ortamının sürmesiyle bu büyümenin en çok faydasını biz göreceğiz. 140-150 bin civarında ziyaretçi bekliyoruz. 18 ilden katılımcı ve ziyaretçi programı yapıldı. 2 tane de yurt dışı katılımcımız mevcut." Fuar katılımcılarından Mehmet Uras, "Su tankerleri, toprak işleme grubu, ilaçlama, hububat hekimleri, tonajlı römorklar mevcut hemen hemen tüm ekipmanlarda satışımız mevcuttur. Ziraat adına her türlü aletlerimiz bulunmaktadır" dedi. Açıklamanın ardından DTSO Başkanı Mehmet Kaya, Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi Mehdi Eker, ilçe belediye başkanları, bürokratlar, STK temsilcileri ve bankaların temsilcileri tarafından fuar alanı gezildi. Fuar, 26 Nisan’a kadar açık kalacak.
Elazığ Doç. Dr. Sibel Özcan: ’’Kronik ağrı çözümsüz değildir’’ Fırat Üniversitesi Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Algoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sibel Özcan, kronik ağrılar hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Sibel Özcan, akut ağrının vücudumuzun doku hasarına verdiği doğal bir tepki, bir alarm hali olduğunu, kronik ağrının ise 3 aydan uzun süren ve hastanın günlük yaşamını, iş performansını etkileyerek hayat kalitesini düşüren bir sendrom olduğunu, ağrının şiddetinin ve tipinin değişkenlik gösterebileceğini ve yanma, uyuşma, basınç hissinin eşlik edebileceğini ifade etti. Doç. Dr. Özcan, kronik ağrının vücudun her yerinde görülebileceğini, sıklığı ve süresinin değişebileceğini, hem fiziksel hem psikolojik olarak bedeni etkileyip, günlük hayatı zorlaştırabileceğini, hareket kabiliyeti, esneklik, güç ve dayanıklılığın azalabileceğini, bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olacağını, uyku bozuklukları, İş gücü kaybı, üretkenlikte azalmaya yol açabileceğini, sosyal ilişkilerde bozulma, kaygı ve depresyona sebep olacağını ve bir kısır döngü oluşturarak depresyonun ağrıyı, ağrının depresyonu arttırabileceğinin altını çizdi. Doç. Dr. Sibel Özcan, dünyadaki insanların yüzde 60-65’inin kronik ağrıdan mustarip olduğunu, en sık görülen kronik ağrıların bel ve boyun ağrıları olduğunu, kronik ağrının tedavisinin zor ve uzun olduğunu genellikle tek bir tedavi yöntemine cevap vermediğini söyledi. Doç. Dr. Özcan, algolojinin, kronik ağrıların tanı ve tedavisi ile ilgilenen bir bilim dalı olarak, ağrı çeken hastaların yaşam kalitesini artırmak amacıyla çeşitli yaklaşımlar sunduğunu, algolojide her yaş ve cinsiyetteki kronik ağrılı hastaların ağrı etiyolojisi açısından değerlendirildiğini, diğer disiplinlerin ilgi alanına girdiği takdirde bu dallarla birlikte gerekli multidisipliner-interdisipliner yaklaşımın sağlandığını, ayaktan ya da yatan hastaların tanı ve tedavi planlarının düzenlenerek tedavide öncelikle ilaç tedavisi, fizik tedavi yöntemleri gibi geleneksel yöntemler uygulandığını, hastanın bunlardan fayda görmemesi durumunda girişimsel ağrı tedavisi yöntemlerine başvurulduğunu dile getirdi. Doç. Dr. Sibel Özcan, en sık görülen kronik ağrılara baktığımızda ilk sırada bel ve boyun ağrılarının geldiğini, toplumun yüzde 90’ına yakın bir kısmının hayatı boyunca en az bir kere bel ağrısı şikayeti ile karşı karşıya kaldığını ve bu ağrıların da fıtıktan kaynaklandığının düşünüldüğünü, ancak kireçlenme, diskin zayıflaması ya da sertleşmesi, bel kaslarında gerçekleşen problemlerin de bel ağrılarına neden olabileceğini, bel fıtıklarının sadece yüzde 2-3’lük kısmı için ameliyat gerektirirken geriye kalan büyük kısmın ameliyatsız da tedavi edilebilmekte olduğunu vurguladı. Do. Drç Özcan, kesin ameliyat olması gereken hastalar dışında birçok tedavi yöntemiyle bel ve boyun ağrılarından ameliyatsız bir şekilde kısa bir sürede kurtulmanın mümkün olduğunu, epidural enjeksiyonlar, faset eklemlerine yönelik enjeksiyonlar veya radyofrekans (RF) tedavileri, fıtığın baskı yaptığı bölgeye uygulanan transforaminal enjeksiyonların, fıtık içerisine ozon uygulamaları veya RF tedavileri gibi birçok tedavi seçeneği uygulanabildiğinin altını çizdi. Doç. Dr. Sibel Özcan, ikinci sırada baş ve yüz ağrılarının olduğunu, migren, gerilim tipi, küme tipi baş ağrılarıyla beraber halk arasında çıldırtan hastalık olarak bilinen nevraljilerin (yüzün bazı bölgelerinde elektrik çarpar tarzda ağrılar) yer aldığını, bu ağrıları da dindirmek için sinir blokajları, RF ablasyon gibi girişimsel ağrı tedavilerinin uygulanabilmekte olduğunu söyledi. Doç. Dr. Sibel Özcan, Bir diğer kronik ağrının ise diz, omuz ve kalça gibi eklem ağrıları olduğunu, eklemlerin osteoartiti yani halk arasında kireçlenme olarak belirlenen eklemlerdeki hasarlardan kaynaklı ağrıların en sık karşılaşılan ağrılar olduğunu ayrıca yaralanmalar veya sinir-tendon sıkışması sonucu da ağrı olabileceğini, bu ağrıların tedavisi için bu eklemlere kök hücre tedavisi, PRP, ozon ve RF tedavileri yapılabilmekte olduğunu ifade etti. Ağrıların yüzde 90’ı tedavi edilebiliyor Fırat Üniversitesi Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Algoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sibel Özcan, Şeker hastalığı gibi bazı kronik hastalıklar, zona veya inme-felç sonrası gelişen nöropatik ağrılarda da girişimsel ağrı tedavilerinin uygulanabildiğini, son yıllarda teknolojinin kullanımının yaygınlaşması ve artan iş temposu nedeniyle birçok insanın sırt ağrısı şikayetinden yakınmakta olduğunu, bu durumlarda ağrıya sebep olan kaslara ozon veya lokal anestezik ilaçlarla tetik nokta enjeksiyonun faydalı olabilmekte olduğunu vurguladı. Doç. Dr. Sibel Özcan, en önemli hasta grubunun ise kanser hastaları olduğunu, bu hastalarda analjezik (ağrı kesici ilaçlar) tedavilerinin düzenlenmesi ve takibi, sinir blokajları, ağrının sebebi olan sinirlerin yakılması ağrı pompaları veya katater uygulamaları ile hastaların kanser tedavisine uyumları sağlanarak yaşam kalitelerinin arttırılabildiğini ifade etti. Doç. Dr. Sibel Özcan, Girişimsel ağrı tedavilerinin, gerek kanser gerekse kanser olmayan hastalarda tedavi seçenekleri arasında çok önemli bir yer tuttuğunu, teknoloji ve bilimin geldiği nokta ile ağrıların yaklaşık yüzde 80-90’nının tedavi edilebilmekte olduğunu söyledi.
Samsun ATM’den para çekerken öldürülen gencin vurulma anının güvenlik kamerası görüntüsü ortaya çıktı Samsun’da ATM’den para çekerken silahlı saldırısına uğrayarak hayatını kaybeden 22 yaşındaki gencin vurulma anının güvenlik kamerası görüntüsü ortaya çıktı. Tutuklanan 3 kişinin ise yargılanmasına başlandı. Olay, Atakum ilçesi Atakent Mahallesi Atakent Caddesi’nde 14 Kasım 2024 tarihinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ali Gültekin (22), ATM’den para çekerken silahlı saldırıya uğrayarak boynundan ve kafasından ağır yaralandı. Yaralı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırıldı. Silahlı saldırıyı düzenleyen 3 kişi kaçtı. Olay sonrası Atakum İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Yapılan çalışmada, silahlı saldırı olayını 6 suç kaydı bulunan K.D.’nin (17) gerçekleştirdiği ve olay sırasında yanında 2 suç kaydı bulunan M.A. (17) ve 8 suç kaydı olan S.K.’nin (16) bulunduğu tespit edildi. 3 çocuk, Derecik Mezarlığı yanında suçta kullandıkları silahla birlikte polise teslim oldu. Gözaltına alınan K.D., M.A. ve S.K. Samsun Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. İşlemleri tamamlanan K.D., M.A. ve S.K., çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine teslim edildi. Silahlı saldırıda ağır yaralanan Ali Gültekin ise tedavi gördüğü hastanede olaydan 5 gün sonra hayatını kaybetti. K.D. ve M.A. ve S.K. hakkında Samsun 4. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Davanın bugünkü duruşmasına 3 ayrı cezaevinde tutuklu bulunan K.D. ve M.A. ve S.K. yargılanmanın görüldüğü Samsun 4. Ağır Ceza Mahkemesine Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile görüntülü olarak katılarak ifade verdi. Olay anının ise güvenlik kamerası görüntüsü ortaya çıkarken, saldırının dehşet anları gözler önüne serildi.