GÜNDEM - 08 Kasım 2024 Cuma 09:27

Arsuz’da köy tipi afet evleri yükseliyor

A
A
A
Arsuz’da köy tipi afet evleri yükseliyor

Hatay’ın Arsuz ilçesinde deprem sonrası afetzede vatandaşlar için inşa edilen köy tipi afet evlerinin inşaatları yükselmeye devam ediyor.


Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır hasar alan Hatay’da asrın felaketinin yaraları sarılmaya devam ediyor. Depremde yıkımın yaşandığı Arsuz ilçesi Aşağı Kepirce ve Yukarı Kepirce Mahallelerinde de köy tipi afet evlerinin inşası devam ediyor. Arsuz Kaymakamı Hasan Gökpınar, yapımına devam edilen kalıcı köy evlerinde incelemelerde bulunarak yetkililerden bilgi aldı.



Arsuz’da köy tipi afet evleri yükseliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Van Gölü’ne dikkat çekmek için türkü yazıp klip çektiler Bitlis’in Ahlat ilçesinde yaşayan şair ve söz yazarı emekli öğretmen Behlül Şerefoğlu, Van Gölü’ne dikkat çekmek için türkü yazıp klip çekti. Şerefoğlu tarafından Van Gölü’nün korunmasına dikkat çekmek için yazılan ‘Van Gölü’ adlı türkünün klibi izleyiciyle buluştu. Van Gölü’nün Türkiye’de daha iyi tanıtılması ve bölgenin turizme açılmasına katkı sağlamak amacıyla şair ve söz yazarı Behlül Şerefoğlu tarafından yazılan Van Gölü adlı şiir, yine yazarı tarafından bestelendi. Bestelenen eser ise tanınmış sanatçılar Mustafa Akarsu ve Gürhan Ötün tarafından seslendirildi. Kısa zamanda beğenilen türkü, video klip ve müzik albümü olarak piyasada yerini aldı. Türkü’nün söz yazarı Behlül Şerefoğlu bir hayali gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi. Şerefoğlu; “Van Gölü dünyanın ikinci sodalı gölü, onun için çok kıymetli, bizim için, ülkemiz için çok önemli bir göl, temiz kalması gerekiyor. Biz bu doğrultuda yıllar önce, ‘Van Gölü Aktivitsleri Derneği’ kurduk. Yıllardır mücadele veriyoruz, farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Bu çalışmalar süresince içimden gelerek, dikkatleri çekmek için Van Gölü adına bir türkü yazıp besteledim, büyük bir çabayla klibini çektik. Van Gölü’ne dikkatler daha da artacak ve Van Gölü temizliği sağlanacak. Klibimiz kısa sürede izleyicisinin beğenisini alarak büyük kitlelere ulaştı ve ulaşmaya devam edecek. Ben buna inanıyor ve güveniyorum ki; Van Gölü bir gün tertemiz olacak, Van Gölü kirlenmesin, mavi kalsın. Van Gölü klip çalışmasında destek veren herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi. Eseri dinleyiciler ile buluşturan yapım şirketinin sahibi sanatçı Gürhan Ötün ise “Değerli sanatçımız Behlül Şerefoğlu ‘Van Gölü’ Adlı eserini farkındalık adına kaleme aldı ve ‘Van Gölü Temiz Kalsın’ sloganıyla yola çıktı, çevreci, duyarlı kişiliğiyle, bu müstesna eseri besteleyip seslendirdiği için kendisine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Yıldızı parlasın. Video klip ve müzik albümü tüm dijital platformlarda yayına girmiştir. Hayırlı olsun” diye konuştu.
Edirne Kayık dolusu balık tuttu, aklı hala Dubai çikolatasında Edirne Meriç Nehri’nde balık tutmaya çıkan balıkçılar, kayık dolusu balık tutular fakat son günlerde dünya gündeminde olan Dubai çikolatasını da unutmadılar. Edirne’de yaşayan Murat Bilat ve Hüsmen Yılmaz, sabah erkenden çıktık. Çuvallar dolusu balık yakalayan balık avcıları, sazan ve levrekler sonrası yakaladıkları yayın balığı ile karaya çıktılar. “Bu da bizim yerli canlı canlı Dubai çikolatası” Balık ağlarına son takılan esmer yayın balıkları karşısında şaşıran iki kafadar balıkçı, aralarında Trakya şivesiyle konuşarak, hayretlerini şu şekilde anlattı: "Ne yaptın ustam. Te işte birkaç parça balık aldık. Bir kaç parça mı? Gözü de doymuyor. Yeni çıkan Dubai çikolatası da çıktı. Sen yemedin mi, görmedin mi? Vallahi görmedim yemedim. Yemedim, nasıl bir şey o? Abe nasıl yemez, nasıl görmezsin, yemezsin? Göstereyim Dubai çikolatasını. Gerçi biraz pahalı. Bu da bizim yerli canlı canlı Dubai çikolatası. Budan yiyeceksin, bu soğuk havalarda, on numara. Direk damara gidiyor. Bilmeyenler öğrensin.” “Diğer balıkları bırak, traş onlar” Kayık dolusu diğer balıkları soran arkadaşına, “Diğer balıkları bırak onları, traş onlar, gerçek Dubai çikolatası burada canlı canlı. Bunlar pötibör, traştan çikolata. Dubai çikolatası alacaksan bundan alacaksın. Başka çikolata arama yani” dedi. “Teknenin kökünü kazımışsın” Sabah saat saat 07.00’den itibaren yakaladıkları balıkların sevinçlerini paylaşan balıkçılar, “Bu ne bea arkadaş sazanların, teknenin kökünü kazımışsın. O levrek te sazan da var, aynalı da var“ ifadelerini kullandılar. O anları ise cep telefonu kamerasıyla kaydetti ve arkadaşları ile paylaştı.
İzmir Zeytinde kalite kaybının önüne geçiliyor İzmir Büyükşehir Belediyesi, zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin yükünü azaltmak ve kaliteyi artırmak için Bakırçay Havzası’nda zeytin kasası dağıttı. 80 ton kapasiteli 200 zeytin kasası üreticiye verilerek, zeytinde asit kayması ve kalite kaybının önüne geçilmesine katkı sağlandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’de giderek ağırlaşan yaşam şartlarına karşı üreticiye destek olmaya devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi, Ege çiftçisinin göz bebeği zeytinlerde kalite kaybını önleyebilmek için zeytin kasası dağıttı. Bakırçay Havzası’ndaki üreticilerin talepleri üzerine harekete geçen İzmir Büyükşehir Belediyesi, çuvallarda bekletildiği için asit oranı artarak kalite kaybı yaşanan zeytinlerin kolay ve sağlıklı bir şekilde taşınması için üreticilere kasa dağıttı. Ekipler, toplam 80 ton kapasiteye sahip her biri 400 kilogramlık toplam 200 kasayı Tariş’in Bergama Zeytindağ’da bulunan tesislerinde üreticilerle buluşturdu. Bakırçay zeytininin kalitesi üst seviyeye çıkacak Çalışmalar hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Ziya Çavdar, “Başkanımız Dr. Cemil Tugay’ın talimatıyla kırsaldaki çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bakırçay Havzası’nın çok ciddi bir zeytin potansiyeli var. Bu bölgenin zeytinyağı çok kıymetli. Çuvallar içinde toplanan zeytin zaman içerisinde kızışmaya başlıyor. Asit oranında ve kalitesinde çok ciddi bozulmalar oluyor. Bu kasalarla kalite daha üst seviyeye çıkacak. Başkanımızın talimatları doğrultusunda Bergama Belediyesi ve Kınık Belediyesi’nde toplantılarımız olacak. Bakırçay Havzası ve diğer havzalarımızda kırsala olan desteğimiz devam edecek” şeklinde konuştu. “Çiftçinin ihtiyaç duyup temin edemediği noktalarda yanlarında olacağız” 200 kasanın dağıtımını yaptıklarını ama ilerleyen süreçte diğer kooperatiflere de desteklerinin süreceğini belirten Ziya Çavdar, sözlerine şöyle devam etti: “İzmir’de zeytinciliği geliştirmek için hemen hemen tüm kooperatiflerimizle iletişimimiz var. Onların ihtiyacı doğrultusunda, paketleme, toplama, çırpma konusunda desteklerimiz devam edecek. Çiftçinin kırsalda ihtiyaç duyduğu ama maddi olarak temin edemediği tüm noktalarda yanında olacağız. Yine zeytin sineği hastalığı ile ilgili mücadelelerimiz de devam ediyor” şeklinde konuştu. “Asit kaymasının önüne geçmiş olacağız” Çalışmanın zeytinde yaşanan kalite kaybını önleyecek önemli bir adım olduğunu ifade eden Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Fikret Akova, “Öncelikle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Cemil Tugay’a çok teşekkür ediyoruz. Eksik olmasınlar. Bu yaptıkları davranışla zeytin üreticisine verdiği desteği ortaya koydular. Kasalar çok önemli. Birincisi bulundukları yerlere temizlik getiriyorlar. İkincisi artık zeytinler de kasaların içerisine girecekler, havalanacaklar. Havalanınca da asit kaymasının önüne geçmiş olacağız. Forkliftlerle çok güzel bir şekilde zeytin makinelerine gidecek. Zeytinde asit kaymayı önleyici sisteme katkı verilmesi ekonomik olarak da bir getiri sağlıyor. Kalite kaybını önlemiş olacağız. Zeytin meyvesi kısa sürede işlenmediğinde, bir süre sonra ambarlaşma dediğimiz asit kaymasına neden oluyor. Ama bu kasalar hava aldığı için bir süre daha bekletseniz bile asit kaymasına neden olmuyor” dedi. “Üretici için çok önemli” Zeytindağ Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yıldırım ise “Biz kooperatif olarak, Aliağa, Dikili, Bergama, Kınık ilçelerini kapsayan geniş bir alandaki tek kooperatifiz. Geniş bir alana hizmet ettiğimiz için kendi kendimize yetemiyoruz. Kurum yardımlaşması altında belediyelerimizle görüşüyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ulaşarak fabrikalarda kullanılan 400 kiloluk zeytin kasalarından talep ettik. Talebimiz uygun görüldü. Bugün sağ olsunlar bize bu kasaları getirdiler. Üretici kasa olmadığı zaman zeytini çuvalda getiriyor. Çuvalda gelen zeytin yoğunluk çok olduğu zaman burada bekliyor. İki, üç günlük sürede çuvalda bekleyen zeytin eziliyor, bozuluyor, kalitesi düşüyor. Kalitenin düşmemesi için kasa kullanılması gerekiyor. Hatta biz kasaları üreticilerin traktörlerine koyup zeytin bahçelerine gönderip oradan toplayıp buraya getiriyoruz. Bizim için çok önemli. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Denizli Denizlispor olağanüstü seçimli kongreye gidiyor Denizlispor Başkanı Ahmet Yalın Yıldırım, gelinen noktada seçimli olağanüstü kongre kararı almak zorunda kaldıklarını belirterek; “Eğer transfer tahtasını açmamızda destek olmayacaksanız ya da kendi yönetiminiz ile tahtayı çözmeyecekseniz yıl sonunda kulübü kayyuma götüreceğiz” dedi. Üst üste alınan sonuçların açıklanabilir yanı olmadığını belirten Başkan Yıldırım, “426 milyon ile almış olduğumuz borç haziran sonu itibari ile 450 milyon olmuş olmasına rağmen, yönetici arkadaşlarımızın üstün çabaları ve benim imza yetkisine dayanarak aldığım kararlar üzerine, tüm sorumluluk ben de olmak üzere an itibari ile 390 milyon borcumuz bulunmaktadır. Bunların 350 milyonu eski futbolculara aittir. Avukat yöneticilerimizin yaptığı yoğun çalışmalar sonucunda da 4 transfer yasağı dosyası daha kalkmıştı ve çalışmaları hala devam etmektedir. Her ne kadar zorluklar, imkansızlıklar, sorunlar ile mücadele etmekte olsak da hiçbir futbolcunun geçmiş ya da gelecek, prim ya da maaş alacağı bulunmamaktadır. Hepsinin ödemesi yapılmıştı. Elimizdeki oyuncular bu şehrin evladı ,alt yapının yetiştirdiği her biri birbirinden kıymetli öz kaynaklarımızdır. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar maalesef yeterli değiller” dedi. “Yapılması gereken tek şey, transferi açmaktır” diyen Başkan Yıldırım, şöyle konuştu: “Bugün kafasını kuma gömen, bu tarihin yok olmasını sessiz kalan, ahkam kesmekten başka hiçbir şey yapmayan, yapılmak istenen projelere destek vermek yerine tamamen köstek olan, Denizlispor üzerinden vaatler ile yönetime gelen, kulüp üstünden sıfat sahibi olan, normalde 3 tane koyunu bile güdemeyecek yönetici bozuntularının işler iyiye gittiğinde ortaya çıkan siyasilerin, prim yapmak için fotoğraf peşinde koşan işadamlarının aklına başına alması gerekiyor. Aidiyet sahibi Denizlispor sevdalılarının duruma el atması, ister kendi yönetimlerini getirmeleri, ister mevcut yönetime destek vermeleri ve bir çözüm bulunmasının sağlanması lazım. Yoksa bu halk bu taraftar bunu unutmaz. Eğer transfer tahtasını açmamızda destek olmayacaksanız ya da kendi yönetiminiz ile tahtayı çözmeyecekseniz yılsonunda kulübü kayyuma götüreceğiz. O zaman ya mecbur kalacak bu işi çözeceksiniz ya da bizi bu çaresizliğe iterek bir tarihin kaybolmasını neden olan yetkililer olarak hep beraber tarihe geçeceğiz. Seçimli olağanüstü genel kurul kararı alınması zorunlu hale gelmiştir. Bu doğrultuda 04 Aralık 2024 ve 12 Aralık 2024 tarihlerinde planlanan toplantılar ile ilgili gündem, yer ve saat bilgileri, ilerleyen günlerde değerli kamuoyunun bilgisine sunulacaktır”