ASAYİŞ - 05 Eylül 2024 Perşembe 09:34

8 yaşındaki depremzede kızın kumbarasını çalan hırsız pes dedirtti

A
A
A

Hatay’ın Antakya ilçesinde depremzede ailenin kaldığı eve girerek 8 yaşındaki Elif Karagön’ün harçlıklarının olduğu kumbarayı çalan hırsız, yaptığıyla pes dedirtti.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok yıkıma uğrayan Hatay’da, binlerce bina yerle bir olurken insanlar evsiz kalınca farklı yerlere taşındı. Antakya ilçesinde evi yıkılan Karagön ailesi, deprem sonrası Karlısu Mahallesi’ne taşındı. Yaklaşık 9 aydır kirada oturan Karagön ailesinin yaşadığı eve, misafirliğe gittikleri süreçte açık olan camdan hırsız girdi. Durumu sabah saatlerinde fark eden aile, üzüntü yaşadı. Hırsız; ailenin 12 yaşındaki çocuğu Abdullah’ın bozuk para dolu olan ve ses çıkaran kumbarasını çalmazken, 8 yaşındaki Elif’in içinde kağıt para bulunan kumbarasını çaldı. Evlerinden hırsızın yaklaşık 20 bin TL çaldığı aile, kumbara hırsızının yaptığı karşısında büyük üzüntü yaşadı.

"Kızımda büyük travma etkisi oluşturan, kızımın kumbarasını hırsızların çalmasıydı"

Evlerine hırsız giren depremzede ailenin babası Bekir Karagön, depremden sonra 9 aydır yeni evlerinde yaşamaya başladıklarını belirterek, “Bu evde kirada oturuyoruz. Evimize hırsız girdi. Akşam saatlerinde hırsız eve pencereden girdi. Evde belli bir miktarda para çalmış. Bizi üzen tarafı çalınan para değil. Bizi en çok üzen ve kızımda büyük travma etkisi oluşturan kızımın kumbarasını hırsızların çalmasıydı. Kızımın kumbarasıyla biz en büyük şoku yaşadık. Kızım da bu durumun etkisinde kaldı. Kızım 8 ve oğlum 12 yaşında. Evimize giren ahlaksız hırsız oğlumun kumbarasını salladığında bozuk para olduğunu anlamış, ona tenezzül etmemiş. Kızımın kumbarasında biriktirdiği bayram harçlıkları vardı. Kızımın kumbarasının evde olmadığını fark ettik. Evimizden ortalama 15 ila 20 bin TL para çalınırken kumbarada 2-3 bin TL para çalındı. Biz Hataylı olarak bir afeti yaşadık. İnsanlar bunlardan ders çıkartması gerekirken ahlaki değerlerini kaybederek daha da farklılaştılar. İnsanların ahlaki değerleri sıfıra düşmüş. Küçücük bir çocuğun kumbarasına tenezzül eden bir insandan ne beklersiniz ya. Kesinlikle çocuğumun rızkını yiyene hakkımı helal etmiyorum" dedi.

"Kumbaramın içinde hayallerim vardı ve kumbaramdaki parayla tablet alacaktım"

Hırsızların kumbarasını çaldığı 8 yaşındaki Elif Karagön, "Kumbaramı çaldılar. Ben depremden önce biriktirdiğim paraları kumbarama koyuyordum. Kumbaramın içinde hayallerim vardı. Kumbaramdaki parayla tablet alacaktım. Bayramda harçlık verenler oldu ve eve gelen büyükler harçlık veriyorlardı. Onları kumbarama atıyordum. Üzüldüm ama ağlamadım. Çalmasalardı iyiydi ama çalmışlar. Kumbaramda harçlıklarım vardı" şeklinde konuştu.

"Kumbaramı sallayınca bozuk para olduğunu anlamış ve kardeşiminkini çalmış"

Hırsızların kendi kumbarasında bozuk para olduğu için çalmadığını belirten 12 yaşındaki Abdullah Karagön, "Evimize hırsız girdi. Kız kardeşimin kumbarasını çaldılar. Benim kumbaramı çalmamış. Kumbaramı sallayınca bozuk para olduğunu anlamış ve kardeşiminkini çalmış. Üzüntümüz aynı. Keşke hırsız girmeseydi ve çalmasaydı. Kardeşime kumbaramı veririm. O kadar param yok ama belki kardeşime tablet alabilirim. Duruma kardeşim çok üzüldü" ifadelerini kullandı.

Ramazan İlın - Veysel Korkmaz

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çankırı Rektör Çiftçi: "ÇAKÜ Suriye’nin yeniden yapılanması noktasında, bir yükseköğretim seferberliği içerisinde de olacaktır" Son dönemde uluslararası alanda yaptığı projelerle dikkat çeken Çankırı Karatekin Üniversitesi, farklı ülkelerle yaptığı iş birlikleri ile akademik alanda önemli başarılara imza atıyor. Üniversitenin önemli bir tecrübeye sahip olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Harun Çiftçi, "Üniversitemiz sadece Afrika ülkeleri değil, Orta Doğu’da, Suriye’nin yeniden yapılanması noktasında, bir yükseköğretim seferberliği içerisinde de olacaktır" dedi. Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin (ÇAKÜ) Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, son dönemde üniversitenin ön plana çıktığı uluslararasılaşma çalışmaları ile ilgili bilgi verdi. Rektör Çiftçi, Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin en önemli özelliğinin insan odaklı ve dönüşüme açık olması olduğunu belirtti. 2021 yılında göreve başladıklarında akredite edilmiş hiçbir programın olmadığına değinen Çiftçi, 12 programın akredite edildiğini söyledi. ÇAKÜ’nün uluslararasılaşma noktasında ciddi bir potansiyelinin olduğunu kaydeden Çiftçi, sadece Afrika’da değil, Suriye’nin yapılanması noktasında akademik destek sağlayabileceklerini ifade etti. “12 programımız akredite edilmiş oldu” Akredite oranlarının daha da yükseleceğini söyleyen Çiftçi, “Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin en önemli özelliği, insan odaklılığının yanında, dönüşüme en açık olan üniversitelerden birisi. Akreditasyon süreçleri ile ilgili yükseköğretim kurumlarında bir hareketlenme başladı. Göreve geldiğimiz 2021 yılında akredite edilmiş programımız yokken, bugün 12 programımız akredite edilmiş oldu. 7 programımız ön lisans düzeyinde. Onların da belgelerini aldık. 5 programımız ise lisans düzeyinde, onlarında belgelerini inşallah değerlendirmeler tamamlanınca yakın bir süreçte alacağız. Biz ortaya ciddi hedefler koyuyoruz. Üniversitemizin odağına baktığımızda, sağlık alanındaki öğrenci sayımız ve çeşitliliği oldukça fazla. Bu yüzden sağlık alanında da bir cazibe merkezi olması için önümüzdeki yıl tüm sağlık ile ilgili programlarımızı akredite etmek istiyoruz. Akreditasyon, eğitimin niteliğini ve kalitesinin en önemli özelliği. Bu vesile ile eğitimimizin niteliği noktasında kendimizi ifade etmek istersek, akreditasyon belgelerini mümkün olduğu kadar bölümlere yaymak zorundayız. Özellikle birçok kurumsallaşmış ve eskiye dayalı üniversitelere baktığımızda, akreditasyon yüzdeleri yüzde 10 civarında. Şu anki süreçte bile bizim akreditasyon oranımız yüzde 15’lerde. Tabii bu oranları ilerleyen süreçlerde yüzde 40’lara kadar çıkartmak istiyoruz. Bizim avantajımız ise üniversiteye nitelikli öğrenci gelecek. Ayrıca, öğrenciler burada belge sahibi olunca Avrupa’nın birçok yerinde geçerliliği olacak” dedi. “Orta Doğu’da, Suriye’nin yeniden yapılanması noktasında, bir yükseköğretim seferberliği içerisinde de olacağız” İhtiyaç halinde çeşitli ülkelerin akademik anlamda yanlarında olabileceklerini belirten Çiftçi, “Ayrıca üniversitemiz, birçok hedeflerini gerçekleştirmenin mutluluğunu da yaşamakta. Özellikle, üniversitemizde fiziki altyapılar noktasında ciddi yatırımlar var. Birçok yatırımın bir sonraki dönemlere ertelendiği süreçte, bizim üniversitemizde sanki yeni bir üniversite açılıyormuşçasına inşaatlarımız yoğun bir şekilde devam etmektedir. Üniversiteler toplumla buluşmalı, toplum ile iç içe olmalıdır. Bu yüzden üniversitemizi insanlara yakın bir duruma da getirmek istiyoruz. Başta Sudan olmak üzere Cibuti, Etiyopya, Somali gibi bize ihtiyaç duyulan her ülkenin yükseköğretim kurumları olarak yanlarında olmak zorundayız. Dolayısıyla bu alanda tecrübesi olan Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin de bu işi seve seve yapacağını da ifade etmek isterim. ÇAKÜ sadece Afrika ülkeleri değil, Orta Doğu’da, Suriye’nin yeniden yapılanması noktasında, bir yükseköğretim seferberliği içerisinde de olacaktır. Uluslararasılaşma noktasında da üniversitemizin ciddi bir potansiyeli var. Uluslararasılaşmanın sadece gelen öğrenciler ve akademisyenler için değil, aynı zamanda uluslararası düzeyde etkinlikler ve kongreler düzeyinde de olması için çaba sarf ediyoruz” diye konuştu.