GÜNDEM - 27 Temmuz 2024 Cumartesi 15:37

Öğretmen Kenan Canan ‘Uluslararası coğrafya kongresinde’ Yüksekova depremini anlatacak

A
A
A
Öğretmen Kenan Canan ‘Uluslararası coğrafya kongresinde’ Yüksekova depremini anlatacak

HAKKARİ (İHA) – Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde süper öğretmen olarak tanınan Kenan Canan, uluslararası Coğrafya Eğitimi Kongresinde (UCEK), Yüksekova’nın deprem riski yönetimi ve afet etiğimi çalışması konusunda sunum yapacak.


Uluslararası Coğrafya Eğitimi Kongresi (UCEK) 6.sı bu yıl İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi iş birliği ile düzenlenecek. Kongre, 19-22 Eylül 2024 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Fuat Sezgin Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşmesi planlanırken, VI. Uluslararası Coğrafya Eğitimi Kongresi’nin ana teması bu yıl “Tüm Yönleriyle Afetler ve Afet Eğitimi” olarak belirlendi. Asrın felaketi olan Kahramanmaraş başta olmak üzere 11 ilde yaşanan yıkımlar sonrası Türkiye geneli depreme karşı atağa geçildi. Bunun üzerine Uluslararası Coğrafya Eğitimi Kongresi (UCEK) 6.sı bu yıl İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi iş birliği ile düzenlenecek programa, Yüksekova’nın süper öğretmeni Kenan Canan katılarak bölgenin deprem riski yönetimi ve afet eğitimini sunacak.



“Yüksekova’nın jeolojik yapısı ve deprem riskini inceledik”


Yüksekova’da Deprem Riski Yönetimi ve Afet Eğitimi, Mevcut Durum, Sorunlar ve Öneriler" başlıklı çalışmasıyla 6. Uluslararası Coğrafya Eğitimi Kongresi’nde yer aldıklarını belirten belirten coğrafya öğretmeni Kenan Canan, “Yüksekova’nın jeolojik yapısını ve deprem riskini derinlemesine inceledik ve Hakkari bölgesinin tektonik hareketlerde oluşuyor. Bölgedeki faylar, kıvrımlar ve heyelanlar üzerinde duruldu. Yüksekova ve çevresinin, önemli deprem riski taşıyor. Geçmişte yaşanan büyük depremlerden biri olan 1930 Salmas depremi ve 2005 Hakkari depremi ve ciddi hasara yol açtı. Yüksekova-Yeniköprü karayolunun mevcut durumu ve alternatif bir yolun gerekli olduğu söylenebiliriz. Ayrıca, ova üzerine kurulu hastane ve havalimanının olası bir depremde zarar görmesi durumunda alternatif planlama yapılması gerekiyor” dedi.



“Toplum, deprem konusunda bilinçlendirilmeli”


Yüksekova’nın jeolojik yapısı nedeniyle yüksek deprem riski taşıyor ve bölge halkının afetlere karşı hazırlık düzeyinin yetersiz bir durumda kaldıklarının altını çizen Canan, “Yapı denetimi ve yönetmeliklerin güçlendirilmesi, toplum bilinçlendirme, alternatif alanların teşviki, altyapı ve acil durum planları ile toplum katılımı ve işbirliğinin önemi yer almalı. Valimiz Ali Çelik, doğal afetler konusunda özellikle deprem konusunda duyarlı ve ilimize geldiği günden beri ciddi çalışmalar yürütmektedir. Kendisinin liderliğinde güzel bir yol haritası belirlenmiş ve ilerlemeler kaydedilmiştir. İl AFAD Müdürlüğümüz de il afet müdahale planını güncellemekte olup, güncellenmiş planın en kısa sürede vatandaşlarla paylaşılacağına inanıyorum. Kongre süresince bu önemli konuları paylaşarak Yüksekova’da ve benzer bölgelerde afet riskini azaltma çabalarına katkıda bulunmayı hedefliyorum. Konunun uzmanlarıyla bir araya gelerek, daha güvenli ve dirençli toplumlar için nasıl ileri adımlar atabileceğimizi tartışacağız. Araştırma sonuçlarımızın, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve ilgili kurumlar için yol gösterici olacağını umuyoruz. Böylece, afetlere karşı daha etkin bir şekilde mücadele edebilecek ve toplumu daha iyi bir geleceğe hazırlayabileceğiz” ifadelerini kullandı.



Öğretmen Kenan Canan ‘Uluslararası coğrafya kongresinde’ Yüksekova depremini anlatacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ATSO Başkanı Hacısüleyman: "Gelir vergisi kanununda düzenleme şart" Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Meclis Toplantısı’nda açıklamalarda bulunan ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, gelir vergisi kanununda düzenleme beklediklerini kaydetti. ATSO Kasım ayı Olağan Meclis Toplantısı, ATSO Meclis Salonu’nda yapıldı. ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, ABD seçimi, kültürel gelişmeler, asgari ücret ve ekonomiye yönelik açıklamalarda bulundu. Tüm dünyanın; 20 Ocak’ta göreve başlaması beklenen, ABD seçimlerini kazanan Donald Trump’ın piyasalara ve dış politikaya etkisi üzerine odaklanmış durumda olduğunu kaydeden Hacısüleyman, yeni dönemde ABD’nin dış ticaret politikasındaki değişikliklerin yakından takip edilmesi gerektiğini ifade etti. Hacısüleyman, “Trump 2017’de ilk dönemine başladığında başta Çin ve Almanya olmak üzere, aralarında bizim de olduğumuz pek çok ülkeye uyguladıkları gümrük vergisi oranlarını artırmıştı. Bu defaki seçim çalışmasında da aynı şeyleri yapacağını sık sık tekrarladı. Bunun Türkiye’ye hem doğrudan hem dolaylı etkileri olacağını beklemekteyiz. ABD, Avrupa’nın en büyük ihracat pazarı. 2023’te Avrupa’nın ABD’ye ihracatı 600 milyar dolara yakın. ABD’ye en çok ihracat yapan ülkeler Almanya, İtalya, İrlanda, Fransa. Avrupa’dan gelen mallara vergi konulması, Avrupa’nın ihracatını ve dolayısıyla büyümesini olumsuz etkileyecek. Bu, Avrupa’nın Türkiye’den yaptığı ithalatı da aşağı çekecek bir faktör olacaktır. Yaklaşık 60-70 yıldır küresel ticarette eğilim, engellerin ortadan kaldırılması, vergilerin azaltılması yönünde idi. Ama artık bu eğilimin sonlarına gelinmiş gibi bir durumla karşı karşıyayız. Vergilerde ve ticaret engellerinde artış, sadece sanayi sektörlerini değil, dolaylı olarak tüm sektörleri etkileme potansiyeline sahip. Bu nedenle yeni dönemde ABD’nin dış ticaret politikasındaki değişiklikleri yakından takip etmemiz gerekiyor” diye konuştu. “Gündem kirliliğinden kurtulmamız gerekiyor” ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, küresel dünyada ve ülkede yaşanan gelişmelerin, ekonomiye etkisini değerlendirerek, "Gündemin bu kadar sık değiştiği ve ekonomik verilerin pek de iç açıcı olmadığı bu ortamda Türk iş dünyası nasıl yatırım yapacak, nasıl katma değerli üretime geçecek, dijitalleşme ve yapay zeka konularına nasıl uyum sağlayacak?” Bu soruların kısa bir cevabı yok. Birincisi bu gündem kirliliğinden kurtulmamız gerekiyor. Konsantre olabilmemiz için, zihnimizi meşgul eden bizi rahatsız eden odaklanmamızı engelleyen faktörleri azaltmamız gerekiyor” şeklinde konuştu. “Gelecek yıl sonuna kadar politika faizinde 20 puana yakın bir indirim ön görebiliriz” Yıllık enflasyon oranının 2023 yılı Temmuz ayından bu yana en düşük seviyeye indiğine de dikkat çeken Hacısüleyman, "Ciddi bir düşüş yakalanmış olsa da, henüz beklediğimiz umduğunuz yavaşlamanın gerisindeyiz. Nitekim Ekim’de TÜFE aylık bazda yüzde 2,88 ile piyasa beklentilerinin üzerinde arttı. Enflasyondaki bu inatçılık şu ana dek, faizin yüksek seyretmesine, faiz indirimlerinin ertelenmesine, büyüme üzerindeki baskının devam etmesine neden oldu. Bununla birlikte geçen haftaki son Para Politikası Kararında Merkez Bankası, enflasyonun ana eğiliminde Ekim ayında iyileşmenin başladığını açıkladı. Bu artık faiz indirimlerinin kapıda olduğuna işaret ediyor. Mevcut para ve maliye politikası ile uluslararası konjonktürde ciddi bir bozulma olmaz ise, gelecek yıl sonuna kadar politika faizinde 20 puana yakın bir indirim ön görebiliriz.” “Çalışanın eline geçen net para aylar ilerledikçe azalıyor” ATSO olarak; gelir vergisi kanununda da düzenleme yapılmasını beklediklerini sözlerine ekleyen Hacısüleyman, konuşmasını şöyle tamamladı: “Asgari ücretli çalışanların alım gücünün korunmasını, eğitim, sağlık ve barınma maliyetlerinin aşağı çekilmesini, işverenin rekabet gücünün zayıflamaması için gelir vergisi kanununda düzenlemeler yapılmasını bekliyoruz. Mevzuatta gelir vergisi dilimleri birbirine çok yakın, ücretler yılın başında henüz nisan mayıs gibi ikinci vergi dilimine yaz aylarında ise üçüncü vergi dilimine giriyor. Yani vergi kesintileri artıyor. İşveren için maliyeti yüksek ama çalışan için de eline geçen net para aylar ilerledikçe azalıyor. O yüzden iş dünyasında vergi dilimlerini yeniden düzenlenmesine ihtiyaç var.”
Ağrı Ağrı’da bin 200 kişiye siber suçlar eğitimi verildi Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, toplumda siber suçlara karşı farkındalık oluşturmak ve bilinçlendirme faaliyetlerini artırmak amacıyla SİBERAY programı çerçevesinde üniversite öğrencileri ve yetişkinlere yönelik eğitim programları düzenledi. Ağrı İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, siber suçların henüz gerçekleşmeden önlenmesi, bireylerin maddi ve manevi zararlarının en aza indirilmesi ve dijital okuryazarlık seviyesinin artırılması amacıyla düzenlenen SİBERAY programı kapsamında geniş çaplı eğitimlerin gerçekleştirildiği belirtildi. Bu kapsamda, 18 Kasım 2024-22 Kasım 2024 tarihleri arasında İbrahim Çeçen Üniversitesi’nin çeşitli fakültelerinde eğitim alan yaklaşık bin öğrenciye, "Güvenli ve Bilinçli İnternet Kullanımı, Siber Zorbalık, Teknoloji Bağımlılığı ve Dijital Okuryazarlık" konularında seminerler düzenlendi. Eğitim programları, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tıp/Eczacılık Fakültesi, İslami İlimler Fakültesi, Spor Bilimleri Fakültesi, Yabancı Diller Fakültesi, Eğitim Fakültesi, Meslek Yüksekokulu, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sivil Havacılık Meslek Yüksekokulu ve Sağlık Bilimleri Meslek Yüksekokulu bünyesindeki öğrencilere yönelik olarak gerçekleştirildi. Açıklamada, 20 Kasım 2024 tarihinde ise saat 15.00 ile 16.00 arasında Tutak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Öğretmenevi’nde yetişkinlere yönelik bir eğitim semineri düzenlendiği ifade edildi. Seminere yaklaşık 200 yetişkinin katıldığı ve "Güvenli ve Bilinçli İnternet Kullanımı, Siber Risk ve Tehditler, Siber Zorbalık, Teknoloji Bağımlılığı ve Dijital Okuryazarlık" konularında farkındalık oluşturulduğu kaydedildi. Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, SİBERAY programı kapsamında toplumun her kesimine ulaşmayı hedeflediklerini belirtti. İpar, “Siber suçlar, günümüz dünyasında bireylerin ve kurumların en çok karşı karşıya kaldığı tehditlerden biri haline gelmiştir. Amacımız, hem bireylerin hem de toplumun dijital dünyada güvenli bir şekilde yer almasını sağlamak ve karşılaşılabilecek tehditleri en aza indirmektir. Bu kapsamda, ilimiz genelinde öğrencilere ve yetişkinlere yönelik farkındalık eğitimlerimiz artarak devam edecektir” dedi. Eğitimlere katılan öğrenciler ve yetişkinler, internet kullanımında farkındalıklarını artıran bu etkinliklerden memnuniyetlerini dile getirdi. Üniversite öğrencileri, bu tür eğitimlerin kendilerine hem kişisel hem de akademik hayatlarında faydalı olduğunu ifade ederken, yetişkinler de dijital tehditler hakkında bilinçlenmenin önemine vurgu yaptı.