POLİTİKA - 27 Nisan 2012 Cuma 17:47

BELEDİYE BAŞKANI BEDİRHANOОLU`NA `BAKAN ŞAHİN`İ KARŞILAMADIN` SORUŞTURMASI

A
A
A
BELEDİYE BAŞKANI BEDİRHANOОLU`NA `BAKAN ŞAHİN`İ KARŞILAMADIN` SORUŞTURMASI

Hakkari Belediye Başkanı Dr. Fadıl Bedirhanoğlu, 14 Ağustos 2011 tarihinde Hakkari`yi ziyaret eden İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin`i karşılamaya gitmediği için Başbakan ve İçişleri Bakanı talimatıyla kendisi ile birlikte 70 kişi hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ve soruşturma açıldığını söyledi.
Belediye binası önünde İHA muhabirinin sorularını cevaplandıran Başkan Bedirhanoğlu, kimseden korkularının olmadığını belirtti. Bedirhanoğlu, "Geçtiğimiz yıl 12 Ağustos günü Vali Muammer Türker beni telefonla arayarak `İçişleri Bakanı buraya gelecek, onu karşılamamız gerekir` dedi. O günlerde de tabii ki çok yoğun tutuklamalar vardı. Hatta Çukurca ilçesinde bir önceki gün 22 kişi tutuklanmıştı. Ben de `Bu şartlarda İçişleri Bakanını karşılayamam` dedim. 14 Ağustos günü İçişleri Bakanı burada idi ve
ayın 15`nde İçişleri Bakanı onayı ile inceleme onayı verilmiş. Sadece onun imzası ile değil, İçişleri Bakanı, bakanlık müsteşarı ve genel müdürün imzasıyla inceleme başlatıldı. Ben öyle inanıyorum ki ayın 12`sinde ben vali beye `Ben karº?layaca??m` deseydim kesinlikle bu soruºturma aç?lmayacakt? ve 15`nde de İçişleri Bakanı bu soruşturmaya onay vermeyecekti.
BEN BUNU KAMUOYUNUN TAKDİRİNE BIRAKIYORUM
Soruşturma takdirini kamuoyuna bıraktığını belirten Başkan Bedirhanoğlu, "Ben bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum, hukuki midir yoksa siyasi midir? Kamuoyu bunu takdir etsin. Kaldı ki bizim hiçbir çekincemiz yoktur. Her şeyimiz sadece müfettişleri değil, herkese açıktır. Herhangi bir vatandaşta gelse benim şu konuda endişelerim var dese biz bununla ilgili bütün detayları vatandaşın önüne sereceğiz ve bütün detayları inceleme fırsatı vereceğiz. Başımız dik, anlımız açıktır. Yapılan bu soruşturma
belediye ve halkı karşı karşıya getirme mantığı ile yapılmıştır. Bütün görüş ve suçlamaları buna yöneliktir. Ben bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum, kamuoyu bunu değerlendirir" dedi.
ALLAH BÖYLE BİR İÇİŞLERİ BAKANINI KİMSENİN BAŞINA GETİRMESİN
Bedirhanoğlu, "Allah böyle bir İçişleri Bakanını kimsenin başına getirmesin. Ben ve belediye çalışanlarından 70 kişi hakkından inceleme başlatılmış. Bu inceleme daha önce de ifade ettiğim gibi kesinlikle hukuki ve suç takibatı ile ilgili değildir. Tarihlere baktığımız zaman durum net olarak ortaya çıkıyor. Yani ben İçişleri Bakanını karşılarsam suçlu değilim, Onu karşılamazsam suçluyum mantığı ile hareket edilmiş ve o mantıkla soruşturma açılmış. Artık bunu kamuoyu bunu takdir eder" ºeklinde
konuºtu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Olaylı Galatasaray-Fenerbahçe derbisine ilişkin yargılama başladı: Mert Müldür tanık olarak dinlenecek Galatasaray ve Fenerbahçe’nin 19 Mayıs’taki derbisinin ardından yaşanan olaylara ilişkin yargılama başladı. Mahkeme ara kararında, futbolcu Mert Müldür’ün tanık olarak dinlenmesine karar verdi. Galatasaray ve Fenerbahçe’nin 19 Mayıs Pazar günü Rams Park stadyumunda oynadığı futbol müsabakası sonrasında yaşanan olaylara ilişkin aralarında futbolcular Jaden Quinn Oosterwolde ve Mert Hakan Yandaş’ın da bulunduğu 5 sanığın yargılanmasına başlandı. İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Hulusi Belgü, müşteki Ali Çelikkıran ve tarafların avukatları hazır bulundu. ‘’Saldırılar nedeniyle kendimi ve arkadaşlarımı korumak amacıyla hareket ettim’’ Duruşmada savunma yapan eski Fenerbahçe yöneticisi sanık Belgü, olay günü maçı izlemek amacıyla stada geldiğini ve müsabaka bittikten sonra da futbolcuları tebrik etmek için soyunma odasına gittiğini söyleyerek, ‘’Fenerbahçe seyircisinin hala statta olduğu ve selamlama yapılacağı söylendi. Bunun üzerine stada çıktık ancak Galatasaray tarafından bazı kişiler müdahalede bulundu. Hatta kadın yöneticimiz bayrağı açarken bayrağa saldırı oldu, bu sırada kargaşa yaşanmaya başladı. Saldırılar nedeniyle kendimi ve arkadaşlarımı korumak amacıyla hareket ettim. Sonrasında müştekinin arkasından giderken görüntülerde görüldüğü gibi elim saçına takılmış olabilir. Tarafıma ve takımımıza ağır hakaretler oldu. Bütün stadyum Fenerbahçe’nin üzerine geldi. Bu nedenlerle kendimizi korumaya çalıştık’’ dedi. ‘’Beni darp eden herkesten şikayetçiyim’’ Müşteki Çelikkıran ise mahkemede verdiği ifadesinde, ‘’Maçtan 70 dakika sonra Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç stadyuma geldi, bu rutin olmayan bir durumdur. Koç geldikten sonra protokol tribününde bulunanlar aşağıya çağrıldı. Ali Koç ile yan yana yürürken, ’bizim seyircilerimiz çıktı, sizin seyircileriniz çıktı, şu an yaptığınız usulsüzdür’ diye söyledim. Kendisi de bana ’kes lan, siz bizim stadyumumuzda neler yaptınız’ dedi. Orta sahada bir de bayrak açıldı, kimse müdahale etmedi. Sonra Ali Koç ‘burada işimiz bitti’ dedi. Bu sırada ben kenardan seyrediyordum. Fotoğrafçısı ve kameramanı arkaya doğru gitti, rencide edici fotoğraflar çekinmeye başladılar. Önlerine giderek elimi havaya kaldırdım, takım doktoru saldırdı. Çok sayıda darbe aldım. Bana küfür eden kişi Hulusi Belgü’dür. Tekme atan kişi Mert Hakan Yandaş’tır. Şikayetçiyim. Beni darp eden herkesten şikayetçiyim’’ ifadelerini kullandı. 2 sanığa zorla getirme kararı Alınan ifadelerin ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanıklar Ertuğrul Karanlık ve Emre Kartal’ın avukatlarının belgesiz mazeret sunmaları nedeniyle zorla getirilmelerine karar verdi. 4 kişi tanık olarak dinlenecek Mahkeme ayrıca futbolcu Mert Müldür, Ahmet Ketenci, Bora İsmail Bahçetepe ve Mesut Erbil’in bir sonraki duruşmada tanık olarak dinlenilmesine de hükmederek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Ali Çelikkıran ’müşteki’ sıfatıyla, Jaden Quinn Oosterwolde, Mert Hakan Yandaş, Ertuğrul Karanlık, Hulusi Belgü ve Emre Kartal ’şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. Çelikkıran’ı tekme ve yumruk atarak darp ettikleri belirtildi Hazırlanan iddianamede, şüphelilerin müsabaka sonrası saha içinde gerçekleşen olaylar sırasında fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek Çelikkıran’ı tekme ve yumruk atarak darp ettikleri kaydedildi. Hazırlanan iddianamede Galatasaray Spor Kulübü, GS Başkanı Dursun Aydın Özbek, Metin Öztürk ve Erden Timur’un şikayetleri üzerine soruşturma başlatıldığı, stat müdürü Ali Çelikkıran’ın da şikayetçi olduğu ve Çelikkıran’ın sağlık raporuna göre boyun kırığı bulunduğunun tespit edildiği, ayrıca Adli Tıp Kurumu raporuna göre de kırığın basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı belirtildi. Ali Koç ve bazı futbolcular hakkında takipsizlik kararı Şüpheli Hulusi Belgü’nün arbede sonrası Çelikkıran’ın arkasından gelip saçını çekerek sırt kısmına vurduğunun da aktarıldı iddianamede, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, İdari Menajer Emir Yolaç, futbolcular Mert Müldür, Bright Osayi Samuel, İrfan Can Eğribayat ve Fenerbahçeli bazı yönetim kurulu üyelerinin de aralarında bulunduğu 17 kişi hakkında ’spor alanlarında taşkınlık yapılması ve tesislere zarar vermek’, ’hakaret içeren tezahürat’, ’işyeri dokunulmazlığını ihlal etme’, ’hakaret’, ’kasten yaralama’, ’kemiklerin kırılmasına sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamak’, ’suç işlemeye alenen tahrik etme’, ’halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ ve ’tehdit’ suçlarından takipsizlik kararı verildiği kaydedildi. 6’şar yıl 9’ar aya kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede şüpheliler Jaden Quinn Oosterwolde, Mert Hakan Yandaş, Ertuğrul Karanlık, Hulusi Belgü ve Emre Kartal’ın ’vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olacak şekilde kasten yaralama’ ve ’spor alanlarında taşkınlık yapılması ve tesislere zarar verilmesi’ suçlarından ayrı ayrı 2 yıl 3 aydan, 6 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Ankara ASFAT’tan 7’nci kuruluş yıl dönümü etkinliği Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Türkiye’nin savunma sanayii alanında artık bir pazar olmadığını belirterek, “Yerli ve milli imkanlarla ürettiğimiz teknolojiler adından sıklıkla söz ettirmenin ötesinde artık oyun değiştirici silah, sistem ve ürünler olarak anılmakta" dedi. Milli Savunma Bakanlığı Askeri Fabrika ve Tersane İşletme Anonim Şirketi’nin (ASFAT) 7’nci kuruluş yıl dönümü, düzenlenen etkinlikle kutlandı. TOBB İkizkuleler’deki programa; Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Musa Heybet ve ASFAT Genel Müdürü Behcet Karataş katıldı. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in mesajının ardından söz alan Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Türkiye’nin savunma sanayii alanında artık bir pazar olmadığını belirterek, “Yerli ve milli imkanlarla ürettiğimiz teknolojiler adından sıklıkla söz ettirmenin ötesinde artık oyun değiştirici silah, sistem ve ürünler olarak anılmakta. Özellikle İnsansız Hava Aracı pazarında 2018 yılından itibaren yapılan tüm satışların yüzde 65’inin Türkiye’de üretilen ürünlerle karşılandığını gururla ifade ediyoruz. Sektörümüz bugün binin üzerindeki proje, 100 milyar doların üzerinde bütçesi, 3 bin 500’ün üzerindeki şirketi, yaklaşık 3 milyar dolar olan AR-GE çalışmaları ve en son yıl bittikten sonra açıkladığımız ihracat rakamlarımızla birlikte büyüyerek, gelişerek emin adımlarla devam ediyor” ifadelerini kullandı. “2023-2024 yılında toplam imzaladığımız sözleşmelerin miktarı 20 milyar dolar” Kilogram başına ihracatta ise 65,4 dolar ile mücevherattan sonra ikinci gelen sektörün savunma sanayii olduğunu dile getiren Görgün, “Son 2 yılda tüm şirketlerimizin dünyada imzaladığı sözleşme miktarı 20 milyar dolar oldu. 2023-2024 yılında toplam imzaladığımız sözleşmelerin miktarı 20 milyar dolar” diye konuştu. Milli Savunma Bakan Yardımcısı Musa Heybet ise ASFAT’ın savunma sanayinin köklü mirasını çağın gereklilikleriyle harmanladığını ve bu mirası geleceğe taşıdığına dikkati çekerek, “2018 yılında Cumhurbaşkanımızın direktifleri ve onayıyla kurulduğundan bu yana ülkemizin savunma alanındaki ihtiyaçlarını karşılamakla kalmamış aynı zamanda uluslararası arenada Türk savunma sanayisinin itibarını yükselten bir güç unsuru olmuştur. Bugün geriye dönüp baktığımızda, ASFAT’ın yalnızca bir şirket değil bir vizyon olduğunu görüyoruz. Bu vizyon yerli ve milli üretimin savunma sanayindeki önemini bir kez daha hatırlatırken, ülkemizin kendi ayakları üzerinde duran, kendi teknolojisini geliştiren bir yapıya kavuşmasının somut bir göstergesidir. ASFAT, Türkiye’nin 27 askeri fabrika ve 10 askeri tersanesinin bilgi birikimi ve üretim kabiliyetini bir araya getirerek, inovasyon, iş birliği ve mükemmeliyet merkezi bir anlayışla faaliyetlerini yürütmektedir. Bu anlayış bizi uluslararası ölçekte bir marka haline getirmiştir. Pakistan’dan Bosna’ya, Afrika’dan Avrupa’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada ASFAT imzalı projeler ülkemizin bayrağını gururla dalgalandırmaktadır. Bugün üzerinde gururla konuştuğumuz projelerimiz, gelecekteki daha büyük hedeflerimizin de habercisidir. Savunma sanayinde teknolojik dönüşüm, Türkiye yüzyılı kapsamındaki yeni savunma sanayi projeleri ve sürdürülebilir üretim gibi konular önümüzdeki dönemde odaklanacağımız alanlar arasında yer alacaktır. ASFAT’ın yalnızca geçmişteki başarılarını değil gelecekteki potansiyelini de kutluyoruz. Her yıl dönümü yeni hedeflere yelken açmamız için bir vesiledir" diye konuştu. “Savunma sanayimizin kapasite ve yeteneklerini dost ve kardeş ülkelerle paylaşmaya devam etmekteyiz” ASFAT Genel Müdürü Behcet Karataş ise, “2018 yılında kardeş ülke Pakistan ile imzaladığımız ‘Pakistan MİLGEM’ projesi ile başlayan yolculuğumuz; bakanlığımızdan aldığımız güç, askeri fabrika ve tersanelerimiz 100 yılı aşan tecrübesi ve nitelikli insan kaynağımızla aralıksız sürüyor. Kahraman ordumuzun ihtiyaç ve taleplerini en hızlı şekilde gerçekleştirmekte aynı zamanda savunma sanayimizin kapasite ve yeteneklerini dost ve kardeş ülkelerle paylaşmaya devam etmekteyiz” ifadelerini kullandı.