EĞİTİM - 30 Eylül 2021 Perşembe 16:47

'Yarını kodlayanlar' projesinden köy okullarına teknoloji sınıfları

A
A
A
'Yarını kodlayanlar' projesinden köy okullarına teknoloji sınıfları

Türkiye Vodafone Vakfı ve Habitat Derneği tarafından 5 yıl önce hayata geçirilen 'Yarını Kodlayanlar' projesinde yeni bir adım daha atıldı. Proje kapsamında, kırsal bölgelerdeki öğrencilerin teknolojiye erişimini artırmak amacıyla 20 köy okulunda teknoloji sınıfları açıldı. Ekim sonuna kadar toplam 30 okula ulaşması hedeflenen projede, bir yılda toplam 6 bin çocuğa kodlama başta olmak üzere çeşitli teknoloji eğitimleri verilecek.

Türkiye Vodafone Vakfı ve Habitat Derneği tarafından dijital geleceğe hazır nesiller yetiştirilmesi hedefiyle hayata geçirilen “Yarını Kodlayanlar” projesinde, eğitimde fırsat eşitliği sağlamak üzere atılan adımlara bir yenisi daha eklendi. Beşinci yılına giren projede, kırsal bölgelerdeki öğrencilerin teknolojiye erişimini artırmak amacıyla 20 köy okulunda tam donanımlı teknoloji sınıfları açıldı. Projeksiyon cihazı, 3D kalem, bilgisayar, 3D yazıcı, eğitim ve STEM kitleri, Zoom iletişim ve etkinlik araçlarının yer aldığı sınıflarda öğrencilere kodlama başta olmak üzere çeşitli teknoloji eğitimleri verilecek. Ekim sonuna kadar toplam 30 okula ulaşması hedeflenen projede, bir yılda 60 öğretmenle çevre köyler dahil olmak üzere toplam 6 bin çocuğa ulaşılacak. Ayrıca, ailelere yönelik düzenlenecek özel buluşma ve eğitimlerle yaklaşık 2 bin 500 veliye ulaşılması hedefleniyor.

Proje kapsamında kırsalda kurulan teknoloji sınıfları için, Kocaeli Vali Yardımcısı Abdul Rauf Ulusoy, Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Akmanşen, Derince Belediye Başkanı Zeki Aygün, Derince İlçe Milli Eğitim Müdürü Turgut Cüre, Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel, Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Hazır ve sanatçı Aras Bulut İynemli’nin katılımıyla Kocaeli Derince İshakcılar Ortaokulu’nda açılış töreni düzenlendi.

Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel, şöyle konuştu: “Şirket olarak, yaptığımız her işin bir amaca dokunması gerektiğine inanıyoruz. Çocukların teknoloji okuryazarlığını artırmak hedefiyle 5 yıl önce Habitat Derneği işbirliğiyle başlattığımız ‘Yarını Kodlayanlar’ projesiyle bugüne kadar 81 ilde 195 bine yakın çocuğumuza kodlama öğrettik. Geçtiğimiz Nisan ayında önemli bir adım daha atarak, ülkemizin farklı noktalarındaki 30 köy okulunda tam donanımlı teknoloji sınıfları açacağımızı duyurmuştuk. Bugün de bu sözümüzü tutmanın ve toplam 20 köy okulunda teknoloji sınıflarımızı öğrencilerimizin kullanımına sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Geriye kalan 10 okulumuzda da Ekim sonuna kadar teknoloji sınıflarımızı açmayı hedefliyoruz. Köy Okulları projesinde öğrenci, öğretmen ve velileri kapsayan 3 farklı eğitim programı uyguluyoruz. Bu programlarla, önümüzdeki bir yıllık süreçte, 30 ilde toplam 60 öğretmenle çevre köyler dahil olmak üzere 6 bin çocuk ve 2 bin 500 veliye ulaşmayı hedefliyoruz. Köy okullarında kurduğumuz teknoloji sınıflarıyla, dijitalleşmeye ihtiyacı olan ama erişim imkanı olmayan öğrencilerimiz için bir fırsat penceresi açmanın, teknolojiyi çocuklarımızın ayağına getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu sınıflarımızdan hepimizi gururlandıracak yeni başarı hikayelerinin çıkması, en büyük dileğimiz. Teknolojinin gücünü kullanarak çocuklarımıza eğitimde fırsat eşitliği sağlamak için kaynaklarımızı seferber etmeyi sürdüreceğiz".

Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Hazır, “Teknolojinin sadece kullanıcısı değil aynı zamanda üreticisi de olacak genç nesillerin yetişmesine katkıda bulunmak için 5 yıl önce işbirliğiyle başlattığımız projemizin kapsamını her geçen gün artırmanın haklı sevinci ve gururu içerisindeyiz. Bu bağlamda, ülkemizin farklı noktalarında çeşitli köy okullarına tam donanımlı teknoloji sınıfları kurduk ve kurmaya devam ediyoruz. Özellikle pandemi döneminde dezavantajlı bölgelerdeki çocuklarımızın eğitim ve teknolojiye erişim durumları daha da zorlaştı. İnanıyoruz ki bu sınıflar vesilesiyle çocuklarımızın bilgiye erişimi, teknolojiyle öğrenme yolları kolaylaşacak ve 21. yüzyılın gerektirdiği yetkinlikleri kazanabilmek adına imkanları artacaktır. Çünkü biliyoruz ki 21. yüzyıl yetkinlik sahibi bireylerin toplumları dönüştüreceği bir zaman dilimi olacaktır. İçerikleri zenginleşen ve daha fazla çocuğun yararlanacağı bu değerli proje ile toplumları dönüştüren ve liderlik eden bireylerin ortaya çıkmasına destek olacağız" dedi.

Aras Bulut İynemli ise şunları söyledi: “Dijital gelecekte çocuklarımızın en önemli gereksinimlerinden biri kodlama bilgisi olacak. Bu bilgiyle dijital dünyaya yön verebilecekler. Kodlama, artık evrensel bir dil. Dolayısıyla, tüm çocukların kodlamayı öğrenmesi önem taşıyor. Bugün açılışı yapılan teknoloji sınıfları da köy okullarında okuyan çocuklarımıza eğitimde fırsat eşitliği sunması bakımından çok kıymetli. Bu projeyi gönülden destekliyorum. Türkiye Vodafone Vakfı ve Habitat Derneği’ne çocuklarımıza kazandırdıkları tüm imkânlar için teşekkür ediyorum".

Toplam 30 ilde kurulacak
Proje kapsamında teknoloji sınıfı kurulan köy okullarının bulunduğu iller şöyle: Kocaeli, Trabzon, Çankırı, Karaman, Kırklareli, Çanakkale, Manisa, Uşak, Aydın, Denizli, Burdur, Amasya, Ordu, Ardahan, Kars, İstanbul, Bilecik, Bolu, Ankara ve Sivas. Ekim sonuna kadar Tunceli, Siirt, Hakkari, Van, Şırnak, Adana, Hatay, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Adıyaman illerinde de kurulumların tamamlanması hedefleniyor.

3 ana başlıkta 35 farklı konuda eğitim
Teknoloji sınıflarında öğrencilere 3 ana başlıkta 35 farklı konuda eğitim alma imkânı sunuluyor. Buna göre, ilkokul ve ortaokul öğrencilerine “İlk Kodumu Yazıyorum”, “Kendi Kuklamı Çiziyorum”, “Görsel Efektler”, “Kendi Oyunumu Tasarlıyorum”, “Balık Avı Oyunu” gibi başlıklar altında Scratch eğitimleri; ilkokul öğrencilerine “Anahtarlık Yapımı”, “Hediye Kutusu Yapımı”, “Desenli Kalemlik Tasarımı”, “Şampiyonluk Kupası”, “Lego Tasarımı” gibi başlıklarda Tinkercad eğitimleri; ortaokul öğrencilerine de “Micro:bit ve Sensörler”, “Dot Matrix Kullanımı”, “İki Buton ile LED Kontrolü”, “Geliştirme Kartı ile Çalışma” gibi başlıklarda Micro:bit eğitimleri veriliyor. Ayrıca, her sınıfta bir bilim kitaplığı köşesi de bulunuyor.

Her okulda 2 öğretmen gönüllü olarak destek verecek
Teknoloji sınıfları için her köy okulunda 2 öğretmen olacak şekilde toplam 60 kişilik özel bir eğitmen kadrosu eğitim süreçlerine destek vermek için gönüllü oldu. Yarını Kodlayanlar Projesi Eğitmen Eğitimi’ne dahil edilen bu öğretmenlere “Scratch ile Kodlama Öğrenme”, “Tinkercad ile Üç Boyutlu Dünyalar”, “Micro:bit ile Elektronik Dünyalar”, “Dijital Pedagoji”, “3D Yazıcı ve 3D Kalemle Üretim” başlıklarında eğitimler verildi. Aylık buluşmalarla öğretmenlere güncel bilgi aktarımının sürdürülmesi hedefleniyor.

Ailelere dijitalleşme eğitimleri
Köy Okulları projesi kapsamında ailelere yönelik özel buluşmalar ve eğitimler de düzenlenecek. Bu buluşmalarda, “Dijitali Güvenli Kullanma”, “E-devlet, E-bankacılık Gibi Elektronik Uygulamalar” ve “Dijital Ebeveynlik” gibi konularda eğitimler verilerek ebeveynlerin 21. yüzyıl yetkinlikleri, dijital dünyada yararlanabilecekleri kaynaklar ve dikkat etmeleri gereken önemli konular hakkında bilgi sahibi olmaları sağlanacak.

Köy okullarında kurulan teknoloji sınıfları, “Yarını Kodlayanlar” okulları ve kulüpleri oluşturulmasının yanı sıra okullararası uzman buluşmaları gibi “teknoloji kardeşliğine” yönelik çalışmalar yapılması açısından da fırsat sunacak. Bu sınıflar sayesinde, çocuklarla ve öğretmenlerle derinlemesine eğitim yapmak, çocuklardaki etki ve değişimleri takip etmek, yeni fırsatlar sağlamak ve başarı hikâyeleri oluşturmak mümkün olacak. Aynı zamanda bir paylaşma kültürü oluşturulmasına vesile olacak olan teknoloji sınıfları, 3D yazıcı ve 3D kalem ile kırsalın ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretmeye, ortak çalışma kültürünü diğer köylerle birlikte dijital süreçlerle oluşturmaya, sınıfın ve materyallerin başka öğrenciler ve ebeveynler tarafından kullanılmasını sağlamaya da imkân verecek.

195 bine yakın çocuğa ulaşıldı
Projeyle Türkiye’nin dört bir yanında yaşları 7-14 arasında değişen çocuklara gönüllü eğitmenlerin yönetiminde programlamaya giriş, algoritma mantığı, uygulama yapma, hikâye oluşturma ve oyun yapma gibi konularda teorik ve uygulamalı eğitimler veriliyor. Eğitimlerde çocuklara programlama hakkında fikir sahibi olma, kendi hayal dünyalarını oluşturma, kendi oyunlarını üretme imkânı sunuluyor. Proje kapsamında 1 yılda elde edilen toplam sosyal değer yaklaşık 6,6 milyon TL olurken, projeye yapılan her 1 TL’lik yatırım 4,4 TL değerinde sosyal fayda oluşturdu. Projeyle bugüne kadar 81 ilde 195 bine yakın çocuğa ulaşıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Ezgi apartmanı davasında son gelen bilirkişi raporu kabul edilmedi, yeni bilirkişi raporu istenecek Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde yıkılan ve 35 kişinin yaşamını yitirdiği Ezgi Apartmanı davası ile ilgili son gelen bilirkişi raporu mahkeme heyetince kabul edilmeyerek yeni bilirkişi raporu talep edildi. Duruşma 13 Aralık tarihine ertelendi. Kahramanmaraş Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 4. duruşması tamamlandı. Yaklaşık 12 saat süren duruşmaya tutuklu sanık binanın fenni mesulü M.T ve binanın müteahhidi Y.A. katıldı. Bina altındaki iş yerinin iç mimar E.D. ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Katılan vekillerin dilekçelerinin alınması sonrası duruşmaya başlandı. Mahkeme başkanı duruşmaya başladıktan sonra ilgili kurumlardan istenen yazıları okudu. Mahkeme katılan tarafın getirdiği inşaat mühendisi Ş.A.’yı uzman sanık olarak dinledi. Sonrasında avukatlar bilirkişiye sorular sordu. Aranın ardından avukatların dosyaya gelen 31.07.2024 tarihli raporla ilgili beyanlarının alınmasına geçildi. Taraflar mahkeme heyetine beyanlarını sundu. Ezgi Apartmanında yakınlarını kaybedenlerin avukatları yeni bilirkişi raporu talebinde bulundu. Sanıkların avukatları ise, raporun mahkemece aldırıldığını ve eksiksiz hazırlandığını söyleyerek, yeni bilirkişi raporu alınması talebinin reddini istediler. Mahkeme başkanı daha önce soruşturma izni verilmeyen 7 kamu görevlisi hakkında da iddianame hazırlandığı ve isimlerin yargılanacağı açıklandı. Daha sonra sanıkların savunmaları dinlendi. Binanın fenni mesulü M.T savunmasını yaparak, tutukluluk halinin kaldırılmasını talep etti. Binadaki iş yerinde tadilat yapan E.D ise savunmasını yaparak tutukluluk halinin kaldırılmasını talep etti. Savunmasını yapan avukat Prof. Dr. Ersan Şen, “Biz de adalet istiyoruz ama bu yapılırken emrivaki ile bir yere varılmaz. Biz suçlunun cezasız kalmamasını ama suçsuz olanlar da cezalandırılmasınlar istiyoruz. Bize beddua edilince ne olacak, bizim ya da çocuklarımıza bir şey olursa ne geçecek ellerine? En az bende sizin kadar suçlunun ve gerçek suçlunun hesabı kaybedilen 35 canın hesabı verilsin” ifadelerini kullandı. Bilirkişilerin sosyal medyada linç edildiğini ifade eden avukat Şen, “Bilirkişiler olası kastın üstünü kapatmışlar dediler. Bunların aileleri yok mu? Elinizde bir şey varsa ardınıza koyun hodri meydan. Mahkeme ama bizleri töhmet altında bırakmayın bu doğru değil dedik. Kimse kimsenin izzeti ile ve şerefi ile oynayamaz. Bilirkişilerin satın alınmış diye ifadelerin daha ağır bir şey olabilir mi? Sosyal medya da paylaşılıyor. Boşa atma soyut konuşma bilirkişi raporuna itiraz etmenin farklı yolları var. O insanları o kadar ithamlarda bulunulamaz Çünkü şaibe olmasın diye bu heyeti siz kurdunuz. Ayrıca bu bilirkişi raporu öncesi belirlenen bilirkişi kuruluna itiraz edilebilirdi. Rapor acaba askıda rapor mu? Bu rapor çöp mü?” dedi. Ezgi Apartmanında yakınlarını kaybedenlerin avukatlarının mahkemeye getirdiği ve dinlenen uzman tanığa atfen açıklama yapan avukat Şen, “Geçen duruşma uzman tanık olarak dinlenen kişi, duruşmayı sonuna kadar takip etti. Bu usule aykırı. Mahkemeyi, 31.07.2024 tarihli bilirkişi raporunu hazırlayan 5 bilirkişiyi de duruşmaya çağırmaya davet ediyorum” diye konuştu. Avukat Şen, beyanında son gelen bilirkişi raporu üzerinde sıklıkla durdu. 96 sayfalık rapordaki önemli yerleri okuyan avukat Şen, raporun kabul edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Verilen karara göre Ezgi Apartmanı’nın fenni mesulü M.T.’nin tahliyesine karar verildi. Mahkeme heyeti iç mimar E. D.’nin tutukluluk halinin devamına da karar verdi. Son gelen 96 sayfalık bilirkişi raporunu kabul etmeyen mahkeme heyeti, yeni bilirkişi raporu talep edileceğini duyurdu. Mahkeme sonrası yazılı açıklamada bulunan Prof. Dr. Ersan Şen, “Ezgi apartmanı davasında çelişkili karar. Rapor acaba askıda rapor mu? Bu rapor çöp mü? Bu raporu mahkeme aldırdı, bilirkişileri belirledi, soruları hazırladı, kimse bunlara itiraz etmedi, ne oldu, ne değişti de 96 sahifelik konusunda uzman üç profesörün, bir doçentin ve bir inşaat yüksek mühendisi mimarın hazırladığı rapor yok sayıldı? Maalesef davayı ve dosyayı algıyla etkilemeye, baskı altına almaya çalışıyorlar. Nitekim bilirkişiler sosyal medya üzerinden başlatılan linç kampanyası ile diğer dosyalardan çekildiler. Bu rapor karşı tarafın istediği gibi gelseydi, acaba ne olurdu? Burada mağdur olan kim? Dosyaya mahkemenin belirlediği ve görevlendirdiği bilirkişiler atandı, dosya bir bütün halinde bilirkişilere gönderildi. Alanında uzman olan bu bilirkişiler tamamlayıcı nitelikte kapsamlı bir rapor hazırladılar, karşı taraf raporu beğenmediği için itiraz etti, ama bilirkişilerle ve hazırladıkları raporla ilgili hiçbir şey diyemediler. Mahkeme kendi aldırdığı rapora neden itibar etmedi, bunun sebebi nedir? Ne yani, karşı tarafın istediği rapor gelinceye kadar rapor alınmaya devam mı edilecek? Temsil ettiğim kişiler hakkında soruşturma aşamasında dosyaya gelen raporla yakalama kararı çıkarıldı, diğer sanıklar tutuklandı, şimdi lehe gelen raporla da bu tedbirlerin geri alınması gerekiyor. Yeni veya ek rapor alınabilir, fakat tedbirler neden geri alınmıyor” ifadelerini kullandı. Duruşma 13 Aralık tarihine ertelendi.
Çorum Yalçın Koşukavak; “Kötü gidişatı durdurmak ve psikolojik açıdan alacağımız puan önemliydi” Iğdır FK Teknik Direktörü Yalçın Koşukavak, Çorum FK maçının ardından yaptığı açıklamada, “Kötü gidişatı durdurmak için alacağımız puan önemliydi” dedi. Çorum FK maçının ardından basın toplantısında değerlendirmelerde bulunan Koşukavak, psikolojik açıdan Çorum FK maçının önem arz eden bir müsabaka olduğunu belirterek, “Çünkü 3 haftadır çok kolay kaybettik. Burada kaybetmememiz gerekiyordu. Oyunu değerlendirmem gerekirse birinci yarı ve ikinci yarı diye değerlendirmek lazım. İlk yarı oyunun hakimi bizdik, oyunu kontrol ettik. Çok da pozisyon bulduk ilk yarı. İkinci yarı tabii kolay değil. Üç maç kaybedip kaybetme psikolojisini üzerinden atmaya çalışan bir takımın bir deplasmanda ayakta kalması. İkinci yarı oyunu daha çok oyunu savunma tarafından oynayıp geçiş hücumu yakalar mıyız? Çorum üstümüze gelir mi bunları da hesapladık. Bu oyunlar da oldu. Geçişleri kullanamadık. İlk yarı kazanmaya daha yakındık. Bizim için kaybetmemek bugün önemliydi. Çünkü kötü gidişimiz vardı. Onu durdurmamız gerekiyordu” ifadelerini kullandı. Milli araya çok ihtiyaçlarının olduğunu dile getiren Koşukavak, “Çünkü bizim önemli oyuncularımız hep sakatlandı. Bayağı mevcut 11 oyuncularından kayıplarımız var. Milli arada onların da dönmesiyle daha iyi bir takım olacağız. Tabii Iğdır FK 20 transferle lige başladı. Bir alt ligden geliyor. Bu süreç kolay olmuyor. Bunun arkasına da 3 mağlubiyet gelince arkadan tekrar ayağa kalkmak, mücadele etmek psikolojik açıdan zordu. Bir puan sevindirici bir puan mı? Ama bugünün koşullarına göre önemliydi. Psikolojik açıdan kaybetmeme duygusunu durdurmak açısından önemliydi. Çorum Kulübü’nü de tebrik ederim. Onlar da iyi mücadele ettiler. Bundan sonraki maçlara da başarılar dilerim” şeklinde konuştu. Taraftarların istifa tezahüratı sorulan Koşukavak, “Olabilir. Taraftarlar diyebilir. Jose Mourinho’ya da istifa diyorlar. Bunlar futbolda var. Çok takılmamak lazım. Ben teknik direktörüm. Dünyada birçok teknik direktör gibi. Bu işin doğasında bu var. Herkese her şeyi beğendiremezsiniz. Biz çalışacağız, işimize bakacağız. Gerçek profesyoneller zor şartlar altında işlerini icra etmekten mükelleftir. Biz oraya bakacağız” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Çorum Serkan Özbalta: “Gol atma noktasında eksiklik yaşıyoruz” Çorum FK Teknik Direktörü Serkan Özbalta, Iğdır FK maçının ardından yaptığı açıklamada, gol atma noktasında eksiklik yaşadıklarını açıkladı. Trendyol 1. Lig’in 8. haftasında Çorum FK, sahasında ile golsüz berabere kaldı. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Serkan Özbalta açıklamalarda bulundu. Özbalta, takımda 3-4 haftadır bir yükseliş olduğunu söyledi. Bazı alanlarda eksikliklerinin olduğunu ve gidermeye çalıştıklarını dile getiren Özbalta, milli araya girmeden önce bu maçı kazanmayı istediklerini ifade etti. İlk yarıya bakıldığında kötü bir başlangıç yapmadıklarını anlatan Özbalta, “Oyun üstünlüğünde Iğdırspor bizden biraz daha iyiydi. Biz savunma anlamında iyi şeyler yaptık fena çıkışlar yapmadık. İlk yarıda istediğimiz oyunu oynamamamıza rağmen yine iki tane üç tane gol atabileceğimiz pozisyonumuz oldu. Thomas’la Eren’le bu pozisyonları değerlendiremedik. Geraldo ile girdiğimizde bir pozisyonda doğru bir hamle yapabilseydik ciddi bir pozisyon bulabilirdik. İkinci yarıda siyahla, beyaz kadar çok farklı bir oyun vardı. Tamamıyla oyun üstünlüğü Çorumspor’da olan bir maç vardı. Ama talihsizlik işte gol atamama olayını üzerimizden atmamız lazım. Bütün oynayan oyuncularımdan kadroda olmayan kulübede olup destek veren bütün oyuncularından o anlamda çok memnunum. Gol atma noktasında bir eksiklik yaşıyoruz. Sadece forvet oyuncularımız değil bütün oyuncularımız stoperlerimiz de pozisyona girebiliyor. Bugün zaten attığımız bir gol var. Loick Landre’nin iptal edilen bir golü. Bu karardır. Sadece katılmamakla beraber mecbur saygı duymak zorundayız. Gerçekten çok farklı bir lig oynanıyor. Diğer teknik adamlar da paylaşıyor söylüyor farklı bir lig, çok renkli bir lig oluyor. Kimin kimi nasıl yeneceği ne şekilde yeneceği hiç belli olmayan bir lig oluyor. Makas aralıkları çok dar. Bir bakıyorsunuz ki puanın ne kadar önemli olduğunu şu anda gözlemleyip görebiliyorsunuz şu anda tam hissedemezsek de sağlıklı düşünemesek de ilerleyen haftalarda alınan puanların ne kadar değerli olduğunu göreceğiz” dedi. "Oyuncu yuhalanmasın" Taraftarlara da çağrıda bulunan Özbalta, “Ne olur yanlış anlaşılmasın, yanlış yazılmasın. Bizler de Anadolu insanıyız. Çorumu çok sevdim. Geldiğimden beri söylüyorum sizler de bendeki kalbimdeki o samimiyeti görüyorsunuz ama ne olur oyuncu yuhalanmasın. Çünkü o formayı terletiyor, senin için mücadele ediyor. İnanın saha da bir kaypaklık yapmıyor. Mücadele var, pozisyon var. Onlar da bizim kadar kazanmak istiyorlar. Kazanarak evlerine dönmek istiyorlar. Kendi kardeşleri gibi evlatları gibi düşünsünler. Gerçekten çok değerli çocuklar. İnanılmaz üzülüyorlar. Sadece tek istediğim skor ne olursa olsun yani ben bunu niye diyorum onlara yakışanın bu olduğu için onların da manen zarar görmesini istemiyorum. Geldiğimiz günden beri bizi çok ciddi manada desteklediler, ağırladılar. O anlamda bunu paylaşmak istedim. İnşallah biz onlarla beraber güçlüyüz. Bu söylediğimi de bir dikkate alırlarsa hepsine tekrar tekrar çok çok teşekkür ediyorum. Bizi canı gönülden destekleyen taraftarlarımıza ve oyuncularımıza teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. "Hakemlerin geneli çok iyi" Hakem kararlarını da değerlendiren Özbalta, “Hakemlerin geneli çok iyi. Ben 7 yıldır teknik adamlık yapmaya çalışıyorum. Geneli çok çok iyi niyetli yani kötü niyetli hakem ben görmedim gerçekten. Onlara bazen eleştiriler yapabiliyoruz evet bazen kızabiliyoruz ama inanılmaz bir şekilde bunun olumlu karşılıklarını onlardan alıyoruz. Yani hani çok güzel diyaloglarımız oluyor ama dediğim gibi güzel insanlar hatalar oluyor. İnşallah takımın özgüveni arttıkça iyi maçlar kazandıkça biz onları da aramayacağız. Çünkü neticede onları bir tarafa koyduğunuzda 6-7 tane de pozisyonumuz var. Atmalıydık ve kazanmalıydık diye düşünüyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı.