GÜNDEM - 16 Ağustos 2021 Pazartesi 13:42

Yapraklı Belediye Başkanı Güngör’ün Covid-19 testi pozitif çıktı

A
A
A
Yapraklı Belediye Başkanı Güngör’ün Covid-19 testi pozitif çıktı

Çankırı’nın Yapraklı ilçesi Belediye Başkanı Ömer Güngör'ün korona virüs testi pozitif çıktı. Yapraklı Belediye Başkanı Ömer Güngör, rahatsızlanması sonucunda hastaneye başvurdu. Başkan Güngör’ün burada yaptırdığı Covid-19 test sonucu pozitif çıktı.

Belediye Başkanı Güngör, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Dün gece vermiş olduğum Covid-19 test sonucum pozitif çıkmış ve Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan tüm belirtiler şahsımda var olup evde tedavi sürecim başlamış bulunmaktadır. Bu süreç içerisinde dualarınızda bizleri eksik etmez iseniz sevinirim. Yaklaşık 10 gündür eşimin ve çocuklarımın ilçemizde olmayışlarından dolayı sadece şahsım karantina altına alınmış bulunmaktayım. 15 günlük süre zarfında belediye başkanlığı görevini belirleyeceğimiz meclis üyeleri yürütecek olup kendilerine çalışmalarında başarılar dilerim" dedi.

Hilmi Çelikel
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Malatya sofrası yoğun ilgi görüyor Malatya Büyükşehir Belediyesi Millet Bahçesinde vatandaşların hizmetine sunulan ‘Malatya Sofrası’ vatandaşlar ve öğrenciler tarafından büyük beğeni gördü. Geçtiğimiz günlerde Millet Bahçesi’nde hizmet vermeye başlayan Malatya Sofrası, vatandaşlar tarafından hem uygun fiyat avantajı açısından hem de lezzet anlamında büyük beğeni toplarken, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Malatya Sofrasının şehrin farklı noktalarında açılacağının müjdesini verdi. Malatya Büyükşehir Belediyesi, vatandaşların günlük sıcak yemek ihtiyacını karşılamak ve sofralarına bereket katmak amacıyla Malatya Sofrasında hizmet vermeye devam ediyor. Millet Bahçesi’nde hizmet vermeye başlayan ve günlük 4 çeşit sıcak yemeği hijyenik ve sağlıklı koşullarda hazırlayıp uygun fiyatlarla halkın hizmetine sunan Malatya Büyükşehir Belediyesi vatandaşların yanında olmayı sürdürüyor. Vatandaşlar 50 TL karşılığında dört çeşit yemek yerken, sadece çorba ve su tercih edenler için ise 20 TL’lik ayrı bir alternatif sunuluyor. Malatya Büyükşehir Belediyesi sağladığı bu hizmetle vatandaşlara sağlıklı ve dengeli beslenme konusunda katkıda bulunurken, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı da pekiştiriyor. Ekonomik koşulların zorlaştığı bu dönemde, uygun fiyatlarla nitelikli bir hizmet sunan Büyükşehir Belediyesi hem vatandaşların bütçesini destekliyor hem de herkesin kaliteli yemeğe ulaşmasını sağlıyor. Günlük yüzlerce vatandaşın ağırlandığı Malatya Sofrasında, ayrıca lezzetli yemekler ve güler yüzlü hizmetle Malatya’nın değerleri de yaşatılıyor. Malatya Sofrasının özellikle öğrenciler açısından çok büyük bir avantaj olduğunu belirten Ece Nur Gezgin, “Kütüphaneden Malatya Sofrasına geldim. Öğrenciler için büyük bir avantaj oldu. Bu proje için Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’e teşekkür ederim” dedi. Yemeklerin lezzetli olduğunu söyleyen Gülseren Kılıç, “Hizmet gerçekten güzel. Bu kadar çeşit gerçekten güzel bir hizmet. Buradaki bütün vatandaşların da faydalanabileceği bir hizmet olduğu için gerçekten iyi bir şey yapılmış. Yemekler de lezzetli. Tadı güzeldi. Arkadaşlarımızla birlikte ilk defa geldik ve tekrar geleceğiz. Hayırlı olur inşallah” dedi. Millet Kütüphanesi’nden geldiğini söyleyen Sıla Aslan, “Malatya Sofrası projesi için teşekkürler. Bize büyük bir katkısı oldu. Biz öğrenciler için çok güzel bir imkân sunuldu. Teşekkürler” diye konuştu. Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından hizmete sunulan Malatya Sofasının çok güzel bir proje olduğunu söyleyen bazı öğrenciler ise, hizmetin kütüphaneye yakın mesafede olmasının kendileri için büyük bir avantaj olduğunu söylediler. Yemeklerin güzel olduğunu da belirten öğrenciler ayrıca böyle anlamlı bir projenin hizmete sunulmasından dolayı Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’e teşekkür ettiler.
Gaziantep Uluslararası sivil toplum kuruluşları GTO’da buluştu Gaziantep Ticaret Odası (GTO), her yıl gerçekleştirerek geleneksel hale getirdiği ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarıyla bölge önceliklerini masaya yatırdığı donör toplantısını “Uluslararası Kaynaklarla Bölgesel İşbirliğinin Geliştirilmesi ve Desteklenmesi” konu başlığıyla gerçekleştirdi. 2024 yılında bölgede yapılan projeler ve çalışmaların değerlendirilerek 2025 yılı planlamalarının yapıldığı toplantıda Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Alman Uluslararası İşbirliği Kuruluşu (GIZ), Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Katar Hayır Kurumu (Qatar Charity), Sparkassenstiftung, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), Birleşmiş Milletler Çocuklar İçin Uluslararası Yardım Fonu (UNICEF), Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi (ICMPD), Dünya Gıda Programı (WFP), Birleşmiş Milletler Nüfüs Fonu (UNFPA), World Vision, Gaziantep Kızılay Toplum Merkezi, Save the Children, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), CARE International ve Islamic Relief Türkiye temsilcileri yer aldı. “Elde ettiğimiz başarılarda uluslararası STK’ların katkısı büyük” Toplantının açılışında yaptığı konuşmada GTO’nun yalnızca Gaziantep için değil tüm bölge kalkınması ve gelişimi için var gücüyle çalışan etkili ve öncü bir kurum olduğunu vurgulayan GTO Başkan Yardımcısı Taner Özdurak, “Biz, Gaziantep’in sosyal ve ekonomik hayatını canlandırmak adına bugüne kadar sayısız projeyi hayata geçirdik. Ülkemizin dört bir yanına ve uluslararası arenaya örnek teşkil eden başarılı çalışmalar ortaya koyduk. Bu projelerimiz, ulusal ve uluslararası ödüllerle taçlandırılırken, en büyük desteğimiz ve ilham kaynaklarımızdan biri de hiç şüphesiz uluslararası sivil toplum kuruluşlarıyla kurduğumuz güçlü işbirlikleri olmuştur. Dolayısıyla elde ettiğimiz başarılarda uluslararası STK’ların katkısı büyük. Mülteci krizinde, pandemide, depremde her zorlu ortamda bir araya geldik, çözüm ürettik” dedi. “Bu dönemde işbirliklerimiz her zamankinden daha kritik” Konuşmasının devamında küresel ve bölgesel zorlukların arttığı bir dönemde olduklarını ve bu dönemde kurulacak iş birliklerinin her zamankinden daha kritik olduğunu söyleyen Özdurak, “Bugün burada temsilcileri bulunan her kurumun öncelikleri, çalışma alanları ve misyonları farklı olabilir. Ancak dünyada yaşananlara karşı sessiz kalmamak, daha güvenli bir gelecek oluşturmaya rol almak gibi ortak amaçlarımız ve sorumluluklarımız olduğunu biliyoruz. Bu ortak amaç ve sorumluluklarımızdan biri de uluslararası kalkınma finansmanı kaynaklarının doğru gerekçelerle ihtiyaca uygun somut sonuçlar doğuracak alanlara yönlendirilmesidir. Bugün de tüm bu farkındalıklarımızla, 2025 hedeflerimizi en doğru şekilde planlayarak, hem küresel hem de bölgesel katkılarımızı ileriye taşımayı hedefliyoruz. Önümüzde yapılacak çok iş var” şeklinde konuştu. Toplantının devamında GTO İş Geliştirme Danışmanı Figen Çeliktürk’ün moderasyonunda gerçekleştirilen oturumda GTO Dış İlişkiler ve Proje Geliştirme Müdürü Sezin Darvish, "2024 Yılı GTO Faaliyetlerinin Değerlendirilmesi ve 2025 Planlamaları" konulu sunum yaptı. Toplantıya katılan uluslararası sivil toplum kuruluşu temsilcileri ise yaptıkları değerlendirmelerde GTO ile bugüne kadar yaptıkları iş birliklerinden duydukları memnuniyeti dile getirerek, bundan sonraki süreçte çalışmalarında özellikle deprem sonrası yerelin ihtiyaçlarına odaklanmanın doğru bir perspektif olduğunu belirtti.
Manisa Manisa Büyükşehir’den ücretsiz video ve ses kayıt stüdyosu desteği Manisa Büyükşehir Belediyesi, gençlerin dijital dünyada içerik üretim süreçlerine destek olmak amacıyla Atatürk Gençlik Merkezi’nde 2 adet video ve ses kayıt stüdyosu açıyor. Başta gençler olmak üzere tüm Manisalı içerik üreticilerine yönelik bu hizmet, ücretsiz olarak sunulacak. Manisa Büyükşehir Belediyesi, gençlerin dijitalleşen dünyaya ayak uydurmasını sağlamak ve dijital dünyada gerçekleştirecekleri üretim sürecinde onların yanında olmak amacıyla önemli bir hizmeti daha hayata geçiriyor. Bu kapsamda Atatürk Gençlik Merkezi’nde video ve ses kaydı yapma imkanı sağlayacak 2 ayrı stüdyo açılıyor. Bu yeni stüdyolar, kentteki içerik üreticilerinin video, ses, podcast ve film gibi çeşitli alanlarda profesyonel çalışmalar yapabilmesi için tasarlandı. Stüdyolarda ürün fotoğrafçılığı ve ürün çadırı kullanımı, montaj ve düzenleme hizmetleri, youtuber ve influencer içerik üretimi, sinema ve kısa film çekimleri, podcast kayıtları gibi birçok farklı çalışma desteklenecek. Ayrıca ses kayıt, miksaj ve masteringhizmetlerinden de faydalanılabilecek. Stüdyolar, gruplar, solo sanatçılar, amatör müzisyenler ve sosyal medya içerik üreticilerinin yanı sıra uzun ve kısa metraj film çekimi yapmak isteyenlere de açık olacak. Bu stüdyolarda genç yetenekler, profesyonel rehberlik hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanabilecek.
Uşak Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç: "Kumar bağımlılığı, madde bağımlılığı kadar önemli bir konu" Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, Yeşilay’ın Uşak YEDAM’da yürüttüğü bağımlılıkla mücadele çalışmalarıyla ilgili bilgi vermek için ziyaretlerde bulundu. Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, Uşak Şubesi Yeşilay Danışmanlık Merkezi’nde (YEDAM) kumar, madde ve teknoloji olmak üzere bağımlılıklarla ilgili basın toplantısı düzenleyerek gazetecilerin sorularını yanıtladı. Burada konuşan Doç. Dr. Dinç, "Başta çocuklarımız ve gençlerimiz olmak üzere bağımlı olmasınlar diye Türkiye genelinde 120 şubemizde önleme çalışmaları yapıyoruz. Anaokulundan itibaren bütün yaş gruplarına yönelik önleme çalışmaları kapsamında çocuklarımızı, gençlerimizi, insanımızı, anne ve babaları bilinçlendirmeye, güçlendirmeye onlar için gerekli becerileri kazandırmaya çalışıyoruz" dedi. Dinç, Türkiye genelinde 107 noktada danışmanlık merkezleri olduğunu, uzman psikologlar ve sosyal hizmet uzmanları tarafından gizlilik esaslı ve ücretsiz bir şekilde hizmet verdiklerini dile getirdi. Bağımlılıklar üzerine çalışmalar yaptıklarını anlatan Dinç, “Bu kadar kapsamlı hizmet veren dünyada başka bir model yok. Dolayısıyla burada sunduğumuz hizmet esasında ülkemizin yüz akı olacak bir hizmettir. Herhangi bir şekilde bağımlı olan insanımız, kardeşimiz varsa hiç tereddüt etmeden, vakit geçirmeden merkezlerimize gelip destek alabilirler. Verdiğimiz hizmet ücretsiz bir hizmet. Hiçbir şekilde maddi bir beklentimiz yok. Yeter ki insanımız bağımsız olsun. Bu probleminden kurtulmuş olsun. Aynı zamanda bu hizmeti veren arkadaşlarımız alanlarında uzmanlar. Bu konularla alakalı hususi eğitimler almış insanlar. Merkezlerimizde tamamen gizlilik esasına dayalı bir hizmet veriyoruz. Hiçbir şekilde tedavi sürecinde kayıt altına alma, onların karşısına çıkma gibi bir durum söz konusu olmaz.” Doç. Dr. Mehmet Dinç’ten kumar bağımlılığı uyarısı Kumar bağımlılığın, madde bağımlılığı kadar önemli bir konu olduğunu ve gençlerin kumar bağımlılığın artık çocuklar arasında bir eğlence gibi geldiğinin altını çizen Dinç, “Çocuklarımızın, gençlerimizin her anlamda karşısına çıkıyor. Çocuklarımız bir oyun oynamak istiyor, kumarla ilgili bir reklam geliyor. Merak ediyor bakıyor, bir süre sonra ona kapılabiliyor. Ya da bir film seyretmek istiyor çat diye reklam geliyor, oradan takılabiliyor. Ya da bunu kültür haline getirmeye çalışıyor bağımlılık endüstrisi. Çocuklar arasında bir eğlence gibi göstermeye başlıyor. Bu bir hastalık haline geldiğinde çok yıkıcı neticelere sebep oluyor. O yüzden eğlencenin doğru, sağlıklı ve zarar vermeyen çok boyutu var. Olay kumar noktasına geldiğinde çok boyutlu yıkımlar başlıyor. Hem psikolojik olarak yıpranma, hem madde bağımlığındaki gibi vücuda, psikolojik yapıya, zihinsel yapıya olumsuz etkisi söz konusu oluyor. Sosyal ilişkilere ciddi zarar veriyor. Hem de duygu durum bozukluğuna ciddi anlamda tehdit oluşturuyor. Dolayısıyla kumar dediğimiz şey esasında sadece ekonomik kayıp değildir. Çocuklarımız, gençlerimiz, eğlencesine oynuyorum, zarar görmeyecek şekilde oynuyorum, kontrol edebilecek şekilde oynuyorum diye düşünmesinler çok çabuk raydan çıkıyor. Ekonomik anlamda inanılmaz bir zarar söz konusu oluyor ama sadece ekonomik anlamda zarar değil psikolojik, sosyal ilişkiler ve gelecek kurgusu anlamında çok ciddi zararlar veriyor. Kumarla alakalı insanların hassasiyeti madde bağımlılığı kadar olmayabiliyor. Madde bağımlılığından çok korkuyorlar ama kumar o kadar problem değil diyorlar. Hatta endüstri bunun adını değiştiriyor. Kumar demiyor, şans oyunları diyor, talih oyunları diyor, başka başka şeyler diyor. Hepsi kumardır. Zararı madde bağımlılığı gibi değil gibi gözüküyor ama biz baktığımızda, yapılan araştırmalar bize çok net ve açık gösteriyor ki, izlediği sistem, yaptığı yıkım aynı yıkım. Dolayısıyla kumar bağımlılığı konusunda madde bağımlılığı kadar tedirgin olmamız, hassasiyet göstermemiz lazım” dedi. Basın açıklamasının ardından toplantı basına kapalı devam etti.