GÜNDEM - 08 Haziran 2023 Perşembe 11:14

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden "restorasyon" adı altında ağaç katliamı

A
A
A
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden "restorasyon" adı altında ağaç katliamı

Ayasofya-i Kebir Camii'nden yaklaşık 100 yıl önce yapılan, İstanbul'un ayakta kalan en eski dini yapılarından İmrahor Camii için Vakıflar Genel Müdürlüğü restorasyon sürecine başlamadan önce bahçede bulunan 20’ye yakın ağacı kestirdi. Uydu ve drone görüntüleri ile ağaçların kesilmeden önceki ve sonraki hali net bir şekilde gözler önüne serildi.

Cami alanının içerisinde bulunan onlarca ağacın kestiren Vakıflar Genel Müdürlüğü, 2 katlı konteyner yerleştirilmesine izin verdi. Eski uydu ve dron görüntüleriyle ağaçların nasıl katledildiği net bir şekilde gözler önüne serildi. Çevredeki vatandaşlar ise belediyeyi arayarak şikayetçi olduklarında restorasyonun vakıflara ait olduğu ve müdahil olamadıkları cevabını aldı. Bunun üzerine bir vatandaş Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) şikayette bulunarak ağaçların kesilmesini önlemeye çalıştı ancak yaklaşık 20 ağacın kesilmesine engel olamadı. Duyarlı vatandaşlardan bazıları ise ağaç katliamını görüntüledi. Görüntülere birçok ağacın balta ve elektrikli testerelerle kesildiği anlar yansıdı. Vatandaşların iddiasına göre, bir çok kuruma şikayet için başvurduklarında ağaçların kesilmediğini sadece yer değişikliği için taşındığı açıklamalarında bulunulduğu da öğrenildi.
Doğu Roma döneminde yapılmış İstanbul'da ayakta kalan en eski dini yapı olan İmrahor Camii çatısı ve duvarlarının büyük bir kısmı yıkık bir şekilde zamana meydan okuyordu. Milattan sonra 454 yılında inşa edilen yapı, 15 asırlık mazisi ile İstanbul'un en eski binalarından birisi olma özelliğini taşıyor.

“Uydu fotoğraflarına baktığınızda ağaçların kesildiği gözüküyor”

İmrahor Camii restorasyon sürecini gözlemlemek için gelen araştırmacı Arkeolog Ömer Faruk Yavaşçay, “Bana göre çevreden bir ev kiralanması veya konteynerlerin ağaç kesilmesi yerine başka bir yere konulması gerekiyordu. Maalesef ağaçlar kesilip konteyner konulmuş bir de üstüne 2 katlı yapılmış. Uydu fotoğraflarında bile buranın daha ağaçlık olduğu gözüküyor. Uydu fotoğraflarına baktığınızda ağaçların kesildiği gözüküyor. Yapının dışı çinko ile kaplanmış bu tarihi görüntüyü çok bozmuş. Tarihi eserler restore edilirken daha estetik malzemeler kullanılabilir. Yapıya ek bir çatı yapılmaması gerekiyor zaten zor ayakta duruyor. Yapıya ilave edilen ek bir şey onun tarihini bozar modernize edilmiş olur” diye konuştu.

Konteyner inşaatını yapabilmek için ağaçları kestiler”

Restorasyon sürecinde ağaç kesiminden dolayı bir çok farklı kuruma şikayetlerde bulunduğunu ifade eden Timur Nihat Vreskala ise “Ağaç kesimine başladılar budamaya değil. İçeride 35’in üzerinde ağaç varken şu anda 25-30 ağaç kesildi. Her şekilde uyarılarda bulunduk ama maalesef engel olmadık. Burası Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı belediyenin yapabileceği hiçbir şey yok. Buradaki konteyner inşaatını yapabilmek için ağaçları kestiler. Burada dikkat çekilmesi gereken nokta taşımadılar, kestiler. 2023 yılında teknolojiyi kullanarak halen ağaç taşıyamıyorsak kesiyorsak o zaman bu işi yapmayalım. Buradaki ağaçların gitmemesi gerekiyordu. 4 tane ağaç kaldı hepsini kestiler” dedi.

Kiliseden camiye çevrildi

Yapı, Doğu Konsülü Stoudios tarafından bugünkü Yedikule'de tahmini olarak 5. yüzyılın ortalarında kurulan Stoudios Manastırı'nın bir parçası olan Ayios İoannes Prodromos (en tou Stoudiou) (Vaftizci Yahya) Kilisesi olarak biliniyor. Latin istilası sırasında harap olan manastır ve kilisenin 1293'te tamir edildiği de belirtiliyor. Osmanlı padişahı II. Bayezid döneminde ise İmrahor İlyas Bey tarafından, yapı birtakım değişikliklerle birlikte camiye çevrilmiştir. Osmanlı döneminde şehrin en büyük camilerinden biri olarak hizmet veren yapının yalnızca bazı kısımları ayakta kaldığı görünüyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Düzce Valiliği’nden Düzcespor-Bursaspor açıklaması Düzcespor-Bursaspor maçında çıkan olaylarla ilgili Düzce Valiliği’nden açıklama yayınlandı. Türkiye Futbol Federasyonu 3. Lig açılış maçında Düzcespor, evinde Bursaspor’u ağırladı. Mücadele Bursaspor’un 2-0 üstünlüğü ile sona ererken, Bursaspor taraftarlarının çıkardığı olaylar ile ilgili Düzce Valiliği’nden açıklama yayınlandı. Yapılan açıklamada 450 kontenjan verilen Bursaspor taraftarlarının şehre daha kalabalık geldiği belirtilen açıklamada, “07.09.2024 günü saat 16.00’da oynanan Düzcespor - Bursaspor müsabakasına kulüplerimizin ortak talebi doğrultusunda il Spor Güvenlik Kurulu kararı ile stadyum kapasitesinin %10’u oranında (450) misafir takim seyircisi için yer ayrılması kararlaştırılarak kulüplere bildirilmiştir. Ev sahibi kulüp tarafından (450) bilet tahsis edilmesine karşın müsabakayı izlemek için (1200) Bursaspor taraftarı stadyuma gelmiştir. Stadyumun misafir takım trübününün fiziki kapasitesi olan (450) seyircinin maç saati öncesinde kontrolleri yapılarak müsabakaya girişleri sağlanmıştır. Biletsiz ya da aynı seri numarasi içeren fotoğraf kartına basılmış taklit biletle stadyuma girmeye çalışan taraftarlara misafir takım trübününün dolduğu, stadyuma alınamayacakları defaten iletilmiştir. Ancak dışarda bulunan bazı taraftarların dış güvenlik bariyerini aşarak stada girme teşebbüsünde bulunmalar üzerine yaşanan arbede sırasında istenmeyen bazı olaylar meydana geldiği gözlemlemiştir. Yaşanan olayların çok yönlü olarak incelenmesi için idari tahkikata başlanılmış olup zor kullanma yetkisini aştığı değerlendirilen (1) personel görevden uzaklaştırılmıştır” denildi.
Burdur Kontrolden çıkan otomobil, refüjü aşarak karşı şeritten gelen otomobilin üzerine düştü: 2 ölü, 3 yaralı Burdur-Fethiye Karayolu’nda kontrolden çıkarak takla atan otomobilin karşı şeritten gelen başka bir otomobilin üzerine düşmesi sonucu 2 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi ise yaralandı. Kaza saat 21.30 sıralarında Burdur-Fethiye Karayolu Kuruçay mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre Burdur’dan Fethiye istikametine seyir halinde olan Mehmet Peşen (18) idaresindeki 15 ACL 809 plakalı Tofaş marka otomobil, Kuruçay köyü çıkışına geldiği esnada sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıktı. Refüjü aşan otomobil, taklalar atarak karşı şeritten gelen Ali Ç.(33) idaresindeki 15 DF 105 plakalı Volkswagen otomobilin üzerine düştü. Kazada Tofaş sürücüsü Mehmet Peşen ve araçta yolcu olarak bulunan Emir Özer(20) araçtan fırlayarak ağır yaralanırken, diğer araç sürücüsü Ali Ç. ve eşi Fatma Ç.(31) ve çocukları Duru Ç.(7) yaralandı. O esnada yolun kenarında bulunan ve kazayı gören İsmail Dinçer hemen araçların yanına gelerek 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber vermesinin üzerine olay yerine çok sayıda sağlık, itfaiye, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrollerde Mehmet Peşen ve Emir Özer’in hayatını kaybettiği belirlenirken itfaiye ekiplerinin çalışmalarıyla araçtan çıkarılan diğer araç sürücüsü Ali Ç., Fatma Ç. ve çocukları Duru Ç. ilk müdahalelerinin ardından ambulans ile Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Mehmet Peşen ve Emir Özer’in kaza haberini alıp olay yerine gelen yakınları gençlerin ölüm haberini alınca sinir krizi geçirirken, gençlerin cenazesi savcı ve olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarının ardından otopsi yapılmak üzere Burdur Devlet Hastanesi Morgu’na götürüldü. Öte yandan Burdur Devlet Hastanesi’nde ilk müdahalesi yapılan ve durumu ağır olan Ali Ç. buradan Isparta Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. "Hızla gelen arabanın sesini duydum bir baktım kafa kafaya çarpıştılar" Kaza anında yol kenarında bulunan işletmesinde temizlik yapan ve yardıma ilk koşan görgü tanığı İsmail Dinçer, “İşletmemde etrafı temizleyip Kuruçay tabelasının yanındaki bayrakların kontrolünü yaparken bir anda kavşaktan itibaren gürültülü bir ses geldi. Tahminimce saatte 150 kilometre civarı bir hızla gelen Tofaş otomobil, bir anda tam benim bulunduğum yerden 100 metre geride araç savrularak refüjü aşıp taklalar atarak karşı şeritteki arabaya çarptı. Olay yerinde ilk ben olduğum için hemen koşarak yanlarına gittim ve 112’yi aradım. İki aracın çarpıştığını, insanların savrulduğunu ölü olup olmadığını bilmediğimi ambulansın acele gelmesini istedim. Daha sonra araçların kontakları alıp stop ettim. Arabanın içinde kadın ve çocuk vardı yaralı onları çıkardım. Şoför ise sıkışmıştı ama bilinci açıktı. Görevliler gelene kadar trafik tedbirlerini aldım. İnsanlık görevi diyerek elimden geleni yapmaya çalıştım” dedi. "Aynı yerde sürekli kaza oluyor" Yıllardır kazanın olduğu bölgede işletmecilik yaptığını ve sürekli kazalara şahit olduğunu da söyleyen İsmail Dinçer, “Burada sürekli kaza oluyor Hatta bende dinlenme tesisimi kapatıp lastikçi veya oto kurtarıcı dükkanı açayım diye düşündüm. İlerdeki kavşaktan dönen araçlar yolun düz olduğunu görüp devamlı gaza basıyorlar ve burada da devamlı bu sıkıntı meydana geliyor” şeklinde konuştu. Kaza ile ilgili inceleme başlatıldı.