SPOR - 18 Aralık 2018 Salı 15:58

TESFED ve InGame Group’tan e-sporda önemli bir işbirliği

A
A
A
TESFED ve InGame Group’tan e-sporda önemli bir işbirliği

Türkiye E-Spor Federasyonu (TESFED) ve InGame Group Türkiye'de e-sporun gelişmesi amacıyla önemli işbirliğine imza attı. TESFED’in ilk işbirliği olan protokolün imza töreni İstanbul'da gerçekleştirildi. Anlaşmayla e-spor takımları ve oyuncular lisanslanacak ve eğitim alacaklar.

Türkiye'de e-sporun gelişmesi amacıyla önemli işbirliğine imza atan TESFED ve InGame Group sektöre yeni standartlar getiriyor. İstanbul'da imzalanan protokol, e-sporcu lisansından eğitime, e-spor turnuvalarından okullarda kodlama atölyelerine, dair pek çok yeniliği barındırıyor.

Dört ana başlıktan oluşan işbirliği protokolü kapsamında, InGame Group bünyesinde yer alan Türk mühendis ve tasarımcılar tarafından üretilen yüzde 100 ilk ve tek yerli MMOFPS oyunu olduğu belirtilen Zula'nın 2019 Ocak ayında gerçekleşecek Zula Türkiye Kupası artık 'TESFED Zula Türkiye Kupası' ismiyle oynanacak. TESFED Zula Türkiye Kupası'nda yarışacak tüm oyuncular TESFED E-spor lisansı alacak. Önümüzdeki 6 aylık süreçte Zula Süper Lig takımlarının hepsi TESFED'in belirlediği kriterler doğrultusunda kulüp ve sporcu olarak lisans alacaklar. 2019 Mart ayında federasyon ile birlikte Liselerarası Zula Turnuvası düzenlenecek. Hem online (çevrimiçi) hem de offline (çevrimdışı) süreçlerden oluşacak bu kupanın offline süreçleri Türkiye'nin ilk ve tek e-spor merkezi olduğu belirtilen Nonstop Zula Espor Merkezi’nde gerçekleşecek. Kazanan lise takımının eğitim gördüğü okulda kodlama içerikli laboratuvar kurulacak, finalistlere kodlama eğitimi ve notebook hediye edilecek ayrıca tüm katılımcılara da kodlama eğitimi indirimli olarak verileceği aktarıldı.

''Gençlerimizin en iyi şekilde eğitim almaları ve en iyi şekilde performans göstermeleri için bir protokol imzaladık''

Konu hakkında bilgi veren InGame Group kurucu ortaklarından Genco Alp, TESFED ile ilk defa bir protokol imzalayan firma olarak gurur duyuyoruz. E-sporun Türkiye'de gelişmesi, gençlerimizin en iyi şekilde eğitim almaları ve en iyi şekilde performans göstermeleri için bir protokol imzaladık. Protokol birkaç maddeden oluşuyor. Ocak 2019'da düzenlenecek olan Zula Türkiye Kupası artık TESFED Zula Türkiye Kupası olacak. Ortak bir özel turnuva düzenliyor olacağız. Turnuvaya katılan takımlarımızın oyuncuları, federasyon tarafından lisanslanacak. Kısa süre sonra Zula Süper Lig'de yer alan takımlarımızın oyuncuları en kısa sürede lisansları yapılacak. Bir sonraki aşamada liselerarası Türkiye şampiyonası gündemimize girecek. Türkiye çapında altyapıları hızlı geliştirebilmek adına liseleri bu konuda harekete geçirmeyi düşünüyoruz. Dereceye girecek liselere de bilgisayar laboratuvarları kurmayı hedefliyoruz. Hem profesyonel e-sporcular yetişmesi hem de kodlama tarafında ülkemizin oyun sektöründe ihtiyacı olan gençlerimizin en iyi şekilde angaje olmaları için bu projeleri yürütüyor olacağız" dedi.

"Bu anlaşmanın en önemli konularından biri eğitim"

Anlaşmanın en önemli konularından birinin eğitim olduğunun altını çizen, "E-spor ekosisteminin gelişmesi için gerek profesyonel sporcu gerek koç gerek takım menajerleri gerek takım sahiplerini en iyi şekilde eğitmek, bilgilendirmek ve eğitimlerini vermek için Ocak ayından itibaren hızlı bir çalışmaya gireceğiz. Önümüzdeki hafta açılacak olan Nonstop Zula Espor Merkezi'nde gençler, burada oyun oynayabilecekler, eğitim alabilecekler ve profesyonel Zula müsabakalarını bu merkezde takip ediyor olabilecekler" şeklinde konuştu.

''E-spor adına önemli bir adım''

TESFED Başkanı Alper Afşin Özdemir ise şöyle konuştu: "E-spor adına önemli bir adım. Federasyonumuz 2018'in Nisan ayında kuruldu. Temmuz ayı sonunda yönetim kurulumuzun onaylanmasıyla beraber bir fiil çalışmalara başladı. Böylesi bir protokolü tamamen yerli ve milli olan Zula ve firmasıyla yapmak federasyonumuz açısından da anlamlı diye düşünüyorum. Bu aslında farklı oyun yapımcı firmalarıyla yapacağımız protokollerinin ve işbirliklerinin ilk adımı ve örnek modeli olsun istiyoruz. Bu protokol ile beraber hem bu firma ile yapacağımız projeler noktasında duyurularımızı yapmış olduk hem de Zula oynayan takımlarımızın federasyonumuzca e-spor kulübü olarak tanınması ve buradaki oyuncuların e-spor lisansı alarak sporcu statüsünde tanınması noktasında yol açmış olduk. Ülkemizin ve sektörümüzün açısından anlamlı olduğunu düşünüyorum".  

Adem Gürer - Uğur Çetin


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Darıca’da curling turnuvası heyecanı Darıca’da düzenlenen Kurumlar Arası Curling Turnuvası sona erdi. 34 takımın katıldığı turnuva renkli anlara sahne olurken, dereceye girenlere madalyaları takdim edildi. Darıca Belediyesi, ilçede bulunan kurumlar arasındaki birlik beraberlik ve dayanışmayı artırmak amacıyla Kurumlar Arası Curling Turnuvası düzenledi. İlçe genelinde bulunan kurumlardan 34 takımın yer aldığı turnuva heyecanlı ve renkli görüntülere sahne oldu. Açılışını Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık’ın yaptığı turnuvada müsabakalar oldukça çekişmeli geçerken, Başkan Muzaffer Bıyık da yarışmacılarla birlikte curling oynadı. Sporculara başarılar dileyen Başkan Muzaffer Bıyık, "İlçemizdeki birlik beraberlik ve dayanışmayı artırmak için bu tür organizasyonları önemsiyoruz. Darıca ailesi olarak bir arada olduğumuzda kurumlar arası diyaloglar da artıyor. Tüm sporcularımıza başarılar diliyorum" dedi. 34 takımın kıyasıya mücadele ettiği turnuvada dereceye giren takımlara da madalyaları ve kupaları takdim edildi. Heyecanlı anlara sahne olan turnuvada birinci Dedekorkut İlkokulu olurken, ikinciliği ise Darıca Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü kazandı. Üçüncünün Darıca Belediyesi Bilgi İşlem Müdürlüğü’nün elde ettiği turnuvada, Deniz Yıldızları Ortaokulu ise dördüncü oldu. Kupa ve madalyaların takdiminin ardından turnuva hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
Kilis Suriyeli mültecilerin memleketlerine dönüşü Ramazan’da da sürüyor Suriye’de Esad rejiminin çökmesiyle birlikte, Türkiye’de yaşayan Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüşü Öncüpınar Gümrük Kapısı’ndan devam ediyor. Ramazan ayının manevi atmosferiyle birlikte vatanlarına kavuşma sevincini yaşayan Suriyeliler, Türkiye’de geçirdikleri yıllara dair duygularını dile getirerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkür etti. Yaklaşık 10 yıldır Bursa’da yaşayan Suriyeli Suphi Haji, çok heyecanlı olduğunu ve Ramazan Bayramı’nı vatanında geçireceği için çok mutlu olduğunu belirtti. Türkiye’deki zamanının çok iyi geçtiğini belirten Haji, Türkiye’ye geldiği ilk günden itibaren hiçbir olumsuz durumla karşılaşmadığını söyledi. Haji, "Burada hiçbir sorun yaşamadım, çok güzel yıllarım geçti. Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum" diyerek Türkiye’nin misafirperverliğine olan minnettarlığını dile getirdi. Haji, Türk halkının gösterdiği anlayışa da dikkat çekerek, "Türkiye’nin misafirperverliğini hiçbir zaman unutmayacağım’’ şeklinde konuştu. Suriyeli Ali de benzer duygularla ülkesine döndüğünü ifade ederek, "Mübarek aylardayız ve Ramazan ayında ülkeme dönmek beni çok mutlu etti, aynı zamanda Ramazan Bayramı’na çok az kaldı, bu da beni heyecanlandırdı. Gaziantep’te çok güzel güzel yıllarım geçti, çok şükür şimdi Öncüpınar Gümrük Kapısı’ndan geçerek Suriye’ye gideceğim. Bize kapılarını açan Türk halkına teşekkür ediyorum. İnşallah vatanımızda güven içinde yaşayabiliriz" ifadelerini kullandı. Ali, Türkiye’de geçirdiği yılların kendisi için unutulmaz hatıralar ile dolu olduğunu belirterek, "Türkiye’de çok güzel yıllar geçirdim. Zor zamanlarda bana ve diğer mültecilere kapılarını açan Türk halkına minnettarım. Şimdi, Allah’a şükürler olsun, vatanıma dönüyorum ama burada edindiğim dostlukları ve yaşadığım güvenli ortamı asla unutmayacağım’’ dedi. Ali, Türkiye’nin kendisine sadece güvenli bir barınma imkânı sunmakla kalmadığını, aynı zamanda burada huzurlu bir yaşam sürdüğünü ifade etti. Ali, "Türkiye’deki yıllarım, zor günlerimde bana gerçek bir yuva sundu. Türk halkının sıcaklığı ve misafirperverliği, zorluklar içinde bile bana umut verdi" dedi. Ülkesine dönüş yolculuğuna çıkarken, Türkiye’nin sağladığı fırsatlar ve gösterilen hoşgörünün her zaman hatırlanacağını belirten Ali, "İnşallah vatanımıza döndüğümüzde, burada öğrendiğimiz hoşgörü ve dayanışmayı orada da yaşayabiliriz. Suriye’de, artık daha güvenli bir ortamda, barış içinde yaşamayı diliyoruz. Burada gördüğümüz sıcak karşılama ve yardımseverlik, bizleri daha güçlü kıldı ve umutlarımızı artırdı" şeklinde konuştu. Suriyeli Al Numan ise Kilis Öncüpınar Gümrük Kapısı’na İzmir’den geldiğini, Türkiye’de geçirdiği yıllarda birçok dostluk kurduğunu ve insanlığın her şeyden önemli olduğunu vurguladı. Al Numan, "Sen iyi olursan, Türk ya da Arap fark etmez. Önemli olan insanlık. Burada yıllar geçti, bazen kendi vatandaşlarımızdan bazıları Türkiye’nin iyimserliğini kötüye kullandı. Oysa biz buraya misafir olarak geldik, daha dikkatli ve akıllı olmaları gerekirdi. Türk halkına ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Suriyelilere yardım ettiği için teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Çanakkale Şehitler için 555 bin adım atarak Çanakkale’ye geldi Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110’uncu yıl dönümü kutlamalarına katılmak için İstanbul Avcılar’dan üzerinde askeri üniforma ve 2 metre uzunluğunda Türk bayrağıyla yürüyen Gazi torunu ve Tokat 15’liler Derneği Başkanı Saffet Gümüş (57), 375 kilometre yol kat ederek, 11 gün süren yolculuk sonunda Çanakkale’ye geldi. Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110’uncu yıl dönümünde şehitler için elinde Türk bayrağı ile Gazi torunu ve Tokat Onbeşli Torunları Derneği Başkanı Saffet Gümüş, ‘Torundan Dedeye Vefa Yürüyüşünün bu yıl 7’ncisini, 3 Mart’ta İstanbul Avcılar’dan başladı. Edirne, Tekirdağ, Keşan, Gelibolu üzerinden askeri üniforma ve 2 metre uzunluğunda Türk bayrağıyla yürüyen Saffet Gümüş, bugün Çanakkale kent merkezine ulaştı. Gümüş elinde Türk bayrağı ile Truva Atı önünde hatıra fotoğrafı çektirdi. ‘Torundan Dedeye Vefa Yürüyüşünün bu yıl 7’ncisini gerçekleştirdiğini belirten Tokat 15’liler Derneği Başkanı Saffet Gümüş, "İstanbul’dan çıkıp, elimde Türk bayrağı ile ‘Torundan Dedeye Vefa Yürüyüşümüzün 7’ncisini tamamladım. 375 kilometre, 555 bin adım atarak Çanakkale’ye geldim. Bu yol uzun bir yol. Bundan 110 yıl önce atalarımız Tokat ve Türkiye’nin çeşitli illerinden Çanakkale’ye geldiler. Onların geliş sebebi vatan, bayrak, namus, Kur’an, İslam’dı. Çanakkale, Türkiye’nin varoluşu, Türkiye’nin kurtuluşu, İslam’ın doğuşudur diyorum" dedi.