GÜNDEM - 06 Şubat 2022 Pazar 09:49

Sigortalattığı inekler kısır çıktı, olanlar oldu

A
A
A
Sigortalattığı inekler kısır çıktı, olanlar oldu

Çiftliğindeki 23 adet süt sığırını 'tarihli çiftlik hayvanları sigortaları poliçesi'yle sigortalanan besici, altı adet süt ineği kısır kalınca sigorta şirketinin kapısını çaldı. Şirket, süt sığırının poliçe tanzim tarihinden önce kısır olduğunu iddia ederek ödeme yapmaya yanaşmadı. Mağdur üreticinin mahkemeye taşıdığı olayda karar 11 sene sonra çıktı.

Hayvan üreticisi, çiftliğindeki inekleri sigortalattı. İddiaya göre, 23 adet inekten 6’sı kısır kalınca üretici, sigorta şirketinin kapısını çaldı. Şirket, ineklerin poliçe tarihinden önce kısır olduğunu öne sürerek ödeme yapılamayacağını bildirdi.

Hayatının şokunu yaşayan üretici Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yolunu tuttu. Mahkeme, davayı reddetti. Davacı üretici kararı temyiz edince devreye giren Yargıtay mahkeme kararını bozdu. Bozma ilamına uyan Asliye Hukuk Mahkemesi, davalı tarafından sigortalanan her bir hayvanın sigorta bedelinin 6 bin TL olduğu, sigorta poliçesine göre sovtaj bedelinin sigorta bedelinin en az yüzde 50’si olacağının kararlaştırıldığı ve bu bedelin 3 bin TL olduğuna hükmetti.

6 adet hayvan için toplam 8 bin 640 TL tazminat bedeli hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verdi. Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edildi.
Dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, kısır inek davasına son noktayı koydu. Tam 11 sene süren davada üreticinin mağdur olduğuna dikkat çekilen kararda;

“Davacı, kendisine ait 23 adet süt sığırının davalı tarafından 05 Ekim 2010 tarihli çiftlik hayvanları sigortaları poliçesiyle sigortalandığını, altı adet süt sığırının poliçe tanzim tarihinden sonra kısır olduğunu öne sürmüştür. Buna ilişkin hasar ödemesi için sigorta havuzunu yöneten davalı şirkete başvurduğunu, ancak davalının ilgili hasarın poliçe başlangıç tarihinden önce meydana geldiği gerekçesiyle başvuruyu reddettiğini dile getirmiştir.

Bu nedenle yeni sığırlar alamayarak zarara uğradığını, halbuki hasarın sigortalama öncesi mevcut olmadığını, davalının iddiasının gerçeği yansıtmadığını, sigorta poliçesi kapsamında davalının hasarı tanzim etmesi gerektiğini belirterek altı adet sığırın hasar bedeli olan 27 bin 360 liranın gecikme bedeli ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, 23 Eylül 2013 tarihli dilekçesi ile bilirkişi heyetince belirlenen 14 bin 400 liralık tazminat tutarını kabul ettiğini, bu tutara dava tarihinden itibaren gecikme zammı uygulanmasını istemiştir.

Davalı vekili, davacının 23 adet sigortalı hayvandan 16 adedi için hasar talebinde bulunduğunu, bunlardan 7 adedi için hasar bedelinin ödendiğini belirtmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. Taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına oy birliği ile hükmedilmiştir” denildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Trabzon’da 800 yıllık Çepni Kültürü bu mahallede yaşatılıyor Trabzon’un Osmanlı öncesi Oğuz-Türk yerleşim bölgelerinden ve Çepni kültürünü yaşayan, yaşatan köylerinden birisi olan Beşikdüzü ilçesinin Türkeli-Oğuz mahallesine Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği üyeleri tarafından kültür ve doğa gezisi düzenledi. Oğuz Mahallesi Üretici Kadınlar Dayanışma Derneği Başkanı Güler İpek ve köy halkının ev sahipliğinde gerçekleştirilen programda geziye katılanlar eski Türk kültürünün izlerini görme fırsatı yakaladı. Geziyle ilgili açıklamalarda bulunan Dernek Başkanı Güler İpek, “Derneğimizin amacı, köyümüzdeki kadınların ekonomik olarak güçlenmesi ve örgütlü, takım ruhu ile çalışıp üretmelerini sağlamak. Köyümüzde üretilen fındık, çay gibi ürünleri işleyerek pazarlamak, köyümüzde yaylamızda yetişen tıbbi bitkileri uzmanından öğrenip, işleyerek tüketicilere ulaştırmak. Köyümüzdeki meyveleri reçel, marmelat, sirke ve kurutulmuş meyve olarak ambalajlayarak pazarlamak, hem yöre halkı, hem de ülke ekonomisine katkıyı artırmak. Yöresel dokumalarımızın, yaşlı annelerimizden öğrenip yeniden üreterek unutulmasını önlemek, ve tabi ki gelecek kuşaklara bu değerli bilgileri aktarmak. Aynı zamanda dokumaları modernize ederek pazarlamak. Hayvancılığın öneminin arttığı bu dönemde hayvancılığı öne çıkarmak, bireysel ya da grup olarak mandıra kurmak, doğası güzel olan köyümüzü turizme yönelik çalışmalar yaparak geliştirmek. Bu çalışmalarımızı geliştirerek, eğitimler alarak ekonomik faliyetleri yaşama geçirmeyi planlıyoruz, eğitimlerimiz, onarıp tekrar faaliyete geçirdiğimiz, okulumuzda devam ediyor. Köyümüzün yıllardır öğrencisi olmayan okulunun yeni öğrencileri kadınlar oldu. Okulumuz kadınlarımızla şenlendi” dedi. İpek, mahallerine gelmek isteyenler için ise “Köyümüze gelmek isteyen insanlar sosyal medya hesaplarımız üzerinden bizlere ulaşır önceden, ziyaretleri ile ilgili bilgi verirlerse kendilerini köyümüzde misafir etmekten mutlu oluruz. Tarihi ve kültürel değerlerimizi yerinde görme imkanları olur. Kendi üretimimiz olan sirke, yeşil çay, beyaz çay, ıhlamur ve birçok eşsiz ürünü tatma imkanı bulurlar. Okulumuzda eski kumaşlardan kilim dokuma tezgahımız üretime hazır. Bursa’da yaşayan dokuma ustası bir komşumuz tarafından montajı tamamlandı. Köyümüzün kendine has mimarisi var, doğal taş evleri var” ifadelerini kullandı. Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Prof. Dr. Coşkun Erüz ise yaptığı açıklamada: “Bölgenin doğal, kültürel ve tarihi değerlerinin tanıtılması, korunması ve gelecek nesillere aktarılması amaçlı çalışmalarımız sürüyor. Derneğimizin doğal ve kültür mirasımızı koruma ve yaşatma misyonu gereği bu hafta sonu tarihi Beşikdüzü Oğuz köyünün sahip olduğu doğal, kültürel, tarihi değerlerin tanınması ve korunması için toplumda, köyde ve özellikle hak sahiplerinde farkındalık sağlamak için 30 kişilik bir uzman ve gönüllü grubumuz ile köyü ziyaret ettik. Türkeli-Oğuz köyünde Cumhuriyetin ilk öğretmeni Hüseyin Hafız İpek’in tarihi evini gezdik. Köyün içerisinde bulunan ve koruma altında olan tarihi medrese, cami, fırın, bir kısmı tescilli tarihi evler, köyler arası ve köy içi taş yollar ve yol üzerinde hayır amacı ile yapılmış ve 1700’lü yıllardan günümüze işlevini sürdüren taş çeşmeler, tarihi değirmen, taş köprü , şelaleler ve kazan gölleri gezildi” diye konuştu.