GÜNDEM - 31 Temmuz 2019 Çarşamba 13:55

Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir:'S-400'lerde ikinci teslimat gelecek sene sonunda başlayabilir'

A
A
A
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir:'S-400'lerde ikinci teslimat gelecek sene sonunda başlayabilir'

S-400’lerde ikinci sevkiyatın ne zaman başlayacağı ile ilgili Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir:, “İkincisinde çok fazla detay var ama o detaya kamuoyu önünde girmek istemiyoruz. Bu detaylar tam şekillenip hayata geçtiği zaman duyulsun isteriz. Gelecek sene sonunda da teslimat ile ilgili süreç başlayabilir'' dedi.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, TGRT Haber'de İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın sorularını yanıtladı. S-400'lerde ikinci teslimat gelecek sene sonunda başlayabilir' diyen Demir, şunları söyledi: 

Birinci sistem gibi değil ikinci sistem. İkinci sistemde bir ortak üretim, teknoloji paylaşımı, yazılım entegrasyonu gibi bir dizi adım var ve oradaki kazanımların birinci sisteme de entegre edilmesi var. Bu sistemdeki dost düşman tanıma unsurları ve yazılım gibi konuların bizim kontrolümüzde olması bizim için hayati öneme sahip. Bunun hayata geçmesi lazım ve karşı tarafla da bu konuyla mutabıkız. Bunun hayata geçmesi belli bir süreç. Bizim için asıl olan milli ve yerli üretim. Bunu yaparken de hava savunma sistemi gibi konularda yabancı tedariklerle mutlaka ve mutlaka bir teknoloji geliştirme unsurunun işin içinde olması bizim için hayati önem taşıyor. Zaten önceki görüşmelerimizde de sürekli vurguladığımız konu buydu” dedi.

“S-400’ler nasıl çalışacak? Kumanda Türkiye’nin elinde mi olacak? Rusya bu sisteme müdahale edebilecek mi?” sorusuna Demir, şu cevabı verdi:

“Kumanda Türkiye’nin elinde olacak mı gibi sormanın gereği yok. Tabii ki Türkiye’de olacak kumanda. Bu sistemde Türkiye’nin istemediği hiçbir şey yapılamaz. Türkiye gerekli eğitim ve hazırlığı yaptıktan sonra bu unsura tamamen hakim olacaktır. Şu anda kullanıcı unsurlar Milli Savunma Bakanlığı ve Hava Kuvvetleri bu konuda çok titiz oldukları için dört dörtlük bir hazırlıkla sistemi tamamen kendi kontrolümüze almak ve kullanmak üzere hazırlıklarını devam ettiriyorlar.”

HİSAR-O ve HİSAR-A’lar ile ilgili de bilgi veren Demir, testlerin devam ettiğini belirterek şunları söyledi:

“Gelecek senenin sonunda bunların hazır olacağını ve seri üretime başlayacağımızı düşünüyoruz. 2021-2022 yıllarında HİSAR A, HİSAR O ve SİPER diye anons ettiğimiz daha uzun menzilli, bu sistemler kademe kademe 2020’den sonra devreye girecekler ve bu da bizim kademeli hava savunma sistemimizi tamamlamış olacak.”  

İlker Turak - Ömer Çetin - Nurullah Geylani - Emre Yüzügüldü


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Çocuğuna acımasızca ve defalarca şiddet uygulayan cani baba tutuklandı Gaziantep’te çocuğuna acımasızca ve defalarca şiddet uygulayan cani baba, infiale neden olan görüntülerin sosyal medyada yayılmasının ardından yakalanarak tutuklandı. Şiddete maruz kalan çocuk ise Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından koruma altına alındı. Sosyal medyada kısa sürede çok sayıda kişi tarafından paylaşılan görüntülerde, bir şahsın çocuğuna acımasızca ve defalarca şiddet uyguladığı anlar yer aldı. Sosyal medyada hızla yayılan ve büyük tepki alan görüntülerin ardından çocuğu darp eden şahsın yakalanması için çalışma yapıldı. Çalışmalar neticesinde olayın Gaziantep’te yaşandığı tespit edildi. Olayla ilgili operasyon yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, çocuğa şiddet uygulayan ve çocuğun babası olduğu öğrenilen Y.E. isimli yabancı uyruklu şahsı gözaltına alındı. Cani baba, sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şiddete maruz kalan küçük çocuk ise Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından koruma altına alındı. Valilikten konu ile ilgili resmi açıklama Konu ile ilgili Gaziantep Valiliğinden yapılan açıklamada, "Şehrimizde bir çocuğa şiddet uygulandığına dair görüntülerin 4 Nisan 2025 tarihinde bazı sosyal medya mecralarında paylaşılması üzerine İl Jandarma Komutanlığımıza bağlı ekipler tarafından yapılan inceleme sonucunda, görüntülerde yer alan çocuğa şiddet uygulayan ve çocuğun babası olduğu anlaşılan Y.E isimli yabancı uyruklu şahıs gözaltına alınarak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tutuklanmıştır. Mağdur çocuk Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüz tarafından koruma altına alınmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" ifadelerine yer verildi.
Mersin Uzuncaburç Antik Kenti ziyaretçilerini bekliyor Mersin’in Silifke ilçesinde yer alan ve tarihi Milattan Önce 4. yüzyıla kadar uzanan Uzuncaburç Ören Yeri, yapılan düzenleme çalışmalarının ardından daha fazla ziyaretçiye ulaşmaya hazırlanıyor. Kentin en önemli turizm ve kültürel miras alanlarından biri olan antik kent, belediyenin altyapı çalışmaları ve tanıtım projeleriyle hak ettiği değeri görüyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi, Uzuncaburç’un turizm potansiyelini artırmak için yolların iyileştirilmesinden çevre düzenlemesine, bilgilendirici tabelalardan tanıtım kampanyalarına kadar birçok çalışmayı hayata geçirdi. Tarihi alanın korunması ve ziyaretçilerin daha rahat bir deneyim yaşaması için bölgedeki ulaşım altyapısını güçlendirdi. Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı, özellikle sosyal medya ve çeşitli etkinlikler aracılığıyla bölgenin tarihi ve kültürel zenginliklerini daha geniş kitlelere tanıtmayı hedefleyerek, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmek için tanıtım kampanyalarına da ağırlık veriyor. Tarihi Zeus Tapınağı, anıtsal kapılar, antik tiyatro ve sütunlu cadde gibi yapılarıyla dikkat çeken Uzuncaburç, Mersin Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla yalnızca bir ören yeri olmanın ötesine geçerek, kültürel mirasın korunup yaşatıldığı bir merkez haline geliyor. "Amacımız, Uzuncaburç’u evrensel bir ören yeri haline getirmek" Kazı Başkan Yardımcısı Dr. Okan Özdemir, yaklaşık beş yıldır kazı çalışmalarını Prof. Dr. Ümit Aydınoğlu ile birlikte yürüttüklerini belirterek, bölgenin tarihi önemine ve yürütülen çalışmalara dair açıklamalarda bulundu. Uzuncaburç’ta yürütülen kazı çalışmalarının temel amacının kentin korunması olduğunu belirten Özdemir, Anadolu’da bu kadar sağlam kalan antik kentlerin çok az olduğunu vurgulayarak, "Şu anda burada temel olarak kentin korunması üzerine çalışmalar yürütüyoruz. Anadolu’da bu kadar iyi korunmuş kentlere çok az rastlarsınız. Çoğu deprem veya başka doğal afetler nedeniyle harabe haline gelmiştir. Buradaki şansımız bu kentin ayakta olması. Sütunlar yaklaşık 2 bin 500 yıldır ayakta. Zaten bu tapınak, Anadolu’daki en büyük tapınaklardan biri olması unvanıyla biliniyor" dedi. Uzuncaburç’u evrensel bir ören yerine getirmek adına çalışmaları genişlettiklerini kaydeden Özdemir, "Buradaki temel amacımız, bütün alanı koruma altına almak suretiyle yapıların konservasyonunu ve restorasyonunu sağlamak ve bunu bilimsel bir yaklaşımla, uzman kişilerle yaparak burasını evrensel bir ören yeri haline getirmek. Aynı zamanda burayı bir turizm destinasyonu olarak kazandırmak istiyoruz" ifadelerini kullandı. "Gelecek nesillere hem antik kenti hem de köyü birlikte bırakmak istiyoruz" Kazı çalışmaları sonucunda Uzuncaburç köyünü ve antik kenti gelecek nesillere eş güdümlü aktarmak istediklerini ifade eden Özdemir, "Sürdürülebilir bir model oluşturmayı hedefliyoruz. Antik Uzuncaburç kenti ile eski Uzuncaburç köyünün bir arada algılanabileceği bir plan üzerinde çalışıyoruz. Bu kapsamda, kentin girişinde üç Yörük evi restore edildi. Amacımız, gelecek nesillere hem antik kenti hem de köyü birlikte bırakmak" diye konuştu. "Büyükşehir Belediyesi kazılara sponsorluk desteği sağlayarak bize büyük katkılar sundu" Büyükşehir Belediyesi ile dört yıldır ören yerinin turistlerin uğrak noktası olması amacıyla protokol gerçekleştirdiklerini ifade eden Özdemir, "Mersin Büyükşehir Belediyesi ile yaklaşık 4 yıldır bir protokol anlaşmamız var. Bu protokol kapsamında Büyükşehir Belediyesi, alan yönetiminde projeler yapmak ve kazılara sponsorluk desteği sağlayarak bize büyük katkılar sundu" ifadelerine yer verdi. Özdemir, yalnızca sponsor olmakla kalmayıp, kente gelen yolların ve kent meydanının Büyükşehir tarafından iyileştirilerek ulaşım konusunda kolaylık sağladığının altını çizerek, "Kentin modern yerleşiminin ortasında yani köyün meydanında bir çevre düzenleme projesi tamamlandı. Öte yandan 3 Yörük evinin restorasyon projeleri yapıldı, henüz uygulamaya koymadık ancak kaynak bulunduğunda devam edeceğiz" dedi.
Hatay Hayallerindeki araba kabusu oldu Hatay’da 2 yıl önce Opel marka araç satın alan depremzede Tülay Ateş’in hayalleri, aracının verdiği airbag arızası sonrası kabusa döndü. Aracının motorunun kendisinden habersiz değiştirildiğini iddia eden Ateş, Opel’den dönüş olmadığı gerekçesiyle süreci yargıya taşıdı. Kırıkhan ilçesinde yaşayan depremzede Tülay Ateş, hayalini kurduğu aracı 2023 yılının Nisan ayında Opel markasının Mocca modelinden 1 milyon TL’ye satın aldı. Aracını keyifle kullanan Ateş, bir süre sonra trafikte seyir halindeyken airbag arızasıyla karşı karşıya kaldı. Arızanın üst üste 5 kez yaşandığını ve aracın çekiciyle servise taşındığını ifade eden Ateş, aracını kilometre bakımı için servise götürdüğünde ise aracının motorunun kendisinden habersiz değiştirildiğini fark ettiğini ileri sürdü. İddiaya göre, kendisine verilen evraklarda ve muayene raporunda motor numarasının farklı olduğunu gören kadın durumu Opel’e anlatsa da çözüm bulamadı. Aracının değer kaybettiğini ve yaşadıkları karşısında hayallerinin yarıda kaldığını ifade eden Ateş, Opel markasından dönüş olmadığını, bunun üzerine süreci yargıya taşıdığını anlattı. "Benim Opel marka aracımda kaporta dışında; beyin, akü, şanzıman ve motorun tamamını değiştirmişler" Satın aldığı aracını airbag arızası için servise götürdüğünde kendisinden habersiz motorunun değiştirildiğini öne süren Ateş, "Hayalini kurduğum aracı 2023 Nisan ayında aldım. Aracım olan Opel Mocca’yı 1 milyon TL’ye aldım. Aracı aldıktan 4 ay sonra arızalar başladı ve yetkili servise götürdüm. Trafikte giderken airbag lambası yandı ve motoru durdurun uyarısı verdi. Arabayı durdurdum ve yetkili sevisi aradığımda gelip çekiciyle götürdüler. Bu olay 5 defa tekrarlandı. Airbag açmadı ama açtı uyarısı verdi. ’Arabanız düzeldi’ diye bana teslim ettiler. Arabanın kilometre bakımı geldiği için Opel’e götürdüm. Arabamın motorunu değiştirmişler. Benim aracımda kaporta dışında; beyin, akü, şanzıman ve motorun tamamını değiştirmişler. Opel markayı aradım ama arabasının arkasında durmuyor. Sürekli beni servise gönderiyor" dedi. "Opel’i tercih edip araba aldığım için çok pişmanım" Opel’i tercih ettiği için pişman olduğunu ifade eden depremzede Ateş, "Aracımı Opel’in Mocca serisinden aldım. Bu duruma çok üzülüyorum. Deprem bölgesindeyiz ve geliri yüksek biri değilim. Elimizde avcumuzda ne varsa bir araba aldım ama onu da Opel’e kurban veriyoruz. Elimdeki belgelere göre aracım Opel marka ama aracımın motorunu Fiat marka takmışlar. Bu durumu bana söylemediler, eve gelince evraklarda gördüm ve şoka uğradım. ’Opel yetkili servisi size dönecek, kayıtlarınızı oluşturduk’ diyorlar. Servis ’bizim buradan bir şey söyleme yetkimiz’ yok dedi. Sadece aracın motorundan dolayı bir kez dönüş sağladılar. ’Herhangi bir değer kaybı ve misliyle değişim hakkınız yok’ diyerek sürekli servise yönlendirdiler. Benim davam servisle değil, davam Opel markasıyla var. Opel’i tercih edip aldığım için çok pişmanım çünkü yaşamadığım haksızlık kalmadı. Bu aracın tamirine döktüğüm para bir araba fiyatında para koydum. Bu durum için çok üzülüyorum" ifadelerini kullandı.
Ankara Bayram tatilinin 8 gününde trafik kazalarında 72 kişi hayatını kaybetti İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ramazan Bayramı tatilinde meydana gelen trafik kazalarında 8 günde 72 kişinin hayatını kaybettiğini, 8 bin 313 kişinin yaralandığını açıkladı. Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bayram tatilinin 8’inci gününde 604 trafik kazası meydana geldiğini belirtti. Bu kazalarda 10 vatandaşın hayatını kaybettiğini, 925 kişinin yaralandığını aktaran Yerlikaya, "Bayram tatilinin ilk 8 gününde (Cumartesi, Pazar, Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma ve Cumartesi) maalesef 72 vatandaşımız hayatını kaybetti. 8 bin 313 vatandaşımız ise yaralandı" ifadelerine yer verdi. Dönüş yolculuğunda trafik kurallarına uyulması gerektiğine dikkati çeken ve bayram sevincinin acıya dönüşmemesi gerektiğini kaydeden Yerlikaya, bayram tatili boyunca Polis ve Jandarma Trafik ekiplerinin denetimlerini sürdürdüğünü aktararak, "Bayram tatilinin 8. günü 5 Nisan 2025 Cumartesi günü trafik ekiplerimizce; 594 bin 122 araç denetlendi. 22 bin 714 araca hız ve radar işlemi, 41 bin 73 araca ise diğer işlemler yapıldı. Lütfen aşırı hız yapmayalım, emniyet kemerimizi takalım ve araç kullanırken cep telefonu kullanmayalım. Bu mutlu günleri hüzne dönüştürmemek için trafikte dikkatli olalım. Yollar bizleri kavuşturmak için var, ayırmak için değil. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum" paylaşımında bulundu.