DÜNYA - 17 Aralık 2024 Salı 13:44 | Son Güncelleme : 17 Aralık 2024 Salı 13:50

Şam'da bir toplu mezar daha ortaya çıktı

A
A
A

Suriye'nin başkenti Şam'ın Bağdat Köprüsü bölgesinde bir toplu mezar daha ortaya çıktı.

Suriye'de Esad rejiminin devrilmesinin ardından başkent Şam'ın çeşitli bölgelerinde toplu mezarların izleri gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Suriye Sivil Savunma olarak da bilinen Beyaz Baretliler başkent Şam'ın dışında bulunan Bağdat Köprüsü bölgesinde devrik Esad rejiminin öldürdüğü sivillere ait olduğu tahmin edilen cesetlere ulaştı. Bölgede arama çalışmalarına devam eden ekipler binlerce cesedin bu bölgeye gömülmüş olabileceğini belirtti.

"Buranın kazılması ve incelenmesi lazım"

Bölgede çiftçilik yapan Halit Salih El Hamit isimli bir sivil, bölgenin askeri bir alan olduğunu ve 3 torba içerisinde cesedi kendisinin bulduğunu söyledi. Hamit, "İçeride daha var ama ben ulaşamadım onlara, taşları kaldıramadım. Torbanın içerisinden kadın çıktı. Torbaların üzerinde kadın olduğu yazıyor. Bir tane de erkek çıktı. Hala çöp torbaları var ama çıkartamadım. Çünkü inip aşağıya çekemedim onları. Ben de gidip askerlere haber verdim. Onlar geldiler ve şimdi konuyla ilgileniyorlar. Eğer bir kişinin adı çıkmışsa onu kontrol noktasında alıyorlar ve ne ölüsüne ne de dirisine ulaşılamıyor. Yedi cansız beden çıktı bugün. Çok fazla cansız beden var ama ulaşamadım. Buranın kazılması ve incelenmesi lazım. Benim de 2 kardeşim var, 2013’te esir alındılar. Onları ararken cesetlere rastladım" diye konuştu.


Şam'da bir toplu mezar daha ortaya çıktı
"Burası aynı zamanda askeri bir üs"

Yürütülen arama çalışmalarına ilişkin açıklama yapan bir Beyaz Baretliler yetkilisi, aldıkları bir ihbarın ardından bu bölgede çalışmalara başladıklarını ifade ederek, "Bir adam bizi aradı ve bu bölgece cansız beden bulduğunu söyledi. Yemek için bir şey arıyor gibi görünüyordu. Burayı bulmuş ve kazmış. Kazınca da bir plastik torba bulmuş. Bu plastik torba un için kullanılıyor. Torbada cansız beden var ve üzerinde ismi yazıyor. Bu cansız beden bir mahkuma ait. Torbada hapishanenin numarası, mahkumun ismi ve torbanın numarası var" dedi.

Şam'da bir toplu mezar daha ortaya çıktı

"Bir mezarı açtık ve 7 cansız beden bulduk" diyen yetkili, "İnceleme için bu cansız bedenlerden DNA örnekleri aldık. Fotoğrafladık. Burası bir toplu mezar. Çevresine ordu tarafından duvar örülmüş bir mezarlık inşa edilmiş. Burası aynı zamanda askeri bir üs. Esad'ın gidişinden önce buraya kimse ulaşamadı. Buranın dışında kontrol noktaları ve muhafızlar vardı. Buraya kurbanları gömdüler. Mahkumları öldürdüler ve buraya gördüler" ifadesini kullandı.

Şam'da bir toplu mezar daha ortaya çıktı

Toplu mezarların 20 metre uzunluğunda sıra halinde kazılar yapıldığını kaydeden Beyaz Baretliler görevlisi, "Her bir sırada bir metrelik torbalar var. Bu kazılar alanlar cansız bedenlerle dolu. Sednaya bölgesi yakınlarında da toplu mezar vardı. Aynısı ama onun çevresinde bu şekilde duvarlar, yapılar yoktu. Orada patates gibi üst üste atılmışlardır" dedi.

İsmail Coşkun - Volkan Kayalar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Emine Erdoğan: "Özümüzü güçlendirerek sınırlarımızın ötesine ulaşacağız" Anadoludakiler Projesi Belgesel Lansman Programı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, proje kapsamında attıkları her adımın, sahip olunan bereket, birikim ve beceri miraslarını ülkemizde ve dünyada hak ettiği seviyeye biraz daha yaklaştıracağını bildirdi. Emine Erdoğan, kendi himayesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca yürütülen "Anadolu’daki Bereket, Birikim ve Beceri" mottosuyla hayata geçirilen "Anadoludakiler" Projesi’nin Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesinde düzenlenen belgesel lansman programına katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, haziran ayında Anadolu’nun hikayesini tüm dünyaya anlatmak üzere bir yola çıktıklarını hatırlatarak, bugün, bu anlamlı yolculuğun başka bir durağında bir araya geldiklerini söyledi. Emine Erdoğan, "Toprağıyla, sofrasıyla, zanaatıyla asırlardır sessizce yazılan kültürel tarihimiz, bugün ilk gösterimini gerçekleştireceğimiz belgesel serisi ile görsel bir tanıklığa dönüşecek" dedi. Anadolu’nun insanlık tarihinin en zengin ve en eski arşivi olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, Anadolu coğrafyasının her detayının "tarihi bir belge" niteliğinde olduğunu söyledi. Bölgelerin yöresel özelliklerine değinen Emine Erdoğan, şöyle konuştu: "Mardin’in zanaat dolu taş sokaklarından, Rize’nin yeşil yaylalarına, Ege’nin rüzgarlarından, Ağrı Dağı’nın karlı zirvesine kadar, Anadolu’nun her köşesinde ayrı bir cevher saklıdır. Emekle harmanlanan toprağı, buğdaydan üzüme, zeytinden incire sayısız çeşitlilikteki ürünü, bire bin ölçüde sunar. Toprağın bereketi, mutfakta şifa ve lezzete, sofralarda muhabbete dönüşür. Öyle bir mutfak birikimi düşünün ki Asurluların baharat yoluyla getirdiği tatlardan, Hititlerin arpa ekmeğine kadar uzansın. Selçukluların tandırından Osmanlı’nın kültürleri harmanlayan zengin mutfağına kadar geniş bir mirası içinde taşısın." Emine Erdoğan, bugün yenilen her lokmanın geçmişten geleceğe uzanan bir köprü gibi olduğuna işaret ederek, "Her tarif, isimlerini sayamayacağımız kadar çok sayıdaki kültürün zenginleştirdiği, lezzeti şifayla birleştiren köklü bir birikimin ürünü" dedi. Anadolu’nun zengin kaynaklarına ve bereketli topraklarına derin bir anlam dünyasının da eşlik ettiğini belirten Erdoğan, "Zarafeti ve estetiği hayatın merkezine alan bir anlayışın eseri olarak, bu toprakların insanı, zanaatı ile eşyaya ruh kazandırır. Bugün Kapadokya’nın seramik ustalarının, Mardin’in telkari ustalarının, Erzurum’un oltu taşı ustalarının elleri, asırlar öncesindeki uygarlıkların mirasını yaşatmaktadır. Anadolu insanının tuvali niteliğindeki halı ve kilimlerin her bir düğümü, nesiller boyu aktarılan hikayelerin ve duaların birer ifadesidir" diye konuştu. Emine Erdoğan, şöyle devam etti: "Anadolu’nun bilgelik kitabını satır satır okumak ve dünyaya anlatmak, bizim görevimiz. Toprağımızdaki bereketin, sofralarımızdaki birikimin, kalplerden dökülerek sanata dönüşen el becerilerinin yeniden idrakine varmalıyız. Diğer yandan bu düşüncelerle çıktığımız Anadoludakiler yolculuğunu, sadece kültürel mirası koruma hedefiyle sınırlayamayız. Anadoludakiler Projesi, Türkiye’nin 2023’le başlayan, 2053 ve hatta 2071’i de kapsayan büyük kalkınma hamlelerinin bir parçasıdır. Toplumun her kesimini içine alan, büyük bir dönüşümü yerelden başlatmaktadır. Anadoludakiler, köydeki çiftçinin, kasabadaki esnafın, şehirdeki sanayicinin emeklerini ortak bir hedefte birleştiren ulusal bir seferberliktir. Bu hedef ise coğrafyamızın asırlara dayanan üretim geleneğini dünya pazarlarında hak ettiği yere taşımaktır." "Özümüzü güçlendirerek sınırlarımızın ötesine ulaşacağız" Emine Erdoğan, küresel muadilleri düşünüldüğünde Anadolu’nun ürünlerinin standart belirleyecek kalitede olduğuna dikkati çekerek, "Nitekim tarih boyunca bu toprağın insanı sadece üretmekle kalmamış, lezzetin, kalitenin ve zarafetin ölçüsünü belirlemiştir. Aydın’ın inciri, Çorum’un leblebisi, Gaziantep’in fıstığı, Malatya’nın kayısısı, Safranbolu’nun safranı gibisi başka yerde bulunabilir mi?" dedi. Tiftik yünü, Bursa ipeği, Anzer balının küresel markalar haline gelmesi gerektiğini vurgulayan Emine Erdoğan, "Bunun birinci adımı ise yerel üretimi güçlendirmektir. Tıpkı kökleri sulanan bir ağacın dallarını uzatması gibi biz de özümüzü güçlendirerek sınırlarımızın ötesine ulaşacağız" ifadelerini kullandı. "Köylerimizi güçlü bir şekilde yaşatmadan, şehirlerimizi kalkındıramayız" Emine Erdoğan, şehirlerle sınırlandırılmış bir kalkınmanın, hedeflenen başarıya ulaşamayacağının unutulmaması gerektiğine de işaret ederek, "Gerçek bir kalkınma, şehirlerle birlikte, köyleri ve kasabaları da geleceğe taşımakla mümkün olur. Kırsaldaki gençlerimiz, yerel girişimcilerimiz, hayallerini şehre taşımak zorunda kalmadan, kendi topraklarında büyütebilmelidir. Köylerimizi güçlü bir şekilde yaşatmadan, şehirlerimizi kalkındıramayız. Bu çerçevede Anadoludakiler Projemizi, Türkiye’nin milli kalkınma hamlesinin esas bir parçası olarak görüyorum" değerlendirmesini yaptı. Proje kapsamında Anadolu’nun değerlerinin tek tek yeniden keşfedilirken, modern üretim yöntemleri ve yeni pazarlama araçlarıyla tüketiciyle buluşturduğunu anlatan Erdoğan, yerel girişimcilere ve kooperatiflere, kredi ve tanıtım desteğinin yanı sıra özel eğitim imkanlarının da sunulduğunu aktardı. Emine Erdoğan, "İnanıyorum ki proje kapsamında attığımız her adım, sahip olduğumuz bereket, birikim ve beceri miraslarını ülkemizde ve dünyada hak ettiği seviyeye biraz daha yaklaştıracaktır. Tıpkı burada ilk gösterimini yapacağımız belgesel gibi" diye konuştu. Anadoludakiler belgesel serisinin ilk bölümü Karadeniz Bölgesi Yerel hazineleri tanıtmayı amaçlayan belgesel serisinin bugün gösterimi yapılacak ilk bölümünde Karadeniz Bölgesi’nin ele alınacağını ifade eden Emine Erdoğan, şunları söyledi: "Bereket ürünü olarak ’çay’, birikim ürünü olarak ’Laz böreği’ ve beceri ürünü olarak ’kazaziye’ sanatı anlatılacak. Öncelikle çayın topraktan yetişerek, gönülleri birleştiren manevi bir güce nasıl dönüştüğünü izleyeceğiz. Ardından, Hopa’nın mutfağından çıkan, nesilden nesle aktarılan bir lezzet hazinesi olan Laz böreğinin özel formülüne ve bu formülü yaşatan kadın girişimcilerimizin ilham verici hikayesine kulak vereceğiz. Son olarak, ince işçilikle tel tel emeğin estetiğe dönüştüğü kazaziyenin yapımındaki ustalığı keşfedeceğiz. Bunlar gibi her bölgenin özgün ürünleri ve hikayeleri, haftalık olarak izleyici ile buluşacak." Emine Erdoğan, tarihe önemli bir kayıt düşen Anadoludakiler Belgeseli’ni hayata geçirdikleri için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını, NTV ekibini, Kalkınma Ajanslarını ve Bölge Kalkınma İdarelerini tebrik etti. Programda ilan edilen "Anadoludakiler Tasarım Yarışması’nın hayırlara vesile olmasını dileyen Emine Erdoğan, "Ayrıca, bölge bölge Anadolu’nun kültürel zenginliklerini bir araya getiren özel sergimiz, ocak ayı sonuna kadar Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kütüphanesi’nde ziyaretçilerini bekliyor olacak. Ankaralı vatandaşlarımız başta olmak üzere, bu değerli mirasa tanıklık etmek isteyen herkesi sergiyi ziyaret etmeye davet ediyorum" ifadelerini kullandı. Emine Erdoğan, başta Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve NTV olmak üzere programda emeği geçenlere şükranlarını sundu. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk’in de birer konuşma yaptığı programda, Bakan Kacır, Emine Erdoğan’a "81 il 81 koku" koleksiyonundan, "Buram Buram Anadolu" adlı eseri hediye etti. Eserde, cam üfleme şişelerinin içerisinde ülkenin her yöresinden kokular yer alıyor. Program sonunda Anadoludakiler Belgesel serisinin ilk gösterimi gerçekleştirildi. Emine Erdoğan, Anadoludakiler Sergisi’ni ziyaret etti Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Emine Erdoğan’ı salona gelişinde Ferit Şahenk ile NTV ekibi karşıladı. Emine Erdoğan, programa katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve Şahenk ile Anadoludakiler sergisini ziyaret etti. Erdoğan, sergide yer alan Anadolu’nun kültürel mirası olan ürünler hakkında Kalkınma Ajansı Başkanı Ahmet Şimşek’ten ve Bakan Kacır’dan bilgi aldı. Anadolu’nun bereket, birikim ve becerilerinin ürünleri olan baharat ve bitkiler, bakırdan işlenmiş ürünler ve dokuma ürünleri başta olmak üzere sergideki tüm ürünleri tek tek inceleyen Erdoğan, bakanlar ve protokol üyeleriyle anı fotoğrafı çektirdi.
Ordu Ordu’da minikler Hz. Mevlana’yı anlattı Ordu’da, ‘Mevlana Haftası’ dolayısıyla düzenlenen etkinlikte 4-6 yaş Kur’an kursu öğrencileri, hazırladıkları gösteriler ile Hz. Mevlana’yı anlattı. Ordu İl Müftülüğü bünyesinde hizmet veren Karşıyaka 4-6 yaş Kur’an Kursu öğrencileri, 7-17 Aralık Mevlana Haftası dolayısıyla etkinlik düzenledi. Ordu Kültür ve Sanat Merkezi konferans salonunda düzenlenen etkinlik, saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan etkinlikte kurs öğrencileri Kur’an-ı Kerim okuyarak programın açılışını gerçekleştirdi. Altınordu İlçe Müftüsü Abdullah Söylemez, programın açılışında yaptığı konuşmada, “Diyanet İşleri Başkanlığımızın en güzel yaptığı işlerden bir tanesi 4-6 yaş Kur’an kurslarımız. 10 yıllık bir serüven ama çok faydalı, çok kıymetli neticeleri olan bereketli bir çalışmayı beraberce yürütüyoruz. Her kursumuz önemli bir etkinliği o haftada meydana getiriyor ve sahnede sergiliyor. Bu kapsamda Karşıyaka 4-6 Yaş Kur’an Kursumuz ‘Mevlana Haftası’ dolayısıyla Hz. Mevlana’yı bize işliyorlar. Bütün bu etkinliklerin esas gayesi Mevla’mızı tanımak ve bulmak” dedi. Konuşmanın ardından Kur’an kursu öğrencileri tarafından hazırlanan çeşitli gösteriler sunuldu, Hz. Mevlana’yı anlatan sözler söyledi, semazen gösterileri sundu. Program, semazen gösterilerinin ardından sona erdi.