POLİTİKA - 02 Kasım 2014 Pazar 22:42

'Necip Fazıl'ın miras bıraktığı fikir namusunu daha iyi anlıyorum'

A
A
A
'Necip Fazıl'ın miras bıraktığı fikir namusunu daha iyi anlıyorum'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Star Gazetesi’nin düzenlediği “Necip Fazıl Ödülleri 2014”ün takdim törenine katıldı. Erdoğan, 'Necip Fazıl'ın miras bıraktığı fikir namusunu daha iyi anlıyorum' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Necip Fazıl için fikir çilesi de, fikir namusu da son derece önemli kavramlardır. Hata yaptığında hatasını kabul eden ama doğru bildiğinden de asla vazgeçmeyen bir fikir namusuna sahipti. Şuanda esen her rüzgarın önünde eğilen, çıkarlarına göre tavır belirleyen, dün söylediğinin tam tersini söylemekten kaçınmayanlara bakınca Necip Fazıl’ın ve onun geçmişten alıp bugüne miras bıraktığı fikir namusunu daha iyi anlıyorum” dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Star Gazetesi’nin düzenlediği “Necip Fazıl Ödülleri 2014”ün takdim törenine katıldı. Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra eşi Emine Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, AK Parti İl Başkanı Aziz Babuşçu, Star Medya Grup Başkanı Mustafa Karaalioğlu, Şair Necip Fazıl Kısakürek’in oğlu Mehmet Kısakürek ile şair, yazar, araştırma ve fikir insanları ile davetliler katıldı. TV spikeri Beyza Hakan Özek’in sunumuyla başlayan tören, Şair Necip Fazıl Kısakürek’in ‘Kaldırımlar’ adlı şiirinin sinevizyon gösterimi ile devam etti. Törende ilk kürsüye davet edilen Milli Eğitim Bakanı Avcı, yaptığı konuşmada, “Sevgili Mustafa Karaalioğlu konuşurken, üstadın hatırasına bugüne kadar gereğince sahip çıkamadığımızı söylerken doğrusu bu ihmalde veya gecikmede en büyük payı Milli Eğitim Bakanlığı’nın aldığını düşünmeden edemedim” dedi. Sözlerinin alkışlanması üzerine Avcı, “Şimdi burada bu ihmali alkışlamadığınızı biliyorum. Bu ihmalin farkına varmış olmanızı alkışladığınızı bilerek inşallah 10 yıldır özellikle sosyal bilimler liselerimizde, imam hatip liselerinde üstadın özlediği gençlerin mayasının tutmakta olduğunu ama bununda yeterli olmadığını, bütün eğitim sistemimizin üstadın özlediği Türkiye’ye yakışan gençleri yetiştirmeye vakıf olması gerektiğini bilerek çalıştığımızı, bu tam üstada yakışan uzunlukta bir cümle oldu, bilmenizi isterim” dedi.

Avcı, “Allah’tan rahmet diliyorum. Herhalde pek az mütefekkir, rahmetlinin sevdiği tabirle mütefekkir böylesine bir başarıya imza atmıştır. Bugün Türkiye’yi yöneten kadroları tek tek gözden geçirdiğimizde her birimizin başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm bu kadroların üstadın seçmesinden geçtiğini, o bereketle buralara hizmetlere imza attıklarını hepimiz biliyoruz. Bu sebeple Allah’tan rahmet diliyorum. Gerçekten üstat yine kendisinin çok sevdiği tabirle bir kelimeyle özetlerse, herhalde itiraz kelimesiyle vasfedilebilirdi. İtiraz adamıydı ve o itiraz milletin çok tarihi dönemecinde çok gerekli bir itirazdı. O dönemde herkesin her şeye kolayca evet dediği o dönemlerde ‘Hayır o öyle değil’ diyen bir Necip Fazıl olmasaydı bugün Türkiye çok farklı bir yerde olabilirdi” diye konuştu.

Ardından kürsüye davet edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine ödül törenini düzenleyen ve ödüle layık görülen yazar, şair ve mütefekkirlere teşekkür ederek başladı. Erdoğan, “Bir büyük umudu, aşkı, sevgiyi büyüten, ölüme, bilime ve aşka düğüne gider gibi gideriz diyen bir modern dervişi, Hüseyin Atlansoy’u tebrik ediyorum. Yalnızlığa, ölüme, yabancılaşmaya bir pencere açan, o pencereden umuda, sevgiye ve geleceğe bakan genç yazarımız Nuray Süngü’yü aynı şekilde tebrik ediyorum. Bize medeniyetimizin zirvesi Mimar Sinan’ı hatırlatan, tarihi ve bugünü kucaklaştıran değerli akademisyenimiz Gülru Necipoğlu yine bu ödüle layık görüldüğü için kutluyorum. Bir kitap aşığı olan, kültürümüze, medeniyetimize eşsiz katkılar sunan ve aynı zamanda sahip olduğu hazineyi öğrenci yetiştirmek suretiyle genç nesillere de aktaran akademisyenimiz İsmail Erünsal hocamızı aynı şekilde tebrik ediyorum” dedi.

Yazar Nuri Pakdil’den övgüyle bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Necip Fazıl Saygı Ödülü ilk olarak kime verilmeli diye sorulduğunda sanırım herkesin aklına o gelecektir. Selamlamasını dahi ‘Dostlarım sizi antifaşist, antiemperyalist, antikapitalist ve antifiravonist duygularımla’ diye yapan ‘İnsanın en çok kalbi temiz olmalıdır’ diyen sevgili Nuri Pakdil’i özellikle kutluyorum” diye konuştu.

Erdoğan, “Hiç şüphesiz Türkiye’nin, Türkiye’deki kültür, sanat ve fikir hayatının böyle bir ödüle ihtiyacı vardı. Şahsen bu ödülü son derece önemli ve anlamlı buluyorum. Türkiye değişirken, Türkiye artık zincirlerinden, prangalarından ve dar kalıplarından kurtulurken, kültür sanat ve fikir hayatının da kendisine musallat olan vesayetten kurtulmasının zamanı gelmişti. Türkiye’de ve dünyada şairlerin, yazarların, mütefekkirlerin adına çok sayıda ödül veriliyor. Bu ödüllerin birçoğuna baktığınızda belli kalıpları aşamadığını, belli ideolojik gözlüklerini atamadığını, kendisine musallat olan vesayetten kurtulamadığını görüyoruz. Ödüllerin sadece ödüllerde değil, teşviklerin, kayırmaların, desteklerin, belli çevrelerde belli camiaların içine hapsolduğuna ve çıkamadığına şahit oluyoruz. İşte Necip Fazıl Kısakürek Ödülleri en başta bu dar kalıpları parçalayacak, kültür ve sanat dünyasındaki vesayete karşı çıkacak, sanatta, fikirde dahi egemen olan al gülüm ver gülüm anlayışını inşallah ortadan kaldıracak. Bu ödüllerin aydın baskısına, aydın vesayetine karşı bir itiraz olduğu umudunu taşıyorum” dedi.

Şair Necip Fazıl Kısakürek’ten övgüyle bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Düşünün ki cümlelere, kelimelere, harflere en ağır baskıların uygulandığı bir dönemde kahramanca öne çıkıp ben varım diyebilen. Madem ki ben varım o zaman Türkiye vardır diyebilen. Hatta benim olmadığım yerde kimse yoktur diyebilen bir özgüven abidesiydi. Bakın bazıları onun şiirlerini ve yazılarını okumamış ve dinlememiş olabilir. Ama inanın bugün sahip olduğumuz fikir, aksiyon, dimdik duruş ve özgüven onun verdiği mücadelenin bir eseridir. Bugün eğer dünün ezilmişleri, mazlumları, ötekileştirilmişleri, siyasette bende varım diyor, adaletle yönetme mücadelesi veriyorsa bunda Necip Fazıl’ın aşıladığı özgüvenin etkisi vardır. Bugün eğer yerli, milli değerlerle örtüşen şiirler yazılıyor, romanlar, hikayeler yazılıyor, filimler yapılıyorsa bunda Necip Fazıl duruşunun etkisi vardır. Bugün eğer Türkiye’nin belli bir kesimini, sessiz yığınlarını, köylü, taşralı, cahil, geri kafalı diye tahkir edenlerin karşısında ‘hadi oradan sen de kimsin’ diyebilen bir cesaret ve güven varsa inanın bunda Necip Fazıl’ın çok büyük bir etkisi vardır” şeklinde konuştu.

Erdoğan, “Necip Fazıl için fikir çilesi de, fikir namusu da son derece önemli kavramlardır. Hatta şunu da söylemem lazım. Hata yaptığında hatasını kabul eden ama doğru bildiğinden de asla vazgeçmeyen bir fikir namusuna sahipti. Şuanda esen her rüzgarın önünde eğilen, çıkarlarına göre tavır belirleyen, dün söylediğinin tam tersini söylemekten kaçınmayanlara bakınca Necip Fazıl’ın ve onun geçmişten alıp bugüne miras baktı fikir namusunu daha iyi anlıyorum” dedi.

Erdoğan, “İşte en son birisi çıktı, yazdığı bir makalede devletin geleceği adına seküler güçleri sorumluluk almaya davet etti. Bundan 7 yıl önce kendisinden başkasına hayat hakkı tanımayan ırkçı işçi kesimler ‘ordu göreve’ diye çağrılar yapıyorlardı. Zamanın cilvesine bakın ki bugünde aynı şekilde kendisinden başkasına hayat hakkı tanımayan aynı şekilde ırkçı zihinler devletin geleceği adına seküler güçleri göreve davet ediyor. Eğer fikrin namusu yoksa, ahlakı yoksa, fikrin ruhu yoksa işte böyle insan en uçlarda döner durur. Bir gün bakarsınız devlet düşmanı olmuş, bir gün bakarsınız darbecilik yapıyor. Bir gün bakarsınız barış güvercini olmuş, bir gün bakarsınız eline taş almış askere atarak teröristlik yapıyor. Bir gün bakarsınız ırkçılıktan şikayet ediyor, bir gün de bakarsınız kendisinden nefret eden ırkçılardan darbe dileniyor. Bununla da asla bir tek kişiyi kast etmiyorum. Türkiye’nin son 12 yılına bakın orada çok sayıda böyle örnek göreceksiniz. En uç fikirlerin ortak çıkarlar söz konusu olunca nasılda fikri ve fikrin namusunu bir kenara bırakıp ittifaklar kurduklarını göreceksiniz. Necip Fazıl kendisinden öncekiler gibi bize ahlakı olmayan her mücadelenin yanlış olduğunu öğretir” şeklinde konuştu.

Erdoğan’ın konuşmasının ardından ödül törenine geçildi. Necip Fazıl Şiir Ödülü’ne Hüseyin Atlansoy layık görüldü. Atlansoy’a ödülünü Necip Fazıl Kısakürek’in oğlu Mehmet Kısakürek takdim etti. Necip Fazıl Hikaye Ödülü’ne ise Günay Süngü layık görüldü. Sahneye davet edilen Süngü’ye ödülünü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş takdim etti. Fikir Araştırma dalında Prof. Dr. Gülru Necipoğlu ile Prof. Dr. İsmail Erünsal ödüle layık görüldü. Necipoğlu ve Erünsal’a ödüllerini Bakan Avcı takdim etti.

ERDOĞAN, PAKDİL’İ AYAKTA DİNLEDİ

Necip Fazıl Ödülleri 2014 Ödülü’ne ise Yazar Nuri Pakdil layık görüldü. Pakdil’in ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan takdim etti. Sahneye davet edilen Pakdil, ödülünü almadan önce bir konuşma yaptı. Pakdil’in konuşması boyunca Erdoğan’ın Pakdil’i ayakta dinlediği görüldü. Pakdil, ardından ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden aldı. Tören, ödüle layık görülen diğer isimlerin tek tek sahneye davet edilmesi ile son buldu. 

OĞUZCAN YAZAR

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sancaktepe’de Cumhuriyet’in 101’inci yılı coşkuyla kutlandı Sancaktepe’de Cumhuriyet’in 101’inci yılı, gerçekleştirilen etkinliklerle coşkuyla kutlandı. Etkinliklerinde sahne alan Aleyna Tilki katılımcılara keyifli anlar yaşattı. Katılımcılar ünlü şarkıcının şarkıları ile unutulmaz bir gece yaşadı. Sancaktepe Belediyesi tarafından düzenlenen Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinde sahne alan Aleyna Tilki geceye damgasını vurdu. Ünlü şarkıcının şarkılarıyla coşkulu anlar geçiren vatandaşlar bir yandan eğlenerek ve genç şarkıcının şarkılarına eşlik ederek keyifli anlar geçirirken diğer yandan Cumhuriyet Bayramı’nın coşkusunu doyasıya yaşadı. Etkinlikle ilgili konuşan Sancaktepe Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Kılıç, "Öncelikle bütün Sancaktepelilerin ve Türkiye’deki bütün vatandaşlarımızın Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda durmadan ilerleyeceğimizi ant içiyoruz. Sabah Cumhuriyet koşusu ile başladık. İlk kez düzenliyoruz ve uluslararası bir koşuydu bu. Geleneksel hale getireceğiz. Gün boyu bu meydana Sancaktepe’nin kadınları çocukları gençleri bir aradaydı. Oluşturduğumuz atölyelerle çocuklarımız gençlerimiz eğlendiler. Akşam Aleyna Tilki ile bu coşkuyu doruğa ulaştırdık. Biraz önce belediye başkanımız buradaydı çok güçlü bir Cumhuriyet vurgusu yaptı. Sancaktepe’nin İstanbul’un gelişen büyüyen bir gelişim merkezi haline gelen ilçesi olduğunu kendisi her defasında ifade ediyor. Bu meydanlar Sancaktepelilerin buluştuğu, bir araya geldiği her türlü etkinliği gerçekleştirdiği meydan haline gelecek. Teşekkür ediyorum sağ olun." dedi.
Bartın Halk bandosu ilk gösterisini Fener Alayı’nda sergiledi Bartın’ın Kurucaşile ilçesinde esnaf, ev kadınları, muhtar, belediye başkanı ve siyasetçilerden oluşan bando takımı kuruldu. Bando takımı ilk gösterisini ise 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Fener Alayı’nda gerçekleştirdi. Bartın’ın 2 bin 100 nüfuslu Kurucaşile ilçesinde, aralarında manav, fırıncı, balıkçı, berber, tuhafiyeci, muhasebeci, oto yıkamacı, baklavacı, tekne yapım ustası, mobilyacı, ev kadını, belediye başkanı, belediye meclis üyeleri ve muhtarların olduğu bando takımı kuruldu. Kurucaşile’de 1 ay önce ‘Kurucaşile Halk Bandosu’ olarak kurulan 32 kişilik bando takımını, 2003 ve 2008 yılları arasında Kurucaşile Çok Programlı Lisesi’nde bando takımında yer alan arkadaş grubu oluşturuyor. Majörlüğünü Kurucaşile Belediye Başkanı Uğur Güneş’in öncülüğünde kurulan bando takımının çalışmaları, üyelerinin mezun olduğu okulun bahçesi ve spor salonunda gerçekleştiriliyor. Yaşları 35 ile 40 arasında değişen 16’sı kadın, 16’sı erkek 32 kişinin yer aldığı bando takımının trampet, davul, zil ve borazanlarının ise büyük bir kısmı takım üyelerinin kendi aralarında topladıkları paralarla temin edildi. Lisedeki öğretmenlerin de desteğiyle haftada 3 gün çalışma yapan bando takımı ilk sınavını ise 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı akşamı ilçede düzenlenen Fener Alayı’nda verdi. Hükümet konağı önünde kısa bir gösteri düzenleyen bando takımı, yüzlerce kişi eşliğinde yürüyüş gerçekleştirdi. Bando, meşale ve dev bayraklar eşliğinde gerçekleşen Fener Alayı, liman bölgesinde sona erdi. Bartın’da binlerce kişi Fener Alayı’na katıldı Bartın il merkezinde gerçekleşen Fener Alayı’na ise binlerce kişi katıldı. Bartın protokolünün de katıldığı yürüyüş, Bartın belediye binası önünde başladı. Cumhuriyet Meydanı’nda sona eren Fener Alayı’nda dev Türk bayrağı açılarak meşaleler yakıldı. Büyük coşkunun yaşandığı Fener Alayı’nda binlerce kişi, marşlar eşliğinde yaklaşık 1,5 kilometre yol yürüdü. Hava fişek gösterileri aydınlanan meydandaki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, Hande Ünsal konseri ile sona erdi.
Antalya Alanya’da Cumhuriyet Bayramı’na büyük ilgi 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 101. yılı Alanya’da büyük bir coşkuyla kutlandı. Kızılkule’den Atatürk Anıtı’na genç sporcuların elden ele taşıdığı meşaleyle başlayan program, Fener Alayı Yürüyüşü ile sürdü. Bayram coşkusu, Çağdaş Sesler Türk Müziği Topluluğu ve Oğuzhan Koç konserleri ile zirve yaptı. Alanya’da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı büyük bir coşkuyla kutlandı. Alanya Belediyesi ve Alanya Kent Konseyi tarafından organize edilen programa, Kaymakam Fatih Ürkmezer, Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, Kent Konseyi Başkanı Nurhan Özcan, Belediye Başkan Yardımcıları, Meclis Üyeleri, siyasi parti ilçe başkanları, oda, dernek ve STK temsilcileri ile on binlerce vatandaş katıldı. Cumhuriyet meşalesini gençler taşıdı Program, Alanya’nın sporcu gençlerinin meşale taşıma seremonisiyle başladı. Kızılkule önünde bulunan Atatürk Anıtı’ndan meşaleyle çıkan gençler, elden ele meşaleyi devrederek Hükümet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na getirdiler. Burada meşaleyi Kaymakam Ürkmezer ve Başkan Özçelik devraldı. Cumhuriyet ateşinin yakılmasıyla program başladı. Fener alayı kortejine büyük ilgi Bayram coşkusu, Fener Alayı Yürüyüşü ile Alanya sokaklarına taştı. Tamamen bayraklara süslü sokaklarda büyük bir kalabalık Türk Bayrakları ve marşlar eşliğinde yürüyüşlerini gerçekleştirdiler. Vatandaşlar yürüyüşe kaldırımdan alkışlar ve meşalelerle katıldı. Başkan Özçelik’e sevgi selinde bulunulan yürüyüş, Atatürk Caddesi ve İskele Caddesi üzerinden Alanya Belediye binası arkasındaki konser alanında sona erdi. Alanya Belediyesi, Cumhuriyetin 101. yıl dönümünü dolayısıyla kentin dört bir yanını dev Türk Bayraklarıyla donattı. Başkan Özçelik: "Halkımızın mutluluğu ve refahı için çalışmalarımızı sürdürüyoruz" Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, festival alanını dolduran kalabalığa seslendi. "Mavi gözlü dev adama selam olsun" diyerek sözlerine başlayan Başkan Özçelik, “Bugün, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük yolunda attığı en büyük adım olan Cumhuriyetimizin ilanının 101. yılını gururla kutluyoruz. Bu önemli gün, yalnızca geçmişimizin değil, aynı zamanda geleceğimizin de temel taşını oluşturmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşlarının büyük fedakarlıklarla kurduğu Cumhuriyet, bizlere bağımsız ve çağdaş bir toplum olmanın kapılarını aralamıştır. Yerel yöneticiler olarak gelecek nesillere daha güçlü, daha huzurlu bir ülke bırakmak en büyük sorumluluğumuzdur. Biz de bu sorumluluk bilinciyle, halkımızın mutluluğu ve refahı için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu anlamlı günde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Cumhuriyetimize emek veren tüm kahramanlarımızı saygı ve rahmetle anıyor, aziz milletimizin Cumhuriyet Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum” dedi. Cumhuriyet bayramına özel muhteşem konserler verildi Bayram kutlamaları muhteşem konserlerle sürdü. Sahneye ilk olarak Çağdaş Sesler Türk Müziği Topluluğu çıktı. Cumhuriyet’e özel pek çok şarkıyı, alanı dolduran kalabalık için seslendiren koro uzun süre alkışlandı. Başkan Özçelik, koro şefi Şehriban Kasapoğlu’na çiçek ve Alanya Engelsiz Park ve Yaşam Merkezi üyesi bireyler tarafından yapılan filografi sanatı Türk Bayrağı hediye etti. Daha sonra ise sahneye Türkiye’nin en çok sevilen ve en çok dinlenen sanatçılarından Oğuzhan Koç çıktı. Birbirinden güzel şarkılarını arka arkaya Alanya halkı için seslendiren Oğuzhan Koç, hem duygusal hem de hareketli şarkılarıyla unutulmaz bir konsere imza attı. Başkan Özçelik’ten gençlere müjde Başkan Özçelik, Oğuzhan Koç’a da çiçek ve sanatçı Merve Karlı tarafından yapılan minyatür sanatı eseri hediye etti. Hediyeyi oldukça beğenen ünlü sanatçı, tabloyu evinin duvarına asacağını söyledi. Oğuzhan Koç ayrıca kendisine Alanya’dan bir öğrencinin sosyal medya üzerinden mesaj attığını ve yurtların erken kapandığı için sahneye geç çıkmamasını rica ettiğini anlattı. Başkan Özçelik de gerekli görüşmeleri yaptıklarını belirterek, yurtların son girişinin bugüne özel saat gece 00.00’a alındığını açıkladı. Konser gecenin geç saatlerine kadar büyük bir coşku ve heyecanla sürdü.