Türkiye Spor Yazarları Derneği’nde gerçekleşen basın toplantısıyla Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanlığı’na aday olduğunu açıklayan eski milli sporcu ve rekortmen atlet Necdet Ayaz, projeleri ve hedeflerini basın mensuplarına aktardı.
Sporun bir oyun olduğunu ve kuralına göre oynanması gerektiğini ifade ederek sözlerine başlayan Ayaz, “Ben, 1975 yılında atletizme başladım. 22 km olan merkeze koşarak gider ve antrenman yapardım. Atletizm yapmasaydım, Elazığ’da yaşadığımız ilçeyi bile göremeyebilirdim. Ben atletizm sayesinde hem Türkiye’nin her yerini görme şansı yakaladım hem de dünyada birçok ülkeye gittim. Bu nedenle ben, atletizme borçlu biriyim. Bu borcumuzu ödemek istiyoruz. Mesafeler koordinatörlüğü yaptım, yönetim kurulu üyeliği yaptım, her yaptığım görevde oluşturduğum ekiple önemli işlere imza attık. 5 ilde de Gençlik ve Spor İl Müdürü olarak görev yaptım.
Olimpiyatların ardından federasyon seçimi yapılacağı açıklandı. 3 ay içinde gerçekleşecek. Son olarak 31 Ekim-1 Kasım olarak seçimin yapılacağı açıklandı. Ben de camianın önde gelen isimleri ve arzusuyla aday olmaya karar verdim. Biz sorunları ve çözümleri biliyoruz. Bu seçimden ziyade bir yarış. Ben de sporcuyum ve bu yarışa gireceğim. Bir yarışı kaliteli kılan sayısal çokluk ve katılımdır. Bazı federasyonlarda olduğu gibi, bizim federasyonumuzda da Danıştay kararı uygulansa ve çok kişi yarışa girebilse. Ben adaydan ziyade aday adayıyım. Çünkü delege sayısının yüzde 15’i kadar imza toplanması gerekiyor. Ancak delegelerin kim olduğunu henüz bilemiyoruz. Ülke olarak spora çok güzel kazanımlar sağlandığını biliyoruz.
Cumhurbaşkanımızın da spor kökenli olması, bizler için büyük şanstır. Bu doğrultuda tesisleşme ve imkan açısından büyük yol kat ettik. İmkan derken bütçeden bahsediyorum. Ama bu bütçe doğru kullanıldı mı? Doğru kullanılsaydı, Olimpiyatlardan madalya ile dönülürdü. Biz bir yola çıktık ve yola çıktığımız ekibi de önümüzdeki süreçte açıklayacağız” ifadelerini kullandı.
“Şark kurnazlığı yapıyorlar”
Önceliklerinin 3-12 yaş arası çocuklar olduğunu da sözlerine ekleyen Necdet Ayaz, “Amacımız gelecekteki şampiyonların bulunması olacaktır. Bunun yanında dopingle mücadele konusunda ‘Sıfır tolerans’ sloganına bağlı hareket edeceğiz. Uluslararası ilişkilerimizi saygın şekilde yürüteceğiz. İnşallah şartlar iyi gider ve biz de ekibimizle her kadar güzel şeyler yapabileceğimizi herkese göstermek isteriz” dedi.
Delege sayısının yüzde 15’inin imzasını almaları gerektiğini de söyleyen Ayaz, “300 delegeyi aşmayacak şekilde kural var. Aday olmak için bunun yüzde 15 imzasını toplayabilmemiz lazım. Danıştay’ın kararını oylayıp resmi gazetede yayımlatan federasyonlar, bu rakamdan muaf. Ancak Türkiye Atletizm Federasyonu bunu yapmadı ve yüzde 15 imza sayısı gerekiyor. Sadece yüzde 15 imzanın dışında, aday olacakların bir de belli bir bedel yatırması gerekiyor. En büyük paydaşımız kulüplerdir. Kulüplere ciddi oranda maddi ödül de vereceğiz. Biz kulüpleri mali desteklemezsek, atletizme katkıları çok fazla olmaz. Atletizm Federasyonu çok önemli başarılar elde etmiştir. Bu nedenle biz de yola kendi sporcularımızla devam edebiliriz. Yabancı sporcu konusunda ancak ve ancak rol model olan sporculara kapıyı açacağız. Dünyanın her yerinde kamp yapmayacağız, 365 gün de kamp yapmayacağız. Bu model çok tuhaf. Spor bir meslek değildir, bir hobidir. Bir süre sonra bitecektir. Tasarruf ederek çok daha iyi şeyler yapacağız” diye konuştu.
Ayaz son olarak bazı kişilerin adaylığını açıklayarak imzaları topladığını ifade ettiğini de söyleyerek,
“Adaylığını sosyal medyada açıklayan bir arkadaşımız oldu. 60’a yakın imza topladığı söyleniyor. Ama bu etik değil. Biz delege isimlerini alamıyoruz. Böyle bir durumda delegeler belki çift imza vermiş olacak ve mükerrer imza durumunda da çok imzası olandan az, az imzası olandan çok gidecek. Bir nevi şark kurnazlığı yapılıyor. Bakan Yardımcımız Hamza Yerlikaya bu konuda çok sert bir uyarıda bulundu. Yarından itibaren bakanlığımıza, genel müdürlüğümüze konuyla ilgili yazışmalarımızı başlatacağız” açıklamasını yaptı.
Bozhan Memiş