KENT HABERLERİ - 28 Mart 2013 Perşembe 22:19

"Molla Google’a ne sorsanız biliyor"

A
A
A
"Molla Google’a ne sorsanız biliyor"

Marmara Belediyeler birliği tarafından ilki düzenlenen Akıllı Belediyecilik Zirvesi’nde medya yönetimi masaya yatırıldı. Akıllı belediyeciliğin medya yönetiminde, sosyal medyanın önemine vurgu yapıldı.

ABBAS RAMAZANOĞLU
İSTANBUL

Marmara Belediyeler Birliği tarafından Cevahir Otel ve Kongre Merkezinde “1. Akıllı Belediyecilik Zirvesi” düzenlendi. Zirvenin ‘Akıllı Belediyecilikte Medya Yönetimi’ isimli oturumunun modaratörlüğünü HaberTürk Sunucusu Simge Fıstıkoğlu yaparken, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, Cumhurbaşkanlığı Basın Müşaviri Kemal İlter, Kanal 7 Ana Haber Sunucusu Erhan Çelik, TRT Haber Sosyal Medya Programı Yapımcısı Yalçın Arı, Beykoz Radyo Tv Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Rüştü Karabayık, Intermedia Genel Müdürü Burak Solmaz ve 7K Bilişim Genel Müdürü Mehmet Kul da oturuma konuşmacı olarak katıldı.

BAŞKAN CAN: “MOLLA GOOGLE’A NE SORSANIZ BİLİYOR”

Oturumda Konuşan Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, “Medya dediğimiz, sosyal medya dediğimiz, internet dediğimiz ve bilgisayar çağı dediğimiz bu teknoloji çağının imkanlarından ne derece yararlanarak hizmet sunuyorsanız o derece akıllı ya da hızlı iş yapma imkanına kavuşmuş oluyorsunuz” dedi.

Günümüzde internet teknolojisi ve sosyal medyanın önemi hakkında açıklamalarda bulunan Hasan Can, “5 yaşında bir çocuk bile bugün bilgisayar kullanıyor. İnternet kullanıyor. En azından internete girip, çıkıyor. Kocaman bir dünya var orada. Tabi kocaman dünyanın birçok mollaları var. Ben bunlardan birisine ‘Molla Google’ diyorum. Molla Google’a ne sorsanız biliyor. Bu teknolojiden ne derece yararlanabiliriz. Bugün bütün belediyelerimiz, devlet kurumlarımız bu teknolojiden yararlanmaya çalışıyorlar. Web sitesi en çok tıklanan ve en çok gezilen web sitesi olan bir belediyenin belediye başkanıyım. Olabildiğince de teknolojiden yararlanmaya çalışan bir belediyeyiz” şeklinde konuştu.

MEDYA TEMSİLCİLERİ SOSYAL MEDYANIN ÖNEMİNİ VURGULADI

Kanal 7 Ana Haber Sunucusu Erhan Çelik ise, artık herkesin cep telefonuyla internete bağlandığını belirterek, “Basın kartınız olmasa da hepiniz gazetecisiniz. Çünkü gündem belirleyecek bir alet var elinizde. Bu Sosyal medyanın gücü” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Basın Müşaviri Kemal İlter, “Sosyal medyayı her derde deva olarakta görmememiz lazım. Bir sihirli sopa şeklinde her şeyi çözen olarak bakmamız lazım. Ama tamamlayıcı olarak önemli bir katkı sağladığını söyleyebiliriz” diye konuştu.

TRT Haber Sosyal Medya Programı Yapımcısı Yalçın Arı, “İnterneti de ben akıllı bir eser olarak görüyorum. Bunun sonucunda her şeyin birbirine bağlı bir mecra olarak görüyorum. Bugünkü konuşmamın temel felsefesi ‘internet bir bütündür parçalanamaz” ifadelerini kullandı.

Beykoz TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Rüştü Karabıyık da belediye olarak doğru bir akıl getirdiğinizde doğru yolların bulunduğunu dile getirdi.
İntermedia Genel Müdürü Burak Solmaz ise, yapılan bir canlı yayının reyting oranlarına televizyon kanalından öte facebook yoluyla ulaşıldığını vurguladı.
Son olarak söz alan 7K Bilişim Genel Müdürü Mehmet Kul, akıllı belediyecilikte en başta bilgi kirliliğinin ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Anzaklar, ‘Şafak Ayini’ ile atalarını andı Çanakkale Kara Savaşları’nın 110. yıl dönümü anma törenleri çerçevesinde Tarihi Gelibolu Yarımadası’ndaki Anzak Koyu’nda geleneksel ‘Şafak Ayini’ yapıldı. Her yıl 24- 25 Nisan tarihleri aralığında atalarını anmak için gelen Avustralyalı ve Yeni Zelandalı binlerce kişinin uyku tulumlarıyla katıldığı ‘Şafak Ayini’nde tören düzenlendi. Sabaha karşı 04.30’da başlayan Şafak Ayini, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri ile Avustralya Savunma Kuvvetlerinin konuşmasıyla devam etti. Daha sonra Shell Green Mezarlığı’nı anlatan bir video ile Şeref videosu izletildi. Ardından Karanga (toplanma çağrısı) yapıldı. Yeni Zelanda, Avustralya adına konuşmalar gerçekleştirildi. Türk Silahlı Kuvvetleri adına Kurmay Yarbay Özkan Çelik, Atatürk’ün Anzak annelerine yazdığı mektubu hem Türkçe hem de İngilizce okudu. Tören, Türkiye ve diğer devletlerin çelenk sunumuyla devam etti. Borozan çalınması ve saygı duruşunda bulunulurken, Türkiye, Avustralya ve Yeni Zelanda Ulusal Marşları okundu. Tören, son takdis sözleri yapıldı. Törene, Çanakkale Valisi Ömer Toraman, Çanakkale Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Birleşik Krallık Kraliyet Prensesi Anne, Avustralya Genel Valisi Sam Mostyn, Birleşik Krallık’ın Ankara Büyükelçisi Jill Morris, Birleşik Krallık Savunma Ataşesi Col Jim Torbet, Fransa Büyükelçisi Isabelle Dumont, Fransa İstanbul Başkonsolosu Nadia Fanton, Fransa Savunma Ataşesi Deniz Yüzbaşı Nora Zelazlı, Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon, Yeni Zelanda Büyükelçisi Greg Lewis, Avustralya Büyükelçisi Miles Armıtage, Hindistan Büyükelçisi Muktesh Pardeshi, Avusturya Büyükelçisi Gabriele Juen, Senegal Savunma Ataşesi Albay Boucar Sene, Güney Afrika Askeri Ataşesi Albay Ivan John Afrikander, Macaristan Büyükelçi Temsilcisi Valéria Kıcsı, Macaristan Savunma Ataşesi Albay Jnos Hess, Pakistan Büyükelçiliği Müsteşarı Saleem Qazi, Pakistan Savunma Ataşesi Brig General Imran Noor, Kanada Büyükelçisi Kevin Hamilton, Kanada Savunma Ataşesi Capt Robert Taylor ve çok sayıda davetli katıldı.
İstanbul İstanbul’da deprem sonrası dışarıda kalanlar ateş başında ısınmaya çalıştı İstanbul’daki 6.2’lik depremin ardından vatandaşlar ikinci günde de parklarda çadırda kalmaya devam etti. Gecenin ilerleyen saatlerinde soğuk havada çadırda kalan vatandaşlar ateş yakarak ısınmaya çalıştı. İstanbul’da dün Silivri merkezli yaşanan 6,2’lik depremin ardından vatandaşlar çadırlarını alıp park ve bahçelerde konaklamaya devam etti. Depremin 2. gününde çadırda kalan vatandaşlarda azalma görülürken, çadırda kalmaya devam edenler ise gece saatlerinde ateş yakarak ısınmaya çalıştı. "Bir anda deprem olur diye korkuyoruz" Deprem sonrası, ailecek çadırda kaldıklarını söyleyen Emin Ali Yeşildağ, "Deprem anında evde uzanıyordum, kucağımda kardeşim vardı bir anda ev haliyle dışarı çıktım. 2 gündür buradayız, bütün sülalemiz burada bir anda deprem olur diye korkuyoruz. Binamızda çatlama var, bekliyoruz. Burada 1 hafta kadar kalmayı düşünüyoruz. Denilecek bir şey yok çadırda mecburi kalıyoruz. Bizim binalarımız yeni bina değil fakat yine de şükrediyoruz" dedi. "1999’da annem beni alıp dışarı koşmuş, bugün ben çocuğumu alıp koştum" Güvende olmadıklarını belirten Ahmet Aluç ise, "Ben depreme evde yakalandım. Eşim bana seslendi ben de çocuğumu alıp bir köşede bekledim. Deprem bitene kadar bekledim sonra hanımı ve çocuğu alıp dışarı çıktım. Akrabalarımızla burada buluştuk, çadır kurduk 2 gündür de burada bekliyoruz. 50 senelik binalarda kiracıyız, güvenliğimiz yok. Bunu 1999 Depremi’nde annem yaşadı kendini dışarı attı, beni yanına aldı. Bu depremde de ben çocuğumu aldım çadıra geldim. Aynı şeyleri yaşıyoruz" diye konuştu. "Burada kadar Ali dedim" Binalarında çatlak olduğunu söyleyen Ali Şahin, "Depreme evde telefonla konuşurken yakaladım. İlk anda olmaz diye düşündüm o kadar deprem oldu ki bu sefer olmaz diye ümitlendim. Sonra bina çatladı. Kendi kendime buraya kadarmış diye düşündüm. Ablamdaydık ve yeğenlerim vardı kendimi geçtim çocukları dışarı attım. Mahalleli de dışarı çıkmıştı ardından ailece sahile geldik. Depremin bitmesini bekliyoruz. İnşallah bu felaketler başımızdan gider" dedi.