ASAYİŞ - 29 Nisan 2022 Cuma 19:04

Metrobüs yolunda akıl almaz kaza: Sürücüsüz metrobüs dehşet saçtı

A
A
A
Metrobüs yolunda akıl almaz kaza: Sürücüsüz metrobüs dehşet saçtı

Beylikdüzü’nde sürücüsüz bir şekilde bariyerlere çarparak ilerleyen metrobüs, karşı şeritten gelen başka bir metrobüsle kafa kafaya çarpıştı. Arkadan gelen başka metrobüsün ise çarpışan araçlara arkadan çarpmasıyla meydana gelen zincirleme kazada 3 kişi yaralandı.

Kaza, saat 18.30 sıralarında Metrobüs yolu Beylikdüzü Belediyesi Belediye Durağı yakınlarında yaşandı. İddiaya göre, henüz bilinmeyen bir nedenle sürücüsüz şekilde hareket halinde olduğu öne sürülen metrobüs, bariyerlere çarparak ilerlemeye başladı. Ters şeride geçerek hızlı bir şekilde ilerlemeye devam eden metrobüs karşı şeritten gelen metrobüsle kafa kafaya çarpıştı. Arkadan gelen başka bir metrobüs ise duramayarak çarpışan araçlara arkadan çarptı. Kazada durak yakınında bulunan metrobüsteki 3 kişi yaralanırken, olay yerine çok sayıda ekip sevk edildi. Kaza mahalline gelen sağlık ekipleri yaralılara müdahale ederken, ekipler ise metrobüs güzergahında önlem alıp akışı sağladı. Yaralılar yapılan ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldı. Ekipler, metrobüsün kontrolden çıkma nedenini belirlemek için detaylı çalışma başlattı. Öte yandan, kazaya karışan metrobüslerin güzergahtan kaldırılma çalışmasının sürdüğü öğrenildi.

Metrobüs yolunda akıl almaz kaza: Sürücüsüz metrobüs dehşet saçtı

Kontrolden çıkan metrobüsün daha önce arıza yaptığı ve sürücünün arızayı gidermek için aküyü kontrol ettiği sırada metrobüsün kendi kendine hareket ettiği öğrenildi.
Metrobüs yolu Beylikdüzü Belediyesi Durağında akşam saat 18.30 sıralarında yaşanan kazada, sürücüsüz bir şekilde bariyerlere çarparak ilerleyen metrobüs, durak çıkışındaki karşı şeritten gelen metrobüsle kafa kafaya çarpışmış, arkadan gelen başka bir metrobüs de duramayarak kazaya karışan araçlara çarpmıştı. 8 kişinin yaralandığı ilginç metrobüs kazasının detayları ortaya çıktı.

Sürücü aşağıya inmiş, arızalı metrobüs sürücüsüz hareket etmiş

Kontrolden çıkan metrobüsün olaydan kısa bir süre önce, başka bir durakta arıza yaptığı ve sürücü Oktay A.’nın da metrobüsün motor kısmındaki aküsünü kontrol etmek için araçtan indiği öğrenildi. Sürücünün aküyü kontrol ettiği sırada metrobüsün hareket ederek bir diğer durağa kadar bariyerlere çarparak sürücüsüz bir şekilde ilerlediği öğrenildi.

Metrobüs sürücüsü gözaltına alındı

Yaşanan kazanın ardından incelemelerde bulunan polis ekipleri, sürücüsüz hareket eden metrobüsün sürücüsü Oktay A.’yı gözaltına alarak polis merkezine götürdü. Olay yerinde yapılan çalışmaların ardından araçların kaldırıldığı öğrenildi.

Erdal Can İçelli - Ensar Kıranlıoğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Burdur’da arabasının önünü kesip halasının oğlunu öldüren genç ve eşi için ağırlaştırılmış müebbet ceza talebi Burdur’un Bucak ilçesinde, halasının oğlunun aracının önünü kesip tüfekle öldüren, araçta bulunan diğer 2 kişiyi de yaralayan şahıs ile eşi hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. Onur A. ifadesinde, o gün Beytullah Soylu’nun önce kendi aracının önünü kestiğini, olay yerinden ayrıldıktan sonra çadıra giderek tüfeği aldığını ve Beytullah’ın aracının önünü kesip korkutmak amacıyla ateş ettiğini, öldürme kastı bulunmadığını ve pişman olduğunu iddia etti. Olayla ilgili tutuklu yargılanan iki sanık hakkında "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "olası kasıtla yaralama" suçundan ise ayrı ayrı 1,5 ile 4,5 yıl arası hapis cezası; tutuksuz yargılanan iki sanık hakkında ise "suçluyu kayırma" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Bir evde saklanırken yakalandı Cinayetin ardından kaçan Onur A., polis ekipleri tarafından yapılan çalışmalar sonucunda suç aleti tüfek ile birlikte bir evde saklanırken yakalandı. Olayla ilgili yürütülen soruşturmada, suç delillerini gizlediği ve Onur A.’nın saklanmasına yardım ettiği belirlenen babası Yaşar A. (48), eşi Şerife A. (21), arkadaşları Beytullah T. (34) ve Erkan A. (32) gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Bucak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edilen şahıslardan Onur A. ve eşi Şerife A., Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklanırken; arkadaşları Beytullah T. ve Erkan A. adli kontrol şartıyla, babası Yaşar A. ise serbest bırakıldı. "Korkutmak istemiştim, öldürme kastım yoktu" Katil zanlısı Onur A.’nın iddianamede yer alan savunmasında; "Olay günü arkadaşlarımla alkol aldık. Sonra Şerife’yle buluşacaktım. Yolda giderken Özcan Soylu ve Özkan A. aracımla önüm kesti, kaldırıma çıkıp oradan uzaklaştım. Adliyeye kadar beni takip ettiler, sonra peşimi bıraktılar. Yanımdaki arkadaşlarımdan İbrahim’i eski İmam Hatip civarında, diğerlerini ise bir benzinlik yakınında bıraktım. Şerife’yi arayıp buluşmak istedim. Aynı zamanda Erkan A.’yı da aradım. Ona "Kuzenlerim beni sıkıştırdı, aracıma çarpmaya çalıştılar" dedim. Erkan da Şerife’yi Turbo yoluna getirdi, orada aracıma aldım. Erkan’a alkol alması için para verdim. Sonra Şehitler Mezarlığı üst tarafına gittik, birlikte alkol aldık. Tuvalet ihtiyacım için Şerife’yle arabaya binip Hacı Sarılar Mezarlığı yanındaki camiye gittik. Camiden çıktıktan sonra Özcan Soylu’nun babasını arayıp, oğlunun yaptıklarını anlatmak ve uzlaşmak istedim. Tam o sırada Beytullah Soylu’nun arabası tekrar yanımıza geldi, ben de hızlıca uzaklaştım. Çadıra gittim. Orada babama ait silahı aldım. Babam beni durdurmaya çalıştı ama dinlemedim. Yolda Beytullah’ın kullandığı aracı görünce, korkutmak için Şerife’nin yanındaki koltukta duran silahı kendim aldım ve aracın içinden, hedef gözetmeden iki el ateş ettim. Kafam eğikti, sadece korkutmak istedim. Silahı Şerife vermedi, ben kendim aldım. Toplamda beş mermi vardı, sadece iki kez ateş ettim, sonra devam etmedim. Daha sonra Şerife’yle birlikte çadıra döndük, Erkan da oradaydı. O bana "Ne oldu?" dedi, ben de "Vurdum herhalde" dedim. Silahı saklamaya çalıştım ama babam izin vermedi. Erkan, kendi aracını gösterip "bin arabaya" dedi. O sırada olaydan haberi yoktu. Erkan ve Şerife beni okulun yanına bıraktı. Sonra tekrar Erkan’ın evine gittim. Erkan’dan beni Beytullah T.’nin evine bırakmasını istedim, beni bıraktılar. Oradan montumu alıp tekrar okula döndüm, orada alkol içtim. Sonra yine Erkan’ın evine geçtim, Şerife de oradaydı. Şerife "kaçalım" dedi ama ben "teslim olalım" dedim. Tam kapıdan çıkarken polisler geldi, ben de teslim oldum. Şerife’nin dediği gibi Beytullah’tan bizi saklamasını istemedim. Kimseyi özellikle hedef almadım. Olay anlattığım gibi oldu, çok pişmanım. Bu insanların bana düşmanlığı, eşim Şerife’nin geçmişte Durmuş’la olan ilişkisi ve benim onları işledikleri bir suçtan ihbar etmem yüzündendi." dedi. Şerife A.: "Silahı ben verdim, sık dedim" Tutuklu yargılanan şüphelilerden Şerife A.’da iddianamedeki ifadesinde; "Ben Onur A.’nın eşiyim, aramızda boşanma davası var. Bir süre Erkan A.’nın yanında kalıyordum. Olay günü Onur’la görüşmek istedim, Erkan’la birlikte yanına gittik. Onur takip edildiğini söyleyip buluşmak istemedi ama ben ısrar ettim, onu takip ettik. Tepelik bir yerde Onur durdu, Erkan alkol aldı. Sonra Onur tuvalet ihtiyacı için camiye gitti, çıktıktan sonra üç kişiyle karşılaştık. Onur babasını arayıp takip edildiğini söyledi. Çadıra geçtik, Onur babasından silah istedi, vermeyince zorla aldı. Yolda giderken Beytullah Soylu’nun aracını gördük. Ben Onur’a "sık" dedim, silahı verdim, o da araca iki el ateş etti. Olay yerinden uzaklaştık. Daha sonra Erkan beni aldı. Onur da bizimleydi. Beytullah T., Onur’u sakladı. Bize de olayla alakamız yokmuş gibi davranmamızı söyledi. Polisler bizi aradı, ifademizi verdik. Onur’un vurduğu kişinin öldüğünü orada öğrendim. Sonrasında Onur’a durumu söyledim, ardından polis gelip Onur’u aldı." beyanında bulundu. Diğer sanıklar suçlamaları reddetti Tutuksuz yargılanan sanıklardan Erkan A., olaydan sonra Onur A. ile görüştüğünü ancak onun birini vurduğunu bilmediğini, polis çağırdıktan sonra olaydan haberdar olduğunu ve suçlamaları kabul etmediğini belirtti. Diğer tutuksuz sanık Beytullah T. ise Onur’un evine gelip kısa süre kaldığını, cinayete dair bir şey söylemediğini ve Onur’u evinde saklamadığını beyan etti. Ağır ceza talepleri İddianamede, tutuklu sanıklar Onur A. ve eşi Şerife A. hakkında Beytullah Soylu’ya yönelik eylemlerinden "kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası", Bekir Ö. ve Özcan S.’ye yönelik eylemlerinden dolayı da ayrı ayrı "olası kasıtla silahla yaralama" suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Tutuksuz yargılanan sanıklar Erkan A. ve Beytullah T. hakkında ise "suçluyu kayırma" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Sanıklar, önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak. Olay geçmişi 22 Eylül 2024 tarihinde saat 20.00 sıralarında Burdur’un Bucak ilçesi Yunus Emre Mahallesi Yıldırım Caddesi ile 811 Sokak kesişiminde, aralarında daha önceden husumet bulunan halasının oğlu Beytullah Soylu’nun (24) kullandığı ve Durmuş S., Özcan S. (20) ile Bekir Ö.’nün (18) yolcu olarak bulunduğu 15 ACV 879 plakalı otomobilin önü, Onur A. (24) tarafından 07 AFZ 189 plakalı otomobil ile kesildi. Araç içerisinde oturduğu yerden Beytullah Soylu’nun aracına doğru tüfekle 2 el ateş eden Onur A., olay yerinden uzaklaştı. Açılan ateş sonucu göğsünden vurulan Beytullah Soylu bilincini kaybetti. Yokuş aşağı kayan otomobil, park halindeki başka bir araca çarparak durabildi. Araçta bulunan Bekir Ö. ve Özcan S. ise vücutlarının çeşitli yerlerine isabet eden saçmalarla yaralandı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralılar Bucak Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Durumu ağır olan Beytullah Soylu, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Erzurum Kız istemeye Vali’de katıldı Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, anne ve babasını genç yaşta kaybeden ve Güzide Bakım Merkezi’nde çalışan Buse Arslan’ın nişan merasimine katılarak genç çifti yalnız bırakmadı. Hayatlarını birleştirmek üzere ilk adımlarını atan Buse Arslan ve Özcan Yıldırım’ın nişan töreni, duygusal anlara sahne oldu. Törende bir konuşma yapan Vali Mustafa Çiftçi, evlilik kurumunun önemine vurgu yaparak, aile yapısının güçlendirilmesinin bireylerin mutluluğu ve toplumun huzuru açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Vali Çiftçi konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Bugün Buse ile Özcan’ın nişan merasimi vesilesiyle bir aradayız. Buse kızımız, annesini ve babasını genç yaşta kaybetmiş, yetim büyümüş. Bugün bu özel gününe, nişan merasimine bizleri davet etti. Bizler de; Valilik olarak, Müftülüğümüz, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve aynı zamanda Buse’nin de çalıştığı Güzide Bakım Evi’nin kıymetli temsilcileri ile birlikte kendisine eşlik ediyoruz." Bu özel merasimin, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 2025 yılının "Aile Yılı" ilan edilmesiyle ayrı bir anlam taşıdığını belirten Vali Çiftçi, "Aile yılı kapsamında yapılan çalışmaların sahadaki karşılığının en anlamlı örneklerinden biri olan bu merasimin hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum. Buse kızımıza ve müstakbel eşine bir ömür boyu mutluluklar diliyorum. Allah hayırlı, mübarek eylesin. Allah tamamına erdirsin" dedi. Kız isteme merasiminin ardından çiftin nişan yüzükleri Vali Çiftçi tarafından takıldı. Tören, yapılan dualar ve mutluluk temennileriyle sona erdi. Nişan yüzüklerinin takılmasının ardından Buse Arslan ve Özcan Yıldırım, Vali Mustafa Çiftçi’ye katılımlarından dolayı teşekkür ederek, bu özel anlarında devletin şefkatli elini bir baba misali yanlarında hissetmenin kendilerine büyük mutluluk verdiğini dile getirdiler. Merasime, Erzurum Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Aykut, İl Müftüsü Dr. Rüstem Can, Özel Güzide Bakım Merkezi Müdürü Emine Kahveci ile Özel Güzide Bakım Merkezi Kurucu Müdürü Abdulkerim Kavaz da katıldı.
Balıkesir Turizm öğrencileri işitme engelliler için işaret dili öğrendi Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı Cunda Turizm Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bünyesindeki öğrenciler, turizm alanında engelleri ortadan kaldırabilmek için ilk somut adımı attı. Öğrenciler, turizm sektöründe daha aktif bir rol oynayabilmek adına işaret dili öğrenmeye başladı. Gelecekte turizm alanında kalifiye personel olarak görev almaya hazırlanan öğrenciler; bu yenilikçi adımla işitme engelli ve konuşma zorluğu yaşayan müşterilere en iyi hizmeti sunmayı hedefliyor. İşitme engelli vatandaşlarla turistik tesislerde doğrudan iletişim kurabilmek adına düzenlenen eğitimlere gelecekte turizm alanında görev yapmaya hazırlanan öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Okulun bünyesindeki Cunda Uygulama Oteli’nde, bir hafta süren uygulamalı eğitimde; işaret diliyle garsonluk, kasiyerlik, resepsiyonistlik yapan öğrenciler hem engelli farkındalığı konusunda bilinçlendi hem de gerçek bir işitme engelli müşteriyle iletişim kurabilme tecrübesine sahip oldu. İşaret dilinin, turizm sektöründe iletişim engellerini ortadan kaldırarak daha kapsayıcı bir hizmet anlayışını mümkün kılacağına inanan öğrenciler, öğretmenleri Hatice Ağa’nın öncülüğünde işaret dili eğitimleri sayesinde hem bireysel iletişim becerilerini geliştirdi hem de turizm sektöründe engelleri aşan bir farkı ortaya koydu. Geleceğin turizmcisi öğrencilerin kariyerlerine de büyük katkı sağladığı öğrenilen işaret dili öğrenimi sayesinde öğrencilerin empati yeteneklerini arttığı ve onları daha duyarlı bireyler haline getirdiği bildirildi. "İşitme engelli müşterileri mutlu edebilmek için bu projeyi gerçekleştirdik" Cunda Turizm Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Yiyecek ve İçecek Hizmetleri Alan Şefi Öğretmen Hatice Ağa, hayata geçirdikleri öğretim etkinliğinin engelli bireyler adına gerekli olduğuna inandıklarını vurgulayarak, "Özellikle okulumuz bünyesindeki Uygulama Oteli’mizde böyle bir çalışma daha önce yapılmamıştı. İşitme engelli bireylerin, bu tür turistik tesislerde konaklamak istediklerinde onları mutlu edebilmek için böyle bir projeyi hayata geçirmek istedik" dedi. "Her sağlıklı birey, birer engelli adayıdır" Türkiye genelindeki turizm alanında faaliyet gösteren tesislerde çalışan personelin işaret dilini bilmemesinin çok ciddi bir eksik olduğuna inandığını kaydeden Hatice Ağa, "Aslında bazı turistik tesislerde işaret diliyle ilgili eğitim uygulamaları yapılıyor. Ama bunlar oldukça az sayıda. Personeller bu konuda yeterince eğitimli değil. Turistik tesislerde konaklamak isteyen işitme engelli müşteriler de doğal olarak tedirgin oluyorlar. Rahat iletişim kuramıyorlar. Oysa turizm sektörü; gelen misafiri en iyi şekilde ağırlayıp, mutlu edebilmek için verilen bir hizmettir. İşitme engelli insanların da, diğer müşterilerle aynı hizmeti alıp mutlu olmaya hakları vardır. Çünkü bunu hak ediyorlar. Ama bunu toplum olarak biz düşünmeliyiz. Çünkü, her insan bir engelli adayıdır. Bunun da empatisini yapmamız, düşünmemiz ve bunun için çalışmamız gerektiğine inandık. Öğrencilerimizle birlikte böyle bir çalışma yaptık. Bir haftalık bir eğitim sonucunda da, öğrencilerimiz bu konuya ilgi gösterdiler. Çok da mutlu oldular. Bu eğitimi devam ettirip, daha iyisini öğrenmeyi düşünüyorlar. Biz böylesi bir projeyi gerçekleştirmekten son derece mutlu olduk" diye konuştu.